“DEM Parti – Abdullah Öcalan” Görüşmesi: Beklenen Adımlar Atılmamış

DEM Parti ile Abdullah Öcalan görüşmesine ilişkin açıklama yapan DEM Partili Meral Danış Beştaş, “Hazırım dediğine göre beklenen adımlar atılmamış. Görüşmelerin devam edeceği sonucuna varıyoruz. Bir sürece evrilmesi muhtemel” dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Erzurum Milletvekili ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, DEM Parti heyetinin İmralı’da PKK lideri Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmeyi ve görüşmenin ardından DEM Parti’den yapılan açıklamaları değerlendirdi.

“Dün görüşmenin ardından bir açıklama yayınlandı. O açıklama dikkatli okunursa orada ne konuşulduğunun, üzerine tartışılan meselelerin ne olduğu, Kürt ve Türk halklarının kardeşliğinden demokrasiye evrilmesine kadar birçok ayrıntıyı barındırdığını ifade etmek istiyorum” diyen Meral Danış Beştaş’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

“Sonuçta 3 saatlik görüşmenin tamamının bu aşamada kamuoyu ile paylaşılmasının doğru olmadığına karar verilmiş. Çözüm sürecine evrilmesini umduğumuz bir görüşme gerçekleşti. Biz uzun yıllardır Kürt meselesinin demokratik ve siyasal yöntemlerle çözülmesi gerektiğini ve diyalog ile müzakereden geçtiğini ifade eden bir yerde Türkiye siyasetinde yerimizi alıyoruz. Tecridin bir hukuksuzluk olduğunu, bir işkence olduğunu ifade ettik. Bu sadece bir temenni değil, 2013-2015 yıllarında nelerin değişebileceğini deneyimlemiş olduk. Olumsuz sonuçlanmış olabilir ancak dersler çıkarabiliriz.

(Açıklamanın Cumhur İttifakı’nda nasıl yankı bulduğu sorusu üzerine)  Açıklama metninin kendisinde ve 1 Ekim’den sonra yaşananları bir bütün olarak ele alınması gerekiyor. Bu metinde yer alan Bahçeli ve Erdoğan göndermesi var. Öcalan kendi başına, tek taraflı bir görüşle, Sayın Bahçeli ve Erdoğan’ı zikretmiyordur. En azından karşılıklı bir konsensusun olduğunu düşünüyorum. Buna pozitif bir yaklaşım olduğunu ifade edebilirim.

İlk dönemde “Bahçeli’nin çağrısı Erdoğan’dan habersiz mi” diye tartışıldı ama Türkiye’nin en önemli meselesine ilişkin Cumhur İttifakı böyle bir uzlaşı sağlamadan böyle bir girişimde bulunmaz kanaatindeyim. İktidar bloğunda negatif bir durum görmedim, kendi görüşümü böyle iletebilirim.

“Her şeyden önce bir muhataplık meselesi var”

Metnin içi boş olduğunu, yol haritası sunmuyor değerlendirmelerine katılmıyorum. Aksine 7 maddelik metinden çokça üzerine tartışılabilecek ve sonuç çıkarılabilecek bir süreç de dünden beri yaşıyoruz. Her şeyden önce bir muhataplık meselesi var. Öcalan İmralı Adasında. Bizim çözüm için işaret ettiğimiz bir aktör Öcalan’dı. Bu üç ismin geçtiği metinden söz ediyoruz. Bir kere görüşmelerin devam edeceği sonucuna varıyoruz. Demek ki bir sürece evrilmesi kuvvetle muhtemel. Zaten büyük umut da orada yatıyor.

(Yeni anayasa ve Erdoğan’ın 3. kez adaylığına destek istendiği iddiaları) Her seçim dönemi öncesinde, Kürtler ile AK Parti’nin anlaştığı, anlaşacağı tartışmaları gırla gider. Böyle bir şey olabilir mi? HDP hakkında kapatma davası var. Biz müzakere ile mücadeleyi ayırt etmeyi iyi biliyoruz. Biz damdan düşenleriz. Bu konuda deneyime ihtiyacımız yok. Maalesef o kadar büyük olaylarla sınandık ki.

Biz müzakereyi her koşulda savunuruz ama siyaseten mücadeleyi bırakmayız. Erdoğan’ın ve Bahçeli’nin bu sürece olumlu bakmasını tabii ki olumlu buluyoruz. Biz Özel’in Dervişoğlu’nun ve Erbakan’ın da partilerini temsilen bu sürece aynı hassasiyetle yaklaşması gerektiğini savunuruz. Bizim bütün bu partilerle ittifak yapacağımız çıkarılması mümkün mü? İktidar ile muhatap olarak görüşmemizden bu sonuç asla çıkarılmamalı.”

Paylaşın

Bakırhan’dan “Öcalan” Açıklaması: Tarihi Bir Sorumluluğa İşaret Ediyor

DEM Parti heyetinin Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmeyi ve görüşmenin ardından yapılan açıklamayı değerlendiren DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan “İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan’ın çözüm ve barış odaklı değerlendirmeleri, tarihi bir sorumluluğa işaret ediyor” dedi ve ekledi:

“Türk-Kürt ilişkilerini demokratik bir zemine çekmek ve Türkiye’de onurlu barışı tesis etmek. Bu çağrı, yalnızca bir çözüm önerisi değil, aynı zamanda ortak bir geleceğin inşası için tarihi bir fırsattır. Bu süreçte başta tüm siyasi çevreler olmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) büyük sorumluluk düştüğü açıktır.”

DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan İmralı’da DEM parti heyeti ile Abdullah Öcalan arasında gerçekleşen görüşme sonrası yayımlanan açıklamanın ardından sosyal medya hesaplarından birer paylaşım yaptı.

Tülat Hatimoğulları paylaşımında şunları söyledi: “Sayın Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan yaptığı değerlendirmeler, Türkiye’nin ve bölgenin kaderini değiştirebilecek tarihi bir çağrıdır. Türk-Kürt ittifakını güçlendirmek ve demokratik bir barış sürecini başlatmak artık ertelenemez bir sorumluluk haline gelmiştir. İçinden geçtiğimiz bu kritik süreçte, çözüm için tüm siyasi çevrelerin yapıcı ve cesur adımlar atması gerekiyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), bu sürecin en önemli zeminidir. Barışa, demokrasiye ve kardeşliğe giden yol; birlikte atılacak cesur adımlardan geçiyor. Bu noktada DEM Parti olarak üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirecek, pozitif çözüm önerilerini büyüteceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Tarihi bir fırsatın eşiğindeyiz, geleceği hep birlikte aydınlatabiliriz.”

Tuncer Bakırhan da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Şimdi onurlu barış için cesaret ve feraset zamanı” dedi ve şunları söyledi: “İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan’ın çözüm ve barış odaklı değerlendirmeleri, tarihi bir sorumluluğa işaret ediyor: Türk-Kürt ilişkilerini demokratik bir zemine çekmek ve Türkiye’de onurlu barışı tesis etmek. Bu çağrı, yalnızca bir çözüm önerisi değil, aynı zamanda ortak bir geleceğin inşası için tarihi bir fırsattır.

Bu süreçte başta tüm siyasi çevreler olmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) büyük sorumluluk düştüğü açıktır. Gazze ve Suriye’deki gelişmeler, ertelemeye tahammülü olmayan bir çözüm ihtiyacını gözler önüne seriyor. Barış, demokrasi ve kardeşlik çağrısına hep birlikte yanıt verelim. Türkiye ve bölge için demokratik dönüşüm imkanın arifesindeyiz. Şimdi onurlu barış için cesaret ve feraset zamanı”

Ne olmuştu?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 22 Ekim’de partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı açıklamada, “Teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti Grup Toplantısı’nda konuşsun, terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, ‘umut hakkı’nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın” ifadelerine yer vermişti.

Bahçeli, bu açıklamasından kısa bir süre sonra ise DEM Parti heyetine İmralı’ya gitmesi için izin verilmesi çağrısı yapmıştı. Çağrının ardından gözler Adalet Bakanlığı’na çevrilmişti.

Adalet Bakanı Yılmaz  Tunç, geçen günlerde DEM Parti’den İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve Van Milletvekili Pervin Buldan’ın, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etmelerine izin verildiğini belirtti.

28 Aralık’ta gerçekleşen görüşmenin ardından yapılan DEM Parti’nin açıklamasına göre Öcalan şunları söyledi: “Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim. Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım.”

Paylaşın

Öcalan’ın Açıklamalarına MHP’den “Pozitif Bir Yaklaşım” Yorumu

DEM Parti heyetinin Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmeyi ve görüşmenin ardından yapılan açıklamayı değerlendiren MHP’li Mevlüt Karakaya, “Bu çağrıya pozitif bir yaklaşım içerisinde olduklarını kendileri ifade ediyorlar. Sayın Genel Başkan’ımızın değerlendirmesini beklememiz en doğrusu olacaktır” dedi.

DEM Parti milletvekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’in İmralı’da PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmesinin ardından yaptıkları açıklama ile ilgili ilk açıklama MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mevlüt Karakaya’dan geldi.

Kanal 7 yayınında yaptığı açıklamayı sosyal medya hesabından paylaşan Karakaya şunları söyledi: “Sayın Genel Başkan’ımızın Meclis’in açılış günündeki DEM Partililerle olan teması ve arkasından yapılan grup toplantılarında yaptığı çağrılar bu süreci hızlandırdı. Kamuoyunda yoğun bir şekilde tartışılması mümkün oldu.

Bu çağrının bir devlet politikası şeklinde devam etmesi bu süreci bugünkü aşamaya getirdi. Sabah açıklama yapıldı. Konu çok taze. Bu konu ile ilgili süreçte önemli bir rolü olan Sn. Genel Başkan’ımızın bir değerlendirmesi olacaktır. Bu çağrıya pozitif bir yaklaşım içerisinde olduklarını kendileri ifade ediyorlar. Sayın Genel Başkan’ımızın değerlendirmesini beklememiz en doğrusu olacaktır.”

Ne olmuştu?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 22 Ekim’de partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı açıklamada, “Teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti Grup Toplantısı’nda konuşsun, terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, ‘umut hakkı’nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın” ifadelerine yer vermişti.

Bahçeli, bu açıklamasından kısa bir süre sonra ise DEM Parti heyetine İmralı’ya gitmesi için izin verilmesi çağrısı yapmıştı. Çağrının ardından gözler Adalet Bakanlığı’na çevrilmişti.

Adalet Bakanı Yılmaz  Tunç, geçen günlerde DEM Parti’den İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve Van Milletvekili Pervin Buldan’ın, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etmelerine izin verildiğini belirtti.

28 Aralık’ta gerçekleşen görüşmenin ardından yapılan DEM Parti’nin açıklamasına göre Öcalan şunları söyledi: “Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim. Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım.”

Paylaşın

Abdullah Öcalan’dan “Barış” Mesajı

DEM Parti tarafından paylaşılan Abdullah Öcalan’ın açıklamasında, “Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihi bir sorumluluk olduğu kadar tüm halklar için de kader belirleyici bir önem ve aciliyet kazanmıştır” ifadelerine yer verildi.

Haber Merkezi / Açıklamada, “Sürecin başarısı için Türkiye’deki tüm siyasi çevrelerin dar ve dönemsel hesaplara takılmadan inisiyatif alması, yapıcı davranması ve pozitif katkı sunması elzemdir. Bu katkıların en önemli zeminlerinden biri de şüphesiz TBMM olacaktır” denildi.

“Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim” ifadeleri kullanılan açıklamada, “Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım” denildi.

İmralı Adası’nda tutuklu bulunan Kürdistan İşçi Partisi (PKK) lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere Cumartesi günü adaya giden Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) vekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’den oluşan iki kişilik heyet Pazar sabah saatlerinde bir açıklama yayınladı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan ile 28 Aralık 2024 tarihinde kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdik. Kendisinin sağlığı iyi, morali oldukça yüksekti. Kürt sorununa kalıcı çözüm bulmaya yönelik yaptığı değerlendirmeler hayati önemdeydi.

Ortadoğu ve Türkiye’de yaşanan son gelişmelerin değerlendirildiği görüşmede Sayın Öcalan, dayatılan karanlık gelecek senaryolarına karşı pozitif çözüm önerilerini sunmuştur.

Düşünceleri ve yaklaşımının genel çerçevesi aşağıdaki gibidir: Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihi bir sorumluluk olduğu kadar tüm halklar için de kader belirleyici bir önem ve aciliyet kazanmıştır.

Sürecin başarısı için Türkiye’deki tüm siyasi çevrelerin dar ve dönemsel hesaplara takılmadan inisiyatif alması, yapıcı davranması ve pozitif katkı sunması elzemdir. Bu katkıların en önemli zeminlerinden biri de şüphesiz TBMM olacaktır.

Gazze ve Suriye’de yaşanan hadiseler göstermiştir ki, dışarıdan müdahalelerle kangrenleştirilmeye çalışılan bu sorunun çözümü artık ertelenemez bir hal almıştır. Bunun ciddiyetiyle doğru orantılı bir çalışmayı başarıya ulaştırmak için muhalefetin de katkı ve önerileri değerlidir.

Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim. Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım.

Bütün bu çabalarımız, ülkeyi hak ettiği düzeye taşıyacak ve aynı zamanda demokratik bir dönüşüm için de çok kıymetli bir kılavuz olacaktır. Devir Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik devridir.”

Paylaşın

DEM Parti Heyeti İmralı’da Abdullah Öcalan İle Görüştü

Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan’dan oluşan DEM Parti heyeti, İmralı’da PKK lideri Abdullah Öcalan ile yaklaşık 5 saat süren bir görüşme gerçekleştirdi. Buldan ve Önder’in bir açıklama yapacağı ifade ediliyor.

Haber Merkezi / DEM Parti’den konuya ilişkin yapılan açıklamada, “Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’den oluşan heyetimiz bugün İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan ile bir görüşme gerçekleştirmiştir. Bu görüşme sona ermiş ve heyetimiz geri dönmüştür. Bu görüşmenin içeriği hakkındaki bilgileri ve değerlendirmeleri heyetimiz ilerleyen saatlerde basın ve kamuoyuyla paylaşacaktır” denildi.

DEM Parti’den görüşmenin detayları ile ilgili yeni bir açıklama geldi. Açıklamada “İmralı’ya giden heyetimizin açıklaması yarına kaldı, açıklamanın yazılı olmasını bekliyoruz” ifadesi kullanıldı.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 26 Kasım’daki grup toplantısındaki konuşmasının hemen ardından DEM Parti’nin Abdullah Öcalan ile görüşmek için yaptığı başvuruya, 31 gün sonra yanıt verilmişti.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, görüşme sürecine ilişkin önceki gün yaptığı açıklamada, hava şartlarının uygun olması durumunda görüşmenin 28 Aralık veya pazar günü gerçekleştirileceğini ifade etmişti. Tunç, “DEM Parti’nin talebine olumlu yanıt verdik. Görüşmeye Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan katılacak” açıklamasını yapmıştı.

DEM Parti heyetinin İmralı’ya gitmesiyle Kürt siyasi hareketi yaklaşık 9 yıl sonra Abdullah Öcalan’ı parti olarak ilk kez ziyaret etmiş oldu. Nisan 2015’ten sonra siyasetçilerin adaya gitmesine izin verilmemişti.

Abdullah Öcalan, 43 ayın ardından yeğeni ve DEM Parti Urfa Milletvekili Ömer Öcalan ile görüşmüştü.

Paylaşın

Adalet Bakanlığı’ndan DEM Parti’ye “İmralı” İzni

Adalet Bakanlığı, DEM Parti’nin İmralı’daki Abdullah Öcalan’ı ziyaret için yaptığı başvuruya olumlu dönüş yaptı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise, “Hava şartlarına göre yarın ya da pazar günü İmralı’ya gidecekler” dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’de Meclis’te PKK lideri Abdullah Öcalan’ın tecridinin kaldırılmasına ilişkin yaptığı çağrıyla başlayan süreçte ilk somut adım atılıyor. Adalet Bakanlığı, DEM Parti’nin İmralı’daki Öcalan’ı ziyaret için yaptığı başvuruya olumlu dönüş yaptı.

DEM Partili kaynaklardan edinilen bilgiye göre; TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan’a sözlü olarak iletilen iznin ardından heyet, hava durumuna bağlı olarak yarın ya da pazar günü İmralı’yı ziyaret edecek.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, DEM Parti’nin PKK Lideri Abdullah Öcalan’la görüşmek için yaptığı başvuruya olumlu yanıt verilmesine ilişkin konuştu. Tunç, “DEM’lilerin görüşme talebine olumlu yanıt verdik. Hava şartlarına göre yarın ya da pazar günü İmralı’ya gidecekler. DEM heyetinde Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Puldan olacak” dedi.

Paylaşın

“Erdoğan, Abdullah Öcalan – DEM Parti Görüşmesi İçin Talimat Verdi” İddiası

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “İmralı ile DEM grubu görüşmesi gecikmemeli” açıklaması gündemdeki yerini korurken Erdoğan’ın görüşme için talimat verdiği öne sürüldü.

İddiaya göre, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) bir ‘ön hazırlık’ yapacak, bu hazırlıkların tamamlanmasından sonra DEM heyetinin İmralı’ya gitmesine izin verilecek.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) İmralı Cezaevi’nde PKK Lideri Abdullah Öcalan’la görüşmek için yaptığı başvuruyla ilgili Adalet Bakanlığı’ndan henüz yanıt gelmezken iktidara yakın Türkiye gazetesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talebe sıcak baktığını ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a sürecin hızlandırılması için talimat verdiğini yazdı.

Haberde, “Erdoğan’ın, geçmişteki çözüm sürecinde yaşananların tekrar etmemesi için, yeni sürecin ‘temkinli ve dikkatli’ yürütülmesi talimatını verdiği öğrenildi. DEM Parti’nin Adalet Bakanlığı’na bu konuda yaptığı başvurunun kısa sürede olumlu sonuçlanmasına kesin gözüyle bakılıyor” denildi.

İddiaya göre, MİT bir ‘ön hazırlık’ yapacak, bu hazırlıkların tamamlanmasından sonra DEM heyetinin İmralı’ya gitmesine izin verilecek. AK Parti kaynakları “Öcalan, DEM’lilere örgütle bağlantılarını kesmeleri, örgütün de lağvedilmesi yönünde bir şey söylerse; İmralı ziyaretlerinin devamı gelir” değerlendirmesini yaptı.

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, 28 Kasım tarihli yazısında DEM Partililerin Öcalan’a görüşmesine izin verileceğini belirtmişti. Selvi, “DEM içinden çözümü destekleyen ve Öcalan’ın mesajlarını doğru aktarabilecek deneyimli isimler tercih edilebilir” demişti.

MHP’ye yakınlığı ile bilinen Türkgün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Müftüoğlu, DEM Parti – Öcalan görüşmesinin cumartesi günü olabileceğini iddia etmişti.

Ne olmuştu?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ekim ayı başında partisinin Meclis grubunda yaptığı konuşmada İmralı Cezaevi’nde bulunan Abdullah Öcalan’ın ‘umut hakkından faydalanması’ ve ‘DEM Parti’nin Meclis grubunda konuşması’ çağrısında bulunmuştu. Bu çağrısını sık sık yineleyen Bahçeli, salı günü de “22 Ekim grup toplantısında ne demişsek aynen arkasındayız. İmralı ile DEM grubu görüşmesi gecikmemeli” dedi.

Bahçeli’nin bu sözlerinden sonra ‘görüşme olup olmayacağı’ sorusu yanıtını aramaya başladı. Bahçeli’nin konuşmayı yaptığı 26 Kasım’da DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Abdullah Öcalan’la İmralı’da görüşmek için resmi başvuruda bulunduklarını açıkladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise 27 Kasım’da AK Parti’nin grup toplantısının ardından gazetecilerin, Bahçeli’nin ‘İmralı ile DEM Parti görüşsün’ çağrısını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna “Görüşüyor” yanıtı verdi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yine 27 Kasım’da DEM Parti Eş Genel Başkanlarının İmralı başvurusuna ilişkin konuştu. Tunç, “Başvuruyu değerlendiriyoruz. Makul bir sürede cevap verilir” dedi.

‘Görüşme olacak mı olmayacak mı’ tartışmaları sürerken Adalet Bakanlığı’nın görüşmeye izin verdiği iddiası ortaya atıldı. Ancak DEM Parti, Adalet Bakanlığı’na yapılan, Abdullah Öcalan ile görüşme başvurusuna ilişkin bakanlıktan kendilerine herhangi bir geri dönüş olmadığını bildirdi.

Paylaşın

DEM Parti’den Bahçeli’nin “Öcalan” Çıkışı Yorumu: “Çizgimize Gelsinler” Derlerse Yokuz

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin ‘İmralı ile DEM grubu görüşsün’ sözlerini değerlendiren DEM Partililer, “Kendilerince bize bir yol çizmişler, bizi ona dahil edip, ona razı etmeye çalışıyorlar. Şimdi buna razı olsak, bu kadar yıldır niye bunun bedelini ödeyelim” diyor ve ekliyorlar:

“Bütün haklardan vazgeç, halkına sırtını dön, gel seninle konuşalım. Böyle bir şey olabilir mi, biz kendi hakikatimizi nasıl inkar edelim, halkın bunu kabul eder mi? DEM Parti barışa dair sözünü her gün kuruyor. Her çağrıya anlamlıdır diyoruz. Ama kasıt ‘DEM Parti amasız fakatsız gelsin, bizim çizgiden yürüsün’ diyorlarsa, biz ona yokuz. Ama bu niyeti açıklarsa bilebiliriz.”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında bir kez daha Öcalan çağrısında bulunarak, “İmralı ile DEM grubu arasında yüz yüze temasın yapılmasını bekliyoruz” dedi. Bahçeli’nin açıklamasının ardından partisinin grup toplantısında konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Tülay Hatimoğulları ile birlikte, PKK lideri Abdullah Öcalan ile İmralı’da görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvuracaklarını açıkladı.

Grup toplantısının ardından ise başvuru Adalet Bakanlığı’na iletildi. Bu açıklamaların ardından Meclis kulisleri de hareketlendi. Bahçeli’nin çıkışını ve DEM Parti’nin İmralı başvurusunu AK Parti ve DEM Parti kaynakları Artı Gerçek’ten Seda Taşkın’a değerlendirdi.

Görüştüğümüz DEM Partili kaynaklar, DEM Parti’nin Adalet Bakanlığı’na yaptığı görüşme başvurusunun sistematik bir şekilde yapıldığına dikkat çekerek, bu başvurular arasında DEM Parti Eş Genel Başkanlarının başvurusunun da bulunduğu belirtti ve ekledi: “Başvurumuz bir gün önce hazırdı, sadece çakıştı. Bu fluluk içinde bir top çevirme hali var. Biz başvurumuzu yaptık, o zaman başvurumuzu kabul edin. Gereğini yapın” dedi.

MHP liderinin açıklamalarının partide bir şaşkınlık yaratmadığını ve önceki konuşmaları ile tutarlı olduğunu söyleyen partili, “Bahçeli bu kez sadece bir tık daha öteye götürerek, yüz yüze görüşsün açıklamasında bulundu” dedi.

Bahçeli’nin yaptığı Öcalan’ın DEM Parti ile görüşsün açıklamalarının parti içindeki yansımalarına da değinen partili, “DEM Parti’den bu konuda ne bekleniyor?” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Bir görüşme, bir diyalog olacaksa buna bir mekanizma gerekiyor. Burada DEM Parti’nin gitmesi de bir mekanizma, heyetin gitmesi de bir mekanizma. Doğal olarak demokratik siyaset alanında Kürt sorunu gibi meselelerin çözümünde DEM Parti muhataptır.

Ama Kürt sorunun çözümünde İmralı muhataptır, Sayın Öcalan muhataptır. Bu anlamda iki etkili muhatabın görüşmesinde bir sıkıntı yok. Bu çok doğal, olması gereken bir şey. Burada ya avukatlar ya da siyasi heyet belirlenecekti. O siyasi heyet içerisinde DEM Parti’den bağımsız bir heyet zaten olamaz. Bu açıdan farklı bir durum yok ama bunu pekiştirilmiş oldu.”

Bahçeli’nin açıklamalarına karşılık Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan bir açıklama gelmemesine de dikkat çeken DEM Partili yetkili “Top iktidarın sahasında” tespitinde bulundu ve konuşmasını şöyle sürdürdü: “İktidarın bu söylenenlere yekten cevap vermiyor olması bizim için de anlaşılır değil, bizim için de sorunlu bir alan. Kendi ittifakının ortağı olan bir parti bu kadar çok söz söylüyor ve tüm bu sözlerin karşısında cumhurbaşkanı hiçbir söz etmiyor.

Ama herkesin beklediği Cumhurbaşkanının konuşması. Fikir ayrılığı yok gibi sözler söylenmiş olsa da bu anlamda bir rol bölümü mü var, bir mutabakat mı var yoksa bir çatlak mı var, bütün bunları tahlil etmek mevcut haliyle çok zor. Bizim de beklentimiz cumhurbaşkanının açıklama yapması, çıksın açıklama yapsın. Bu sorun çözülecekse muhataplarından birisi de hükümetin başıdır.”

Bir taraftan kayyım atamalarının gerçekleşmesi, Öcalan’a avukat kısıtlaması getirilmesinin de anlaşılır olmadığını söyleyen partili, “İyi polis, kötü polis midir? Yoksa başka bir strateji midir inanın bilmiyoruz” diye konuştu.

Bahçeli’nin “DEM Parti bir tercih yapsın, Kandil ile arasına mesafe koysun” yönünde yaptığı açıklamalarını ise klasik bir retorik olarak değerlendirdiklerini belirten partili, “AKP’de sürekli bunu söylüyor. Bu sözlerin toplamda bu sürece katkısı olmadığı açık ve nettir. Demokratik siyaset alanındayız. Kürt sorunun demokratik çözümü için bedel ödüyoruz. Biz bu bedeli vermesek, bu sistemin daha çok kötüsüne tanıklık edeceğiz. Mesele çözülecekse bu dilin artık terkedilmesi gerekiyor. PKK Kürt sorununun nedeni değildir, bir sonucudur. O yüzden nedenleri üzerine konuşmamız gerekiyor” dedi.

“Bu dille nerede buluşabiliriz ki?” sorusunu da yönelten partili, şöyle devam etti: “Kendilerince bize bir yol çizmişler, bizi ona dahil edip, ona razı etmeye çalışıyorlar. Şimdi buna razı olsak, bu kadar yıldır niye bunun bedelini ödeyelim. Bütün haklardan vazgeç, halkına sırtını dön, gel seninle konuşalım. Böyle bir şey olabilir mi, biz kendi hakikatimizi nasıl inkar edelim, halkın bunu kabul eder mi? DEM Parti barışa dair sözünü her gün kuruyor. Her çağrıya anlamlıdır diyoruz. Ama kasıt ‘DEM Parti amasız fakatsız gelsin, bizim çizgiden yürüsün’ diyorlarsa, biz ona yokuz. Ama bu niyeti açıklarsa bilebiliriz.”

İktidar kanadı ile görüşmeye yönelik bir değerlendirme yapmadıklarını belirten partili, ama bunun görüşmeyeceklerin anlamına gelmediğini de ifade etti. Kürt sorununun demokratik çözümü için herkesle görüşebileceklerini belirterek, “Ama bu zaman, zemin ve yol almakla ilgili. Ortada sadece beyanlar var. Gün geldiğinde görüşmenin önünde bir engel yok” diye konuştu.

Ufuk Uras ile Devlet Bahçeli’nin yaptığı görüşmeye ilişkin Ufuk Uras’ın da aralarında olduğu heyetin bir dizi görüşme gerçekleştirdiğini belirten DEM Partili yetkili, Bahçeli’nin de heyetin içinden görüşmek Ufuk Uras’ı seçtiğini söyledi. Ufuk Uras’ın DEM Parti Eş Başkanları ile sohbet için geldiğini belirten partili, şöyle devam etti:

“Gündemde olan bir görüşme değildi. Yarım saat sürdü ve eş başkanlarımız Bahçeli ile yapacağı görüşmeye sahip değildi. Görüşmenin sonunda MHP’ye ziyarette bulunacağını ifade etti. Bizim ayarladığımız ve gündemini belirlediğimiz bir görüşme değildi, tamamen bizden bağımsız ama bizden görüştükten sonra MHP’ye gitmesi planlı gibi bir algı yarattı. Öyle bir durum yok. Mesele zaten aracılarla çözülecek bir konu değil.

Kürt sorunu gibi kadim bir sorun çözülecekse muhatapları bellidir. Bu muhataplarla oturulup konuşulur. Arabulucu meselesini aşan bir mesele. Sürece ilişkin Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile bir görüşme gerçekleşecek mi?” sorusuna ise sistematik olarak ziyaretlerin gerçekleşti yanıtını verdi. Süreç açısından yeni bir gelişme olmadığını belirten partili bu nedenle resmi bir ziyaretin de olmadığını söyledi.

“Bahçeli yeni bir yol açtı”

AK Partili kaynaklar ise, Bahçeli’nin bu konuda muazzam bir yol açtığını belirterek, Bahçeli’nin bütün ezberleri bozduğunu aktardı. “Bunun ötesinde söylenecek, içini dolduracak bir şey yok” diyen AKP’li yönetici mevut yolların kullanıldığını belirterek, “Ama sonuçları olumlu olmadı. O zaman en baştan, yeni bir şey yapmanız lazım. Bahçeli yeni bir yol açtı” dedi. AK Partili yönetici sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bahçeli’nin açtığı yolda, ölçüt PKK’nin silah bırakması. Nihayetinde, PKK’nın silah bırakması, lağvedilmesi ve bu ülkenin bir parçası olarak ülkenin çıkarlarına hizmet etmesi noktasına varılacaksa gelsin yapsın. Ölçüt bu; silah bırak, örgütü lağvet; demokratik, sivil hayatın parçası ol. Bu ülkenin çıkarlarının, geleceğinin parçası ol.”

Aynı AK Partili yetkili DEM Parti’nin başvurusuna izin verilip verilmeyeceğinin teknik bir konu olduğunu belirterek “Bu tür mahkumların görüşme durumunu Adalet Bakanlığı değerlendirir. İnfaz kanunu gereğince uygulama yöntemi oluşması lazım, bakılması lazım. Milletvekilleri olabilir, İnsan Hakları Komisyonu Cezaevleri Alt Komisyonu olabilir. Bunlar teknik konular. O sağlanır, cezaevi yönetmeliği neyse ona göre sağlanır” dedi ve ekledi:

“Esas olan Devlet Bey’in açtığı yolun ne kadar anlaşıldığı. Önemli olan zihinlerde oluşan engelleyici kuralları yumuşatmak, normalleştirmek. Ondan sonra uygulamada kanunlar bile dönem dönem değişir. Muazzam bir yeni bir yol açılmış. Önemli olan buna samimiyetle yaklaşmak. Uygulama kolay iş.”

Kamuoyunda Erdoğan-Bahçeli arasında anlaşmazlık yaşandığına yönelik haberlerin doğruyu yansıtmadığını belirten AK Partili yönetici, 1 Ekim’den bu yana aynı çizgide, birbirlerini tamamlayan açıklamalar yaptıklarını ifade etti. AKP’li kurmay, “Hızlı bir süreç beklememeliyiz. Toplumun her kesimi bu gelişmeyi kendine özgü tarif edecektir. Bunu görmek lazım. Tarif ettikçe belki yeni şeyler ortaya çıkacak, belki yanlış anlaşılmalar doğruya evrilecek” açıklamasında bulundu.

Önceki süreçte herkesin kendi muradını tarif ettiğini belirten aynı partili, şimdi ise alışkanlıkların bir kenara bırakılması gerektiğine dikkat çekti ve şöyle konuştu: “Cumhurbaşkanı uzun süredir ‘İç cepheyi sağlam tutmak gerekir’ nihayetinde hedef ülkenin refahı, daha güçlü, zengin bir ülke olması. Göreceğiz, her bir şeyin riski olduğu gibi bu sürecin de riskleri var. Risklerin büyüklüğüne, özelliğine göre avantajları da olacaktır.”

Paylaşın

“Abdullah Öcalan İle İkinci Görüşme Planlanıyor” İddiası

“Yeni Çözüm Süreci” tartışmaları gündemdeki yerini korurken, İmralı Adası’nda bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan’la ikinci bir görüşme yapılması için çeşitli temaslar gerçekleştiği öne sürüldü.

Bu kapsamda önümüzdeki hafta Öcalan’la ikinci bir görüşmenin gerçekleşmesinin beklendiği ifade edildi. İkinci görüşmenin Öcalan’ın avukatlarıyla olabileceği ancak bu konuda henüz bir netleşme olmadığı belirtildi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’de yaptığı ‘Öcalan çıkışı’nın üzerinden neredeyse bir ay geçti.

Geçen sürede DEM Parti Milletvekili Ömer Öcalan, PKK Lideri Abdullah Öcalan’la bir görüşme gerçekleştirdi. 43 ay sonra gerçekleşen bu görüşme sonrasında Öcalan, “Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim” mesajını iletti.

DEM Parti, bu mesajın geldiği günden bu yana koşulların oluşması, iletişim olanaklarının sağlanması için çağrılar yaptı.

Gazete Duvar’dan Ceren Bayar’ın haberine göre; Taraflardan edindiğimiz bilgilere göre kamuoyundaki bu tartışmalar sürerken İmralı Adası’nda bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan’la ikinci bir görüşme yapılması için çeşitli temaslar gerçekleşti. Bu kapsamda önümüzdeki hafta Öcalan’la ikinci bir görüşmenin gerçekleşmesinin beklendiği ifade edildi. İkinci görüşmenin Öcalan’ın avukatlarıyla olabileceği ancak bu konuda henüz bir netleşme olmadığı belirtildi.

Öte yandan Bahçeli’nin Öcalan çıkışı ve sözlerinin arkasında durduğuna dair açıklamaları sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan kamuoyunu tatmin edecek netlikte bir açıklama gelmedi. Üstelik geçen sürede biri CHP’li, üçü DEM Partili dört belediyeye kayyım atandı. Tüm bunlar ‘Cumhur İttifakı’nın iki ortağı arasında bu konu özelinde bir anlaşmazlık var’ yorumunu güçlendirdi.

İktidar kanadından yapılan değerlendirmelere göre iki lider arasında bir kriz yok. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bahçeli’nin çağrısına dair devletin farklı organları ile istişare yaptığı, ayrıca partisince yaptırılan geniş kamuoyu araştırmasını beklediği ifade ediliyor. Bu sonuçların ardından bugün Erdoğan ile Bahçeli bir araya gelecek. İki liderin son gelişmeleri detaylıca değerlendirmesi bekleniyor.

“İki lider uzlaşmazsa süreç olmaz”

DEM Parti kaynaklarına göre iki lider arasında ‘birbirini ikna edememe, ortak bir noktada buluşamama’ durumu yaşanıyor. Erdoğan’ın, iktidarın güncel ihtiyaçlarını öncelediğini Bahçeli’nin ise devletin içinde bulunduğu koşulları ve Orta Doğu’daki gelişmeleri göz önünde bulundurduğunu düşünen DEM Partililer, Erdoğan ve Bahçeli arasındaki bu anlayış farkının sürecinin ilerleyip ilerlemeyeceğini belirleyeceği görüşünde.

Paylaşın

Bahçeli’nin “Öcalan” Çağrısı AK Parti’de Kafaları Karıştırdı

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “Öcalan” çağrısının üzerinden neredeyse 20 gün geçmiş olmasına karşın Erdoğan’ın bu çağrıya dair tek kelime etmemesi AK Parti’de de kafaları karıştırdı.

Erdoğan’ın net pozisyon almaması nedeniyle nasıl tutum alacaklarını bilmeyen birçok AK Partiliye göre sorun Bahçeli’nin söyleminde değil, söylem hızında. AK Partili birçok isim siyasi partilerin büyük kısmının olumlu mesajlar vermesine karşın kamuoyunun bir ‘sürecin’ çok uzağında olduğunu söylüyor.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Öcalan’ın Meclis kürsüsünden “örgütün lağvedildiğini açıklaması” durumunda ‘umut hakkı’ndan yararlanabileceği sözlerinin siyasetteki yankıları sürüyor. Çok kişi konuştu ama AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üzerinden neredeyse 20 gün geçmiş olmasına karşın bu çağrıya dair tek kelime etmedi.

Bu durum Erdoğan’ın söz konusu çağrıdan bilgisi olmadığı yorumlarına neden olurken AK Parti’de de kafalar karışık. Cumhurbaşkanının net pozisyon almaması nedeniyle nasıl tutum alacaklarını bilmeyen birçok AK Partiliye göre sorun Bahçeli’nin söyleminde değil, söylem hızında. AK Partili birçok isim siyasi partilerin büyük kısmının olumlu mesajlar vermesine karşın kamuoyunun bir ‘sürecin’ çok uzağında olduğunu söylüyor.

Kulislerde, “Siyasetçilerle kamuoyu arasında fark var. Partilerin büyük kısmı yapılan çağrıya kategorik olarak karşı çıkmadı ama seçmen rahatsız oldu. Bu hız doğru değil. Adım adım ilerleyen, tüm tarafların yavaş yavaş içine dahil edileceği, toplumun kaygı ve endişelerinin giderileceği bir süreç işletilmeliydi. Bahçeli’nin bu önemli adımı bir kenara bırakılamaz ama hem devlet kurumlarının adaptasyonu hem de toplumun hazırlanması için ne yapılması gerektiği düşünülmeli. Bu noktada adımlar atılmalı” deniliyor.

Gazete Duvar’ın aktardığına göre; Kulislerde, Erdoğan’ın da toplumun sürece mesafeli olduğunu gösteren bu nabzı ölçtüğü için açıklama yapmaktan kaçındığı kaydediliyor. Meseleleri sadece siyasilerin gözünden görmenin doğru olmayacağını kaydeden AK Partililer, “Vatandaşa kulak vermek, durumunu, tutumunu ölçüp ona göre davranmak zorundayız” diyor.

Paylaşın