Erdoğan’dan ‘Kobani Davası Ve 28 Şubat’ Mesajı

28 Şubat’ta ilişkin konuşan Erdoğan, “Milli iradeyi güçlendirme mücadelemizde ülkemizdeki darbe geleneğiyle de hesaplaştık. 12 ve 28 Şubat’ta darbe yapanlar bağımsız Türk mahkemeleri tarafından cezasız kalmadı. 253 vatandaşımızı şehit edenler gün yüzü göremeyecek. Yurt dışına kaçan FETÖ’cülerin de peşini bırakmayacağız. Son FETÖ’cü hain de yargıya hesap verene kadar enselerinde olacağız” dedi.

Kobani davası kararları ilişkinde konuşan Erdoğan, “6-8 Ekim hadisesi de asla bir protesto gösterisi değildir. 37 insanımızın şehit edildiği bir terör kalkışmasıdır. Ülkemizin 35 ilinde masumların kanı akıtılmıştır. Bölücü örgütün katlettiği insanlar arasında Yasin Börü de vardır. Hukuk elbette bunlardan hesap sormak durumundadır. 6-8 Ekim olaylarını kimse mazur gösteremez. 6-8 Ekim olayları devlete isyan girişimidir. İsyan girişiminden 10 yıl sonra geç de olsa hakkın yerini bulduğunu görmekten memnuniyet duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 26. Dönem Adli Yargı ve 16. Dönem İdari Yargı Kura Töreni’nde açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın açıklamalarından önce çıkanlar şöyle:

“Bugün komşumuz ve kardeş ülke İran’dan üzüntü verici bir haber aldı. Sayın İbrahim Reisi ve yanındaki heyetin helikopter kazasında hayatını kaybettiğini öğrendik. Bu elim kazada yaşadığımız derin teessürü buradan ifade etmek istiyorum. Kaza haberini alır almaz tüm imkanlarımızla arama kurtarma çalışmalarına destek olduk. Arama kurtarma ekiplerimiz de hemen yola çıktılar. Ekiplerimiz helikopterin bulunmasının ardından ülkemize geri döndü. Sayın Reisi ile çok yakın diyalog içinde olduk. Bölge barışı için verdiği samimi çabalara bizzat şahitlik ettik. Şahsım, milletim adına İran halkına başsağlığı diliyorum.

Bugün farklı dönem adli ve idari yargı adaylarımızın bir kısmının kurasını çekeceğiz. 1041 adayımıza şimdiden başarılar diliyorum. Bu genç kardeşlerimizin gittikleri yerlerde inşallah adalet sancağını yücelteceklerine inanıyorum. İktidara geldiğimizde 9 bin 349 olan hakim savcı sayısını 2 buçuk kattan fazla artırarak mahkemelerimin yükünü azalttık. Adalet teşkilatımızın personel sayısı 61 bin iken bugün bu rakam 204 bini buldu. Merdiven altı sistemden bugünkü fiziki koşullara ulaştık. Mahkeme kararlarındaki hataları en aza indirmek için istinaf mahkemelerini kurduk.

Adalet kurumlarının modern ve fonksiyonel olmasına hassasiyet gösterdik. Hukuk sistemine sirayet etmiş vesayet araçlarını tek tek ortadan kaldırdık. Tarihi reformlara imza attık. Güven veren adalet hedefiyle bu alandaki çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz.

“Adalet millet olarak huzurumuzun güvencesidir”

Mağdur ve masum ile zalim ve mücrimi olması gereken yerlere koymanın adı adalettir. Adalet millet olarak huzurumuzun güvencesidir. Hak yerini buldu anlayışı ne kadar güçlenirse toplum da kendini o derece güvende hisseder. Milli iradeyi güçlendirme mücadelemizde ülkemizdeki darbe geleneğiyle de hesaplaştık. 12 Eylül ve 28 Şubat’ta darbe yapanlar bağımsız Türk mahkemeleri tarafından cezasız kalmadı. 15 Temmuz’da 253 vatandaşımızı şehit edenler gün yüzü göremeyecek. Yurt dışına kaçan FETÖ’cülerin de peşini bırakmayacağız. Son FETÖ’cü hain de yargıya hesap verene kadar enselerinde olacağız.

6-8 Ekim hadisesi de asla bir protesto gösterisi değildir. 37 insanımızın şehit edildiği bir terör kalkışmasıdır. Ülkemizin 35 ilinde masumların kanı akıtılmıştır. Bölücü örgütün katlettiği insanlar arasında Yasin Börü de vardır. Hukuk elbette bunlardan hesap sormak durumundadır. 6-8 Ekim olaylarını kimse mazur gösteremez. 6-8 Ekim olayları devlete isyan girişimidir. İsyan girişiminden 10 yıl sonra geç de olsa hakkın yerini bulduğunu görmekten memnuniyet duyuyoruz.”

Paylaşın

Erdoğan’dan 28 Şubat Generalleri İlhan Kılıç Ve Kenan Deniz İçin Af Kararı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 28 Şubat davasında müebbet hapis cezasına çarptırılan eski Orgeneral İlhan Kılıç ile eski Tümgeneral Kenan Deniz’ın cezalarını Adli Tıp Kurumunun “kocama hali” raporu gerekçesiyle kaldırdı.

Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı. Adi suçlardan 9 yıl 46 ay hüküm giyen Osman Kartal’ın cezası da sağlık sorunları nedeniyle affedildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu kararları Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 104’üncü maddesinin 16’ncı fıkrası hükmü uyarınca verdi.

28 Şubat davasını yürüten Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesince 2018 yılında müebbet hapis cezasına çarptırılan her iki isim de Ağustos 2021’den beri cezaevindeydi.

86 yaşındaki İlhan Kılıç, 28 Şubat döneminin Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreteri ve eski Hava Kuvvetleri Komutanıydı.

74 yaşındaki Kenan Deniz ise dönemin Genelkurmay İç Güvenlik Harekat Dairesi Başkanı ve Başbakan Askeri Başdanışmanı’ydı.

Genelgede değişikliğe gidilmişti

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada, Anayasa’nın 104’üncü maddesine göre Cumhurbaşkanı’nın sürekli hastalık, sakatlık ve engellilik hâlinde hükümlülerin cezasını hafifletme ve kaldırma yetkisi bulunduğunu hatırlatırken Adalet Bakanlığının bu konudaki genelgede gittiği değişiklikle ilgili bilgi vermişti.

Bozdağ, “Genelgenin yazımında birtakım yanlışlıklar vardı. Adli tıbbın uygulamalarında yanlışlıklar vardı. Adli tıp raporlarında, adeta cumhurbaşkanı yetkisini kullanır gibi şu ifadeleri kullanıyorlardı, ‘104. madde kapsamına girmez, 104. madde kapsamına girer.’ Halbuki bu konuda kanun ve cumhurbaşkanlığı kararnamesi var, yasalarımız var. ‘Adli Tıp Kurumuna sadece bilimsel ve teknik görüş sorulur’ diyor. Ama onlar öyle bir yetki kullanıyorlar ki 104. madde kapsamına girip girmeyeceğine karar veriyorlar. Bu kararı verme yetkisi Sayın Cumhurbaşkanı’mıza aittir. O yüzden biz genelgemizi güncelledik” demişti.

Bakan Bozdağ, “Adli Tıp Kurumu, sadece sürekli hastalık, sakatlık ve kocama hâli olup olmadığına dair teşhis ve tespit yapacak. Derecesini de yazmayacak. ‘Kocama vardır’ o kadar. ‘Sakatlık vardır’ o kadar. ‘Sürekli hastalık vardır’ o kadar. Onun dışında geri kalan konu Cumhurbaşkanı’nın takdirine aittir. Affeder, etmez veya cezasını azaltır, azaltmaz. Onun takdirinde. Şimdi bizim yayınladığımız yeni genelge, bu konudaki kargaşayı ortadan kaldıracaktır. Biz genelgeyi değiştirdik. Şimdi bir bahane kalmamış oldu” ifadelerini kullanmıştı.

Bu doğrultuda 28 Şubat davası hükümlüleri Kenan Deniz ve İlhan Kılıç hakkında Adli Tıp Kurumunca “kocama hâli”ne ilişkin rapor düzenlendiğini söyleyen Bozdağ, “Tabii o, ceza işlerine gelecek, ceza işlerinden Cumhurbaşkanı’na iletilecek. Bu bir süreç tabii. Yani o yüzden henüz daha tekamül etmiş değil. Süreç işliyor” demişti.

28 Şubat davası

2 Eylül 2013’te başlayan 28 Şubat davasında 103 sanık, 28 Şubat sürecinde “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak”la suçlandı.

Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Nisan 2018’de 103 sanıktan 21’i hakkında müebbet hapis cezası verdi. 68 sanık beraat etti. 10 sanık için zaman aşımının dolması, 4 sanık için de hayatlarını kaybetmiş olmaları nedeniyle dava düşürüldü.

1 numaralı sanık olan dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, 26 Mayıs 2020’de temyiz süreci devam ederken hayatını kaybetti.

Yargıtay 9 Temmuz 2021’de 14 sanık (Ahmet Çörekçi, Aydan Erol, Cevat Temel Özkaynak, Çetin Doğan, Çetin Saner, Çevik Bir, Erol Özkasnak, Fevzi Türkeri, Hakkı Kılınç, İdris Koralp, İlhan Kılıç, Kenan Deniz, Vural Avar ve Yıldırım Türker) hakkında verilen müebbet hapis cezalarını onadı.

Davada hüküm giyen emekli generallerin rütbeleri Genelkurmay Başkanlığı’nın kararıyla söküldü.

Vural Avar, 22 Aralık 2022’de tutuklu bulunduğu Sincan Cezaevi’nde demans hastalığı nedeniyle hayatını kaybetmişti. Çevik Bir, Çetin Saner ve Aydan Erol’dan sonra bu ay Hakkı Kılınç da sağlık sorunları nedeniyle tahliye edilmişti.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu, 28 Şubat Sürecinde Okuldan Atılan Öğretmen İle Görüştü

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve eşi Sayın Selvi Kılıçdaroğlu, 28 Şubat sürecinde öğretmenlik mesleğinden atılan Sultan Kara ve ailesini Ankara’daki evlerinde ziyaret etti.

Haber Merkezi / CHP Lideri Kılıçdaroğlu, ziyaretin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Konuşmasına, “Gergin bir toplumdan; birbirini anlayan, birbirini kucaklayan bir topluma dönüşmek istiyoruz. Bununda öncülüğünü yapmak gerekiyor, çaba harcamak gerekiyor, geçmişteki yaraları bir şekliyle tedavi etmek gerekiyor. İnsanlar mağdur edildi, mağduriyetleri dolayısıyla bizim helalleşmemiz ve onların mağduriyetlerinin giderilmesi gerekiyor” cümleleriyle başlayan Kılıçdaroğlu, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı;

“Bugün, eşim Selvi hanımla birlikte; bir öğretmenimizin sabah kahvaltısındaydık. Önce bizi kabul ettikleri için kendilerine yürekten teşekkür ediyoruz. Öğretmenimiz, 28 Şubat mağduru bir öğretmen. 16 aylık öğretmenlik yapabilmiş ancak. Birinci sınıftaki çocuklara verdiği önem, verdiği değeri anlattı. Onlara nasıl kucak açtığını ifade etti. Yedi müfettişin kendisini nasıl sorguladığını ve sonra görevine son verildiğini, çantasını alarak sınıftan ayrıldığı zaman çocuklara en azından kendisine yapılanı hissettirmemek için özel çaba harcadığını da ifade etti.

“Bu meseleyi sistematik bir yolla çözmemiz gerekiyor”

Devletin, yapılan bu haksızlıklar dolayısıyla; haksızlığa uğrayanlarla helalleşmesi lazım. Bir hata yaptık, bu hatanın telafi edilmesi lazım. Sıradan bir hata değil, insanların hayatlarıyla oynuyorsunuz, gelecekleriyle oynuyorsunuz. Bunun telafi edilmesi lazım. Bunun için de bizim, toplumun, herkesin öncülük etmesi lazım. Medyanın öncülük etmesi lazım. Geçmişte yaşananların tekrarlanmaması için hepimizin bir şekliyle mücadele etmesi gerekiyor.

Bu meseleyi sistematik bir yolla çözmemiz gerekiyor. Güncel politikalarla değil, günlük politikalarla değil, sistematik bir yolla çözmemiz gerekiyor ve kalıcı olarak çözmemiz gerekiyor. Bu sorunu kalıcı olarak çözdüğünüz andan itibaren zaten; devlet olarak o insanlarla helalleşmiş olursunuz. Bizim amacımız da bu ve bunu gerçekleştirmek için elimizden geleni yapacağız.”

Sultan Kara, 28 Şubat 1997’de Ankara’da Ulubey İlköğretim Okulu’nda görevli olduğu dönemde “başörtüsü” gerekçe gösterilerek meslekten atılmıştı. Kara 2012 yılında, “Bize bunları yaşatanların tamamı bunun hesabını vermelidir. Bizden önce özür dilenmeli, sonrasında da haklarımız iade edilmelidir” açıklamasında bulunmuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu, dün FETÖ kumpası Balyoz davasında 4 yıl tutuklu kaldıktan sonra beraat eden Emekli Tümamiral Deniz Kutluk’u da Ankara’daki evinde ziyaret etmiş, “Terör örgütü ile birlikte askerlere kumpas kuranlardan hesabını soracağız” demişti.

Paylaşın