BM: Taliban, En Az 72 Kişiyi Yargısız İnfaz Etti

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiser Yardımcısı Nada el-Nashif, “Ayrıca, 15 Ağustos’tan sonra Taliban tarafından ilan edilen genel affa rağmen, ülke genelinde yargısız infazların devam ettiğine dair raporlar bizi endişelendiriyor. Ağustos ve kasım arasında, eski Afgan ulusal güvenlik güçleri ve eski hükümetle bağlantılı 100’den fazla kişinin öldürüldüğüne dair güvenilir iddialar aldık ve bu cinayetlerin en az 72’si Taliban’a atfedildi. Bazı durumlarda, cesetler herkese açık olarak sergilendi. Bu, elbette, halkın ciddi bir kesiminde korkuyu şiddetlendirdi.” dedi.

Öte yandan en az 8 Afgan aktivist ile 2 gazeteci ve 50’den fazla IŞID militanının da Taliban tarafından öldürüldüğüne ilişkin bilgiye ulaşıldığı belirtiliyor. Taliban’ın ayrıca çok sayıda çocuğu ailelerinden alarak orduya yerleştirdiği de gelen bilgiler arasında.

İnsan Hakları İzleme Örgütü de Aralık ayı başlarında, belgelediği düzinelerce infaza dikkat çekmişti. Örgüt kurbanlar arasında Afgan Ulusal Güvenlik Güçlerinin eski üyeleri, diğer askeri personel, polis ve istihbarat çalışanlarının bulunduğunu belirtmişti. Taliban hükümetinin içişleri bakanlığı ise bu iddiaları reddetmişti. Bir bakanlık sözcüsü, rapor ve iddiaların kanıtlara dayanmadığını ileri sürmüştü.

BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisinin raporuna göre, Afganistan insani yardıma ihtiyaç duyan ilk 5 ülke arasında geliyor. BM, Afganistan’da kış aylarında nüfusun yarısından fazlasına tekabül eden 22,8 milyon kişinin ciddi anlamda gıda sıkıntısı yaşayabileceğini öngörüyor.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiser Yardımcısı Nada el-Nashif, BM İnsan Hakları Konseyi’nde, Afganistan’daki duruma ilişkin üye ülkeleri bilgilendirdi.

“Afganistan halkı bugün en temel insan haklarını tehdit eden derin bir insani krizle karşı karşıya.” diyen Nashif, ekonomik hayatın, bankacılık sisteminin çöküşü ve şiddetli bir likidite krizi ile büyük ölçüde felç olduğunu vurguladı. Nashif, kışın gelmesiyle Afgan halkının şiddetli yoksulluk ve açlıkla karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu. Sağlık ve kamu hizmetlerinin gittikçe kötüleştiğini belirten Nashif, bazı ailelerin çocuklarını dahi sattıklarına dair raporlar olduğunu belirtti.

Nashif, “Ayrıca, 15 Ağustos’tan sonra Taliban tarafından ilan edilen genel affa rağmen, ülke genelinde yargısız infazların devam ettiğine dair raporlar bizi endişelendiriyor. Ağustos ve kasım arasında, eski Afgan ulusal güvenlik güçleri ve eski hükümetle bağlantılı 100’den fazla kişinin öldürüldüğüne dair güvenilir iddialar aldık ve bu cinayetlerin en az 72’si Taliban’a atfedildi. Bazı durumlarda, cesetler herkese açık olarak sergilendi. Bu, elbette, halkın ciddi bir kesiminde korkuyu şiddetlendirdi.” dedi.

Nangahar vilayetinde IŞİD-Horasan üyelerini hedef alan saldırıda da en az 50 kişinin yargısız infaza maruz kaldığını aktaran Nashif, asılan ve kafası kesilerek acımasızca öldürülen kişilerin cesetlerinin halka teşhir edildiğine dair raporlar olduğunu belirtti.

“Okula gitmeyen 4,2 milyon Afgan çocuğun yüzde 60’ı kızlar”

Afgan çocukların Taliban’ın yanı sıra IŞİD tarafından da “askere alındığına” dair raporlardan derin endişe duyduklarını aktaran Nashif, ayrıca patlamamış mühimmat tarafından hayatını kaybeden ve yaralanan sivillerin neredeyse tamamını çocukların oluşturmaya devam ettiğini söyledi. Nashif, UNICEF’e göre halihazırda okula gitmeyen 4,2 milyon Afgan çocuğun yüzde 60’ını kızların oluşturduğunu ifade etti.

Paylaşın

Afganistan Merkez Bankası Paradaki Değer Kaybına Karşı Harekete Geçti

Taliban yönetimi altındaki Afganistan’da para birimi her geçen gün daha fazla değer kaybetmeye devam diyor. Derinleşen ekonomik kriz ve yükselen enflasyon nedeniyle birkaç saat içinde dolar karşısında ülkenin para birimi ‘Afgani’ değerinin neredeyse yüzde 12’sini kaybetti.

Euronews’te yer alan habere göre; Ağustos ayındaki Taliban zaferinin ardından dış yardımın aniden kesilmesi, Afganistan’ın kırılgan ekonomisini çöküşün eşiğine getirdi. Gıda, yakıt ve diğer temel ihtiyaç maddelerinin fiyatları hızla yükselirken halkın çoğunluğu için aşırı pahalı hale geldi.

Afganistan Merkez Bankası yaşanan sert düşüşten bir gün sonra yapılan açıklamada istikrarı sağlama çalışmalarının yürütüldüğünü duyurdu. Merkez Bankası, Afgani’deki düşüşü durdurmak için döviz bayileri, ticari bankaların temsilcileri ve iş sektörü ile bir dizi toplantı yapıldığını belirten bir açıklama yaptı.

Kriz özellikle son günlerde keskin şekilde hızlandı. Kabil’in düşüşünden önce dolar karşısında 77 olan Afgani bir hafta önce 97’den işlem görürken pazartesi sabahı 112’den ve öğleden sonra da 125’den işlem gördü.

Salı günü hafifçe toparlanan Afgani merkez bankası hareketini takiben 118-120 bandına oturdu. Bununla birlikte, işsizliğin yaygın olduğu ve çalışan birçok kişinin bile aylardır maaşını alamadığı aktarılıyor.

Toptancılar, un, şeker ve pirinç fiyatlarının bir haftada yüzde 20 ile 40 arasında arttığını belirtiyor. Afganistan’a gönderilen dolarlardan artık mahrum kalan ve ABD yaptırımlarından ötürü dünya finans sisteminden kopan bankacılık sistemi büyük ölçüde işlevselliğini kaybetmiş durumda. Merkez bankası rezervlerinde olan yaklaşık 9 milyar dolar ise hala ülke dışında bloke vaziyette duruyor.

ABD halkı cezalandırmamak adına kolaylık sağlamak istedi ancak yeterli olmadı

Geçtiğimiz hafta, ABD Hazine Bakanlığı, Afganistan’a kişisel havale göndermeye izin veren ve gönderenleri ve kullandıkları finansal kurumları ABD yaptırımlarından koruyan bir düzenlemeyi hayata geçirmiş bu şekilde ülke dışında akrabaları olanlara bir miktar umut vermişti.

Ancak, başka hiçbir ülke tarafından resmi olarak tanınmayan Taliban hükümetine fon sağlama konusundaki uluslararası isteksizlik, nakdin ülkeye getirilme çabalarını sekteye uğratıyor.

Ana ihracatı -yasadışı uyuşturucu dışında- kuru meyve ve el yapımı halılar olan bir ekonominin yapısal reformlar olmadan bu krizden çıkmasına neredeyse imkansız gözüyle bakılıyor. Yeni hükümetin net bir ekonomik planının olmaması da bu noktada halkı karamsarlığa itiyor.

Paylaşın

Pakistan Talibanı, Hükümetle Varılan Ateşkesi Sona Erdirdi

Pakistan Talibanı, güvenlik güçlerinin bazı savaşçılarını öldürdüğünü ileri sürerek, hükümetle varılan ateşkesi sona erdirdi. Başbakan İmran Han ekim ayında hükümetin 2014’ten beri ilk defa TTP ile görüşmelere başladığını duyurmuştu.

Pakistan Talibanı (TTP) Afganistan Talibanının aracılığı sayesinde Pakistan hükümetiyle varılan ateşkesi sona erdirdi. Gruptan yapılan açıklamada güvenlik güçlerinin bazı savaşçılarını öldürerek 1 aylığına imzalanan ateşkesin şartlarını bozduğu ileri sürüldü.

Açıklamada, “Bu şartlar altında ateşkesi uzatmak mümkün değil,” ifadelerine yer verildi ve artık anlaşmaya kimin uymadığına Pakistan halkının karar vermesi gerektiği vurgulandı.

Fakat daha öncesinde bir TTP yetkilisi, bir Pakistanlı hükümet yetkilisi ve bir askeri yetkili AFP’ye ayrı ayrı yaptıkları açıklamada ateşkesin uzatılmasına karar verildiğini belirtmişti.

TTP’nin etkili olduğu Peşaver şehrinde bir yetkili müzakere ekibindeki görevlilerin uzatma konusundan emin konuştuklarını fakat son açıklamanın sürpriz olduğunu belirtti.

Sesli mesaj yayınlayan grubun lideri Nur Vali Mehsud, Pakistan hükümeti ile yürütülen müzakerelerde ilerleme kaydedilmediğini belirterek, “İlerleme kaydedilmedi fakat ateşkesin uzatılması şartlara bağlı,” demişti.

Pakistan Başbakanı İmran Han ekim ayında hükümetin 2014’ten beri ilk defa TTP ile görüşmelere başladığını duyurmuş fakat bu açıklama bazı kesimlerden tepki çekmişti.

2007 yılında kurulan Pakistan Talibanı yaptığı kanlı eylemlerle ülkenin kaosa sürüklenmesine neden olmuştu. Düzenlenen askeri operasyonlarla büyük darbe alan örgütün Afganistan’daki gelişmeler sonrası tekrar güçlenmesini istemeye Pakistan hükümeti müzakere masasına oturmuştu.

(Kaynak: euronews)

Paylaşın

Afganistan’da Kadınların Yüzde 90’ı Şiddet Mağduru

Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre Afganistan’da her 10 kadından 9’u hayatında en az bir kez şiddete maruz kalıyor. Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callamard, Afganistan’daki kadınların ve kız çocuklarının şiddete karşı korunabilmeleri için kaçıs olanakları ile destek programlarının yeniden hayata geçirilmesini ve Kadın Bakanlığı’nın da tekrar kurulmasını talep etti.

DW Türkçe’de yer alan habere göre; Afganistan’da iktidarı ele geçiren Taliban’ın cinsel şiddet gören kadınlara destek amacıyla kurulan yapıları yok ettiği öne sürüldü. Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) tarafından Pazartesi günü yayınlanan ilgili raporda, sadece mağdur kadınların ve genç kızların değil, aralarında avukat, hakim ve eski hükümet görevlilerinin olduğu, onlara yardım eden, destek olan kişilerin de tehlike altında olduğu vurgulandı.

Ülke çapında oluşturulan kadınlara destek kuruluşları ile barınma evleri ağının tamamen yok edildiğine işaret eden rapora göre, kadınların kamuya açık alanlarda, sadece bir erkeğin refakatinde bulunabilmeleri de durumlarını daha da zorlaştırıyor. Af Örgütü’nün, cinsel şiddete maruz kalan ve onlara destek olan 26 kişi ile yaptığı mülakatlara dayanan raporunda, kadınlara şiddet uyguladığı için tutuklu bulunan kişilerin Taliban tarafından serbest bırakıldığı ve şiddet mağdurlarının tutuklandığı da yer alıyor. Ayrıca daha önce barınma evlerinde kalan kadınların ve genç kızların zorla ailelerine geri gönderildiği ve bazı mağdurların, aile üyeleri tarafından şiddet kullanılarak götürüldüğü ifade ediliyor.

Şiddet gören dokuz aylık hamile kadın

Af Örgütü’nün söyleşi yaptığı, dokuz aylık hamile bir kadın, eşinin kendini dövmek için yerde ne bulduysa eline aldığını ve bunlarla vurduğunu belirterek, “bana her vurduğunda ailesi bir araya gelip seyrediyordu. Neredeyse her gün yaşanıyordu bu durum” dedi. Raporda, söz konusu kadının daha önce yaşamak için kendine güvenli bir yer aradığı ve eskiden var olan bir kadın barınma evine başvurduğunda kendine bu merkezin kapalı olduğu ve yeni vakalara bakılmadığının söylendiği yer alıyor.

Afgan kadın örgütü Afgan Kadınlar için Kadınlar’dan (WAW) Benafşa Efaf, Alman haber ajansı dpa’ya yaptığı açıklamada, Taliban’dan önceki hükümetin de kadınlarla ilgili çalışmalara zorluk çıkardığını dile getirerek, “Ancak o zaman en azından Kadın Bakanlığı’nın desteğini görüyorduk. Bunlar uzun yıllar boyunca kurduğumuz ilişkilerdi” dedi. WAW, Afganistan’da kadın evleri kuran altı kuruluştan biri.

Kadınların yüzde 90’ı şiddet mağduru

Taliban, geçen Ağustos ayında Afganistan’da iktidarı ele geçirmesinden kısa süre sonra Kadın Bakanlığı’nı feshetmişti. Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre ülkede her 10 kadından 9’u hayatında en az bir kez şiddete maruz kalıyor.

Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callamard, Afganistan’daki kadınların ve kız çocuklarının şiddete karşı korunabilmeleri için kaçıs olanakları ile destek programlarının yeniden hayata geçirilmesini ve Kadın Bakanlığı’nın da tekrar kurulmasını talep etti. Callamard ayrıca, kadınlara yardım programlarının derhal ve uzun vadeli bir biçimde mali olarak desteklenmesini istedi.

Paylaşın

Taliban’dan Kadın Hakları Açılımı: Mülk Olarak Görülemezler

Afganistan’da 15 Ağustos’ta iktidarı ele geçiren Taliban, kadın haklarına yönelik bir kararname yayımladı. Kararnamede, kadınların mülk olarak görülmemesi ve evlilikte rızalarının olması gerektiğini belirtilirken, kız çocuklarının eğitime erişiminden ve evleri dışında çalışmasından bahsedilmedi.

Haber Merkezi / Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid’in açıkladığı kararnamede, “Kadın bir mülk değil, asil ve özgür insandır. Hiç kimse bir kadını, barış ve düşmanlıkları sonlandırmak adına başkasına veremez” denildi. Kararnamede, evlilik ve kadınların miras haklarından bahsedilirken, kadınların evliliğe zorlanmaması gerektiği vurgulandı. Ayrıca kadınların ölmüş eşlerinin mallarında hak sahibi oldukları belirtildi.

Mahkemelerin de karar verirken kararnameyi dikkate almaları, dini işler ve enformasyon bakanlıklarının da bu hakları koruyıp teşvik etmesi gerektiği vurgulandı. Ancak kararnamede, uluslararası toplumun başlıca kaygılarından olan kadınların evleri dışındaki etkinliklere ve eğitime erişimlerinden söz edilmedi.

Taliban, 1996-2001 yılları arasındaki ilk iktidar döneminde kadınların yanlarında eş ya da erkek akrabaları olmadan evlerinden çıkmalarını, çalışmalarını ve kız çocuklarının eğitim almalarını yasaklamış, tüm kadınlara burka zorunluluğu getirmişti.

Afganistan Merkez Bankası’nın yurtdışındaki milyarlarca dolarlık rezervlerini ve kalkınma yardımlarını donduran Batılı ülkeler, kaynakların geri verilmesi için aralarında kadın haklarının güvenceye alınmasının da bulunduğu şartlar öne sürüyor. Uluslararası yaptırımlar nedeniyle nakit akışının durma noktasına geldiği ve likidite sıkıntısının yaşandığı Afganistan’da ekonomi çöküşün eşiğinde bulunuyor.

