Sakarya: Uzun Çarşı

Uzun Çarşı; Sakarya’nın Adapazarı İlçesi, Cumhuriyet Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Adapazarı, üç kıtanın kavşak noktası olduğu kadar, üç ayrı imparatorluğun da mirasçısıdır: Nehre “kraliçe-tanrıçaları Sangaryus”un adını veren Bitinyalıların, Jüstinyanus Köprüsünü (halk arasındaki adıyla Beşköprü’yü) inşa ettiren ünlü II. Jüstinyanus’un Bizans’ın ve şehrin merkezindeki Orhan Camii ile sembolleşen Osmanlı’nın, başta Adapazarı-Karaağaçdibi’nde olmak üzere, Uzunçarşı ve şehrin muhtelif yerlerindeki tarihi binalar, bize Osmanlı, Rum ve Ermenilerinin mirasıdır.

Ovada kurulan Adapazarı merkezinin gelişimine baktığımızda en eski kurumlar-kuruluşlar ortalama 250-300 yılı geçmemektedir. Bu yönüyle Adapazarı, Tozlu Camii, Orta Camii, Ağa Camii ve Orhan Camii etrafında kümelenmiş çarşıları; çarşıların etrafına kümelenmiş mahalleleriyle, geç dönem bir Osmanlı şehridir. Osmanlı dönemi mimarisi olan Orta Camii 1752’de, Ağa Camii 1774’te, Sabihahanım Mektebinin kuruluşu 1810’da, ilk Tozlu Camii 1837’de kurulmuştur.

Çevre çarşılar kurulurken iki katlı ve sağlam olmasına da çok dikkat edilmiştir. Büyük depremlerde Uzunçarşı ve civarında ciddi bir yıkım olmamıştır. Kısaca birinci Adapazarı Orhan, Ağa, Tozlu ve Orta Camii etrafındaki çarşılarla çevresindeki 4-5 mahalleden iki katlı ahşap ağırlıklı bahçeli evlerle oluşmuştur. Uzunçarşı’nın ticaret merkezi olarak tercih nedeni; Adapazarı Kuzey-Güney yönünde bir ana aks etrafında gelişmesi ve Bulvar dediğimiz, bugünkü daha çok yeşil alan şeklindeki bant, eskiden boydan boya uzanan bir dere-bataklık olmasıdır.

Cumhuriyet’in ilk yıllarında, bu çukur bölge halkının emeği ile doldurulur. Her aile şu kadar araba toprak atacak veya beş lira para verecek diye karar alınır ve beş lira veremeyen çok aile -hemen herkes- toprak taşır ve düzlenen bölge park yapılıp çiçeklendirilir. Zaten ilk yerleşme, bu dere yatağının iki yanında olur. Yollar dere kenarında, dereye paralel oluşturulur. Ve böylece ana arter ortaya çıkar. Uzunçarşı ise, bu ana artere paralel bir doğrultuda bulvarın hemen devamında yer alır.

Adapazarı’na göç eden ilk muhacirler mallarını mülklerini satıp değerlendirecek ve paralarını yanlarında getirebilecek zamanı ve imkânı bulurlar. Daha sonra gelen göçmenler, pek sefil ve çaresiz biçimde gelebilirler. Göçmenlerin büyük bir bölümü öncü, girişken insanlardır. Bir yandan da gıda, giyim ve yakıt üzerine Uzunçarşı’da manifatura mağazası, Bulvar üzerinde bakkaliye ve gaz-benzin satış yerleri açmışlardır. Uzunçarşı’daki eski esnafın çoğu Bulgaristan, Bosna, Arnavutluk, Romanya muhacirleridir.

Daha eski zamanda ise, Ermeni ve Rumların çarşının ilk kurucularıdır. Atatürk’ün 1922 Adapazarı ziyaretinin ikinci gününde; 15 Haziran Perşembe günü Uzunçarşı’yı boydan boya dolaşır ve Adapazarı eşrafıyla görüşmeler yapar. Çarşıyı gezer ve Hanaltı’nda Acem İsmail Efendi’nin dükkânında kahve içer, etrafını saran hayranlarının elini sıkar, muhtelif mağaza ve dükkânlara uğrayarak herkesten kendi sanatlarına dair izahat alır, Başkumandanın halk arasındaki tabii davranışları, alçak gönüllü hareketleri son derece iyi etki yapar.

1999 Depremi’nde ilginçtir; şehrin iki asırlık tarihinde “asıl merkez” durumundaki Uzunçarşı, Aynalıkavak Çarşısı, Ayakkabıcılar İçi, Kömürpazarı, Soğanpazarı gibi beldeye “ruh veren mekânlar” dimdik ayakta kalır; son çeyrek asırda “ikinci merkez” olmuş Çark, Kirtetepe, Bosna caddeleri gibi “Çağdaş mekânlar” yerle bir olur. 1991 yılında Adapazarı Belediyesi tarafından Uzunçarşı’ya 87.000 m3 beton atılır. 1992 yılında ise Uzunçarşı’nın yenilenir ve altyapısına ilaveten, üzeri ışık geçirgen elyaflı çatı örtüsü ile kapatılarak hizmete sunulur.

Paylaşın

Sakarya: Seyyid Karaman Baba Türbesi

Seyyid Karaman Baba Türbesi; Sakarya’nın Adapazarı İlçesi, Karaman Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir. Şehir merkezine uzaklığı 15 km.dir.

Karaman Baba, Anadolu’ya gelen, etraflarındaki inanlarla birlikte büyük kahramanlıklar ve kerametler gösteren “Horasan Erenleri”  ve “Alp Erenleri” arasındadır. Asıl adı “Can Baba”dır. Kara lakabı  ise, üstündeki kara elbise ve başındaki kara külahtan ötürü Hacı Bektaş Veli tarafından kendisine verilmiştir. Söylencelere göre, Can Baba, Hünkâr Hacı Bektaş Veli’yi ziyarete giderken,  karalar giyinir, huzura öyle çıkar. Bir süre de orada kalır.

İlk olarak Hacı Bektaş Veli tarafından Doğu Anadolu yöresinde görevlendirilir. Karaman (Can) Baba, Tatarları, gösterdiği kerametlerle; fokur fokur kaynayan bir kazanın içine girmesi, keskin bir tas zehiri içmesi, yanan bir fırına girip yanmaması  gibi her seferinde sapa sağlam kalması vb. olağanüstü  olaylarla çevre insanları kendisine bağlar yola getirir,  Müslümanlaştırır.

Aslı ipek bir bez üzerine yazılmış olup,  daha sonra aynı ölçüde büyük kâğıtlara fotokopi edilen beratta yer alan bilgilere göre; Karaman Baba, XIII. yüzyılda önce Horasan’dan kalkıp Diyar-ı Rum’a (Anadolu’ya)  Erzincan’a gelir. Bir süre Erzincan’da kalan Karaman  Baba, önce Anadolu’nun Türk toprakları olmasında ve Müslümanlaşmasında önemli görevler üstlenip, kerametler gösterir. Doğu’da Hacı Bektaş-ı Veli tarafından kendisine verilen görevleri tamamladıktan sonra ve Batı Anadolu’da  görevlendirilir.

İstanbul’un Fethi için Batı Anadolu’ya gelen Karaman Baba bugünkü Sakarya topraklarında yer  alan tekfurlarla savaşırken şehit olur. Bu hadiseden sonra yerli-yerleşik Türkmenler o mevkiiyi Karaman Baba Tepesi ve Ormanı olarak adlandırmışlardır.

Halk arasındaki söylencelere göre 10 metreyi aşan mezarına ayağının sığmadığı söylenmektedir. Aynı yüzyıllarda yaşamış olan ve I.Alaattin Keykubat’ın annesi Ümmühan Hatun tarafından 1227-1228 yıllarında yaptırılan Eskişehir Seyitgazi’deki türbede yer alan “Seyyid Battal Gazi”ye ait olan sandukada yaklaşık 9 metre civarındadır. Bu döneme ait mezar ve  sandukalarında bu uzunluk genellikle benzer özellikler  taşımaktadır.

Karaman Baba Türbesi son çeyrek yüzyılda ziyarete ve Hıdırellezi kutlamaya gelenler tarafından yapılmış ve son dönemde de üzeri kapatılarak tam bir türbe haline dönüştürülmüştür. Uzun yıllar halk arasında bereketin artması yönelik olarak ve çocuğu olmayan kadınların ziyaret edip adak adadığı bir türbedir. Yörede Karaman Baba, Peygamber soyundan gelmesinden de dolayı “Seyyid Karaman Baba” olarak da anılmaktadır.

Paylaşın

Sakarya Köprüsü

Sakarya Köprüsü; Sakarya’nın Adapazarı İlçesi, Rüstemler Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

1937’de 93 bin liraya yapıldı. Dönemin Bayındırlık Bakanı Ali Çetinkaya tarafından “Bizzat Atatürk’ün emriyle” yaptırıldığı ifade edilen “Sakarya Köprüsü”, 1936-37 tarihinde inşa edilmiştir 1934 Temmuzunda karayolu ile Bolu üzerinden Adapazarı’na gelirken, şimdi Kumköy yakınlarında bulunan ahşap Tavuklar Köprüsü’nden geçen Atatürk’ün, köprünün yetersizliğini görüp, “sağlam ve güvenli beton bir köprünün inşası” emrini vermiş olması olasıdır. 108.60 metre uzunluğunda, 4.80 metre genişliğindeki köprü 93.000 lira harcanarak tamamlanmıştır.

Betonarme Bowstrink tipinde inşa edilen, her biri 35 metre açıklığında üç ayağa sahip köprünün (2), 1970’lere kadar bölgede sıkça rastlanan su taşmalarına-baskınlarına karşı da fevkalade dayanıklı olduğu görülecektir. Köprüye; 1530 tarihli haritada varlığı görülen bitişiğindeki köyün adından dolayı “Trabzanlar Köprüsü” veya Adapazarı yönündeki semtin adından dolayı “Güneşler Köprüsü” denilmişse de, asıl yaygın olan isim “Sakarya Köprüsü”dür. Nitekim 2009 yılı itibarıyla günümüzde de “Eski Sakarya Köprüsü” adıyla anılmaktadır.

Paylaşın

Sakarya: Orman Park

Orman Park; Sakarya’nın Adapazarı İlçesi, Adnan Menderes Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Orman Park, şehir merkezine 2 kilometre mesafededir. Dişbudak ağaçları ile kaplı eşsiz alan, düzenlenerek “Orman Park” adı ile 11 Mart 2006 tarihinde hizmete açılmıştır.

Orman Park; modern mimarisi, samimi, doğal ve huzurlu ortamıyla her yaş grubunun buluşabileceği bir mekan olma özelliğini taşımaktadır.

Orman Park, Orman İşletmesi’nin Sakarya Büyükşehir Belediyesi’ne tahsis ettiği, şehrin girişinde yer alan 18 dönümlük arazi içerisinde 3250 m² kullanım alanı olan ve tamamen doğal bir mekan olma özelliği taşımaktadır.

Sulak arazide yetişen Dişbudak ağaçlarının bulunduğu bu doğal mekan; Türkiye’de ilk defa uygulanan yerden yükseltmeli ahşap üzerine kurulu bir tesistir.

70 araçlık otoparkı olan Orman Park’ta müşterilerine Restoran, Dört Mevsim Kafeterya, Sade Kahve ve Köy Kahvaltısı mekanları olmak üzere 4 birimle hizmet verilmektedir.

Paylaşın

Sakarya: Orhan Gazi Camii

Orhan Gazi Camii; Sakarya’nın Adapazarı İlçesi, Cumhuriyet Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Osmanlı Devleti Padişahı Orhan Bey zamanında Orhangazi’nin silah arkadaşı olan Konuralp’in Akyazı’yı ve Sakarya’nın iki tarafındaki küçük kaleleri zapt ettiği sırada ormanlık ve suluk olan bu yerlere bir miktar Türkmen iskân ederek şimdiki şehrin bulunduğu yerde bir köy kurulur ve bugün “Orhan Camisi” diye anılan caminin yerinde de Orhan Bey namına bir cami yaptırılır.

Sultan Hamid döneminin yüksek pencereli üslubuyla çatılı olarak yapılan cami, muhtemelen eski binasından daha büyüktür. Minarede üzerindeki 1316/1318 tarihi bu ikinci inşanın yılını göstermektedir.

Günümüzde yeni bir yapı olan cami; Adapazarı’nın daha köy olduğu dönemde “Orhan Gazi” adına yaptırılmış ve zamanla yıkılınca yerine yine aynı adı taşıyan “Orhan Cami”, 1893-1894 yıllarında Adapazarı’nda kaymakamlık yapan Nüzhet Paşa’nın girişimi ve halkın yardımlarıyla inşa edilmiştir.

Orhan Cami’nin çatısı ahşap olup, kiremit ile örtülüdür. Tek minaresi bulunmaktadır. 1967 depreminde yıkılan minare 1968 yılında “Akyazılı Ali Akyüz” adlı usta tarafından yeniden yapılsa da 1999 depreminden sonra minare yeniden restore edilmiştir.

Paylaşın

Sakarya: Çark Değirmen

Çark Değirmen; Sakarya’nın Adapazarı İlçesi, Kent Park sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Bugünkü Çark Suyu üzerine 1581-1585 tarihleri arasında Ada Karyesinin ihtiyacına yönelik olarak bir değirmen yapılır.

Yaklaşık 250 yıla yakın hizmet veren bu değirmen yerine, 1734 yılında hayırsever Devoğlu Mustafa tarafından İlkel de olsa bir “dönme dolap”/“çark” yapılarak ve arklar-kanallar açılarak, Çark suyu Orta Camii çeşmesine ve Adapazarı’na içme suyu olarak taşınır.

Paylaşın

Sakarya: Orhan Camii

Orhan Camii; Sakarya’nın Adapazarı İlçesi, Büyü Esence Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Tamamen ahşaptan yapılmış, tahtalar ve kerestelerin üzeri samanlı harçla örtülüdür. Dışta cephesi samanlı çamurla örtülüdür. Çok küçük bir camii olup, şadırvanı bulunmayıp, minaresi mevcuttur. İç alana yaklaşık 60-70 m²’dir. Caminin içi de ahşaptır.

Hatta minber dahi ahşap olup, herhangi bir süslemesi yoktur. Basık olan binada, balkon mevcut olup, kubbe kullanılmamıştır. Çatı kiremit ile örtülüdür. Ön cephede duvara destek için tahtalar koruma amaçlı sonradan olarak ilave edilmiştir. Camii şu anda ibadete kapalıdır. Hemen yanına aynı isimle yapılan camii kullanıma açıktır.

Paylaşın

Sakarya: Ağa Camii

Ağa Camii; Sakarya’nın Adapazarı İlçesi, Cumhuriyet Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Ağa Camii’nin içinde de bir sadelik göze çarpmaktadır. Duvarları süslü olmayıp, çerçeveler içinde dini yazılar bulunmaktadır. Taş temel üzerine inşa edilen yapı kâgirdir. Adapazarı’ndaki küçük camiilerden biridir. İki kat biçiminde yapılmış ve minaresi sonradan eklenmiştir.

200 yıllık olduğu söylenen camiinin üstü çatılı olup, kiremit döşelidir ve kubbesi bulunmamaktadır. Camiinin ön bahçesinde bulunan şadırvan 2001 yılında yıkılmış, yerine arka bahçede yeni bir şadırvan yapılmıştır. Mihrabında aşırı süse kaçılmamış olup, çini süslemesine rastlanmamıştır.

Yalnızca yağlı boya ile biraz şekil verilmiştir. Tavanı ahşap döşeme olup, tavan ortasındaki elips biçiminde ahşap süsleme ilgi çekicidir. Camiiyi yaptıranın kimliği ve yapılış tarihi ile ilgili kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak camii alanının önceden mezarlık olduğu, mezarlığın iptal edilerek yerine bu camiinin yapıldığı bilinmektedir.

Ön bahçede tek kalan mezarın taşının incelenmesinden de anlaşılacağı üzere; söz konusu mezarda yatanın bir asker olduğu ve bayraktarlık yaptığı, adının Mustafa olduğu ve 1774 yılında şehit düştüğü ifade edilmektedir. Camii inşası da muhtemelen bu tarihten önceye tekabül etmektedir.

Paylaşın

Sakarya: Deprem Ve Kültür Müzesi

Deprem Ve Kültür Müzesi; Sakarya’nın Adapazarı İlçesi, Cumhuriyet Mahallesi, Kavaklar Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Adapazarı Belediyesi’ne bağlı olan Deprem Müzesi 450 metrekarelik kullanım alanına sahiptir. Sergi standları, kafeterya ve sinevizyon salonu bulunan müzede; Adapazarı’nda meydana gelen 1967 ve 1999 yılı depremlerine ilişkin deprem öncesi ve sonrası fotoğraflar ile suni deprem yaratan titreşimli elektronik bir stant, depremde yıkılan binaların yapım tekniği ile ilgili inşaat malzemeleri ile sismograf ve depremle alakalı diğer unsurlar sergilenmektedir.

Binanın mimarisi ve iç düzenlemesi tamamen fotoğraf, tablo, resim ve bu gibi malzemelerin sergilenebileceği bir sanat galerisi şeklinde inşa edilmiştir. Bölgenin birinci derece deprem kuşağında kalması nedeni ile İlimizde meydana gelen depremler öncesi ve sonrasını belgelemek, “deprem olgusunu” sürekli ve sıcak tutabilmek amacı ile 2000 yılında yapımına başlanan Deprem Müzesi 2004 yılında ziyarete açılmıştır.

Paylaşın

Sakarya: Harmantepe Kalesi

Harmantepe Kalesi; Sakarya’nın Adapazarı İlçesi, Harmantepe Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Harmantepe Kalesi küçük doğal bir tepecik üzerine kurulmuştur. Etrafı sulak ve bataklık alan iken her iki yanından daha sonra geçirilen kanallar sayesinde verimli tarım alanlarına dönüştürülmüştür. Kaleye ulaşabilmek için Küçük Söğütlü’den Akçakamış köyüne giden yoldan sol tarafa ayrılan tarla yoluna sapmak gerekir. Yağmurlu havalarda ulaşım biraz güç olmaktadır.

Harmantepe Kalesi, Bizans’ın doğu sınırını korumak amacıyla XII. veya XIII. yüzyılda yapılmış, Sakarya Nehrinin batı yakası boyunca birbirini gören ileri karakol ve gözetleme kuleleri niteliği taşıyan savunma yapılarından biridir. Adapazarı, Harmantepe Köyü 2 pafta, 564 parsel üzerinde yer alan kale, Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 18.04.1992/2404 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilmiştir.

Aşağı Sakarya havzasında bulunan kaleler arasında günümüze en sağlam şekliyle ulaşabilmiş kalelerden biridir. Elips şeklinde yuvarlık planlı olan kale yöresel taşlarla yapılmıştır. Sur duvarlarının kalınlığı 2 metre yüksekliği 8-10 metre arasında değişmektedir. Ortalama 5 x 5 metre ebatlarında 6 adet burç bulunmaktadır.

Burçların alt taraf iç kısmında, moloz taş ve kireç harçla yapılan dolgu malzemesi içerisine bağlantıyı sağlamak amacıyla ahşap kalasların ızgara biçiminde yerleştirildiği tespit edilmiştir. Zamanla bu kalasların çürümesi sonucu kalas yerleri yuvarlak delikler şeklinde görülmektedir. Burçların üst kısmında değişik yönlere bakan mazgal delikleri bulunmaktadır. Kalenin ana giriş kapısı güneyde olmak üzere farklı yönlerde ve değişik ebatlarda 5 adet yuvarlak kemerli girişi vardır.

Kapıları içten kapatmaya yarayan ahşap sürgülerin sur duvarı içerisine doğru sürüldüğü delikler mevcuttur. Kapıların kemer kısımları burç ve sur duvarlarının bazı kısımları doğal tahribat sonucu yıkılmış olmakla beraber önemli bir bölümü korunmuş olan kale plan verebilecek durumdadır. Kale içerisi bitki ve ağaçlarla kaplıdır. Gerek mimarı gerekse taş işçiliği yönünden, bölgemizdeki diğer kalelerle benzer özellikler taşımaktadır. Bu nitelikleri ile Bizans dönemi yapısı olduğu anlaşılmaktadır.

Paylaşın