Avukatlar, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nin önünde tuttukları adalet nöbetinin 101’incisini bugün gerçekleştirdi. Hukukçular, adalet nöbetinde ülkede yaşanan hukuksuzluklara dikkat çekti, sanatçı Sezen Aksu, Gazeteci Sedef Kabaş ve Avukat Mürsel Ünder’in hedef alınmasına tepki gösterdi.
Avukatlar ‘Adalet Nöbeti’nde yaptıkları açıklamada, “Arkamızdaki adına “Adalet Sarayı” denilen binada kimi zaman meslektaşlarımız, kimi zaman müvekkillerimiz, kimi zaman tanımadığımız ve belki görüşlerini dahi paylaşmadığımız yurttaşların hak ve özgürlüklerini savunmak için onlarca kez adalet nöbeti tuttuk” dediler.
“Mağdurun kimliğine bakmadan”
Açıklama özetle şu ifadeler yer aldı;
“Bugün ise yıllar önce yazdığı bir şarkıdaki sözler nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından “Yeri geldiğinde o dili koparmak görevimizdir” sözleriyle tehdit edilen sanatçı Sezen Aksu’nun,
Yaptığı bir sosyal medya paylaşımı üzerine Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün “Bu hadsiz ve hukuksuz ifadeler adalet önünde hak ettiği karşılığı bulacaktır” açıklamasının ardından sabaha karşı evi basılarak gözaltına alınan ve demokratik hiçbir ülkede bulunmayan “cumhurbaşkanına hakaret” suçu gerekçesiyle tutuklanan gazeteci Sedef Kabaş’ın,
Ve bekçiler tarafından ters kelepçe uygulanarak, darp edilerek özgürlüğünden mahrum bırakılan meslektaşımız avukat Mürsel Ünder’in yalnız olmadığını söylemek ve dayanışmak için buradayız.
Ama aynı zamanda mağdurun kimliğine bakmadan ve mağduriyetleri yarıştırmadan, siyasal görüşleri ve kişileri ayrıştırmadan, birini diğerinin karşısına koymadan herkes için amasız fakatsız adalet talep edeceğimize dair vurguyu daha güçlü bir şekilde ifade etmek için de bugün buradayız.”
“Cesaretin bulaşıcı olduğunu biliyoruz”
Avukatlar, “bu saldırıların hepimize yönelik olduğunu” ifade etti:
“Hepimizin sesine ve sözüne, özgürlüğüne, hukuk güvenliğine ve yasalar önünde eşitliğe, demokrasiye, halkın bilgilenme hakkına ve toplumsal barışa yöneliktir.
Baskı, tehdit ve şiddet yoluyla demokratik toplumsal muhalefetin korkutulması ve sindirilmesi, sesinin susturulması, siyasal ve kamusal alandan uzaklaştırılması amaçlanmaktadır.
Adalet Nöbeti olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın düşmanlaştırıcı, toplumsal barışı ve demokrasiyi tehdit eden tehlikeli nefret söylemlerinin, siyasal iktidarın talimatlarıyla verilen tutuklama kararlarının ve cezasızlık zırhıyla donatılan güvenlik güçlerinin hukuk dışı ve keyfi uygulamalarının muhatabı ve mağduru her kim olursa olsun sessiz kalmayacağımızı, sanatçıların, gazetecilerin, yurttaşların ifade özgürlüğünü savunmaya devam edeceğimizi bir kez daha duyuruyoruz.
Sezen Aksu’nun, Sedef Kabaş’ın ve Mürsel Ünder’in kendilerine yönelik saldırılar karşısındaki cesareti, direnci ve kararlılığı bize de güç ve cesaret veriyor.
Göründüğümüzden daha çoğuz ve daha güçlüyüz. Farklılıklarımızı koruyarak yan yana ve birlikte olmaya, bunu görmeye ve göstermeye, daha çok cesarete ve dayanışmaya ihtiyacımız var sadece. Cesaretin bulaşıcı olduğunu biliyoruz. Her zamanki kararlılıkla buradayız…
Demokrasiyi, temel hak ve özgürlükleri ve hukuk devletini savunmak, halkın hak arama özgürlüğünün sesi ve güvencesi olmak için aynı kararlılık ve cesaretle burada olmaya devam edeceğiz.”