Selahattin Demirtaş’tan “Hakan Fidan’dan Öcalan Teklifi” Açıklaması
Selahattin Demirtaş, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın görüşme talebi ve ‘Çözüm Süreci’ndeki rolü üzerine yapılan teklifle ilgili yaptığı açıklamada, “Siyaseten de ahlaken de uygunsuz bir teklifti. Dolayısıyla zaten Öcalan ile açık bir görüşme trafiği sürerken beni öne çıkarma anlamına gelebilecek böylesi bir girişimi hiç düşünmeden reddettim” dedi ve ekledi:
“Bu girişim, Çözüm Sürecini sabote etmekten başka hiçbir işe yaramazdı ve görüştüğünüz muhataplarınıza karşı samimiyetsizlik, iki yüzlülük anlamına gelirdi. Benim böyle bir oyunun parçası olmam mümkün değildi.”
Edirne F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan, eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Halk TV Ankara temsilcisi Özlem Akarsu Çelik’in sorularını yanıtladı.
Özlem Akarsu Çelik, Demirtaş’ın, dün (1 Aralık) görülen Kobani davasındaki savunmasından basına yansıyan bölümlere ilişkin sorular sordu.
Bugün Halk TV’de yayımlanan “Ankara’dan” adlı programının yayımladığı sorular ile Demirtaş’ın yanıtları şöyle:
“Talep, 2014 seçimi sonrasında geldi”
MİT Müsteşarı Hakan Fidan sizinle hangi tarihte görüşmek istedi? Bu görüşmede size, Öcalan’ın yerine geçme teklifi mi yapılacaktı? Görüşme talebini niçin reddettiniz?
Aslında tüm bu soruların yanıtlarını, dünkü duruşmadaki savunmamda detaylarıyla anlattım. Ancak ne yazık ki, savunmamın basına yansıyan kısımları son derece eksik ve yetersiz oldu.
Sözünü ettiğim görüşme talebi, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında, İmralı Heyeti Üyesi Sırrı Süreyya Önder aracılığıyla bana iletilmişti. Hatırlarsınız, o dönem Çözüm Süreciydi ve İmralı Heyeti, Hükümet yetkilileri ve MİT Müsteşarı ile sık sık bir araya geliyordu.
Siyaseten de ahlaken de uygunsuz bir teklifti. Dolayısıyla zaten Öcalan ile açık bir görüşme trafiği sürerken beni öne çıkarma anlamına gelebilecek böylesi bir girişimi hiç düşünmeden reddettim.
Bu girişim, Çözüm Sürecini sabote etmekten başka hiçbir işe yaramazdı ve görüştüğünüz muhataplarınıza karşı samimiyetsizlik, iki yüzlülük anlamına gelirdi. Benim böyle bir oyunun parçası olmam mümkün değildi.
“PKK liderliği teklifi değildi”
Demokratik siyasetteki bir lider nasıl silahlı örgütün başına geçebilir? Siz kabul etseydiniz bile Öcalan ve Kandil buna nasıl ikna edilecekti?
PKK liderliği teklifinden söz etmiyorum elbette, bu çok absürt olurdu tabii ki. Çözüm Sürecinde, muhataplık açısından Öcalan’ın yerine rol almaktan söz ediyorum. Yoksa benim silahlı bir örgütün liderliğini, yöneticiliğini yapmam teklifi değildi.
“Hiçbir devlet yetkilisiyle temasım olmadı”
Altı yıldır bir cezaevi hücresinden etkili bir siyasetçi olmayı sürdürüyorsunuz. Benzer teklifler cezaevindeyken de yapıldı mı?
Cezaevinde olduğum ilk günden bugüne kadar hiçbir devlet yetkilisiyle doğrudan veya dolaylı hiçbir temasım, mesajlaşmam ya da iletişimim olmadı. Bunu kesin ve net olarak herkesin bilmesi lazım.
Öcalan ile görüşme talebiyle yaptığınız başvuruya olumlu yanıt alırsanız kendisine ne diyeceksiniz?
Bütün bu olup biten gelişmeleri değerlendirip kendisini dinlemeyi ve kendi görüşlerimi onunla paylaşmayı düşünüyorum.
Tabii ki böyle bir görüşme imkanı verilirse şartlarımdan biri olarak, mutlaka hücre arkadaşım Adnan Selçuk Mızraklı’nın gözlemci olarak hazır bulunmasını isteyeceğim. Nihayetinde tarihe mal olacak bir görüşmeyi tek başıma yaparak manipülasyonlara açık hale getirmem söz konusu olamaz.
İzin verirler mi emin değilim ama umarım bu görüşme gerçekleşir ve diyaloğu öne çıkararak çatışma seçeneğinin bertaraf edilmesine katkı sunabiliriz. Özgür günlerde görüşmek dileğiyle selamlarla, sevgiyle.