Paylaşın

Taliban’dan Uluslararası Örgütlere Yardım Çağrısı

Afgasitan’da yönetimi ele geçiren Taliban’ın Lideri Molla Hasan, uluslararası yardım örgütlerine ülkeye yardımları sürdürme çağrısı yaparak, “Uluslararası bütün yardım kuruluşlarına ülkeye yardımları esirgememelerini ve zor durumdaki halka yardım etmelerini rica ediyorum” dedi. Molla Hasan, halka Taliban rejimine müteşekkir olma çağrısında bulundu.

Molla Hasan, büyük bölümü Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) bulunan Afganistan Merkez Bankası’na ait yaklaşık 9 milyar dolarlık rezervlerin serbest bırakılması halinde ülkedeki ekonomik krizin aşılacağını öne sürdü.

Afganistan’da Taliban’ın iktidarı ele geçirmesinin ardından kurduğu geçici hükümetin başbakanı Molla Muhammed Hasan Ahund ilk kez halka hitaben bir konuşma yaptı. 2013 yılında ölen Taliban’ın kurucusu Molla Ömer’e yakın isimlerden Molla Hasan’ın hükümetin kurulmasından yaklaşık üç ay sonra yaptığı konuşma devlet televizyonundan yayınlandı. Molla Hasan konuşmasında uluslararası yardım kuruluşlarına ülkeye yardımları sürdürme çağrısı yaptı.

Merakla beklenen konuşmasında Molla Hasan, halka Taliban rejimine müteşekkir olma çağrısında bulundu. Molla Hasan, ülkedeki yabancı güçlerle mücadele, İslami bir hükümetin kurulması ve ülkede istikrarın sağlanmasına devam edilmesi yönünde Taliban’ın verdiği sözleri tuttuğunu ifade etti.

Taliban’ın iktidarı devralmasından önce de ülkede kıtlık, işsizlik ve fiyat artışlarının olduğunu savunan geçici hükümetin başbakanı, “halkın içinde bulunduğu yokluk ve sıkıntılardan kurtarmak için Allah’ın yardımı ile çaba gösterdiklerini” söyledi.

Molla Hasan, büyük bölümü Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) bulunan Afganistan Merkez Bankası’na ait yaklaşık 9 milyar dolarlık rezervlerin serbest bırakılması halinde ülkedeki ekonomik krizin aşılacağını öne sürdü.

Molla Hasan yardım örgütlerine de ülkeye yardımları sürdürme çağrısı yaparak, “Uluslararası bütün yardım kuruluşlarına ülkeye yardımları esirgememelerini ve zor durumdaki halka yardım etmelerini rica ediyorum” şeklinde konuştu.

Taliban’ın geçici hükümeti kurmasından bu yana halka yönelik bir konuşma yapmadığı için sosyal medya üzerinden eleştirilen Molla Hasan, televizyon yayınlanan konuşmasında uluslararası toplumun kadın ve insan haklarına saygı gösterme ve çoğulcu bir yönetim oluşturulması yönünde Taliban’a yaptığı çağrılara da yanıt verdi. Kurulan geçici hükümetin yüzde 90’ı sadece bir etnik grubun temsilcilerinden yer alırken, hükümette kadın bulunmuyor.

Taliban hükümetinin kadın ve insan haklarına saygı gösterdiğini savunan Molla Hasan, kız çocuklarına yönelik eğitimin başladığını ve bunun geliştirilmesi yönünde umut olduğunu söyledi. Molla Hasan, bu eğitimin İslami esaslara göre yapılacağının da altını çizdi.

Taliban ile ABD hükümeti arasında görüşme

Geçici hükümetin başbakanı Molla Hasan’ın konuşmasının ABD hükümeti ile Taliban arasında gelecek hafta Doha’da yapılması planlanan görüşmesi öncesinde yayınlanması dikkati çekti.

Görüşmede, IŞİD ve El Kaide ile mücadelenin yanı sıra Afganistan’a insani yardım konuları ele alınacak. Bunun yanı sıra, yaklaşık 20 yıl boyunca ABD için çalışan Afganların ve ABD vatandaşlarının güvenli bir şekilde ülkeyi terk etmeleri de gündeme gelecek.

Washington, kapsayıcı bir hükümet kurulmasının yanı sıra azınlık ve kadın haklarına saygı gösterilmesi ve kız çocuklarına eğitim sağlanmasının ülkeye yardım için ön koşullar arasında bulunduğunu belirtiyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Afganistan’da 19 Milyon İnsan Açlıkla Karşı Karşıya

Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı’na (WFP) göre, bu kış yaklaşık 19 milyon Afgan yetersiz beslenme ve açlıkla karşı karşıya ve 3 milyon çocuk en fazla risk altında olan grup.

Yetkililer çocuklarda yetersiz beslenme vakalarının hızla arttığına dikkat çekiyor. Kandahar’daki Mirwais Hastanesi de çocuklarda yetersiz beslenme vakalarının hızla arttığını bildiren yerlerden.

Dr. Muhamed Sadık, Kandahar’daki Mirwais Hastanesi’nde 38 yıldır çocuk doktoru. Hastane bölgeye hizmet veriyor ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi tarafından destekleniyor. Dr. Sadık hastaneye yetersiz beslenme nedeniyle artan sayıda 5 yaşından küçük çocuklar getirildiğini söylüyor.

Dr. Sadık, “Eğer geçen 3 ayla kıyaslayacak olursam, bu ay raporumu hazırlarken rakamların ikiye katlandığını söyleyebilirim. Yani, çocuk hasta kabullerinde yüzde 100 artış var” diyor. Dr. Sadık, Taleban’ın kontrolü ele geçirmesinden sonra çatışmaların azalmasıyla kırsal bölgelerde durumun sakinleştiğini ve daha fazla kişinin tedavi için kente gelebildiğini belirtiyor.

Dr. Sadık, “Şimdi herkes kente gelebiliyor. Önceleri o bölgelerde yetersiz beslenen hastalar vardı ama bize ulaşamıyorlardı. Şimdi herkes bize ulaşabiliyor. Bu nedenle sayı her gün artıyor” ifadelerini kullanıyor.

Dünya Gıda Programı’na göre bu kış yaklaşık 19 milyon Afgan yetersiz beslenme ve açlıkla karşı karşıya ve 3 milyon çocuk en fazla risk altında olan grup. Dr. Sadık yetersiz beslenme vakalarının çoğunluğunun 5 yaşın altındaki çocuklarda görüldüğünü anlatıyor.

Acil gıda ihtiyacı ve 5 yaşından küçük hastaların iki katına çıkmasıyla sağlık ekibi aşırı yoğun. Ve ayrıca aylardır maaş alamıyorlar. Uluslararası yardım taahhütlerine rağmen İnsan Hakları İzleme Örgütü Afganistan’ın insani krizin gerisindeki sorunları çözmesi için daha fazlasını yapması gerektiğini vurguluyor.

(Kaynak: Amerika’nın Sesi)

Paylaşın

Afganistan’da Kadınlar Ne Zaman Okula Dönecek?

Taliban’ın Afganistan’da iktidara gelmesinden kısa bir süre sonra, “güvenli” bir öğrenme ortamı oluşturulana kadar kadınların evde kalmaları gerektiğini açıklamıştı. Sadece erkekler ve ilkokul çağındaki kızlar okula devam edebildi.

Haber Merkezi / Bu yönde olumlu bir gelişme yaşandı; tüm kadınlar yakında okula geri dönebilecek. İçişleri bakanlığı sözcüsü Saeed Khosty, El Cezire’ye verdiği demeçte, “Bilgilerime göre, çok kısa bir süre içinde tüm üniversiteler ve okullar yeniden açılacak ve tüm kızlar ve kadınlar okula ve öğretmenlik işlerine geri dönecek” dedi.

Taliban’ın 1996-2001 yılları arasında yönettiği Afganistan’da kadınların ve kızların eğitim görmeleri yasaklanmıştı. 2001 ABD öncülüğündeki işgalden sonra, kadınlar ve kız çocukları okula ve üniversiteye gitmeye başladı. UNESCO’ya göre, kadın okuryazarlığı 2018 yılına kadar yüzde 30’a ulaştı.

Taliban iktidara geldiğinden beri binlerce kişi Afganistan’dan kaçarken, birçoğu haklarını korumak için mücadele ediyor. Kadınların çalışma hakkı, hareket özgürlüğü, eğitim ve siyasi katılım haklarının talep edildiği protestolar, Taliban tarafından kurşun, cop ve kamçı kullanılarak dağıtıldı. Taliban, ayrıca, Kabil’in belirli bölgelerinde izinsiz toplanmaları yasakladı.

Paylaşın

Afganistan’da Camiye Bombalı Saldırı: Onlarca Ölü Ve Yaralı

Afganistan’ın Kandahar kentindeki İman Bargah Camii’nde Şii cemaatin Cuma namazı kıldığı sırada düzenlenen bombalı saldırıda en az 16 kişi öldü, 32 kişi de yaralandı. Ölü ve yaralı sayısının artmasından endişe duyuluyor.

Haber Merkezi / Saldırı sonrası açıklama yapan Taliban sözcüsü Zabihullah Mücahid, çok sayıda kişinin yaralandığını ve öldüğünü, soruşturma için bölgeye özel kuvvetlerin gönderdiğini söyledi.

Afganistan İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Kari Sayed Khosti, ise konuya ilişkin sosyal medyadan yaptığı açıklamada, “Kandahar’daki Şii cemaatine ait bir camide meydana gelen patlamada çok sayıda hemşehrimizin şehit ve yaralı olduğunu öğrenmekten üzüntü duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

Saldırı sonrası AFP’ye açıklama yapan bir görgü tanığı, “patlamalar sırasında cami insanlarla doluydu ve olay yerine en az 15 ambulans gitti” dedi. Bir başka görgü tanığı ise, camide üç patlamanın meydana geldiğini söyledi.

Yine bir başka görgü tanığı da, biri caminin ana kapısında, diğeri caminin güney tarafında ve üçüncüsü de ibadet edenlerin yıkandığı yerde olmak üzere üç patlama duyduğunu söyledi.

Geçen Cuma günüde Afganistan’ın kuzeydeki Kunduz kentinde, yine Şii cemaatin kullandığı bir camiye bombalı saldırı düzenlenmiş, saldırıda en az 50 kişi hayatını kaybetmişti. Saldırıyı IŞİD’in bir kolu olan IŞİD/Horasan olarak bilinen IŞİD/K üstlenmişti.

Paylaşın

Afganistan’daki Kanlı Saldırıyı IŞİD-K Üstlendi

Afganistan’ın kuzeydoğusundaki Kunduz kentindeki bir Şii camisine yönelik düzenlenen ve onlarca kişinin hayatını kaybettiği saldırının sorumluluğunu İslam Devleti / Horasan olarak bilinen IŞİD-K üstlendi.

Haber Merkezi / IŞİD-K, intihar bombacısının Uygur Müslümanı olduğunu, saldırının ise, Afganistan’daki Uygurların sınır dışı edilmek istenmesi nedeniyle yapıldığını açıkladı. Öğlen saatlerinde Şiilere ait camiye düzenlen saldırıda en az 46 kişi hayatını kaybetmiş ve yine en az 143 kişi de yaralanmıştı.

Saldırı, IŞİD-K’nın son bir haftada bir camiye yönelik ikinci saldırısıydı. Ayrıca bu saldırı, IŞİD-K’nın 26 Ağustos’ta Kabil’deki uluslararası havaalanında yaklaşık 170 sivil ve 13 ABD askerinin ölümüne neden olan intihar saldırısından sonra yaptığı en ölümcül saldırıydı.

IŞİD-K, uzun süredir Afganistan’daki Şii Müslümanları hedef alan saldırılar düzenlemekte. Afganistan nüfusunun yaklaşık yüzde 20’sini Şiiler oluşturmakta.

Birleşmiş Milletler, Orta Asya, Rusya’nın Kuzey Kafkasya bölgesi, Pakistan ve Batı Çin’deki Sincan bölgesinden 8.000 ila 10.000 cihatçı savaşçının Afganistan’a geçti bilgisinin yer aldığı yakın zamanlı bir rapor yayınlamıştı.

Paylaşın