Sosyal Medya Düzenlemesi: İktidarın ‘Susturma’ Çabası

Toplumun geniş kesimlerinin iktidara ve yönetimine tepkisini dile getirdiği sosyal medyaya yeni sınırlamalar getirecek kanun teklifinde sona gelen AKP ve MHP, teklifi TBMM Başkanlığı’na sunmaya hazırlanıyor. Her alanda uygulanan “başkanlık” sistemini sosyal medyaya da getirmeye hazırlanan ve bu kapsamda Sosyal Medya Başkanlığı’nı kurarak sansüre yol açacak denetimlerini sıklaştırmak isteyen AKP ve MHP’ye muhalefet temsilcileri tepki gösterdi.

İktidarın yaklaşık bir buçuk yıldır üzerinde çalıştığı sosyal medya düzenlemesi hakkında konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, teklifin, “Kişinin haber alma hürriyeti ve yalan haberle mücadele öncelenerek” hazırlandığını öne sürdü. AKP ve MHP’nin bugüne kadar TBMM’ye sunduğu düzenlemelerin tamamına yakınının hak ihlalleri içerdiğini bildiren TBMM Adalet Komisyonu’nun CHP’li Üyesi Alpay Antmen ise sosyal medya düzenlemesinin amacının sansürü artırmak olduğunu söyledi.

BirGün’ün haberine göre; Antmen, “Bir kanunsuzluğu, haksızlığı ya da ihaledeki usulsüzlüğü yazan gazeteci iktidarın işine gelmezse bu düzenleme ile susturulmaya çalışılacak. Bugüne kadar belgeleri ile açığa çıkarılan birçok soyguna ‘Yalan’ dediler ancak sonradan anlaşıldı ki hepsi gerçekti. Seçime giderken ülkedeki yoksulluğun, soygunun, hukuksuzluğun, işsizlik intiharlarının, ilaç ve gıda krizinin yazılmasını istemiyorlar” dedi.

Amaç sansür ve manipülasyon

Orman yangınlarının ardından da AKP’nin dezenformasyona başvurduğunu anımsatan Antmen, şunları söyledi:

“Orman söndürme kullanılmıyor, diye yazılıp çizilmişti. O zaman da AKP ve bakanları, ‘Bu yalan haber, uçaklar çalışacak halde değil’ demişti. Ama asıl yalanı iktidar söylüyordu. Çalışır durumdaki THK uçaklarını kullanmadıkları ortaya çıkmıştı. ‘128 milyar dolar eritilmiş, satılmış’ dedik. Gazeteler de yazdı çizdi. O zaman iktidar buna da ‘yalan’ demişti ancak sonradan anlaşıldı ki asıl yalanı yine iktidar söylüyordu, çünkü göstergeler de 128 milyar doların yok edildiğini doğruluyordu. Şimdi de güncel olarak Tayyip Erdoğan ‘SADAT’la alakam yok’ diyor. Gayet net bir yalan bu. SADAT’ın kurucusunu kendine danışman yapmıştı. SADAT, orduda, devlette istediklerini yaptığını itiraf etmişti. Şimdi bunu yazınca, bu gerçekleri yazınca iktidar işine gelmeyince ‘yalan’ diyecek ve internet sitelerini kapatacak. Burada asıl amaç sansür, otosansür, baskı ve manipülasyondur.”

Yasaklarla başarılı olamayacaklar

TBMM Adalet Komisyonu Üyesi, HDP Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki de sosyal medyaya sansür niteliğinde olması beklenen kanun teklifine tepki gösterdi.

AKP’nin yazılı ve görsel medyayı kontrol altına almakla yetinmediği için bu tür bir düzenleme yaptığını kaydeden Tiryaki, şunları söyledi:

“AKP uzun bir süredir medyayı kontrol altına aldığını düşünüyordu. Bir havuz medyası var ve bu medyanın içinde yer almayan çok az kuruluş kaldı. Özgür basın zor şartlarda ayakta kalmaya çalışıyor. Ancak tüm bunlarla yetinmiyorlar. Çünkü kendi yayın organlarının herhangi bir değeri kalmadı. Sosyal medya, bu düzene karşı tepkilerin dile getirildiği yer haline geldi. AKP, kontrol edemediği tek alan olarak gördüğü sosyal medyayı da MHP ile bir olarak sindirmek için yeni bir düzenleme yapıyor. Kesinlikle amaç kişilik haklarını korumak, özgürlükleri sağlamak olmayacak. Her türden sansürün, eleştiriyi yasaklamanın var olduğunu göreceğiz. İktidar, düşünceyi sınırlayarak başarıya ulaşacağını düşünüyorsa yanılıyor.”

Trollerle bile başaramadılar

“AKP ve MHP’nin mevcut ülke koşullarında hayata geçireceği herhangi bir düzenlemenin özgürlük getireceğini söylemek saflık olur” diyen Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (UMAG) Genel Yayın Yönetmeni, Doç. Dr. Tezcan Durna da yeni sosyal medya düzenlemesinin sadece sansüre neden olacağını söyledi.

Doç. Dr. Durna, “AKP, sosyal medya ve internete karşı etkin kontrol ve denetim mekanizmalarını bir türlü hayata geçiremedi. Bir anlamda yapısı itibarıyla da ele avuca sığmayan bir yapı internet. Oraya doldurdukları trollerle bile başarıya ulaşamadılar. Şimdi kanun yoluyla bunu başarmak istiyorlar. Üstelik bunu yaparken de Bekir Bozdağ’ın dediği gibi, alay edercesine ‘Tweet attı diye yargılanan yok’ diyorlar. Bu kadar da rahatça gerçekleri saptırabiliyorlar” dedi.

Aç insanları hapisle korkutamasın

AKP’nin elindeki tüm imkanlara rağmen planladığı manipülasyon ve baskıyı sosyal ağlar üzerinde kuramadığının altını çizen Doç. Dr. Tezcan Durna, şunları söyledi: “İktidar, meşruiyet sorununu ve diğer sorunları ört bas edebilmek için yeni bir düzenlemeye daha ihtiyaç duydu. Sosyal medya komiserliğine benzer bir yapı kurmalarının elbette sonucu olacaktır ama başarısı tartışılır. Birlerce insan, attığı tweet yüzünden zaten yargılanıyordu. Var olan sert denetleme mekanizmaları yetmiyor. Düzenlemenin başarıya ulaşması mümkün değil. Gerçekler bilinmesin, sosyal medyada tartışılması istiyorlar. Bunu yapabilmeleri için, sosyal medyaya hakim olabilmeleri için tamamen yasaklamaları gerekiyor. Buna cesaret edemeyecekleri için şimdilik etrafında dolaşıyorlar. Seçimlerden önce en azından muhalif seçmene bir gözdağı vermeye çalışıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar insanlar artık açlık sorunu yaşıyor. Aç insanı hapisle de korkutamazsın.”

Kaç kişiye soruşturma açıldı?

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun yıllar önce attığı tweetler nedeniyle ceza alması hakkında konuşan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Türkiye’de tweet attı diye hakkında soruşturma başlatılan bir kişi yok. Tweetin içinde yazandan dolayı soruşturma açılıyor” diye konuştu. Bozdağ’ın açıklamaları sosyal medyada dalga konusu oldu. HDP Milletvekili Kemal Peköz, Adalet Bakanı Bozdağ’a tek soruluk önerge verdi. Peköz, önergede Bakan Bozdağ’a “Türkiye’de attığı tweet’in içinde yazandan dolayı hakkında soruşturma açılan kaç kişi vardır” sorusunu yöneltti.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir