Pakistan’ın Sığınmacıları Sınır Dışı Etme Planına Birleşmiş Milletler’den Uyarı

Ülkede düzensiz göçmen statüsünde yaşayan 1,7 milyon Afgana, 31 Ekim’e kadar Afganistan’a dönme çağrısında bulunan Pakistan yönetimine Birleşmiş Milletler’den uyarı geldi. BM açıklamasında, “Bu tür planlar ülkeyi terk etmeye zorlanan herkes için dönüşte ciddi güvenlik riskleri taşıyabilir” dedi.

Pakistan İçişleri Bakanı Sarfraz Bugti, ülkede yasa dışı olarak bulunan göçmenlerin toplu gözaltı veya zorla sınır dışı edilmeye maruz kalmamak için 1 Kasım öncesi gönüllü olarak ülkelerine geri dönmeleri gerektiğini söylemişti.

Bakan Bugti ayrıca, hükümetin belgesiz göçmenlerin mal ve mülklerine el koymayı planladığını ve bu durumda olan göçmenlerle ilgili bilgi verecek vatandaşları ödüllendirmek için de özel bir telefon hattı kuracağını aktardı.

Birleşmiş Milletler (BM), Pakistan’ın ülkede bulunan Afganları zorla sınır dışı etmesinin, ailelerin ayrılması ve reşit olmayanların sınır dışı edilmesi de dahil olmak üzere ciddi insan hakları ihlallerine yol açabileceğine dikkat çekti.

Pakistan, ülkede düzensiz göçmen statüsünde yaşayan 1,7 milyon Afgana, 31 Ekim’e kadar Afganistan’a dönme çağrısında bulunmuş, aksi takdirde kitlesel tutuklama ve sınır dışı uygulamalarının gerçekleştirileceğini bildirmişti.

İslamabad, bu adımla doğrudan Afganları hedef aldığı yönündeki eleştirileri reddederek, hedeflerinin vatandaşlığa bakılmaksızın ülkede düzensiz bulunan göçmenler olduğunu ifade etmişti.

BM açıklamasında, “Bu tür planlar ülkeyi terk etmeye zorlanan herkes için dönüşte ciddi güvenlik riskleri taşıyabilir” diyerek, uluslararası korumaya ihtiyaç duyan Afgan vatandaşlarının kayıt altına alınmasına ve yönetilmesine BM olarak yardımcı olmaya hazır olduğunu duyurdu.

Uluslararası Göç Örgütü ve BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, ülkeleri “Afgan vatandaşlarının zorla geri dönüşünü durdurmaya ve mümkün olan her geri dönüşün güvenli, saygın ve gönüllü bir şekilde gerçekleşmesini sağlamaya” çağırdı.

İslamabad hükümeti, düzensiz göçmenler hakkında ihbar yapan kişilere yardım etmek için bir telefon hattı kurduğunu ve ihbar yapanlar için ödül sunulacağını belirtmişti.

BM birimleri, Afganistan’ın hak ihlallerinin yaşandığı ciddi bir insani krizden geçtiğini, ülkedeki durumun özellikle Taliban tarafından altıncı sınıf sonrası eğitimden, çoğu kamusal alandan ve pek çok işten alıkoyulan kadınlar ve kız çocukları için zorlu olduğuna dikkat çekti.

Pakistan’ın başkenti İslamabad’ın bazı bölgelerindeki mülk ve emlak sahiplerinin, “yasa dışı Afganları” ve ailelerini ay sonuna kadar tahliye etmeleri konusunda uyarı aldıkları, uygulamadıkları durumda yasal işlem başlatılacağı belirtildi.

Emniyet güçlerinin, şehrin bazı camilerinde cemaate, mahallelerindeki Afganları ihbar etme görevini anlatmaları için din adamlarına başvurduğu belirtildi.

Pakistan’ın güneybatısındaki Belucistan Eyaleti’nin Enformasyon Bakanı Jan Achakzai, duyurunun yapıldığı günden bu yana yüzlerce Afgan ailesinin gönüllü olarak ülkeyi terk ettiğini ve yetkililerin, Afganlar ve İranlılar dahil olmak üzere 100’den fazla kişiyi gözaltına aldığını söyledi.

İnsan hakları örgütleri ve Afganistan’daki Taliban yönetimi Pakistan’daki göçmenlere yönelik sıkı denetimleri eleştirdi.

Pakistan, Afganistan’da yönetimi elinde bulunduran Taliban örgütünün en güçlü destekçisi konumunda. Batı destekli eski Afgan hükümeti döneminde, yetkililer, Afganistan’da düzenlenen intihar saldırılarının ardında Pakistan istihbaratının olduğu yönünde suçlamalar yöneltiyordu.

Sovyetler Birliği’nin 1979’da Afganistan’ı işgal etmesinin ardından savaştan kaçan Afganlar, ağırlıklı olarak Pakistan’a göç etti. Batılı bazı analistler Pakistan’ı, Taliban ve diğer silahlı militan grupları kendi topraklarında himaye ederek Afganistan’ı istikrarsızlaştırma girişimleri suçlamasıyla eleştiriyordu.

Paylaşın

Afganistan’da 6,3 Büyüklüğünde Deprem: En Az 2 Bin Ölü

Afganistan Afet Bakanlığı sözcüsü Canan Sayik, ülkede meydana gelen 6,3 büyüklüğündeki depremde 2 bin 53 kişinin öldüğünü, 9 bin 240 kişinin yaralandığını ve bin 320 evin hasar gördüğünü veya yıkıldığını söyledi. 

Afganistan Enformasyon ve Kültür Bakanlığı Sözcüsü Abdulvahit Rayan ise, can kayıplarının ilk gelen bilgilerdekinin üzerinde olduğunu belirterek, yüzlerce kişinin enkaz altında olduğunu ve bazı köylerin tamamen yıkıldığını kaydetti. Rayan, “2 bin 60 ölünün dışında, bin 240 kişi yaralandı, bin 320 ev tamamen yıkıldı” dedi.

ABD Jeolojik Araştırma Kurumu (USGS), cumartesi günü ülkenin batısındaki Herat şehrinin 35 km kuzeybatısında meydana gelen depremlerin en şiddetlisinin 6,3 büyüklüğünde olduğunu duyurdu. Depremde 2 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini 9 binden fazla kişinin de yaralandığını açıklandı.

Yetkililer bu depremin, Afganistan’ın son 20 yılda yaşadığı en yıkıcı deprem olduğunu kaydetti. Ülkede geçen yıl Paktika vilayetinde meydana gelen 5,9 büyüklüğündeki depremde de yaklaşık bin 200 kişi yaşamını yitirmişti.

Afganistan Kızılayı sözcüsü, yedi ekibin kurtarma çalışmalarında yer aldığını, diğer ekiplerin de ülkenin farklı noktalarından deprem bölgesine sevk edildiğini belirterek, “Evleri yıkılan insanlar için geçici bir çadır kampı kuruldu. Bu zor zamanda afetzedeler için elimizden geleni yapacağız” dedi. Kurtarma çalışmalarına katılanlar da yıkımın korkulanın ötesinde olduğunu ve bazı köylerin dümdüz hale geldiğini belirtti.

Komşu ülke Pakistan’dan yapılan açıklamada, acil ihtiyaçların sağlanması konusunda Afgan hükümeti ile temasta oldukları kaydedildi. Katar’daki Taliban siyasi ofisi başkanı Suheyl Şahin, kurtarma ve yardım için acilen yiyecek, içme suyu, ilaç, giysi ve çadırlara ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

Dağlarla çevrili Afganistan, geçmişte de çoğu Pakistan sınırındaki engebeli Hindu Kush bölgesinde olmak üzere güçlü depremlerle sarsılmıştı. Onlarca yıldır süren savaşın altyapıyı yok ettiği, yardım ve kurtarma operasyonlarının organize edilmesinin zor olduğu ülkenin uzak bölgelerinden bilgi geldiğinde ölü sayısı genellikle artıyor.

Taliban’ın yönetimi ele geçirmesinden bu yana ekonominin omurgasını oluşturan uluslararası yardımların çoğu durduruldu ve neredeyse tamamen dış yardıma bağımlı olan Afganistan’ın sağlık sistemi geçen iki yılda ciddi kesintilerle karşı karşıya kaldı.

Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) Pazar günü yayınladığı raporda, Herat ilinde toplam 202 kamu sağlık tesisinin bulunduğu ve bunlardan birinin hayatını kaybeden 500 kişinin getirildiği büyük bölgesel hastane olduğu belirtildi.

DSÖ, tesislerin büyük çoğunluğunun daha küçük temel sağlık merkezlerinden oluştuğunu ve lojistik zorlukların özellikle uzak bölgelerdeki operasyonları engellediğini söyledi. Açıklamada, “Arama kurtarma çalışmaları devam ederken, bu bölgelerdeki kayıplar henüz tam olarak tespit edilemedi” denildi.

Paylaşın

Afganistan, Asya Oyunları’na 130 Sporcu Gönderdi: Hepsi Erkek

Çok sayıda ülkeden 10 binden fazla sporcunun katılması beklenen Asya Oyunları’na Taliban yönetimindeki Afganistan, tamamı erkeklerden oluşan 130 sporcu gönderdi. Afgan sporcular, 17 farklı spor dalında yarışacak.

Çin’in ev sahipliğindeki Asya Oyunları, 23 Eylül’de Hangzhou kentinde başlayacak. Oyunlar, sıkı Covid tedbirleri altında düzenlenen Pekin Kış Olimpiyatlarından bu yana Çin’in ilk mega etkinliği olacak.

Taliban yönetimindeki Afganistan, Çin’de cumartesi günü başlayacak 19’uncu Asya Oyunları’na tamamı erkeklerden oluşan 130 sporcu gönderdi.

Uluslararası Olimpiyat Oyunları’nın ardından dünyanın en büyük spor etkinliklerinden biri olarak görülen Asya Oyunları, Pekin’in sıkı Covid-19 tedbirleri nedeniyle ertelenmişti.

Afganistan adına birbirinden farklı sporcu kafilesi Çin’e gelirken biri Taliban’ı temsil eden beyaz bayrak, diğeri ise kırmızı-yeşik-siyah renkli cumhuriyet bayrağı altında yarışacak.

Afganistan Olimpiyat Komitesi’nin Taliban tarafından atanan sözcüsü Atel Maşvni, AP’ye yaptığı açıklamada voleybol, judo ve güreş dahil Afgan sporcuların 17 farklı spor dalında yarışacağını ve ekibin 130 erkek sporcudan oluştuğunu söyledi.

Taliban örgütü, ülkenin kontrolünü ele geçirmesinin ardından kadınların spor yapmasının yanı sıra halka açık spor aktivitelerine katılmalarını da yasaklamış durumda. Devrik yönetimin bayrağı altında yarışan diğer grup ise, dünyanın farklı yerlerindeki Afgan sporcu diasporasından geliyor.

Aralarında bisiklet, voleybol ve atletizm dallarında yarışacak 17 kadın atlet yer alıyor. Bu sporcular, Asya Olimpiyat Konseyi (OCA) ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından finanse edilecek.

Çin’in ev sahipliğindeki Asya Oyunları, 23 Eylül’de Hangzhou kentinde başlayacak. 45 ülkeden 12 binden fazla sporcu, 40 spor dalından oluşan bir program kapsamında mücadele edecek. Oyunlar, sıkı Covid tedbirleri altında düzenlenen Pekin Kış Olimpiyatlarından bu yana Çin’in ilk mega etkinliği olacak.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Birleşmiş Milletler, 2 Milyon Afgan’a Daha Gıda Yardımını Kesiyor

Birleşmiş Milletler’in (BM) Dünya Gıda Programı (DGP), finansman açığı nedeniyle 2 milyon Afgan’a daha gıda yardımını keseceğini duyurdu. Kuruluş, nisan ve mayıs aylarında yaptığı açıklamada, 8 milyona yakın Afgan vatandaşına yönelik gıda yardımının kesilmek zorunda kaldığını bildirilmişti.

DGP, bu ülkede özellikle zor durumdaki kadın ve çocukların gıda sorunlarına çare bulmayı hedefliyor.

DGP Afganistan Direktörü Hsiao-Wei Lee, yeteri kadar mali destek alamadıkları şikayetinde bulunarak, “Zaten endişe verici seviyelerdeki açlık ve yetersiz beslenme sürerken, şimdi de açlar ile açlıktan ölmek üzere olanlar arasında seçim yapmak zorunda kalacağız. Milyonlarca aileyi bir sonraki yemek öğünleri için çaresiz durumda bırakıyoruz. Biz kalan az sayıdaki kaynağımızla, mutlak yoksulluğun eşiğinde olan bu insanlara hizmet edemeyiz.” dedi.

Birleşmiş Milletler’in (BM) Dünya Gıda Programı (DGP), önemli mali kesintiler nedeniyle bu ay Afganistan’daki 2 milyon gıdaya erişimi olmayan insanın daha öngörülen gıda yardımından çıkarılması gerektiği uyarısında bulundu.

Dünya Gıda Programı’ndan yapılan yazılı açıklamada, son mali kesinti ile birlikte bu yıl ülkede BM desteğinden mahrum kalacak kişi sayısının 10 milyona ulaşacağı kaydedildi.

Açıklamaya göre, yeni kesintilerle birlikte BM Gıda Programı, Afganistan’da temel gıda maddelerine ulaşamayan 15 milyon insanın yaklaşık sadece 3 milyonuna gıda yardımı sağlayabilecek.

DGP Afganistan Direktörü Hsiao-Wei Lee, yeteri kadar mali destek alamadıkları şikayetinde bulunarak, “Zaten endişe verici seviyelerdeki açlık ve yetersiz beslenme sürerken, şimdi de açlar ile açlıktan ölmek üzere olanlar arasında seçim yapmak zorunda kalacağız. Milyonlarca aileyi bir sonraki yemek öğünleri için çaresiz durumda bırakıyoruz. Biz kalan az sayıdaki kaynağımızla, mutlak yoksulluğun eşiğinde olan bu insanlara hizmet edemeyiz.” dedi.

BM dışında birçok uluslararası insani yardım kuruluşları da Taliban’ın Ağustos 2021’de yönetimi ele geçirmesi ve ardından gelen ekonomik çöküşün ardından Afganlara gıda, eğitim ve sağlık desteği sağlamaya çalışıyor.

BM’nin kuruluşu, nisan ve mayıs aylarında yaptığı açıklamada, 8 milyona yakın Afgan vatandaşına yönelik gıda yardımının kesilmek zorunda kaldığını bildirilmişti.

DGP, bu ülkede özellikle zor durumdaki kadın ve çocukların gıda sorunlarına çare bulmayı hedefliyor.

Son kesintilerin sayıları 1,4 milyonu bulan ve özellikle yeni doğum yapmış veya hamile kadınların sağlığına önemli zararlar vereceği uyarısında bulunan DGP, çocukların açlığa daha fazla sürüklenmesi nedeniyle önümüzdeki aylarda beslenme merkezlerine yönelik başvurularda önemli bir artış yaşanacağı saptamasında bulundu.

Açıklamada, önümüzdeki altı ay boyunca, ülkede 21 milyon kişinin asgari gıda ve beslenme ihtiyacını karşılamak için 1 milyar dolara ihtiyaç olduğu bildirildi.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Taliban Yönetimindeki Afganistan’da Kadınların Ulusal Parka Girişi Yasakladı

Taliban, kadınların Band-e-Amir ulusal parkına girişini yasakladı. UNESCO, parkı “doğal olarak oluşmuş özel jeolojik yapıya sahip, doğal ve eşsiz güzellikte göllerin yer aldığı bir bölge” olarak tanımlıyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden Fereshta Abbasi, yasak kararının Kadın Eşitlik Günü’nde alındığını hatırlattı ve durum için “Afgan kadınlarına yönelik tam bir saygısızlık” ifadelerini kullandı.

Afganistan’ın Fazilet Yayma ve Ahlaksızlığı Önleme Bakanı Muhammed Halid Hanefi, kadınların park içindeki örtünme kurallarına uymadığını söyledi. Hanefi, dini görevlilerden ve güvenlik birimlerinden, bir çözüm bulunana dek kadınların parka girişini yasaklamalarını istedi.

2009’da Afganistan’ın ilk milli parkı olan Band-e-Amir, ülkenin önemli turizm merkezlerinden birisi. Park, ayrıca aileler arasında da oldukça popüler. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) parkı “doğal olarak oluşmuş özel jeolojik yapıya sahip, doğal ve eşsiz güzellikte göllerin yer aldığı bir bölge” olarak tanımlıyor.

Afgan ajansı Tolo News’un aktardığına göre Hanafi, parkı görmek için parka gitmenin “zorunlu olmadığını” söyledi. Bamiyan’daki dini önderler, parkı ziyaret eden ve kurallara uymayan kadınların bölgeye gelen ziyaretçiler olduğunu belirtti.

Tolo News’e konuşan Bamiyan Şii Ulema Konseyi Başkanı Sayid Nasrullah Waezi, “Örtünme eksikliği veya kötü örtünülen türbanla ilgili şikayetler var ama bunlar Bamiyan sakinleri için değil. Başka yerlerden buraya geliyorlar” dedi. Eski bir Afgan milletvekili olan Meryem Solaimankhil, yasağı eleştiren bir şiirini sosyal medya hesabından paylaştı ve “Geri döneceğiz, bundan eminim” dedi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden Fereshta Abbasi ise yasak kararının Kadın Eşitlik Günü’nde alındığını hatırlattı ve durum için “Afgan kadınlarına yönelik tam bir saygısızlık” ifadelerini kullandı.

Taliban’dan BM’ye tepki

Öte yandan Afganistan’da yönetimi elinde bulunduran Diyubendi İslamcı hareketi ve askeri organizasyonu Taliban, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından, Afganistan’daki IŞİD (Irak Şam İslam Devleti) tehdidi ile ilgili rapora itiraz etti.

Taliban Hükümet Sözcüsü Sabihullah Mücahid,  Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGJK) raporunun, “asılsız suçlamalar” içerdiğini belirterek, iktidarı ele geçirdiğinden bu yana Taliban’ın IŞİD’e karşı “yüzlerce operasyon” düzenlediğini ve bu örgütün kapasitesini, “sıfır faaliyet” gösterdiği bir seviyeye düşürdüğünü ifade etti.

Taliban, ideolojik yakınlığına rağmen IŞİD ile, bu örgütün Afganistan’da organize olmaya başladığı 2015 yılından bu yana sert bir mücadele içinde. 2021’in Ağustos ayında Taliban’ın Kabil’e girerek ülkeyi yönetmeye başlamasının ardından da IŞİD pek çok ölümcül saldırı düzenlemişti.

BM Terörle Mücadele Ofisi Başkanı Vladimir Voronkov, kısa süre önce yaptığı açıklamada, Afganistan’daki durumun giderek karmaşık bir hal aldığını ve ülkede 20’den fazla terör örgütünün aktif olduğunu belirtmişti. Taliban’ın bu iddiaya verdiği yanıtta, Voronkov’un dile getirdiği iddiaların ya eksik bilgilendirmeden kaynaklandığı, ya da IŞİD’e moral vermek ve bölgeyi istikrarsızlaştırmak için dile getirildiği ifade edildi.

Siyasi gözlemciler, IŞİD’in Afganistan’da Taliban’ı bölmeye ve Taliban’ın dış kaynaklarını kesmeye çalıştığını öne sürüyor.

(Kaynak: DW Türkçe, BBC Türkçe)

Paylaşın

Taliban’dan BM’nin Afganistan’daki IŞİD Tehdidi Raporuna Tepki

Afganistan’da yönetimi elinde bulunduran Diyubendi İslamcı hareketi ve askeri organizasyonu Taliban, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından, Afganistan’daki IŞİD (Irak Şam İslam Devleti) tehdidi ile ilgili rapora itiraz etti.

Taliban Hükümet Sözcüsü Sabihullah Mücahid,  Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGJK) raporunun, “asılsız suçlamalar” içerdiğini belirterek, iktidarı ele geçirdiğinden bu yana Taliban’ın IŞİD’e karşı “yüzlerce operasyon” düzenlediğini ve bu örgütün kapasitesini, “sıfır faaliyet” gösterdiği bir seviyeye düşürdüğünü ifade etti.

Taliban, ideolojik yakınlığına rağmen IŞİD ile, bu örgütün Afganistan’da organize olmaya başladığı 2015 yılından bu yana sert bir mücadele içinde. 2021’in Ağustos ayında Taliban’ın Kabil’e girerek ülkeyi yönetmeye başlamasının ardından da IŞİD pek çok ölümcül saldırı düzenlemişti.

BM Terörle Mücadele Ofisi Başkanı Vladimir Voronkov, kısa süre önce yaptığı açıklamada, Afganistan’daki durumun giderek karmaşık bir hal aldığını ve ülkede 20’den fazla terör örgütünün aktif olduğunu belirtmişti. Taliban’ın bu iddiaya verdiği yanıtta, Voronkov’un dile getirdiği iddiaların ya eksik bilgilendirmeden kaynaklandığı, ya da IŞİD’e moral vermek ve bölgeyi istikrarsızlaştırmak için dile getirildiği ifade edildi.

Siyasi gözlemciler, IŞİD’in Afganistan’da Taliban’ı bölmeye ve Taliban’ın dış kaynaklarını kesmeye çalıştığını öne sürüyor.

Taliban, kadınların ulusal bir parka girişini yasakladı

Öte yandan Afganistan’ın Fazilet Yayma ve Ahlaksızlığı Önleme Bakanı Muhammed Halid Hanefi, kadınların park içindeki örtünme kurallarına uymadığını söyledi. Hanefi, dini görevlilerden ve güvenlik birimlerinden, bir çözüm bulunana dek kadınların parka girişini yasaklamalarını istedi.

2009’da Afganistan’ın ilk milli parkı olan Band-e-Amir, ülkenin önemli turizm merkezlerinden birisi. Park, ayrıca aileler arasında da oldukça popüler. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) parkı “doğal olarak oluşmuş özel jeolojik yapıya sahip, doğal ve eşsiz güzellikte göllerin yer aldığı bir bölge” olarak tanımlıyor.

Afgan ajansı Tolo News’un aktardığına göre Hanafi, parkı görmek için parka gitmenin “zorunlu olmadığını” söyledi. Bamiyan’daki dini önderler, parkı ziyaret eden ve kurallara uymayan kadınların bölgeye gelen ziyaretçiler olduğunu belirtti.

Tolo News’e konuşan Bamiyan Şii Ulema Konseyi Başkanı Sayid Nasrullah Waezi, “Örtünme eksikliği veya kötü örtünülen türbanla ilgili şikayetler var ama bunlar Bamiyan sakinleri için değil. Başka yerlerden buraya geliyorlar” dedi. Eski bir Afgan milletvekili olan Meryem Solaimankhil, yasağı eleştiren bir şiirini sosyal medya hesabından paylaştı ve “Geri döneceğiz, bundan eminim” dedi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden Fereshta Abbasi ise yasak kararının Kadın Eşitlik Günü’nde alındığını hatırlattı ve durum için “Afgan kadınlarına yönelik tam bir saygısızlık” ifadelerini kullandı.

(Kaynak: DW Türkçe, BBC Türkçe)

Paylaşın

Taliban, Üniversite İçin Dubai’ye Gidecek 100 Kadını Durdurdu

Afganistan’da yönetimi elinde bulunduran Taliban, Dubai Üniversitesi’nde öğrenim görmeleri için burs verilen 100 kadın öğrencinin Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) giden uçağa binmelerini engelledi.

Taliban sözcüsü Zabihullah Mücahid, yeni kurulan hükümetin kadın haklarını ve medya özgürlüğünü destekleyeceğini söylemiş, eski hükümet ve uluslararası güçler için çalışan herkes için ise af sözü vermişti.

Ancak Taliban’ın kadın haklarını korumaya yönelik vaatleri, kadınların ve genç kızların üniversitelere ve okullara gitmelerinin yasaklanması ve milyonlarca kişinin eğitimden mahrum kalmasıyla boşa çıktı. Ayrıca güzellik salonları kapatıldı, kadınların çalışması yasaklandı.

Merkezi Dubai’de bulunan bir şirketler grubunun başkanı, 100 Afgan kadının Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki burslu üniversite eğitimine sponsor olduğunu ancak Afganistan’daki Taliban yönetiminin kadınların Dubai’ye gitmek üzere uçağa binmelerini engellediğini söyledi.

El Habtur Grup’un kurucusu ve başkanı Halaf Ahmed el Habtur, eski adı Twitter olan sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımda, 100 Afgan kadının üniversite eğitimi için sponsor olduğunu, kadınları bu sabah BAE’ye getirecek uçağın ödemesini de yaptığını kaydetti.

El Habtur, X’teki videolu mesajında, “Taliban hükümeti buraya okumaya gelecek kızlara izin vermedi. Benim sponsor olduğum yüz kızın uçağa binmelerini engellediler. Uçağın ücretini ödemiştik, buradaki barınma, eğitim, ulaşım ve güvenlik ihtiyaçlarının hepsini karşılamıştık” dedi.

Taliban yönetimi ve Afganistan Dışişleri Bakanlığı, Reuters’ın konuya ilişkin açıklama talebini yanıtsız bıraktı. El Habtur, havaalanına erkek velisiyle birlikte giden ancak Kabil’deki havaalanı yetkililerinin kendisinin ve diğerlerinin uçağa binmelerini engellediğini söyleyen kadın öğrencilerden birinin ses kaydını da mesajına ekledi.

Afgan kız ve kadınlarının lise ve üniversite eğitimi görmesini yasaklayan Taliban, Afganlar’ın ülke dışına seyahat etmesine izin veriyor, ancak uzun mesafe yolculuk yapacak kadınların eş, baba ya da ağabey gibi erkek velilerinin refakat etmesini zorunlu kılıyor.

Paylaşın

Afganistan’da Eski Hükümet Çalışanı 218 Kişi Yargılanmaksızın Öldürüldü

Taliban yönetimindeki Afganistan’da eski hükümet çalışanı ya da asker 218 kişi yargılanmaksızın öldürüldü. Taliban, iktidara gelmesinden sonra eski hükümet çalışanları ile askerlerin affedileceğini duyurmuştu.

Taliban, 15 Ağustos 2021 tarihinde, ABD’ye bağlı birliklerin ülkeden tamamen çekilmesi öncesinde iktidarı ele geçirmişti. Rejim ilk başlarda ılımlı mesajlar vermiş ancak zaman içinde otoriter ve gerici çok sayıda icraata imza atmıştı.

Birleşmiş Milletler’in Afganistan misyonu UNAMA, Afganistan’da Taliban’ın kontrolü yeniden ele geçirmesinin ardından çok sayıda eski hükümet çalışanı, asker ve polisin öldürüldüğünü duyurdu. Salı günü açıklanan rapora göre Ağustos 2021 ortalarından bu yana 218 kişi mahkemede yargılanmaksızın öldürüldü.

BM misyonu, cinayetler işlenmeden kısa bir süre önce kurbanların Taliban güvenlik güçlerince tutuklandığını duyurdu. En çok Batı yanlısı eski hükümet çalışanları ile asker ve polislerin hedef alındığına dikkat çekilen raporda, bazı erkeklerin tutuklu oldukları sırada bazılarının ise kaçırılarak bilinmeyen yerlerde öldürüldüğü vurgulandı.

BM misyonu, yargılama yapılmaksızın işlenen cinayetlerin yanı sıra eski hükümet çalışanlarının kaçırıldığını, işkenceye, keyfi tutuklama ve tehditlere maruz kaldığını da duyurdu. Raporda insan hakları ihlâllerinin 34 vilayetin tamamında yaşandığı, en az 800 vakanın bilindiği ifade edildi. BM misyonu UNAMA eski hükümete bağlı 424 asker ya da hükümet üyesinin keyfi biçimde tutuklandığına da işaret etti.

İktidara gelmesinden sonra eski hükümet çalışanları ile askerlerin affedileceğini duyuran Taliban rejimi, Salı günü açıklanan BM raporundaki suçlamaları geri çevirdi. BM rapora Taliban’ın yaptığı açıklamayı da ekledi.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, BM’nin raporunu, “UNAMA raporu Taliban’ın ülkeyi ele geçirmesinden bu yana Afganistan’daki eski hükümet ve güvenlik güçleriyle bağlantılı kişilere yönelik muameleye dair ciddi bir tabloya işaret ediyor” sözleriyle yorumladı. Türk ayrıca, “Oysa bu insanlara, cezai kovuşturmaya maruz kalmayacakları sözü verilmişti. Bu, güveni suistimal” ifadesini kullandı.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Taliban Yönetimindeki Afganistan’da “Siyasi Partiler” Yasaklandı

Afganistan’da Taliban yönetiminin Adalet Bakanı Abdül Hekim Şerii, siyasi partilerin yasaklandığını, “Bu ülkede siyasi partilerin faaliyet göstermesini sağlayacak bir şeriat kanunu yok. Onlar ne ülkenin ulusal çıkarlarına hizmet ediyor ne de halk onları takdir ediyor” ifadeleriyle duyurdu.

Afganistan’da iki yıl önce Taliban yönetime gelene kadar olan sürede ülke genelinde irili ufaklı 70’den fazla siyasi parti bulunuyordu.

Taliban’ın siyasi partileri olmayan diğer Körfez ülkelerini örnek aldığını söyleyen Afgan siyasi yorumcu Torek Farhadi, “İhtiyaç duyulan şey kadınların ve toplumun her kesiminden insanların, ülkenin geleceğine ilişkin tartışmalara katılmasıdır. Her ne kadar kulağa siyaseten yanlış gelse de, siyasi partiler bugün Afganistan’da gereksiz bölünmeler yaratabilir ve bu ülkenin ihtiyaç duyduğu son şeydir” değerlendirmesini yaptı.

Afganistan’da yönetimi elinde bulunduran Taliban, ülkedeki tüm siyasi partileri yasakladığını açıkladı. Taliban kararına gerekçe olarak şeriat kurallarını gösterdi. Sözkonusu karar Batılı ülke askerleri ve ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi üzerine Taliban’ın ülkede yönetimi ele geçirmesinin ikinci yıldönümden bir gün sonra açıklandı.

Siyasi partilere yasak kararını, Taliban yönetiminin Adalet Bakanı Abdül Hekim Şerii başkent Kabil’de düzenlediği basın toplantısında açıkladı. Şerii yaptığı açıklamada, “Bu ülkede siyasi partilerin faaliyet göstermesini sağlayacak bir şeriat kanunu yok. Onlar ne ülkenin ulusal çıkarlarına hizmet ediyor ne de halk onları takdir ediyor” dedi.

Afganistan’da iki yıl önce Taliban yönetime gelene kadar olan sürede ülke genelinde irili ufaklı 70’den fazla siyasi parti bulunuyordu. Taliban idaresinde ülkede iki senedir ifade özgürlüğü, protesto ve benzeri her tür faaliyet de yasaklanmış durumda.

Taliban yönetimde bulunduğu iki yıllık süreçte, katı şeriat kuralları uygulayarak kızların okula gitmesini ve kadınların çalışmasını ve sosyal hayata karışmasını da yasakladı. Benzer şekilde Afganistan’da medya üzerinde de kurulan yoğun baskı nedeniyle ülke genelinde çok sayıda medya kuruluşu kapanırken gazeteciler de ülkeden ayrılmak zorunda kaldı.

Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar ülkede insan haklarının giderek kötüleşmesini kınıyor ve Taliban’dan sözkonusu uygulamaları kaldırmasını istiyorlar. Taliban 15 Ağustos 2021’de, ABD ve NATO’nun 20 yıl süren Afgan savaşının ardından tüm askerlerini geri çekmesiyle iktidarı ele geçirdi.

İsyancıların yönetimi ele geçirmesi, önde gelen Afgan siyasi parti liderlerinin ve politikacıların, ABD destekli eski hükümetle olan ilişkileri nedeniyle cezalandırılmaktan korkarak ülkeyi terk etmelerine yol açtı. Sürgündeki pek çok Afgan siyasetçi bugüne dek Taliban’a karşı silahlı direniş çağrılarında da bulundular ancak bu çağrılar uluslararası alanda destek bulmadı.

Yabancı ülkeler Taliban’ı, Afgan kadınlarına yönelik muameleleri ve diğer etnik ve siyasi grupları ülke yönetimine dahil etmemeleri nedeniyle ülkenin meşru yöneticileri olarak tanımayı reddediyor.

VOA Türkçe’den Ayaz Gül‘ün haberine göre; Afgan siyasi yorumcu Torek Farhadi, Taleban’ın siyasi partileri olmayan diğer Körfez ülkelerini örnek aldığını söyledi. Farhadi, “İhtiyaç duyulan şey kadınların ve toplumun her kesiminden insanların, ülkenin geleceğine ilişkin tartışmalara katılmasıdır. Her ne kadar kulağa siyaseten yanlış gelse de, siyasi partiler bugün Afganistan’da gereksiz bölünmeler yaratabilir ve bu ülkenin ihtiyaç duyduğu son şeydir” değerlendirmesini yaptı.

Öte yandan BM, yıllardır süren savaş ve uzun süreli kuraklığın, nüfusun üçte ikisinin yardıma ihtiyaç duyduğu ülkedeki insani krizi daha da kötüleştirdiğini belirtiyor.

Paylaşın

Birleşmiş Milletler’den “Taliban’a Baskı Yapın” Çağrısı: Hiçbir Özgürlük Bırakmadı

Taliban’ın Afganistan’ın yönetimini ele geçirmesinin üzerinden iki yıl geçmesi vesilesiyle açıklamada bulunan BM Kadın Birimi İcra Direktörü Sima Bahous, “Taliban, 50’den fazla ferman, emir ve kısıtlama yoluyla kadınların hayatlarının dokunulmamış hiçbir yönünü bırakmadı, hiçbir özgürlük bırakmadı” dedi.

Afganistanlı kadınlara daha fazla destek çağrısında bulunan Bahous, “Uluslararası toplumu, insani yardım camiasının çağrısına cevap vermek ve Afganistan’a yönelik insani çağrıyı tamamen finanse etmek de dahil olmak üzere, değişim için baskı yapmak için ellerindeki her yolu kullanmaya ve her türlü baskıyı uygulamaya devam etmeye çağırıyorum” dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nin geçen hafta hazırladığı rapora göre; Afganistan kadın hakları konusunda en kötü karneye sahip ülkeler arasında yer alıyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Birimi İcra Direktörü Sima Bahous, Taliban’ın Afganistan’ın yönetimini ele geçirmesinin üzerinden iki yıl geçmesi vesilesiyle açıklamada bulundu.

UN Newse göre, Bahous, uluslararası toplumu Afganistan’da değişim için baskı yapmaya devam etmeye çağırarak Taliban’ı ülke genelinde “kadınların ve kızların haklarına yönelik en kapsamlı, sistematik ve benzersiz saldırıyı” uygulamakla suçladı.

Taliban’ın kadınlara yönelik kitlesel baskı üzerine kurulu bir sistem yarattığına dikkat çeken Bahous, “50’den fazla ferman, emir ve kısıtlama yoluyla kadınların hayatlarının dokunulmamış hiçbir yönünü bırakmadı, hiçbir özgürlük bırakmadı” dedi.

Birimlerinin Afganistanlı kadınlarla temas halinde olduğunu belirten Bahous, “Bu zorluklara rağmen Afgan kadınları da bana pes etmeyeceklerini veya boyun eğmeyeceklerini söylüyor. Baskılarına karşı mücadeleye öncülük etmeye devam edecekler” ifadelerini kullandı:

“En düşmanca koşullar karşısında ihlallere karşı seslerini yükseltiyorlar, hayat kurtaran hizmetler sunuyorlar, işletme sahibi oluyorlar ve işletiyorlar ve kadın örgütlerini yönetiyorlar. Cesaretleri bize daha büyük eylemler için ilham vermeli.”

Afganistanlı kadınlara daha fazla destek çağrısında bulunan Bahous, “Uluslararası toplumu, insani yardım camiasının çağrısına cevap vermek ve Afganistan’a yönelik insani çağrıyı tamamen finanse etmek de dahil olmak üzere, değişim için baskı yapmak için ellerindeki her yolu kullanmaya ve her türlü baskıyı uygulamaya devam etmeye çağırıyorum” dedi.

Taliban kadınları kamusal alanlardan uzaklaştırıyor

2021’de iktidarı ele geçiren Taliban, kadınların toplumdaki rolünü kısıtlayan ve onları kamusal alanlardan uzaklaştıran uygulamaları hayata geçiriyor. Kadınların lise ve üniversite eğitimi almalarını yasaklayan Taliban, kamusal alanda örtünme zorunluluğu getirmiş, parklara, lunaparklara ve spor salonlarına girmelerini engellemiş, güzellik salonları ve kuaförleri kapatmıştı.

Afganistanlı kadınların birleşmiş milletler ve sivil toplum kuruluşlarında çalışmaları da yasaklanmış, devlet dairelerinde çalışan kadınlar da işten çıkarılmıştı. Öte yandan BM İnsan Hakları Konseyi’nin geçen hafta hazırladığı rapora göre; Afganistan kadın hakları konusunda en kötü karneye sahip ülkeler arasında yer alıyor.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın