ABD, AB Ve NATO’dan Ukrayna Zirvesi

Bu hafta içerisinde Moskova ile Batı arasında süren diplomatik temasların ardından, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa Birliği (AB) ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) yetkilileri, bugün “Genişletilmiş 5’li Grup” çerçevesinde telefon görüşmesinde bir araya geldi.

Görüşmeye ABD Başkanı Joe Biden, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İtalya Başbakanı Mario Draghi, İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Polonya Devlet Başkanı Andrzej Duda, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, AB Konsey Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen katıldı.

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ‘‘Görüşmede Rusya’nın Ukrayna civarındaki askeri mevzilenmesinden duyulan kaygı dile getirildi ve diplomatik çözüm arzusu vurgulandı’’ ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada liderlerin Rusya’nın Ukrayna’ya karşı saldırgan tavrından caydırılması için işbirliği içinde çalışma konusunda hemfikir oldukları kaydedildi. Buna Rusya’ya askeri gerilimi arttırmayı tercih etmesi durumunda büyük sonuçlar ve ciddi ekonomik maliyet getirecek önlemler uygulanmasının dahil olduğu belirtildi.

Beyaz Saray ayrıca liderlerin Rusya’nın gerilimi daha da tırmandırması halinde NATO’nun doğu kanadında savunma konumunu güçlendirmeye hazırlıklı olduklarını da görüştüklerini kaydetti.

Görüşmenin ardından Elysee Sarayı’ndan yapılan açıklamadaysa ‘‘Liderler, gerilimi azaltmak için diplomasiye, diyaloğa ve caydırıcılığa öncelik verme isteklerini yinelediler’’ denildi. Açıklamada Ukrayna’nın egemenliği ile toprak bütünlüğüne ve Donbass’ta kalıcı çözüm için Normandiya formatındaki çalışmalara desteğin yinelendiği belirtildi.

Ayrıca 10 Şubat’ta Belarus’ta başlayan Rus askeri tatbikatlarının ele alındığı ve liderlerin bu durumu yakından takip ettikleri kaydedildi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Moskova’ya giderek Rusya lideri Vladimir Putin ile kesin sonuç vermeyen 6 saatlik görüşmesinin ardından, Rusya’nın Karadeniz’e 6 savaş gemisini göndermesi ve Belarus ile ortak askeri tatbikata başlaması üzerine diplomatik çabalar da hızlandı. Putin ile Normandiya formatı çerçevesinde Minsk Anlaşması’nın yeniden canlandırılabileceğini savunan Macron’a karşı, Amerikan yönetimi, bir kez daha Rusya’nın Ukrayna’yı her an işgal edebileceği uyarısında bulundu.

Perşembe günü, Berlin’de toplanan Normandiya Dörtlüsü (Rusya, Ukrayna, Fransa, Almanya) diplomatlarının 9,5 saat süren görüşmesinden de bir sonuç çıkmadığı açıklandı.

ABD Başkanı Joe Biden’ın Amerikan NBC televizyonunda Ukrayna’daki Amerikalılar’dan ülkeyi derhal terketmelerini istemesinin ardından, Kanada Dışişleri Bakanlığı da yeniden kendi vatandaşlarına “Ukrayna’dan derhal ayrılmaları” çağrısı yaptı.

Bu çağrıdan bir kaç dakika sonra ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, “Rusya’nın her an Ukrayna’yı işgal edebileceği” endişesini yineledi. Blinken, Rusya’nın Ukrayna sınırına daha fazla asker yığdığını ve “Kış olimpiyatları sırasında dahi bir işgalin gözardı edilemeyeceğini” dile getirdi.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de, Cuma günü öğle saatlerinde, aynı yönde açıklamalarda bulundu. Avrupa’da “yeni bir silahlı çatışmanın gerçek bir risk olduğunu” tekrar eden Stoltenberg, “Uyarı süreleri azalırken, Rus birliklerinin sayısı artıyor. Bana göre, Ukrayna’nın Ruslar tarafından işgali tek olası senaryo değil. Olasılıklar arasında Kiev hükümetini devirme girişimi veya karma (hibrit) bir siber saldırı ihtimali de var” diye konuştu.

(Kaynak: Amerika’nın Sesi)

Paylaşın

ABD: Rusya, Ukrayna’ya Her An Saldırabilir

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in karar vermesi halinde Rusya’nın Ukrayna’ya askeri bir operasyonu her an başlatabileceğini söyledi.

Jake Sullivan Beyaz Saray’da düzenlenen günlük basın toplantısında konuştu ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Sullivan ellerindeki istihbarata göre Rusya’nın Ukrayna’ya karşı her an askeri bir harekat başlatmaya yetecek sayıda gücü olduğunu belirtti; Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in Pekin Kış Olimpiyatları sona ermeden işgal emrini verebileceğini söyledi. Ulusal Güvenlik Danışmanı istihbaratın ayrıntılarına girmedi.

“Geleceği tahmin edemeyiz” diyen ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan hala Ukrayna’da bulunan Amerikalılar’a önümüzdeki 24-48 saat içinde ülkeden ayrılmaları çağrısında bulundu.

“İşgal hava saldırısıyla başlayabilir”

Rusya’nın Ukrayna’ya olası işgalinin hava saldırısıyla başlayabileceğini belirten Sullivan bu durumun Ukrayna’dan ABD vatandaşlarının ayrılmasını zorlaştıracağını söyledi.

Ulusal Güvenlik Danışmanı Sullivan, ABD istihbaratının Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in Pekin Kış Olimpiyatları sona ermeden işgal emri verebileceğini değerlendirdiğini belirtti. Sullivan Rusya’nın bölgedeki askeri varlığı göz önüne alındığında Ukrayna’nın başkenti Kiev’e yönelik bir saldırının da olasılık olduğunu ifade etti.

Jake Sullivan, “Rus işgalinin uyruğuna bakılmaksızın sivilleri hedef alabilecek havadan bombardıman ve füze saldırılarıyla başlaması olası. Başkan ayrılma imkanı varken ayrılmamayı tercih eden insanları kurtarmak için Amerikan askerlerinin hayatını onları savaş bölgesine göndererek riske atmayacak. O nedenle insanlara sorumlu bir seçim yapmaları çağrısında bulunuyoruz” dedi.

Biden transatlantik liderlerle görüştü

ABD Başkanı Joe Biden Cuma günü transatlantik liderlerle video konferans görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmeye Almanya Başbakanı Olaf Scholz, İngiltere Başbakanı Boris Johnson, İtalya Başbakanı Mario Draghi, Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Polonya ve Romanya liderlerinin yanı sıra Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula con der Leyen, AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg katıldı. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan batı ülkelerinin ve NATO’nun birlik ve uyum içinde olduğunu vurguladı.

Irak savaşı istihbaratı karşılaştırması

Putin’in henüz net olarak işgal emri verip vermediğinin net olmadığını belirten Jake Sullivan ABD Başkanı Biden’ın krizle ilgili olarak yakın zamanda Rus liderle telefon görüşmesi yapmasını beklediğini belirtti.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, ABD’nin 2003’te Irak savaşını haklı çıkarmak için kullandığı istihbarat durumuyla şu anki istihbarat durumu arasında temel bir fakın olduğunu söyleyerek “O zaman ABD istihbaratı tam da bu kürsüden bir savaş başlatmak için kullanılmıştı. Şu anda biz bir savaşı önlemeye çalışıyoruz” dedi.

Sullivan, “2003’te niyetler, gizli şeyler, görülemeyen şeylerle ilgili bilgi vardı. Bugünse Ukrayna sınırına yığılmış 100 binden fazla Rus askerinden söz ediyoruz. Her şey sosyal medyada, haber sitelerinde. O nedenle kendi gözünüzle gördüğünüze inanabilirsiniz” diye konuştu.

Polonya’ya 3 bin ilave asker

Reuters’ın özel haberine göre ABD önümüzdeki günlerde Polonya’ya 3 bin asker daha göndermeyi planlıyor. Reuters’a açıklama yapan ancak ismini vermeyen yetkililer Amerika’nın Kuzey Carolina eyaletindeki Fort Bragg üssünde bulunan 82. Hava İndirim Tugayı’ndan birliklerin gönderileceğini söyledi. Askerlerin Polonya’ya önümüzdeki hafta ulaşması bekleniyor.

Paylaşın

Biden’dan Ukrayna’daki ABD Vatandaşlarına: Ülkeyi Terk Edin

ABD Başkanı Joe Biden, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi durumunda ABD birliklerinin tahliye operasyonu düzenlemesinin mümkün olamayacağına dikkat çekerek Ukrayna’da bulunan ABD vatandaşlarına ülkeyi “şimdi” terk etmeleri çağrısında bulundu.

ABD Başkanı Joe Biden, NBC News televizyonundan Lester Holt’un sorularını yanıtladı. Röportajda Biden, Ukrayna’daki ABD vatandaşlarından ülkeyi derhal terk etmesini istedi. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi durumunda buradaki Amerikalılar’ı tahliye etmek için asker göndermeyeceğini ekledi.

Biden, söz konusu olanın bir terör örgütü değil, dünyanın en büyük ordularından biri olduğunu da belirterek işlerin hızla çığrından çıkabileceğini söyledi. Holt’un ABD’nin hangi senaryoda Ukrayna’dan kaçan Amerikalılar’ı kurtarmak için asker göndereceği sorusuna Biden, ‘‘Hiçbir senaryoda’’ yanıtını verdi.

‘‘Amerikalılar’la Ruslar birbirine ateş açarsa bu dünya savaşına yol açar’’ dedi. Biden, ‘‘Şu an dünya her zamankinden çok farklı bir noktada’’ diye konuştu.

Dışişleri de benzer bir çağrı yaptı

ABD Dışişleri Bakanlığı da yayınladığı bir uyarıda Rusya’nın Ukrayna’ya karşı askeri müdahale riskinin artması nedeniyle Ukrayna’daki Amerikalılar’a derhal ülkeden ayrılmaları çağrısı yaptı.

Açıklamada ‘‘Artan Rus askeri harekatı riski nedeniyle Ukrayna’ya seyahat etmeyin. Ukrayna’da bulunanlar derhal ticari ya da özel araçlarla ülkeyi terk etmeli’’ denildi.

Olası bir saldırı durumunda konsolosluğun ABD vatandaşlarının ülkeden çıkışına yardım etmek gibi faaliyetlerinin de etkilenebileceği belirtildi. Ukrayna sınırına 100 binden fazla asker konuşlandıran ve Belarus’la ortak tatbikat yapan Rusya, saldırı iddialarını reddediyor.

ABD askerleri Polonya ve Romanya’da

ABD ordusu, askerlerini Ukrayna’nın komşuları Polonya ve Romanya’ya konuşlandırmıştı. ABD Savunma Bakanlığı sözcüsü John Kirby, Çarşamba günü yaptığı açıklamada ihtiyaç halinde Polonya’daki ABD askerlerinin muhtemel tahliye operasyonlarına yardım edebileceğini ifade etti.

Şu anda ordunun Amerikalıları Ukrayna dışına çıkarmak için bir girişimi bulunmadığını kaydeden Kirby, “Ukrayna’dan ayrılmak için çok sayıda olanak var” dedi.

Rus ve Ukraynalı temsilciler Berlin’de bir araya geldi

Krizi yatıştırmak için diplomatik temaslar da devam ediyor. Ukraynalı ve Rus temsilciler, dün “Normandiya Formatı” çerçevesinde Berlin’de bir araya geldi. Almanya ve Fransa’nın arabuluculuğunda gerçekleşen buluşmanın yaklaşık 10 saat sürdüğü, ancak kayda değer bir ilerleme sağlanamadan sona erdiği açıklandı.

Tarafların Mart ayında tekrar bir araya gelmek üzere anlaştığı belirtildi. Berlin’deki buluşmaya Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’in dış politika danışmanları katıldı.

Batılı kaynaklara göre Rusya, Ukrayna sınırına 100 binden fazla asker konuşlandırmış durumda. Rusya, gerginliğin azaltılması için güvenlik garantisi olarak NATO’nun doğuya doğru genişleme planından vazgeçerek Ukrayna’yı ittifak üyesi olarak kabul etmemesini istiyor.

Paylaşın

IŞİD Horasan Lideriyle İlgili Bilgi Verene 10 Milyon Dolar Ödül

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Afganistan’daki IŞİD-H lideri Sanauallah Ghafari’nin ve Ağustos 2021’de Amerikan askerlerinin ülkeden çekildiği dönemde Kabil’deki havaalanında yaşanan saldırının sorumlularının yeriyle ilgili bilgi verene para ödülü vadetti. 

Bölgenin eski isminden adını alan IŞİD Horasan, örgütü 2014 yılında ortaya çıkan uzantılarından. Grup hem Batı tarafından desteklenen ve Ağustos ayında devrilen Kabil hükümetiyle hem de Talibanla savaştı.

ABD Dışişleri Bakanlığı’na göre Ghafari 2020 yılının Haziran ayında IŞİD Horasan’ı yönetmek için görevlendirildi. Afganistan’daki tüm örgüt operasyonlarının onaylanmasından ve bu operasyonların düzenlenmesini sağlayan kaynakların yönetiminden Ghafari sorumluydu.

Ghafari Kasım ayında ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından ‘‘küresel terörist’’ listesine alındı.

ABD ordusu 4 Şubat’ta yaptığı açıklamada geçen Ağustos ayında Kabil’de düzenlenen ve 13 ABD askeriyle en az 170 Afgan’ın ölümüne neden olan saldırıyı, sadece bir IŞİD bombacısının düzenlediğini belirtmişti.

26 Ağustos’ta düzenlenen bombalı saldırı sırasında Amerikan askerleri Talibanın Afganistan’da iktidarı ele geçirmesinin ardından hem Amerikalıların hem de Afganların ülkeden kaçmasına yardım ediyordu.

Saldırı ayrıca Joe Biden yönetiminin, Dışişleri Bakanlığı’nın ülkedeki Amerikalıları neden daha erken tahliye etmediği ve askerlerini riske attığı sorularıyla karşı karşıya kalmasına neden olmuştu.

Amerikalı yetkililer geçen Kasım ayında, IŞİD Horasan’ın altı ile 12 ay arasında Afganistan dışından da saldırı düzenleyecek kapasiteye ulaşabileceğini belirtmişti.

Paylaşın

ABD: Rusya Ukrayna’yı Her An İşgal Edebilir

ABD’den Ukrayna krizine dair kritik bir açıklama geldi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Rusya’nın Ukrayna’yı her an ya da haftalar içinde işgal edebileceğini ama diplomatik yolun hala bir seçenek olduğunu söyledi.

Sullivan, işgalin her an olabileceğine vurgu yaparken birkaç hafta içinde olabileceğine de dikkat çekti. Jake Sullivan, “Ya da Rusya diplomatik yolu seçebilir” ifadesini kullandı. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı bu açıklamasını Fox News Sunday programında yaptı.

Sullivan, ABC televizyonuna yaptığı açıklamada da Putin’in Ukrayna’ya saldırma emri vereceğine dair çok belirgin ihtimal olduğuna inandıklarını söyledi. Bunun farklı şekillerde olabileceğini belirten Sullivan, işgalin yarın ya da birkaç hafta içinde olabileceğini kaydetti.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in askeri konuşlandırmalarla Ukrayna’ya karşı her an saldırı başlatabileceğini vurguladı.

Amerika’nın Birleşmiş Milletler Temsilcisi Linda Thomas-Greenfiled’e de CNN televizyonunda katıldığı bir programda Rusya’nın işgal ihtimali soruldu. Greenfield soruya “Rusları yanlış karar vermekten caydırmaya çalışıyoruz” yanıtını verdi.

Bu arada Ukrayna konusunda hem İngiltere hem de Almanya’dan açıklamalar var. İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss, ülkesi ve müttefiklerin Moskova’nın Ukrayna’ya karşı harekete geçmesi durumunda bunun maliyetini Rusya’ya yükseltme konusunda kararlı olduklarını belirtti. Truss, Rusya’nın hareketlerinin işgal niyeti olmadığı düşüncesini yanlış çıkardığını da kaydetti.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz da NATO’nun doğu kanadının güçlendirilmesi için Litvanya’ya asker konuşlandırma fikrine açık olduğunu belirtti. Scholz bununla birlikte bir kez daha Ukrayna’ya doğrudan askeri yardıma karşı çıktı.

Paylaşın

Rusya, Ukrayna Sınırına 110 Bin Asker Gönderdi

ABD istihbarat birimleri Rusya’nın Ukrayna’yı olası işgali için gerekli birliklerin yüzde 70’ini sınırda konuşlandırdığını açıkladı. ABD istihbarat teşkilatlarının açıklamasına göre Rusya 110 bin askeri Ukrayna sınırına gönderdi.

Amerikalı yetkililer Rusya-Ukrayna sınırında asker konuşlandırmanın bu hızla gitmesi halinde Şubat ortasına kadar 150 bin Rus askerinin işgal için hazır edilebileceğini kaydediyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bütün seçenekleri açık bırakmak istediğini belirten yetkililere göre Ukrayna’nın doğusundaki Rusya yanlısı ayrılıkçıların bulunduğu Donbas bölgesiyle sınırlı kısmi bir işgal olabileceği gibi Rusya’nın ülkeyi kapsamlı bir biçimde işgal etmesi de mümkün.

Bunun yanı sıra olası bir işgalde Rusya’nın 48 saat içinde Ukrayna’nın başkenti Kiev’i ele geçirebileceği ve Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’i devirebileceği tahmin ediliyor.

“50 bin kişi ölebilir”

Amerikan medyasında yer alan haberlere göre ABD yönetimi olası bir işgalde Ukrayna’da onbinlerce sivilin öleceğini tahmin ediyor.

New York Times gazetesine konuşan üst düzey Amerikan hükümet temsilcileri Rusya’nın işgale girişmesi halinde Ukrayna’da 25-50 bin sivilin öleceğini açıkladı. Ukrayna ordusundan 25 bine yakın askerin Rus ordusundan ise 10 bin askerin ölebileceği tahmini yapıldı.

Amerikalı yetkililere göre Rusya’nın olası işgali Ukrayna’dan bir sığınmacı akınına da yol açabilir ve beş milyon insan başta Polonya olmak üzere başka ülkelere sığınma girişiminde bulunabilir.

 

Paylaşın

ABD’deki Halkbank Davasında Kritik Gelişme

ABD’nin New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde devam eden Rıza Sarraf davasında sanık olarak yargılanan Halkbank’ın, davanın düşürülmesiyle ilgili ABD Anayasa Mahkemesi’ne yapacağı başvuru süresi uzatıldı.

Uzatma kararı ABD’nin en yüksek mahkemesi olan Anayasa Mahkemesi Katipliği’nden, İkinci Bölge İstinaf Mahkemesi’ne, Halkbank’ın ABD’deki avukatlarına ve Anayasa Mahkemesi’nin ilgili bölümüne gönderildi.

ABD Anayasa Mahkemesi’nin uzatma kararında, Halkbank’ın bir alt mahkeme aracılığıyla dosyalarının incelenmesi konusunda yapacağı başvuru süresinin Anayasa Mahkemesi Üyesi Hakim Sonia Sotomayor tarafından incelendiğini, Halkbank’ın itirazıyla ilgili dosyasını en geç 13 Mayıs tarihine kadar verebileceği belirtildi. Kararda bu sürenin daha önce 31 Ocak tarihi olduğu da belirtildi.

Halkbank’ın ABD Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yolu, 14 Aralık tarihinde temyiz talebini reddeden İkinci Bölge İstinaf Mahkemesi tarafından açılmıştı.

Temyiz başvurusu iki kez İkinci Bölge İstinaf Mahkemesi’nde reddedilen Halkbank, ABD’deki avukatları aracılığıyla 10 Ocak’ta İkinci Bölge İstinaf Mahkemesi’ne verdiği 20 sayfalık dilekçede, “Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası” kapsamında olmasına rağmen temyiz başvurusu iki kez reddedilen davanın, Anayasa Mahkemesi’ne sevkini istemişti. Mahkeme ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin kararına kadar bir alt mahkemedeki yargı sürecini de durdurma kararı almıştı.

Halkbank, mahkemeye sunduğu 20 sayfalık dilekçede, daha önce “Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası” kapsamında benzer davalardan örnekler sunmuş, Anayasa Mahkemesi’nde haklarını arayabileceklerini belirtmişti.

Anayasa Mahkemesi’nin Halkbank’ın başvurusunu duruşma takvimine alıp almayacağı ise henüz belli değil. Anayasa Mahkemesi, Halkbank’ın 13 Mayıs tarihine kadar kendilerine iletecekleri dilekçeyi inceledikten sonra başvuruyu değerlendirip değerlendirmeyeceği konusundaki kararını verecek.

Sarraf soruşturmasını yürüten New York Güney Bölgesi Başsavcılığı, İkinci Bölge İstinaf Mahkemesi’ne daha önce yaptığı başvuruda, Halkbank’ın dosyasının Anayasa Mahkemesine sevk edilemeyeceği iddia etmişti.

Halkbank ise İran, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki para hizmeti sağlayıcıları ve paravan şirketler kullandığı’ iddiasıyla kendisine yöneltilen ‘banka dolandırıcılığı’, ‘kara para aklama’ ve ‘komplo’ başlıklı suçlamaları reddediyor.

Halkbank daha önce “Yabancı Devlet Dokunulmazlık Yasası” kapsamında “ABD’de yargılanamayacağı'” gerekçesiyle temyiz mahkemesine yaptığı başvuru sonuçlanana kadar, federal mahkemedeki yargı sürecinin askıya alınmasını istemişti. Federal Mahkeme bu talebi kabul etmeyince, Halk Bankası Temyiz Mahkemesine başvurmuştu.

Paylaşın

Rusya Ve Çin’den ABD’ye Karşı Güç Birliği Mesajı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 24’üncü Kış Olimpiyatlarının açılışına katılmak üzere gittiği Çin’de Devlet Başkanı Şi Cinping ile bir araya geldi. Rusya ile Batı arasında Ukrayna konusunda gerilimin tırmandığı bir dönemde gerçekleşen görüşmeden ABD’ye karşı güç birliği mesajı çıktı.

Görüşme sonrasında yapılan ortak açıklamada ABD, Avrupa ve Asya-Pasifik bölgelerinde barış ve istikrara olumsuz etki etmekle eleştirildi. Ortak açıklama metninde NATO’nun doğuya genişlemeyi sürdürmesine karşı olunduğu belirtilerek NATO “Soğuk Savaş dönemi yaklaşımlarını terk etmeye” çağrıldı. Açıklamada “Tayvan’ın Çin’in bir parçası olduğuna” da vurgu yapıldı.

Ortak açıklama metninde ABD ve müttefiklerine işaretle, “Dünya sahnesinde bir azınlığı temsil eden bazı ülkeler, uluslararası sorunların çözümünde tek taraflı yaklaşımları ve askeri politikalara başvurmayı savunmaya devam etmektedir” ifadesine yer verildi.

AUKUS uyarısı

Çin ve Rusya, ABD’nin Asya-Pasifik bölgesinde nüfuzunu artırma girişimlerinden rahatsızlık duyuyor. ABD, Çin’in bölgedeki etkisini sınırlandırmayı dış politik önceliği olarak ilan etmişti. Bu bağlamda geçen yıl ABD, İngiltere ve Avustralya arasında AUKUS olarak bilinen savunma ittifakı oluşturulmuştu. AUKUS çerçevesinde Avustralya’nın nükleer denizaltılarla donatılması planı sadece Çin’in değil, Avustralya ile imzaladığı konvansiyonel denizaltı anlaşması feshedilen Fransa’nın da tepkisine neden olmuştu. Çin ve Rusya’nın ortak açıklamasında AUKUS’tan “ciddi endişe duyulduğu”na da yer verildi.

ABD ve Batı’ya karşı denge politikası

BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) beş daimi üyesi arasında yer alan ve nükleer güç sahibi iki ülke, son yıllarda uluslararası politika alanında ABD önderliğindeki Batı blokuna karşı denge oluşturma çabalarına hız vermiş durumda. İki ülke BMGK’da çeşitli uluslararası konularda ortak tutum takınırken savunma alanındaki işbirliğini de güçlendiriyor. Rusya ile Çin arasında “yüksek derecede hassasiyete sahip askeri teknoloji paylaşımı yapıldığı” da resmi açıklamalara yansımıştı.

Vladimir Putin, Cinping ile görüşmesi öncesinde yaptığı açıklamada Çin ile “eşi bulunmayan yakın ilişkilere sahip olduklarını” vurguladı. İlişkilerin “dostluk ve stratejik ortaklık ruhuyla ilerici bir şekilde geliştiğini” belirten Putin, “İlişkilerimiz gerçekten de eşi benzeri bulunmayan bir hale geldi. Karşılıklı olarak kalkınmayı destekleyen, asil ve onurlu ilişkilerin bir örneği oldu” ifadelerini kullandı.

Putin, görüşmede de Rus petrol yetkililerinin Çin’e hidrokarbon sevkiyatı konusunda “çok iyi yeni çözümler geliştirdiğini” belirterek Rusya’nın Uzakdoğu’daki bölgelerinden Çin’e yılda 10 milyar metreküplük doğal gaz sevkiyatı için yeni bir anlaşma hazırlığı yaptıklarını kaydetti.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

ABD Başkanı Joe Biden: IŞİD Lideri El-Kureyşi Öldürüldü

ABD Başkanı Joe Biden, Suriye’nin kuzeydoğusundaki Türkiye sınırına yakın Atme kasabasında ABD Özel Kuvvetler tarafından düzenlenen operasyona ilişkin ayrıntıları paylaştı. Biden, operasyonda IŞİD’in yeni lideri Ebu İbrahim el Haşimi el Kureyşi’nin öldürüldüğünü açıkladı.

Haber Merkezi / ABD Başkanı Biden, açıklamasının devamında, “Askerlerimizin cesareti ve başarısı sayesinde sivil ölümleri minimuma indirildi. Aileler ve çocukların zarar görmemesi için kendi askerlerimizi daha çok riske atarak havadan bir saldırı yerine yerden saldırı düzenledik. Teröristler işledikleri suçlardan dolayı adaletle yüzleşmek yerine kendilerini patlattı” ifadelerini kullandı.

ABD ordusunun ABD halkını ve müttefiklerini güvende tutmaya devam ettiğini belirten Biden ayrıca, öldürülen Kureyşi’nin geçen hafta Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) kontrolündeki hapishanede yaşanan çatışmaların da sorumlusu olduğunu ve “Suriye Demokratik Güçleri ile ortaklığımız da faydalı oldu” dedi. Öte yandan Biden, ABD ordusunun ‘dünyadaki diğer teröristlerin de peşinde olduğunu’ söyledi.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), dün gece İdlib’in Atme kasabasına düzenlenen operasyonun, “eski IŞİD lideri Bağdadi’nin öldürülmesinden bu yana en büyük operasyon olduğunu” belirtti.

İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), 4’ü çocuk 3’ü kadın en az 13 kişinin öldüğünü açıkladı. SOHR, IŞİD lideri Ebu Bekir el Bağdadi’nin Ekim 2019’da öldürülmesinden bu yana Kuzeybatı Suriye’de gerçekleştirilen en büyük operasyon olduğunu söyledi. 2019’da İdlib’de ABD tarafından öldürülen örgütün lideri Ebu Bekir el-Bağdadi’nin yerine Ebu İbrahim el-Haşimi el-Kureyşi’nin geçmişti.

Kureyşi kimdir?

Asıl adı Emir Muhammed Abdurrahman el-Mevli es-Selbi olan Kureyşi, Musul’un Telafer ilçesinde doğdu. Türkmen olduğu belirtilen kureyşi Musul Üniversitesinde şeriat hukuku üstüne eğitim aldı. Üniversiteden mezun olduktan sonra Irak ordusunda subay olarak görev yapmaya başladı.

Irak Savaşı sırasında Saddam’ın devrilmesiyle birlikte El-Kaide’ye katıldı. El-Kaide’de dini bir vekil ve genel şeriat hukukçusu olarak görev aldı. 2004 yılında ABD kuvvetleri tarafından yakalandı ve Bucca Kampı’na götürüldü. Burada Ebu Bekir el-Bağdadi ile tanıştı. Bucca Kampı’ndan çıktıktan sonra El-Kaide’ye yeniden katıldı.

2014 yılında IŞİD ile El-Kaide ayrışınca El-Kaide’ye biat etmeyi reddetti IŞİD’e bağlılığını bildirdi. 2014 yılında Musul işgalinde rol oynadı. Ebu İbrahim el-Haşimi el-Kureyşi, Ağustos 2014’te örgütün Şengal’de Ezidi Kürtlere yönelik katliamında yer alan sorumlularından biri oldu. Şengal’in ardından Ebu Bekir el-Bağdadi’nin vekili konumuna yükseldi.

Paylaşın

ABD’den IŞİD Operasyonu: 7’si Sivil 13 Ölü

ABD’nin Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib’de IŞİD bağlantılı olduğu iddia edilen bir kişiye yönelik yaptığı operasyonda 4’ü çocuk 3’ü kadın en az 13 kişinin öldüğü kaydedildi. ABD ise operasyonun başarılı olduğunu açıkladı.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) askerleri, Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib’de IŞİD bağlantılı olduğu iddia edilen bir kişiye yönelik operasyon düzenledi. ABD’nin ‘başarılı’ olarak nitelediği operasyonda en az 7’si sivil 13 kişinin öldüğü kaydedildi.

Reuters’a konuşan bölge sakinleri, İdlib’in Atme köyü yakınlarındaki bir eve, ABD’ye ait olduğu belirtilen helikopterlerden gece saat 01.20 sularında indirme harekatı yapıldığını söyledi.

Görgü tanıklarının ifadelerine göre, IŞİD ile bağlantılı olduğu öne sürülen bir kişiye yönelik operasyon düzenlendi. Ev civarından silah ve patlama sesleri duyulurken, şüphelinin aile mensuplarının da evde olduğu kaydedildi.

Operasyonun tamamlanmasının ardından helikopterlerin bölgeden çekildiği, ancak İHA’ların alanı izlediği öne sürüldü.

Operasyon yapılan evi görüntüleyen Anadolu Ajansı, operasyonda 9 sivilin öldüğünü duyurdu. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise 13 kişinin öldüğünü duyurdu. Açıklamada 4’ü çocuk 3’ü kadın en az 13 kişinin öldüğü kaydedildi.

ABD ise kendi taraflarında herhangi bir kayıplarının olmadığını ve operasyonun başarılı olduğunu açıkladı. ABD, Ekim 2019’da İdlib’de benzer bir operasyonla, IŞİD lideri Ebubekir el-Bağdadi’nin öldürüldüğünü duyurmuştu.

Paylaşın