İran’dan Batı’ya Gözdağı: Karşılık Veririz

ABD, Irak ve Suriye’deki İran hedeflerine yönelik saldırı planlarını hazır hale getirirken, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ülkesinin bir savaş başlatmayacağını ama ülkesine karşı zorbalık yapmaya çalışana güçlü karşılık vereceğini söyledi.

Haber Merkezi / İran Cumhurbaşkanı Reisi, “Önce, Amerikalılar bizimle konuşmak isteyince askeri seçeneğin masada olduğunu söylediler. Şimdi de İran’la çatışma istemediklerini belirtiyorlar.

İran İslam Cumhuriyeti’nin askeri gücü bölgede hiçbir ülkeye tehdit değil ve olmamıştır. Tersine, bölge ülkelerinin dayanacağı ve güvenebileceği güvenlik sağlar” ifadelerini kullandı.

ABD, Ürdün’de Amerikan askerlerinin hedef alındığı saldırıda kullanılan insansız hava aracının İran’da üretildiğini değerlendiriyor.

Suriye sınırına yakın Ürdün’de bir insansız hava aracı saldırısında üç ABD askeri hayatını kaybetmesi sonrası Beyaz Saray, misilleme olarak Suriye ve Irak’taki İran hedeflerini vurma planını onayladı.

Saldırıya yanıtının ne olacağı üzerine değerlendirmeler yapılırken, ABD Başkanı Joe Biden’a, ülkesindeki şahin siyasetçilerden İran topraklarındaki hedeflerin vurulması çağrısı da geldi.

ABD Başkanı Biden, Beyaz Saray’da gazetecilere yaptığı açıklamada “İstediğim şey bu değil” mesajı verdi ve İran topraklarına yönelik bir misilleme yapılmayacağını ima etti. Beyaz Saray yapacağı misillemeyi Suriye ve Irak topraklarındaki İran bağlantılı hedeflerle sınırlı tutacak.

ABD’nin Irak’ta 2 bin 500, Suriye’de 900 Ürdün’de ise 3000 civarında askeri bulunuyor.

ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’a göre İran destekli milisler, 17 Ekim’den bu yana Irak ve Suriye’deki Amerikan birliklerinin bulunduğu üslere 150’den fazla saldırı düzenledi. Roketler ve tek yönlü saldırı uçaklarıyla yapılan saldırıların büyük çoğunluğu önlendi.

Haberler İran’ın da benzer bir gerilimi engellemek için adım attığına işaret ediyor. İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), üst düzey subaylarını Suriye’den çekme kararı aldı.

İran’ın üst düzey subaylarını geri çekme kararı, Orta Doğu’da zaten oldukça yüksek olan tansiyonun içine doğrudan çekilmek istememesinden kaynaklanıyor.

İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), Suriye’de devam eden iç savaşta Devlet Başkanı Beşar Esad’a yardım etmek için 10 yıl önce bu ülkeye geldi.

Rusya da 2015 yılında hava kuvvetlerini Suriye’ye konuşlandırarak Beşar Esad’ı desteklemişti. Analistlere göre İran’ın Suriye’deki varlığının zayıflaması, Rusya’nın işine yarayabilir.

Bu arada İran’ın desteklediği Iraklı Nujaba adlı grup, bölgedeki Amerikan güçlerine saldırmaya devam edeceğini açıkladı. Örgüt, Gazze savaşı sona erene ve Amerikan askerleri Irak’tan çekilene kadar saldırıların süreceğini belirtti.

Paylaşın

ABD’den İran’a Misilleme Hazırlığı

Suriye sınırına yakın Ürdün’de bir insansız hava aracı saldırısında üç ABD askeri hayatını kaybetmesi sonrası Beyaz Saray, misilleme olarak Suriye ve Irak’taki İran hedeflerini vurma planını onayladı.

Haber Merkezi / Saldırıya yanıtının ne olacağı üzerine değerlendirmeler yapılırken, ABD Başkanı Joe Biden’a, ülkesindeki şahin siyasetçilerden İran topraklarındaki hedeflerin vurulması çağrısı da geldi.

ABD Başkanı Biden, Beyaz Saray’da gazetecilere yaptığı açıklamada “İstediğim şey bu değil” mesajı verdi ve İran topraklarına yönelik bir misilleme yapılmayacağını ima etti.

Beyaz Saray yapacağı misillemeyi Suriye ve Irak topraklarındaki İran bağlantılı hedeflerle sınırlı tutacak.

Irak’ta konuşlu İslami Direniş adlı bu grubun, İran Devrim Muhafızları tarafından silahlandırıldığı, finanse edildiği ve eğitildiğine inanılıyor.

Ürdün’deki saldırıda ölen üç ABD askerinin cenazelerinin cuma günü Delaware Hava Kuvvetleri üssüne geri gönderilmesi bekleniyor. Beyaz Saray Başkan Biden’ın törene katılacağını açıkladı.

Haberler İran’ın da benzer bir gerilimi engellemek için adım attığına işaret ediyor. İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), üst düzey subaylarını Suriye’den çekme kararı aldı.

İran’ın üst düzey subaylarını geri çekme kararı, Orta Doğu’da zaten oldukça yüksek olan tansiyonun içine doğrudan çekilmek istememesinden kaynaklanıyor.

İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), Suriye’de devam eden iç savaşta Devlet Başkanı Beşar Esad’a yardım etmek için 10 yıl önce bu ülkeye geldi.

Rusya da 2015 yılında hava kuvvetlerini Suriye’ye konuşlandırarak Beşar Esad’ı desteklemişti. Analistlere göre İran’ın Suriye’deki varlığının zayıflaması, Rusya’nın işine yarayabilir.

Paylaşın

F-35 Tartışmaları: ABD’den S-400 Vurgusu

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, Rus S-300 ve S-400 hava savunma sistemleri kullanımının F-35 programıyla uyumlu olmadığını söyledi.

Haber Merkezi / John Kirby, “Dolayısıyla görüşmelerimiz sürüyor. Türkiye bu konudaki endişelerimizi giderebilecek olursa F-35 programına geri dönüşü gerçekleşebilir. Durduğumuz nokta bu ve bir değişiklik yok” dedi.

ABD, Rus S-400 füze savunma sistemlerini satın alan Türkiye’yi F-35 programından çıkarmıştı.

Öte yandan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili Victoria Nuland, Ankara’da temaslarda bulunmuştu.

Victoria Nuland “Patriot satışını müzakere ediyorduk ve bu müzakereler devam ederken Türkiye başka bir yöne gitti… Açıkçası, eğer S-400 meselesini çözebilirsek, ki bunu istiyoruz, ABD Türkiye’yi F-35 ailesine geri kabul etmekten memnuniyet duyacaktır. Ama önce bu diğer meseleyi çözmeliyiz ve bunu çözerken de Türkiye’nin güçlü bir hava savunmasına sahip olmasını sağlamalıyız.” demişti.

Nuland ziyaretinin, Türkiye’nin İsveç’in NATO’ya katılımını onaylamasının hemen sonrasına denk gelmesinin tesadüf olmadığını ve iki ülke arasındaki ilişkileri “yeniden canlandırmak” amacını taşıdığını belirtmişti.

Ziyaret sırasında CNN Türk kanalına röportaj veren Nuland, Türkiye’nin ABD yapımı F-16 jetlerinin ve modernizasyon kitlerinin satın alınması için Kongre’nin onayına ihtiyaç duyan anlaşma konusunda da konuşmuştu.

Victoria Nuland, “Türkiye’nin F-16 filosunu geliştirmesinin Amerikan güvenliği ve bu düzeyde tam aktif ve katılımcı olmanın müttefikler arasında yük paylaşımı için önemli olduğu” konusunda Amerikalı milletvekillerini ikna etmek için çaba sarf edildiğini bildirmişti.

Nuland ayrıca yeni jetlerin ne zamana hazır olacağını bilmediğini, ancak Türkiye’nin bu jetlere kavuşmasının ABD için öncelikli olduğunu da sözlerine eklemişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı, TBMM’nin İsveç’in NATO üyeliğini onaylamasının ardından Türkiye’ye 40 F-16 savaş uçağının satışı ve mevcut F-16’ların modernizasyonu konusunda Kongre’ye resmi bildirimde bulunmuştu. 15 günlük bildirim süresi cuma günü başlamıştı.

Paylaşın

ABD’den Türkiye’den 1 Şirkete ‘Hizbullah Ve İran Devrim Muhafızları’ Yaptırımı

İran Devrim Muhafızları ve Hizbullah’ın mali şebekesini hedef alan yeni yaptırımları açıklayan ABD Maliye Bakanlığı, Türkiye merkezli Mira İhracat İthalat Petrol adlı şirketi de listeye aldı.

Açıklamada, Mira İhracat İthalat Petrol’ün küresel piyasada İran mallarını satın aldığı, bu malların taşımacılığını yaptığı ve sattığı belirtildi.

Şirketin faaliyetlerinin merkezi İran’da bulunan ve ABD’nin yaptırım listesinde olan Hizbullah’ın maddi destekçisi Ali Kasir adlı kişi tarafından denetlendiği; Mira’nın satışlarından elde edilen karların Hizbullah’la paylaşıldığı kaydedildi.

VOA Türkçe’de yer alan habere göre; Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Maliye Bakanlığı, İran Devrim Muhafızları ve Hizbullah’ın mali şebekesini hedef alan yeni yaptırım açıkladı. Yaptırım listesine alınanlar arasında Türkiye’de bulunduğu belirtilen bir şirket de var.

ABD Maliye Bakanlığı’na bağlı Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi (OFAC), Lübnan ve Türkiye’de bulunan üç şirket ve bir kişinin, İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü ve Hizbullah’ın mali şebekesine “kritik mali destek” sağladıkları gerekçesiyle yaptırım listesine alındığını açıkladı.

Yapılan açıklamada bu kişi ve şirketlerin, İran mallarını satarak yüz milyonlarca dolar gelir elde ettikleri ve bu satışların “Kudüs Gücü ve Hizbullah’ın devam eden terör faaliyetlerinin ve bölgedeki diğer terör örgütlerinin maddi olarak desteklenmesinde önemli bir kaynak sağladığı” belirtildi.

ABD Maliye Bakanlığı’nın açıklamasına göre yaptırım listesine alınan şirketlerden biri Türkiye’de bulunan Mira İhracat İthalat Petrol adlı şirket. Bu şirketin küresel piyasada İran mallarını satın aldığı, bu malların taşımacılığını yaptığı ve sattığı belirtildi.

Şirketin faaliyetlerinin merkezi İran’da bulunan ve ABD’nin yaptırım listesinde olan Hizbullah’ın maddi destekçisi Ali Kasir adlı kişi tarafından denetlendiği; Mira’nın satışlarından elde edilen karların Hizbullah’la paylaşıldığı kaydedildi.

Şirketin CEO’su ve sahibi olduğu belirtilen İbrahim Telal El Uveyir’in ‘İbrahim Ağaoğlu’ takma ismini kullandığı belirtildi.

Açıklamaya göre Lübnan’da bulunan ve Hizbullah’la bağlantılı olduğu belirtilen Yara Offshore SAL adlı şirketin de yaptırım listesinde bulunan gemileri kullanarak, İran mallarının satışını kolaylaştırdığı ve Suriye rejiminin bu şirkete milyonlarca dolar ödeme yaptığı kaydedildi.

Merkezi Lübnan’da bulunan Hydro Company for Drilling Equipment Rental’ın, milyonlarca dolar değerindeki İran mallarının Suriye’ye sevk edilmesini sağlayarak, İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü’nün finanse edilmesinde rol oynadığı gerekçesiyle yaptırım listesine alındığı ifade edildi.

Açıklamada, “Şirket üst düzey İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü subaylarının idaresi altında faaliyet gösteriyor ve ABD’nin yaptırım listesinde bulunan Lübnan’daki paravan şirket Concepto ile ticari ilişkileri bulunuyor” denildi.

Paylaşın

ABD’den Türkiye’ye F-35 Verme Şartı: S-400

Ankara’da temaslarda bulunan ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili Victoria Nuland, “Açıkçası, eğer S-400 meselesini çözebilirsek, ki bunu istiyoruz, ABD Türkiye’yi F-35 ailesine geri kabul etmekten memnuniyet duyacaktır” dedi ve ekledi:

“Ama önce bu diğer meseleyi çözmeliyiz ve bunu çözerken de Türkiye’nin güçlü bir hava savunmasına sahip olmasını sağlamalıyız.”

Nuland, “Türkiye’nin F-16 filosunu geliştirmesinin Amerikan güvenliği ve bu düzeyde tam aktif ve katılımcı olmanın müttefikler arasında yük paylaşımı için önemli olduğu” konusunda Amerikalı milletvekillerini ikna etmek için çaba sarf edildiğini bildirdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı, TBMM’nin İsveç’in NATO üyeliğini onaylamasının ardından Türkiye’ye 40 F-16 savaş uçağının satışı ve mevcut F-16’ların modernizasyonu konusunda Kongre’ye resmi bildirimde bulunmuştu. 15 günlük bildirim süresi cuma günü başladı.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili Victoria Nuland, Ankara’da temaslarda bulundu.

Victoria Nuland “Patriot satışını müzakere ediyorduk ve bu müzakereler devam ederken Türkiye başka bir yöne gitti… Açıkçası, eğer S-400 meselesini çözebilirsek, ki bunu istiyoruz, ABD Türkiye’yi F-35 ailesine geri kabul etmekten memnuniyet duyacaktır. Ama önce bu diğer meseleyi çözmeliyiz ve bunu çözerken de Türkiye’nin güçlü bir hava savunmasına sahip olmasını sağlamalıyız.” dedi.

Nuland ziyaretinin, Türkiye’nin İsveç’in NATO’ya katılımını onaylamasının hemen sonrasına denk gelmesinin tesadüf olmadığını ve iki ülke arasındaki ilişkileri “yeniden canlandırmak” amacını taşıdığını belirtti.

Ziyaret sırasında CNN Türk kanalına röportaj veren Nuland, Türkiye’nin ABD yapımı F-16 jetlerinin ve modernizasyon kitlerinin satın alınması için Kongre’nin onayına ihtiyaç duyan anlaşma konusunda da konuştu.

Victoria Nuland, “Türkiye’nin F-16 filosunu geliştirmesinin Amerikan güvenliği ve bu düzeyde tam aktif ve katılımcı olmanın müttefikler arasında yük paylaşımı için önemli olduğu” konusunda Amerikalı milletvekillerini ikna etmek için çaba sarf edildiğini bildirdi.

Nuland ayrıca yeni jetlerin ne zamana hazır olacağını bilmediğini, ancak Türkiye’nin bu jetlere kavuşmasının ABD için öncelikli olduğunu da sözlerine ekledi.

ABD Dışişleri Bakanlığı, TBMM’nin İsveç’in NATO üyeliğini onaylamasının ardından Türkiye’ye 40 F-16 savaş uçağının satışı ve mevcut F-16’ların modernizasyonu konusunda Kongre’ye resmi bildirimde bulunmuştu. 15 günlük bildirim süresi cuma günü başladı.

Paylaşın

ABD Dışişleri Bakanı Blinken: İran’la Savaş Peşinde Değiliz

Suriye – Ürdün sınırındaki ABD üssüne düzenlenen saldırıya ilişkin değerlendirmede bulunan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, saldırıda hayatını kaybeden askerler için yas tuttuklarını ve bir daha böyle saldırıların olmaması için mümkün olan her tedbiri aldıklarını ifade etti.

Antony Blinken, Joe Biden yönetimi olarak askeri karşılık seçeneklerini değerlendirdiklerini hatırlattı. ABD’nin ne şekilde karşılık vereceğine ilişkin soruya, “Dün Başkan’ın da belirttiği gibi, biz (bu saldırıya) karşılık vereceğiz ve bu karşılık çok katmanlı olacak, aşamalar halinde ve uzun süreli şekilde gerçekleşecek” şeklinde yanıt verdi.

İran’la bir savaş peşinde olmadıklarını belirten Blinken, 7 Ekim’den bu yana bölgede gerilimin çok arttığını ve ABD’nin Ortadoğu’daki çıkarlarını korumaya devam edeceklerini kaydetti.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’ndan (CENTCOM) yapılan açıklamada insansız hava aracıyla düzenlenen saldırıda, 34 ABD askerinin de yaralandığı ancak bu sayının da değişebileceği belirtildi.

ABD Savunma Bakanlığı, saldırıda hayatını kaybeden askerlerin kimliklerini 46 yaşındaki William Jerome Rivers, 24 yaşındaki Kennedy Ladon Sanders ve 23 yaşındaki Breonna Alexsondria Moffett olarak açıkladı.

İki askeri Amerikalı yetkiliye göre, Ekim ayı ortasından bu yana Ortadoğu’daki ABD askerleri en az 165 kez saldırıya uğradı.

Associated Press haber ajansı ve Wall Street Journal ile New York Times gazetelerinin haberine göre iki Amerikalı yetkili, saldırıyı gerçekleştiren insansız hava aracının (İHA) üsse dönen ABD’ye ait İHA ile karıştırılmış olabileceğini söyledi.

İsmini vermemek koşuluyla AP’ye konuşan iki yetkili, İHA Kule 22 olarak bilinen üsse yaklaşırken, ABD’ye ait insansız hava aracının da aynı dakikalarda havada olduğu ve üsse dönmek üzere olduğunu söyledi.

Yetkililer ilk incelemeye göre, düşmana ait İHA’nın bu nedenle ABD’nin hava savunma sistemini atlatmış olabileceği ihtimali bulunduğunu belirtti.

ABD Savunma Bakanlığı sözcüsü Sabrina Singh Pazartesi günü Pentagon’da düzenlediği basın toplantısında, saldırının Irak’ta varlık gösteren İran destekli Kataib Hizbullah (Hizbullah Tugayları) grubunun izlerini taşıdığını söyledi.

Pentagon sözcüsü, “Savaş istemiyoruz ancak adım atacağız ve askerlerimize yönelik saldırılara karşılık vereceğiz” dedi.

Savunma Bakanı Lloyd Austin, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile yaptığı görüşmenin ardından saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada, “Başkan ve ben ABD askerlerine yönelik saldırıları tolere etmeyeceğiz; ABD’yi ve kuvvetlerimizi savunmak için gereken adımları atacağız” dedi.

Biden yönetimi Ortadoğu’da ABD askerlerini hedef alan saldırılardan, İran’ın desteklediği, kaynak sağladığı ve eğittiği milis grupları sorumlu tutuyor. İran ise saldırıların arkasında olduğunu reddetti.

ABD askerlerinin hayatını kaybettiği saldırı, İsrail ve Hamas arasındaki savaşın genişlemesini engellemeye çalışan Biden yönetimini halihazırda gergin olan Ortadoğu’da hassas bir durumla karşı karşıya bırakıyor.

ABD’nin ülke dışındaki askeri varlığı

Amerika’nın Irak’ta 2500, Suriye’de 900 askeri bulunuyor. Bahreyn’de 9 bin, Kuveyt’te 13 bin, Katar’da da 8 bin askeri görev yapıyor. Ürdün, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde de ABD askerinin olduğu biliniyor.

Hamas’ın İsrail saldırısı sonrası Pentagon 7,500 personel bulunan iki uçak gemisini bölgeye göndermişti. Savunma Bakanlığı Pentagon’a göre ABD’nin 150’den fazla ülkede 220 bin askeri ve 800’den fazla da üssü bulunuyor.

Paylaşın

Ürdün’de ABD Askeri Üssü’ne İHA’lı Saldırı: 3 Ölü, 34 Yaralı

Ürdün’ün Suriye sınırına yakın bir bölgede bulunan ABD askeri üssüne düzenlenen insansız hava aracı saldırısında 3 ABD askeri öldü, 34 asker de yaralandı. Saldırıyı İran destekli Irak İslami Direniş Hareketi üstlendi.

Haber Merkezi / ABD Başkanı Joe Biden, saldırının, “Suriye ve Irak’ta faaliyet gösteren İran destekli radikal militan gruplar” tarafından gerçekleştirildiğini söyledi. Biden, ABD’nin “tüm sorumlulardan hesap soracağını” da sözlerine ekledi.

İran destekli milislerin Ortadoğu’daki Amerikan güçlerine yönelik aylardır devam eden saldırılarında ABD ordusu ilk kez kayıp verdi. ABD ordusu, hayatını kaybeden askerlerin kimliklerinin ailelerine haber verildikten 24 saat sonra kamuoyuyla paylaşılacağını açıkladı.

Saldırıyı üstlenen İslami Direniş Hareketi ise, saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Irak ve bölgedeki Amerikan işgal güçlerine direnme ve Gazze’de halkımıza karşı Siyonist oluşumu cezalandırma planının devamı olarak, Irak’taki İslami direniş mücahitleri 28 Ocak Pazar günü şafak vaktinde dronlar aracılığıyla saldırdı.”

Irak ve Suriye’de Irak Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) karşı ABD önderliğinde kurulan koalisyon güçlerine yönelik İran yanlısı milisler tarafından ekim ayından bu yana saldırılar artarken, Washington yönetimi aynı şekilde bunlara misilleme yaparak karşılık veriyor.

ABD’nin Irak’ta 2 bin 500, Suriye’de 900 Ürdün’de ise 3000 civarında askeri bulunuyor.

ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’a göre İran destekli milisler, 17 Ekim’den bu yana Irak ve Suriye’deki Amerikan birliklerinin bulunduğu üslere 150’den fazla saldırı düzenledi. Roketler ve tek yönlü saldırı uçaklarıyla yapılan saldırıların büyük çoğunluğu önlendi.

“Saldırı Suriye topraklarında gerçekleşti”

Ürdün hükümeti ise, ABD kuvvetlerine yönelik saldırının ülke topraklarında değil Suriye sınırındaki El Tanf (Tenef) Üssü’nde gerçekleştiğini duyurdu.

Ürdün hükümet sözcüsü Muhenned Mubaydin, El-Memleke TV’ye 3 ABD askerinin öldüğü, 25’inin yaralandığı saldırıyla ilgili açıklamada bulundu.

Mubaydin, ABD güçlerine yönelik saldırının Ürdün topraklarında değil Suriye sınırı yakınlarında gerçekleştiğini ve Tenef Üssü’nün hedef alındığını bildirdi.

ABD askerlerinin konuşlandığı El Tanf (Tenef) Üssü, Suriye-Irak-Ürdün üçgeninde yer alıyor. ABD’nin açıklamasındaysa saldırının Ürdün’ün kuzeydoğusunda, Ürdün topraklarında gerçekleştiği bildirilmişti.

Paylaşın

ABD, Türkiye’ye 40 Adet F-16 Satışına Onay Verdi

Türkiye’nin İsveç’in NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) üyeliğine onay vermesinin ardından, ABD hükümeti, Türkiye’ye 40 adet yeni F-16 ve 79 adet modernizasyon kitinin satılmasına onay verdi.

Türkiye’ye 40 yeni F-16 satışını ve 79’unun modernizasyonunu öngören anlaşmanın resmi olarak yürürlüğe girmesi için gönderildiği Kongre’de itiraza uğramaması gerekiyor.

Şimdiye kadar bazı Kongre üyeleri Türkiye’deki insan hakları ihlalleri ve komuşusu Yunanistan ile yaşadığı gerilimleri gerekçe göstererek söz konusu askeri savaş uçağı satışı konusunda endişesini dile getirmişti.

Türkiye, 40 adet F-16 ve yaklaşık 80 adet de mevcut filosu için modernizasyon kiti talebini ABD’ye 2021 yılı Ekim ayında iletti.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’ye 40 adet yeni F-16 ve 79 adet modernizasyon kitinin olası satışını onayladı ve Kongre’ye resmi bildirimde bulundu. Eş zamanlı olarak, Yunanistan’a da 40 adet olası F-35 satışı onaylandı ve bu olası satış da Kongre’ye bildirildi.

ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan Cuma akşamı yapılan açıklamada, Türkiye’ye F-16 satışının, “Avrupa’da siyasi ve ekonomik istikrar gücü olan bir NATO müttefikinin hava kabiliyetini ve birlikte işlerliğini geliştirerek, ABD’nin dış politika hedefleri ve ulusal güvenliğini destekleyeceği” kaydedildi.

“Satış daha eski F-16’lar hizmet süresinin sonuna yaklaşırken Türkiye’nin F-16 filosunu genişletmesini ve modernize etmesini sağlayacak. Bu yeni uçaklar, NATO misyonlarına katkıda bulunması ve bölgesel güvenliğin korunması amacıyla Türkiye’ye modernize çok rollü muharip uçak filosu sağlayacak” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamaya göre Türkiye’ye yapılacak olası satış toplam 23 milyar dolar; Yunanistan’a yapılacak satış da 8,6 milyar dolar değerinde. Yapılan açıklamada Türkiye ve Yunanistan’a yapılacak olası satışların bölgedeki temel askeri dengeyi değiştirmeyeceği belirtildi.

Hava kuvvetlerini yenilemek isteyen Ankara, İsveç’in NATO’ya katılımına onayı ABD’den F-16 savaş uçağı satışı ve mevcutların modernizasyonuna izin verilmesine bağlamıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, terörü desteklemekle de suçladığı İsveç’in NATO’ya üyeliğinin Washington’un F-16 satışına bağlı olduğunu dile getirmişti.

İsveç’in NATO’ya üyeliği Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) geçen Salı günü onaylanmış, katılım protokolü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalandıktan sonra Resmi Gazete’de yayımlanarak Perşembe günü yürürlüğe girmişti.

Türkiye, onay prosedürünün resmi olarak tamamlanması için kabul bildirim mektubunu, 1949’da NATO’nun kuruluş antlaşmasına ev sahipliği yapan ve Washington Antlaşması olarak da anılan belgeyi elinde bulunduran ABD’ye iletilmiş, onay belgesinin Washington’a ulaşmasının ardından ABD yönetimi de F-16 satışı için yeşil ışık verildiğini duyurmuştu.

Türkiye’ye 40 yeni F-16 satışını ve 79’unun modernizasyonunu öngören anlaşmanın resmi olarak yürürlüğe girmesi için gönderildiği Kongre’de itiraza uğramaması gerekiyor. Şimdiye kadar bazı Kongre üyeleri Türkiye’deki insan hakları ihlalleri ve komuşusu Yunanistan ile yaşadığı gerilimleri gerekçe göstererek söz konusu askeri savaş uçağı satışı konusunda endişesini dile getirmişti.

Bu arada Türkiye’ye F-16 satışına onayla birlikte ABD yönetimi Cuma günü Yunanistan’a da F-35 satışına izin verildiğini de duyurdu. Kongre’nin gelen savaş uçağı onayına dair tebligatı değerlendirmek üzere 15 gün zamanı bulunuyor. Bu süre zarfında itiraz yapılmaması halinde Türkiye ile F-16 anlaşması resmiyet kazanmış olacak.

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasıyla başlayan savaş üzerine Mayıs 2022’de o zamana kadar tarafsızlık ilkesi güden İsveç, komşusu Finlandiya ile birlikte NATO’ya üye olmak amacıyla resmi başvuruda bulunmuştu. Finlandiya Nisan 2023’te üyelik için onay alırken İsveç’in başvurusu Türkiye tarafından terör örgütlerine destek verdiği ve Ankara’ya askeri ihracatta ambargo uyguladığı suçlamasıyla sürüncemede bırakılmıştı.

Türkiye dışında İsveç’in üyeliğini onaylamayan tek ülke Macaristan. Avrupalı diplomatlar, Ankara gibi Macaristan’ın İsveç’in üyeliğinin onayını başka talepleri için pazarlık konusu yaptığıeleştirisini getiriyor ve Avrupa Birliği’nin (AB), Macaristan’daki hukuk devleti ihlallerineyönelik eleştirisine misilleme olarak görülüyor.

İsveç’in NATO’ya katılım protokülünün Ankara tarafından onaylanması üzerine Kanada’nın da Türk Bayraktar TB2 SİHA’larında kullanılan optik sistemlerin ihracatına 2020’de koyduğu ambargoyu kaldırmaya hazırlandığı haber veriliyor.

Reuters haber ajansının konuya yakın kaynaklara dayandırdığı bir habere göre, Türkiye ile Kanada arasında aylar süren görüşmelerin ardından Ocak ayında bir anlaşmaya varıldığı, anlaşmanın Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine onay sürecini tamamlaması sonrasında yürürlüğe girmesi konusunda mutabık kalındığı kaydedildi.

Paylaşın

ABD Başkanı Biden’dan Kritik ‘F-16’ Hamlesi

Türkiye’nin İsveç’in NATO’ya üyelik protokolünü Meclis’te kabul etmesinin ardından ABD Başkanı Joe Biden’dan kritik F-16 hamlesi geldi. Biden, ABD Kongresi’ne Türkiye’ye F-16 satışının onaylanmasını içeren mektup gönderdi.

Haber Merkezi / Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden’ın ABD Kongresi’ne Türkiye’ye 20 milyar dolarlık F-16 uçağı satışının onaylanmasını içeren bir mektup gönderdiği belirtildi.

Gün içerisinde ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin F-16 savaş uçağı filosunun modernizasyonu hakkında açıklama yaptı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel yaptığı açıklamada, İsveç’in NATO üyeliğine Türkiye tarafından onay verilmesinin ABD tarafından memnuniyetle karşıladığını belirterek, Macaristan’ın da bu süreçte adım atmasını sabırsızlıkla beklediğini aktardı.

ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin Türkiye’nin F-16 savaş uçağı filosunun modernizasyonunu desteklediğini belirten Patel, ancak ABD Kongresi’nin bu konuda kilit bir rol oynadığının farkında olduklarını belirtti:

” Türkiye parlamentosunun İsveç onayını memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak süreç henüz tamamlanmış değil. Macaristan’ın adım atmasını bekliyoruz. Biden yönetimi Türkiye’nin F-16 filosunu modernize etmesini destekliyor. Ancak Kongre’nin süreçte kilit rolü var.”

İsveç’in NATO’ya katılım protokolü, Türkiye adına TBMM Genel Kurulu’nda oy çokluğuyla kabul edildi. Protokol, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzalamasının ardından Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girecek.

İsveç’in NATO üyeliğini henüz onaylamayan bir diğer ülke de Macaristan. Macaristan Başbakanı Viktor Orban İsveç Başbakanı’nı NATO’ya katılım konusunda görüşmeler yapmak üzere ülkesine davet etti.

Macaristan parlamentosu Şubat ayı ortasına kadar tatilde. NATO’ya katılma başvurusunda bulunan ülkelerin ittifaka resmi olarak üye olabilmesi için tüm NATO üyelerinin onayı gerekiyor.

Türkiye’nin 20 aydır devam eden uzun bir sürecin ardından İsveç’in NATO üyelik protokolüne onay vermesi, ABD tarafından memnuniyetle karşılandı. Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, “Bu Başkan Biden için önemli bir öncelikti” dedi.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, TBMM’nin İsveç’in NATO üyeliğine onay vermesini memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Sosyal medya platformundan paylaştığı mesajda Sullivan, “İsveç güçlü ve yetkin bir savunma ortağı ve NATO’ya üyeliği, ABD’yi ve ittifakı daha güvenli ve daha güçlü hale getirecek” ifadelerini kullandı.

TBMM’nin İsveç’in NATO’ya katılım protokolüne onay vermesinin ardından ABD’nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake de sosyal medya platformundan paylaştığı mesajda, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin İsveç’in NATO’ya girmesine onay verme kararını büyük bir takdirle karşıladığını yazdı.

Jeff Flake, “İsveç’in NATO’ya katılımı bugün her zamankinden daha önemli olan İttifak’ın güçlendirilmesi yönünde atılmış kiritk öneme sahip bir karardır. Türkiye’nin NATO ittifakına olan bağlılığı sarsılmaz ortaklığımızı açıkça ortaya koymaktadır. Türk halkına ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetine teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Süreç neden gecikti?

İsveç ve Finlandiya, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından NATO’ya üyelik başvurusunda bulunmuş; 2022 yılı Mayıs ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki ülkenin terörle mücadelede daha fazla adım atmasını talep ederek itirazını gündeme getirdi.

Türkiye 2023 yılı Nisan ayında Finlandiya’nın NATO’ya katılımına onay verdi; ancak İsveç’in protokolüne onay sürecini geciktirmeyi sürdürdü.

2022’de Madrid’de yapılan NATO toplantısında Türkiye, İsveç ve Finlandiya silah ambargosunun kaldırılması ve PKK üyelerine karşı daha sert adımların atılması konusunda anlaşmaya vardı.

Bu anlaşma sonucunda İsveç aynı yıl Türkiye’ye askeri teçhizat ihrac edilmesine yönelik yasağı kaldırmış ve geçen yıl da terör örgütüne üye olmayı suç haline getiren yeni bir terörle mücadele yasasını kabul etti.

İsveç’te, Kuran’ı Kerim yakma eylemleri de Stockholm ve Ankara arasında gerilime neden olmuş; İsveç bu tür eylemlerin engellenmesi amacıyla yasa değişikliği yapılıp yapılamayacağını gözden geçireceklerini belirtti.

Paylaşın

Irak’taki ABD Askeri Üssü Füzelerin Hedefi Oldu

Irak’ın Anbar ilinde ABD ve IŞİD (Irak Şam İslam Devleti) karşıtı koalisyon güçlerinin bulunduğu Ayn el-Esed askeri hava üssüne füzeli saldırı düzenlendi. Son saldırıyı henüz üstlenen olmadı.

Konuya ilişkin olarak bilgi veren ABD’li bir yetkili, saldırıya ilişkin eldeki ilk verilere göre saldırının balistik bir füzeyle düzenlendiğini gösterdiğini söyledi. Ancak farklı bir türde roket saldırısının da olası olduğu belirtilirken saldırıya ilişkin soruşturmanın sürdüğü açıklandı.

Son dönemde Irak’ta başkent Bağdat ve Kuzey Irak’taki Erbil Havalimanı yakınlarındaki üsler de dahil olmak üzere ABD üslerine çok sayıda saldırı düzenlendi. İsrail’in Gazze saldırılarının başlamasının ardından bölgedeki ABD üslerine saldırılar arttı.

İsrail’in bugün Suriye’nin başkenti Şam yakınlarında düzenlediği hava saldırısında İranlı Devrim Muhafızlarından 5 kişi hayatını kaybetmişti. İran pazartesi günü ise Kuzey Irak Kürt Özerk Bölgesi’nde İsrail gizli servisi Mossad tarafından kullanıldığını iddia ettiği bir binayı tahrip etmişti.

Paylaşın