Sanat Tarihinin En Ünlü Beş Otoportresi

Koşan insanlar çizen ilk mağara adamından, eserleriyle yalnızlığı ve yabancılaşmayı gösteren modern, çağdaş sanatçılara kadar, sanat insanların çeşitli mesajlar iletmesine yardımcı olmuştur.

Haber Merkezi / Bu mesaj iletme yöntemlerinden biri de otoportrelerdir. İşte tarihin en ünlü otoportrelerinden beşi:

Vincent van Gogh’un ‘Sargılı Kulağı Olan Otoportre’si

Gelmiş geçmiş en üzücü otoportrelerden biri Vincent van Gogh’un ‘Sargılı Kulağı Olan Otoportre’sidir. Vincent van Gogh, ünlü ressam Paul Gauguin ile kavga ettikten sonra kendi kulağının bir kısmını kestikten sonra resmetmiştir.

Vincent van Gogh kendisini kürk astarlı bir palto ve yaralı kulağını kapatan bir bandajla gösterir. Yüzü oldukça solgun ve sarı görünür, gözlerinin arasında bir gerginlik hissi vardır.

Frida Kahlo’nun ‘Kısa Saçlı Otoportre’si

Frida Kahlo’nun ‘Kırpılmış Saçlı Otoportre’si, isyan ve özgür düşler haykıran bir otoportredir. Bu otoportre, kendisiyle son derece sorunlu bir ilişkisi olan Diego Rivera’dan boşandıktan sonra yapılmıştır.

Frida, resimde kendini büyük bir erkek takım elbisesiyle, elinde bir makasla ve uzun saçlarını yere sererek çizer ve insanlara isyanının ve değişiminin, ayrıntılı uzun saç kimliğini elinden alarak nasıl başladığını gösterir.

Claude Monet’nin ‘Bereli Otoportre’si

Monet’nin yaratımları klasik ve ikoniktir ve otoportresi de buna uygundur: Yumuşak renkler, gevşek fırça darbeleri ve belirgin bir ifade.

Monet resimde kendini açık mavi bir arka plana resmeder, kıyafetleri arkadaki açık renkle kontrast oluşturur. Gözleriyle izleyicinin arkasına bakıyormuş gibi görünür, sanki kendisinin yarattığı yaratımı görmeye kimin geldiğini görür gibi.

Gustave Courbet’in ‘Çaresiz Adam’ı

En ikonik ve etkileyici otoportrelerden biri de Gustave Courbet’nin ‘Çaresiz Adam’ıdır. Courbet kendini genç bir adam olarak resmeder, gözleri şaşkınlıkla kocaman açılmış ve elleri başının üstündedir. Bu çekimde o kadar çok ham duygu ve yoğunluk vardır ki insanlar durup tepkiyi neyin tetiklemiş olabileceğini düşünürler.

Gustave Courbet’yi geniş, dehşete kapılmış gözleri ve saçlarını kavrayan elleriyle oldukça yakışıklı bir genç adam olarak gösterir.

Artemisia Gentileschi’nin ‘Resmin Alegorisi Olarak Otoportre’ adlı eseri

Artemisia Gentileschi’nin ‘Resmin Alegorisi Olarak Otoportre’ adlı eseri yalnızca bir otoportre değil, aynı zamanda sanatçının olağanüstü yeteneklerinin de kanıtıdır.

Gentileschi resimde kendini, elini tuvale hafifçe yerleştirmiş ve gözleri fırça darbelerinin istediği gibi olup olmadığını analiz ederken gösteriyor.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir