Her Gün 1 Milyardan Fazla Öğün Yemek İsraf Ediliyor

Dünya genelinde yaklaşık 800 milyon insanın açlık çektiği bir dönemde, her gün 1 milyar öğünden fazla gıda israf edildi. İsraf edilen gıdanın yıllık maliyeti 1 trilyon dolardan fazla.

Haber Merkezi / Birlemiş Milletler Çevre Programı (UNEP), “Uluslararası Sıfır Atık Günü”nde, Gıda İsrafı Endeksi 2022 Raporu’nu yayımladı.

Rapora göre, yaklaşık 800 milyon insanın açlık çektiği bir dönemde, her gün 1 milyar öğünden fazla gıdanın israf edildiği ifade edildi. İsraf edilen gıdanın yıllık maliyetinin ise 1 trilyon dolardan fazla olduğu belirtildi.

Raporda, “milyar öğün” rakamının “çok ihtiyatlı bir tahmin” olduğu ve “gerçek miktarın çok daha yüksek olabileceği” vurgulandı.

2022’de israf edilen gıdaların, yüzde 28’inden restoran, kantin ve otel gibi hizmetler sunan işletmeler, yüzde 12’den market, kasap ve manav gibi perakende satış yapan işletmeler, yüzde 60’ndan ise haneler sorumlu.

Raporda, gıda israfının sadece “zengin ülkelerin” sorunu olmadığı, aksine dünyanın her yerinde gözlemlenebildiği belirtildi. Raporda, gıda israfının insanlar ve gezegen üzerinde “yıkıcı etkileri” olduğu vurgulandı.

UNEP İcra Direktörü Inger Andersen, rapora ilişkin yaptığı açıklamada, dünya genelinde yapılan gıda israfı nedeniyle milyonlarca kişinin aç kalacağını söyledi. Andersen, ülkelere israfın önüne geçilmesi çağrısını yaptı.

Paylaşın

Sağlık Harcamaları Yüzde 71,5 Arttı

Toplam sağlık harcamaları 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 71,5 artarak 606 milyar 835 milyon liraya yükseldi. Genel devlet sağlık harcaması yüzde 65,4 artarak 463 milyar 516 milyon liraya ulaştı.

Haber Merkezi / Özel sektör sağlık harcamaları ise yüzde 94,4’lük bir artış oranı ile 143 milyar 319 milyon lira olarak tahmin edildi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Sağlık Harcamaları İstatistikleri 2022 verilerini açıkladı. Buna göre; Toplam sağlık harcamaları 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 71,5 artarak 606 milyar 835 milyon liraya yükseldi.

Genel devlet sağlık harcaması yüzde 65,4 artarak 463 milyar 516 milyon liraya ulaştı. Özel sektör sağlık harcamaları ise yüzde 94,4’lük bir artış oranı ile 143 milyar 319 milyon lira olarak tahmin edildi.

Genel devlet sağlık harcamasının toplam sağlık harcamasına oranı 2022 yılında yüzde 76,4, özel sektör sağlık harcamasının oranı ise yüzde 23,6 olarak gerçekleşti.

Genel devlet ve özel sektörün alt bileşenlerine bakıldığında, 2022 yılında Sosyal Güvenlik Kurumu yüzde 44,2, merkezi devlet yüzde 31,6, hanehalkları yüzde 18,5, sigorta şirketleri yüzde 2,7, hanehalklarına hizmet eden kar amacı gütmeyen kuruluşlar ile diğer işletmeler yüzde 2,4, mahalli idareler yüzde 0,6’lık bir paya sahip oldu.

Cari sağlık harcaması 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 68,0 artarak 555 milyar 944 milyon TL’ye yükseldi. Sağlık harcamaları kapsamındaki yatırımlar yüzde 121,1 artarak 50 milyar 891 milyon TL’ye ulaştı.

Toplam sağlık harcamasının sağlık hizmeti sunucularına göre dağılımı incelendiğinde, ilk üç sıra 2022 yılında da değişmedi.

Sağlık hizmetleri ve ürünleri satın almak için başvurulan sağlık kurumları içerisinde en büyük payı 2022 yılında yüzde 50,3 ile hastaneler oluşturdu. Hastaneleri sırasıyla yüzde 21,7 ile perakende satış ve diğer tıbbi malzeme sunanlar ve yüzde 10,6 ile ayakta bakım sunanlar izledi.

Kişi başına sağlık harcaması 2021 yılında 4 bin 206 TL iken, 2022 yılında yüzde 69,8 artarak 7 bin 141 TL’ye yükseldi.

Toplam sağlık harcamasının GSYH’ye oranı 2021 yılında yüzde 4,9 iken, 2022 yılında yüzde 4,0 oldu. Cari sağlık harcamasının GSYH’ye oranı 2021 yılında yüzde 4,6, 2022 yılında yüzde 3,7 olarak hesaplandı.

Hanehalkları tarafından tedavi, ilaç vb. amaçlı yapılan cepten sağlık harcaması 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 98,8 artarak 112 milyar 18 milyon TL’ye ulaştı. Hanehalkı cepten sağlık harcamasının toplam sağlık harcamasına oranı 2022 yılında yüzde 18,5 olarak gerçekleşti.

Paylaşın

Eğitim Harcamaları Yüzde 69,3 Arttı

Eğitim harcamaları 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 69,3 artarak 587 milyar 438 milyon lira oldu. 2022 yılında bir önceki yıla göre eğitim harcamalarının en fazla arttığı eğitim düzeyleri; yüzde 113,8 ile okul öncesi ve yüzde 74,1 ile yükseköğretim oldu.

Haber Merkezi / Eğitim harcamalarının yüzde 79,1’i devlet tarafından finanse edildi. Eğitim harcamaları içerisinde hanehalklarının yaptığı harcamaların payı ise yüzde 10,0 oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eğitim Harcamaları İstatistikleri 2022 verilerini açıkladı. Buna göre; Eğitim harcamaları 2022 yılında 2021 yılına göre yüzde 69,3 artarak 587 milyar 438 milyon TL oldu. 2022 yılında bir önceki yıla göre eğitim harcamalarının en fazla arttığı eğitim düzeyleri; yüzde 113,8 ile okul öncesi ve yüzde 74,1 ile yükseköğretim oldu.

Eğitim harcamalarının gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) içindeki payı 2021 yılında yüzde 4,8 iken, 2022 yılında yüzde 3,9 oldu. Devlet eğitim harcamalarının GSYH içindeki payı ise 2021 yılında yüzde 3,5 iken, 2022 yılında yüzde 3,1 oldu.

Eğitim harcamaları hizmet sunucularına göre değerlendirildiğinde; devlet eğitim kurumlarınca yapılan harcamaların yüzde 35,1’ini yükseköğretim, yüzde 21,7’sini ortaöğretim oluşturdu. Özel eğitim kurumlarınca yapılan harcamaların, yüzde 44,6’sı yükseköğretime, yüzde 31,0’ı ortaöğretime yapıldı.

Türkiye’de 2022 yılında yapılan eğitim harcamalarının yüzde 79,1’i devlet tarafından finanse edildi. Eğitim harcamaları içerisinde hanehalklarının yaptığı harcamaların payı ise yüzde 10,0 oldu.

Öğrenci başına yapılan eğitim harcaması 2021 yılında 15 bin 622 TL iken, 2022 yılında 25 bin 143 TL olarak gerçekleşti. Eğitim düzeylerine göre değerlendirildiğinde, 2022 yılında öğrenci başına harcamanın en yüksek olduğu eğitim düzeyi 50 bin 236 TL ile yükseköğretim oldu.

Öğrenci başına toplam eğitim harcaması bir önceki yıla göre yüzde 60,9 arttı. Öğrenci başına eğitim harcamalarının 2022 yılında 2021 yılına göre en fazla artış gösterdiği eğitim düzeyi yüzde 74,4 ile okul öncesi oldu. Bunu yüzde 67,7 ile yükseköğretim takip etti.

Paylaşın

Kültür Harcamaları Yüzde 88,1 Arttı

Kültür harcamaları 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 88,1 artarak 149 milyar 620 milyon 769 bin lira olurken, kültür harcamalarının, gayrisafi yurt içi hasılaya oranı aynı yıl yüzde 1,0 olarak gerçekleşti.

Haber Merkezi / Kültürel istihdam 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 6,2 artarak 682 bin kişi oldu. Kültürel istihdamda olanların yüzde 61,0’i 30-54 yaş grubunda, yüzde 29,2’si 15-29 yaş grubunda, yüzde 9,9’u ise 55 ve daha yukarı yaş grubunda yer aldı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kültür Ekonomisi ve Kültürel İstihdam İstatistikleri 2022 verilerini açıkladı. Buna göre; Kültür harcamaları 2022 yılında 2021 yılına göre yüzde 88,1 artarak 149 milyar 620 milyon 769 bin TL oldu. Kültür harcamalarının, gayrisafi yurt içi hasılaya oranı 2022 yılında yüzde 1,0 olarak gerçekleşti.

2022 yılında toplam kültür harcamaları içinde genel devlet harcamalarının payı yüzde 59,9 oldu. Genel devlet kültür harcamaları önceki yıla göre yüzde 115,0 artarak 89 milyar 658 milyon 436 bin TL olurken, harcamaların yüzde 70,0’i merkezi devlet bütçesinden gerçekleşti. Genel devlet kültür harcamalarında en yüksek pay yüzde 17,5 ile mimarlık alanında oldu.

Hanehalklarının 2022 yılında gerçekleştirdiği kültür harcamalarında; diğer kültür hizmetleri yüzde 23,5, televizyon ve ekipmanı yüzde 18,6 ve veri işlem ekipmanları yüzde 17,8 paya sahip oldu.

Kültürel sektörlerde faaliyet gösteren girişimlerin faktör maliyetiyle katma değeri yüzde 100,9 artarak 55 milyar 761 milyon 289 bin TL oldu. Katma değerin yüzde 22,1’i kayıtlı medyanın basılması ve çoğaltılması, yüzde 13,8’i sinema filmi, video ve televizyon programları yapımcılığı, ses kaydı ve müzik yayımlama faaliyetleri ve yüzde 11,9’u mücevher ve benzeri eşyaların imalatı alanında faaliyet gösteren girişimler tarafından üretildi.

Kültürel mal ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 105,2 artarak 178 milyar 596 milyon 215 bin TL olurken, kültürel mal ithalatı bir önceki yıla göre yüzde 110,9 artarak 79 milyar 774 milyon 071 bin TL oldu. Kültürel mal ihracatının toplam mal ihracatı içindeki payı 2022 yılında yüzde 4,2 olurken, kültürel mal ithalatının toplam mal ithalatı içindeki payı %1,3 oldu.

Kültürel istihdam %6,2 arttı

Kültürel istihdam 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 6,2 artarak 682 bin kişi oldu. Kültürel istihdamda olanların yüzde 61,0’i 30-54 yaş grubunda, yüzde 29,2’si 15-29 yaş grubunda, yüzde 9,9’u ise 55 ve daha yukarı yaş grubunda yer aldı.

Kültürel istihdamda olanların yüzde 38,3’ünü yükseköğretim mezunları, yüzde 35,9’unu lise altı eğitimliler, yüzde 25,8’ini ise lise ve dengi meslek okulu mezunu olanlar oluşturdu.

Kültürel istihdamda olanların, yüzde 60,6’sı ücretli, maaşlı veya yevmiyeli çalışırken, yüzde 39,4’ü işveren, kendi hesabına veya ücretsiz aile işçisi olarak çalıştı. Kültürel istihdamda olanların yüzde 76,6’sı tam zamanlı çalışırken, yüzde 23,4’ü yarı zamanlı çalıştı. Kültürel istihdamda yer alan kişilerin haftalık ortalama normal çalışma süresi 38,7 saat oldu.

Kültürel istihdamın yüzde 90,0’ını kültürel meslek alanlarında, yüzde 10,0’unu ise kültürel olmayan meslek alanlarında çalışanlar oluşturdu. Kültürel istihdamda olanların yüzde 40,4’ünü el sanatları çalışanları, yüzde 19,3’ünü mimar, planlamacı ve tasarımcılar, yüzde 9,7’sini yaratıcı sanatçılar ve sahne sanatçıları, yüzde 7,4’ünü ise sanat ve kültür ile ilgili yardımcı profesyonel meslek mensupları oluşturdu.

Kültürel faaliyet alanlarına göre; mimarlık ve uzmanlaşmış tasarım faaliyetlerinde çalışanların toplam kültürel istihdam içindeki payı yüzde 9,5, yaratıcı sanatlar, gösteri sanatları ve eğlence faaliyetlerinde çalışanların payı yüzde 5,3, sinema filmi, video ve televizyon programları yapımcılığı, ses kaydı ve müzik yayımlama faaliyetlerinde çalışanların payı ise  yüzde 4,1 oldu.

Paylaşın

2008 Ekonomik Krizinden Sonra Bir İlk: Hane Halkları En Büyük Kaybı Yaşadı

2022 yılında dünya genelinde hane halklarının finansal varlıkları bir önceki yıla kıyasla yüzde 2,7 oranında düşüş yaşadı. Bu, 2008 yılındaki finansal krizden bu yana en büyük düşüş olarak kayıtlara geçti.

Bu düşüşün başlıca nedeni olarak, varlık fiyatlarının genel olarak düştüğü piyasalardaki genel belirsiz görünüm gösterildi. 2022’deki düşüşün ardından, küresel finansal varlıkların bu yıl büyümeye dönmesi bekleniyor. Bunun başlıca nedeni hisse senedi piyasalarındaki olumlu gelişmeler.

Almanya merkezli finans şirketi Allianz, son Küresel Servet Raporu’nda 2022’nin küresel servet için bir “dönüm noktası” olduğunu açıkladı.

Rapora göre 2022, varlık fiyatlarının düşmesi ve dünya genelinde tasarrufların azalması nedeniyle tasarruf sahipleri için son derece kötü bir yıl oldu.

Hane halklarının finansal varlıkları bir önceki yıla kıyasla küresel çapta yüzde 2,7 oranında düşerek 2008’deki finansal krizden bu yana en büyük düşüşü yaşarken toplam 6.6 trilyon evro değerinde kayıp yaşandı.

Bu düşüşün başlıca nedeni olarak, varlık fiyatlarının genel olarak düştüğü piyasalardaki genel belirsiz görünüm gösterildi.

Rapor, en belirgin düşüşün Kuzey Amerika’da yüzde -6,2 ile görüldüğünü, ikinci sıradaki Batı Avrupa’da ise oranın yüzde -4,8 olduğunu işaret etti.

Asya ise Japonya hariç hala nispeten güçlü büyüme oranları kaydetti. Çin’in finansal varlıklarındaki büyüme yüzde 6,9’a ulaştı. Fakat son 20 yılın neredeyse yüzde 16’lık ortalama kazancıyla karşılaştırıldığında, yine de oldukça düşük bir seviye olarak gözlemlendi.

Dünya genelinde toplam finansal varlıkların toplamı 233 trilyon euro ile ABD GSYH’sinin on katına eşdeğer bir miktara ulaştı. Rapor, bu meblağın yüzde 85’inin en zengin yüzde 10’luk kesime ya da dünya genelinde yaklaşık 560 milyon kişiye ait olduğunu belirtiyor.

Hisse senedi ve tahvil gibi menkul kıymetler toplamda yüzde 7.3, sigorta ve emeklilikle ilgili yatırımlar ise yüzde 4.6 oranında zarar görürken, banka mevduatları yüzde 6 oranında büyüdü.

Enflasyon, nominal servet artışının neredeyse üçte ikisinin tüketilmesinde rol oynarken rapor bu durumun tasarrufların Covid-19 öncesi seviyeleriyle kıyaslandığında açıkça görüldüğünü işaret etti.

Küresel hanehalkı finansal varlıkları geçen yılın sonunda hala Covid-19 öncesi seviyelerinin nominal olarak yaklaşık yüzde 19 üzerindeydi. Enflasyon da devreye alındığında, nominal büyümenin neredeyse üçte ikisinin fiyat artışlarına kurban gittiği ve reel büyümeyi üç yılda yüzde 6.6’ya düşürdüğü ortaya çıktı.

Çoğu bölgenin en azından servetteki reel büyümenin bir kısmını koruyabildiğine dikkati çeken rapor, Batı Avrupa’daki durumun yine de farklı olduğunu gösterdi. Zira tüm nominal kazançlar silinirken, reel servet 2019’da yüzde 2,6 oranında azaldı.

2022’deki düşüşün ardından, küresel finansal varlıkların bu yıl büyümeye dönmesi bekleniyor. Bunun başlıca nedeni hisse senedi piyasalarındaki olumlu gelişmeler. Allianz 2023 yılında küresel finansal varlıkların yüzde 6, önümüzdeki üç yıl içinde ise yüzde 4 ila 5 civarında büyüyeceğini tahmin ediyor.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Müze Ve Ören Yeri Ziyaretçi Sayısı Yüzde 97,1 Arttı

Müze ve ören yeri ziyaretçi sayısı, 2022 yılında yüzde 97,1 artarak 45 milyon 822 bin 525 oldu. Ziyaretçilerin yüzde 67,5’i Bakanlığa bağlı müze ve ören yerlerini ziyaret etti. Bakanlığa bağlı ücretli müze ve ören yerlerini ziyaret edenlerin sayısı 17 milyon 796 bin 860 ve toplam ziyaretçiler içindeki payı yüzde 38,8 oldu.

Haber Merkezi / Özel müze ziyaretçi sayısı yüzde 125,3 artarak 14 milyon 890 bin 214 oldu.  Bakanlığa bağlı ücretli müze ve ören yerleri ziyaretlerinden 1 milyar 76 milyon 7 bin 587 TL gelir elde edildi. Bakanlık tarafından satılan müze kartı sayısı 2 milyon 930 bin 232 oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kültürel Miras İstatistikleri 2022 verilerini açıkladı.

Buna göre; Müze sayısı 2022 yılında 2021 yılına göre yüzde 6,4 artarak 552 oldu. Müzelerin 211 tanesi Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde, 341 tanesi ise özel müze kategorisinde yer aldı. Ören yeri sayısı 144 oldu.

Müzelerdeki eser sayısı önceki yıla göre yüzde 0,8 artarak 3 milyon 750 bin 120 oldu. Bakanlığa bağlı müzelerdeki eser sayısı geçen yıla göre yüzde 0,7 artarak 3 milyon 325 bin 643 olurken bu eserlerin yüzde 88,0’inin envanterinin yapılmış olduğu görüldü. Özel müzelerdeki eser sayısı yüzde 1,6 artarak 424 bin 477 oldu. Bakanlığa bağlı müzelerdeki eserlerin yüzde 60,1’i sikke, yüzde 27,5’i arkeolojik materyal, yüzde 6,8’i etnografik materyal, yüzde 3,6’sı tablet oldu.

Müze ve ören yeri ziyaretçi sayısı, 2022 yılında yüzde 97,1 artarak 45 milyon 822 bin 525 oldu. Ziyaretçilerin yüzde 67,5’i Bakanlığa bağlı müze ve ören yerlerini ziyaret etti. Bakanlığa bağlı ücretli müze ve ören yerlerini ziyaret edenlerin sayısı 17 milyon 796 bin 860 ve toplam ziyaretçiler içindeki payı yüzde 38,8 oldu. Özel müze ziyaretçi sayısı yüzde 125,3 artarak 14 milyon 890 bin 214 oldu.  Bakanlığa bağlı ücretli müze ve ören yerleri ziyaretlerinden 1 milyar 76 milyon 7 bin 587 TL gelir elde edildi. Bakanlık tarafından satılan müze kartı sayısı 2 milyon 930 bin 232 oldu.

Taşınmaz kültür varlıklarının sayısı bir önceki yıla göre yüzde 2,4 artarak 122 bin 124 oldu. Taşınmaz kültür varlıklarının en çok bulunduğu il 33 bin 479 ile İstanbul olurken, 7 bin 899 ile İzmir ve 4 bin 896 ile Muğla takip eden iller oldu. Toplam sit alanı sayısı bir önceki yıla göre yüzde 6,3 artarak 23 bin 632 oldu. Sit alanlarının yüzde 96,9’unu arkeolojik sit alanları oluşturdu.

Milli parkların sayısı 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 4,3 artarak 48 olurken, milli park alanı yüzde 0,3 artarak 911 bin 204 hektara yükseldi. Tabiat parkı sayısı yüzde 0,4 artarak 261’e yükselirken, tabiat parkı alanı yüzde 1,2 azalarak 108 bin 332 hektar oldu. Tabiatı koruma alanı sayısı önceki yıla göre değişim göstermeyerek 31 olurken, tabiat anıtı sayısı yüzde 0,9 azalarak 113 oldu.

Paylaşın

TÜİK Duyurdu: Bağımsız Gayrisafi Yurt İçi Hasıla Yüzde 5,5 Arttı

Bağımsız yıllık gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH), 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 106,9 artarak 15 trilyon 11 milyar 776 milyon TL oldu. Gayrisafi yurt içi hasılada en yüksek payı 2022 yılında yüzde 22,1 ile imalat sanayi aldı.

Haber Merkezi / İmalatı, yüzde 13,5 ile toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı ve yüzde 10,0 ile ulaştırma ve depolama sektörü izledi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Yıllık Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2022 verilerini açıkladı. Buna göre; Yıllık verilere dayalı olarak hesaplanan bağımsız yıllık gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH), zincirlenmiş hacim endeksiyle 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 5,5 arttı.

Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH, 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 106,9 artarak 15 trilyon 11 milyar 776 milyon TL oldu. Gayrisafi yurt içi hasılada en yüksek payı 2022 yılında yüzde 22,1 ile imalat sanayi aldı. İmalatı, yüzde 13,5 ile toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı ve yüzde 10,0 ile ulaştırma ve depolama sektörü izledi.

Yıllık gayrisafi yurt içi hasılada en düşük pay hanehalklarının işverenler olarak faaliyetleri için gerçekleşti. Kişi başına GSYH, 2022 yılında cari fiyatlarla 176 bin 651 TL, ABD doları cinsinden 10 bin 659 dolar oldu.

I-Konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri yüzde 32,1, K-Finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 20,7 ve T-Hanehalklarının işverenler olarak faaliyetleri yüzde 20,6 ile 2022 yılında en çok büyüyen sektörler oldu. D-Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı yüzde 24,6, F-İnşaat yüzde 7,1, B-Madencilik ve taş ocakçılığı yüzde 5,5 ile en çok küçülen sektörler oldu.

Yerleşik hanehalkı nihai tüketim harcamaları 2022 yılında bir önceki yıl zincirlenmiş hacim endeksine göre %19,0 arttı. Yerleşik hanehalkı nihai tüketim harcamalarının cari değerlerle GSYH içindeki payı yüzde 57,0 oldu. Hanehalkı harcamalarında en yüksek payı alan harcama grupları sırasıyla, yüzde 23,2 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 18,3 ile ulaştırma ve yüzde 12,4 ile konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıtlar oldu.

Devletin nihai tüketim harcamalarının GSYH içindeki payı 2022 yılında yüzde 11,7 olurken, gayrisafi sabit sermaye oluşumunun payı yüzde 29,2 olarak gerçekleşti. Bir önceki yıl zincirlenmiş hacim endeksine göre, devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 4,2 artarken, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise yüzde 1,3 arttı.

Mal ve hizmet ihracatı 2022 yılında zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 9,9, ithalatı ise yüzde 8,6 arttı. Harcama yöntemine göre cari GSYH ana bileşenleri içerisinde toplam mal ve hizmet ihracatının payı yüzde 38,6, ithalatın payı ise yüzde 42,6 oldu.

Gelir yöntemiyle gayrisafi yurt içi hasıla hesaplamalarına göre işgücü ödemeleri, 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 81,7 artarken, brüt işletme artığı/karma gelir yüzde 115,5 arttı. İşgücüne yapılan ödemelerin cari gayrisafi katma değer içindeki payı 2021 yılında yüzde 30,0 iken bu oran 2022 yılında yüzde 26,3 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise 2021 yılında yüzde 52,3 iken 2022 yılında yüzde 53,7 oldu.

Paylaşın

En Az Göç Alan İl Ardahan; En Az Göç Veren İl Tunceli

2022 yılında en az göç alan iller sırasıyla 5 bin 391 kişi ile Ardahan, 7 bin 31 kişi ile Bayburt ve 8 bin 8 kişi ile Kilis olurken, en az göç veren iller ise sırasıyla 7 bin 578 kişi ile Tunceli, 7 bin 629 kişi ile Kilis ve 8 bin 157 kişi ile Ardahan oldu.

Haber Merkezi / Aynı dönemde İstanbul, 385 bin 294 kişi ile en çok göç alan il olurken, İstanbul’u sırasıyla 189 bin 104 kişi ile Ankara ve 132 bin 426 kişi ile İzmir takip etti. En çok göç alan iller olan İstanbul, Ankara ve İzmir’in aynı zamanda en çok göç veren iller olduğu görüldü.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), İç Göç İstatistikleri 2022 verilerini açıkladı. Buna göre; Ülkemizde 2007-2008 döneminde yüzde 3,18 olan iller arası göç eden nüfus oranı, yıllar içinde inişli ve çıkışlı bir seyir izleyerek 2022 yılında yüzde 3,27 oldu. Diğer bir ifadeyle Türkiye’de 2022 yılında 2 milyon 791 bin 156 kişi iller arasında göç etti. Bu nüfusun yüzde 47,9’unu erkekler, yüzde 52,1’ini ise kadınlar oluşturdu.

Türkiye’de iller arası göç eden nüfusun dağılımına bakıldığında, İstanbul, 385 bin 294 kişi ile en çok göç alan il oldu. İstanbul’u sırasıyla 189 bin 104 kişi ile Ankara ve 132 bin 426 kişi ile İzmir takip etti.  En az göç alan iller ise sırasıyla 5 bin 391 kişi ile Ardahan, 7 bin 31 kişi ile Bayburt ve 8 bin 8 kişi ile Kilis oldu.

En çok göç alan iller olan İstanbul, Ankara ve İzmir’in aynı zamanda en çok göç veren iller olduğu görüldü. İlk sırada 418 bin 82 kişi ile İstanbul en çok göç veren il olurken; İstanbul’u 161 bin 912 kişi ile Ankara ve 107 bin 312 kişi ile İzmir takip etti. En az göç veren iller ise sırasıyla 7 bin 578 kişi ile Tunceli, 7 bin 629 kişi ile Kilis ve 8 bin 157 kişi ile Ardahan oldu.

Türkiye’de, 2022 yılında büyüklük olarak en fazla göç hareketliliği, 643 bin 998 kişi ile 20-24 yaş grubunda gerçekleşti. Söz konusu yaş grubunda göç edenlerin yüzde 42,5’ini erkekler, yüzde 57,5’ini ise kadınlar oluşturdu.

Ülkemizde 2022 yılında iller arası göç eden 2 milyon 791 bin 156 kişiden 591 bin 790’ı hanedeki fertlerden birine bağımlı göç etti. Diğer göç etme nedenleri incelendiğinde, 526 bin 8 kişinin eğitim, 479 bin 250 kişinin ise daha iyi konut ve yaşam koşulları nedeniyle göç ettiği görüldü.

Türkiye’de 2022 yılında cinsiyete göre göç etme nedeni incelendiğinde, hem erkeklerde hem de kadınlarda en çok hanedeki fertlerden birine bağımlı olarak göç hareketliliğinin yaşandığı görüldü. Erkeklerde 237 bin 574 kişi, kadınlarda ise 354 bin 216 kişi hanedeki fertlerden birine bağımlı göç etti.

Türkiye’de 2022 yılında, en fazla göç hareketliliğinin yaşandığı yaş grubu olan 20-24 yaş grubunun göç etme nedeni incelendiğinde, bu hareketliliğin en önemli nedeninin eğitim olduğu görüldü. Söz konusu yaş grubunda göç edenlerin 257 bin 676’sı eğitim, 91 bin 612’si işe başlamak / iş bulmak ve 50 bin 338’i ise daha iyi konut ve yaşam koşulları nedeniyle göç etti.

Paylaşın

TÜİK Duyurdu: Çocukların Karıştığı Olay Sayısı Yüzde 20 Arttı

Çocukların karıştığı olay sayısı 2022 yılında, 2021 yılına göre yüzde 20,5 oranında artarak 601 bin 754 oldu. Çocukların 259 bin 106’sı mağdur olarak, 206 bin 853’ü suça sürüklenme sebebiyle  (kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiasıyla) güvenlik birimlerine geldi veya getirildi.

Haber Merkezi / Çocukların 100 bin 490’ı bilgisine başvurma amacıyla, 16 bin 499’u kayıp (hakkında kayıp müracaatı yapılıp daha sonra bulunan) olması sebebiyle, 12 bin 684’ü kabahat işlediği iddiasıyla, 6 bin 122’si ise bu nedenlerin dışında kalan diğer nedenlerden dolayı güvenlik birimlerine geldi veya getirildi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Güvenlik Birimine Gelen veya Getirilen Çocuk İstatistikleri 2022 verilerini açıkladı.

Buna göre; Güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olay sayısı 2022 yılında, 2021 yılına göre yüzde 20,5 oranında artarak 601 bin 754 oldu.

Bu olaylarda çocukların 259 bin 106’sı mağdur olarak, 206 bin 853’ü suça sürüklenme sebebiyle  (kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiasıyla), 100 bin 490’ı bilgisine başvurma amacıyla, 16 bin 499’u kayıp (hakkında kayıp müracaatı yapılıp daha sonra bulunan) olması sebebiyle, 12 bin 684’ü kabahat işlediği iddiasıyla, 6 bin 122’si ise bu nedenlerin dışında kalan diğer nedenlerden dolayı güvenlik birimlerine geldi veya getirildi.

Güvenlik birimine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olayların 206 bin 853’ü suça sürüklenme nedeni ile gerçekleşti. Bu çocukların yüzde 37,8’ine yaralama, yüzde 25,2’sine hırsızlık, yüzde 4,5’ine uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, satmak veya satın almak, yüzde 4,2’sine pasaport kanununa muhalefet suçu, yüzde 4,1’ine ise tehdit suçları isnat edildi.

Güvenlik birimlerine mağdur olarak gelen 259 bin 106 çocuğun yüzde 89,8’ini suç mağduru, yüzde 10,1’ini takibi gereken olay mağduru çocuklar oluşturdu. Güvenlik birimlerine suç mağduru olarak gelen veya getirilen 232 bin 739 çocuğun yüzde 58,5’i yaralama, yüzde 13,7’si cinsel suçlar, yüzde 8,7’si aile düzenine karşı suçlar, yüzde 4,8’i tehdit, yüzde 14,3’ü bu nedenlerin dışında kalan diğer nedenlerden dolayı mağdur oldu.

Paylaşın

Türkiye’de 15 Yaşından Büyüklerin Yüzde 69’u Kitap Okumuyor

Türkiye’de son 12 ay içerisinde 15 yaş ve üzeri fertlerin yüzde 69’unun hiç kitap okumadığı, yüzde 31,0’ının ise en az bir kitap okuduğu belirlendi. Yaş gruplarına göre kitap okuma oranlarına bakıldığında son 12 ay içerisinde okul kitapları dışında en çok kitap okuyan yaş grubu yüzde 50,9 ile 15-24 yaş aralığı oldu.

Haber Merkezi / Fertlerin yakınları ile evde veya başka bir yerde arkadaşlarıyla vakit geçirme, karşılıklı konuşma veya aktivite yapma (bir araya gelme) sıklığı incelendiğinde ise yüzde 28,7’sinin akrabalarla, yüzde 37,3’ünün de arkadaşlarla her hafta görüştüğü belirlendi.

Fertlerin akrabaları ile telefon, SMS, internet aracılığıyla (yüz yüze olmayan) görüşme sıklığı en çok olan seçenek yüzde 40,9 ile her hafta olurken arkadaşlarla ise yine her hafta yüzde 44,3 ile en yüksek görüşme sıklığı oranı oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Yaşam Kalitesi Modülü 2022 verilerini açıkladı.

Buna göre; fertlerin yaşadığı hanehalkının mevcut finansal durumundan; zaman geçirdikleri aile, arkadaş, komşu, iş arkadaşı gibi tanıdığı insanlarla olan kişisel ilişkilerinden; hobileri, boş zaman uğraşları, iş dışındaki aktiviteleri gibi yapmaktan hoşlandığı faaliyetler için ayırabildiği zamandan memnuniyet yüzdesi belirlenirken hiç memnun olmayanlar için ‘0’, çok memnun olanlar için ‘100’ alınarak ortalama bir değer hesaplandı.

Fertler için hanehalkının finansal durumundan memnuniyet ortalaması yüzde 46,9 iken yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olan fertlerde bu değer yüzde 36,9 oldu. Kişisel ilişkilerdeki ortalama memnuniyet yüzdesi tüm fertlerde yüzde 65,2, yoksulluk veya sosyal dışlanma riski olanlarda yüzde 60,2 olarak hesaplandı. Bütün fertler için boş zaman faaliyetlerine ayrılan zamandan ortalama memnuniyet yüzde 47,4, yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olan fertlerde ise yüzde 42,0 oldu.

Son 12 ay içerisinde 15 yaş ve üzeri fertlerin yüzde 85,3’ü sinemaya, yüzde 93,7’si canlı gösteriye, yüzde 92,0’ı kültürel alanlara ve yüzde 94,9’u canlı spor etkinliğine gitmedi. Yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olmayan fertlerin yüzde 50,1’i ilgilerinin olmamasını sinemaya gitmeme nedeni olarak seçti.

Sinemaya gitmeyen bütün fertlerin yüzde 11,0’ı, yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olanların ise yüzde 23,5’i maddi yetersizlik nedeni ile gitmediğini belirtti. Canlı gösteriye gitmeyenlerden maddi yetersizliği seçenlerin oranı yüzde 10,4 iken yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olanlardan maddi yetersizliği nedenli gidemeyenlerin oranı yüzde 21,9 oldu. Kültürel alanları ziyaret edemeyenlerin yüzde 10,3’ü maddi yetersizlik nedenini seçerken bu oran yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olanlarda yüzde 21,3 hesaplandı.

Canlı spor etkinliklerine katılmayanların yüzde 7,9’u maddi yetersizliği katılmama nedeni olarak belirtirken yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olanların yüzde 17,0’ı için canlı spor etkinliğine katılmama nedeni maddi yetersizlik oldu. Bütün sosyal ve kültürel etkinliklere katılmama nedeni olarak gelir durumundan bağımsız olarak en çok ‘İlginin olmaması” nedeni seçildi.

Son 12 ay içerisinde 15 yaş ve üzeri fertlerin yüzde 69,0’ının hiç kitap okumadığı, yüzde 31,0’ının ise en az bir kitap okuduğu görüldü. Yaş gruplarına göre kitap okuma oranlarına bakıldığında son 12 ay içerisinde okul kitapları dışında en çok kitap okuyan yaş grubu yüzde 50,9 ile 15-24 yaş aralığı oldu. En az kitap okuma oranı ise yüzde 14,1 ile 65 yaş ve üstü fertlerde hesaplandı.

Arkadaş veya akrabalarla gerek yüz yüze gerekse uzaktan hiç görüşmeyenlerin çoğunluğunu yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olanlar oluşturdu.

Fertlerin yakınları ile evde veya başka bir yerde arkadaşlarıyla vakit geçirme, karşılıklı konuşma veya aktivite yapma (bir araya gelme) sıklığı incelendiğinde yüzde 28,7’sinin akrabalarla, yüzde 37,3’ünün de arkadaşlarla her hafta görüştüğü belirlendi. Fertlerin akrabaları ile telefon, SMS, internet aracılığıyla (yüz yüze olmayan) görüşme sıklığı en çok olan seçenek yüzde 40,9 ile her hafta olurken arkadaşlarla ise yine her hafta yüzde 44,3 ile en yüksek görüşme sıklığı oranı oldu.

“Yaşam Kalitesi Modülü” adlı özel konulu çalışma 2022 yılında Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması ile birlikte modül olarak uygulanmıştır. Avrupa Birliği ülkeleri ile aynı dönemde uygulanan modülün amacı, hanelerdeki 15 yaş ve üstündeki tüm fertlerin sosyal konulardaki memnuniyet düzeyi ile sosyal faaliyetlere katılım durumlarını tespit etmektir.

Son yıllarda yoksulluğun yanı sıra sosyal dışlanma kavramının da önemli hale gelmesiyle yoksulluk veya sosyal dışlanma göstergesi olan “AROPE” üretilmeye başlanmıştır. AROPE göstergesi, Eurostat tarafından ilk defa Avrupa 2020 hedefleri kapsamında önerilmiş bir göstergedir. Göreli yoksulluk veya maddi ve sosyal yoksunluk içinde olan veya çok düşük çalışma yoğunluğu olan hanelerde yaşayan fertler “yoksul veya sosyal dışlanmış” olarak tanımlanmaktadır.

Paylaşın