Rusya Ve Suriye, İdlib’i Hedef Aldı: Kara Operasyonu Mümkün Mü?
Suriye’nin kuzeyinde yer alan ve ve büyük oranda Heyet-i Tahrir’uş Şam’ın (HTŞ) kontrolünde bulunan İdlib bölgesi, Rusya Hava Kuvvetleri’nin desteğiyle Suriye ordusu tarafından karadan ve havadan hedef alındı.
Bombardıman, HTŞ’nin Hama ve Lazkiye kırsalında can ve mal kaybına neden olan insansız hava aracı (İHA) saldırılarına yanıt olarak gerçekleşirken, Suriye’nin resmi haber ajansı SANA, İdlib kırsalında militanlara ait karargâhlar, silah ve mühimmat depoları ile İHA fırlatma noktalarının imha edildiğini duyurdu.
Suriye Savunma Bakanlığı da saldırılarda HTŞ ve Türkistan İslam Partisi liderlerinin öldürüldüğünü açıkladı. Londra merkezli, muhalif Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) ise Suriye ordusunun ve HTŞ öncülüğünde İdlip’teki cihatçı örgütlerin katılımıyla oluşturulan ortak askeri operasyon odası “Feth el-Mubîn”in karşılıklı top atışları nedeniyle tarafların kayıp verdiğini belirtti.
Gözlemevi’ne göre, Suriye ordusunun kara bombardımanı sonucu dört, Rusya’nın hava saldırıları sonucu ise 11 sivil, cihatçı grupların İHA saldırıları sonucu dört, roket saldırıları sonucu da iki sivil hayatını kaybetti.
İdlib ve çevresinde artan gerilimin, TSK’nin Şehba bölgesine (Tel Rıfat ve çevresi) yönelik hamleleriyle eşzamanlı gerçekleşmesi dikkat çekiyor. Son haftalarda TSK, Rusya ordusu, Suriye ordusu ve YPG güçlerinin temas hatlarının olduğu bu bölgede de sıcak gelişmeler yaşandı.
Kara operasyonu mümkün mü?
Öte yandan Suriye ordusunun İdlib bölgesine yoğun bir askeri sevkiyat yaptığına ilişkin raporlar mevcut. Suriye ordusuna yakın kaynaklar da M4 otoyolunun ‘yakın zamanda’ tamamen kontrol altına alınacağına ilişkin paylaşımlarda bulunuyor.
Ancak M4 otoyolunun kesintisiz bir şekilde açılabilmesi yalnızca kara-hava bombardımanlarına değil, Suriye ordusu ve müttefiklerinin kara operasyonuna da bağlı durumda.
Bu kapsamda, Lazkiye’nin kuzey kırsalından Serakib’e kadar olan yaklaşık 70 kilometrelik hattın güneyindeki bölgelerin (Gab Ovası ve Cebel ez-Zaviye) tamamen kontrol altına alınması gerekiyor.
Lazkiye ve Hama’nın kuzey, İdlip’in ise güney kırsallarına denk gelen bu bölgelerde Heyet-i Tahrir’uş Şam (HTŞ) ve Türkistan İslam Partisi başta olmak üzere çeşitli cihatçı grupların yanı sıra TSK’nin üsleri de bulunuyor.
Dolayısıyla Şam-Moskova-Ankara arasında bir anlaşma olmadan bölgeye yapılacak olası operasyon, sahada yeni bir krize yol açabilir.
27 Şubat 2020’de Cebel ez-Zaviye bölgesindeki Bilyun’da TSK birliklerine yönelik hava saldırılarında 34 asker hayatını kaybetmiş, ardından TSK de “Bahar Kalkanı Harekâtı” adıyla Suriye ordusuna savaş açmıştı.
5 Mart 2020’de Türkiye ve Rusya arasında varılan anlaşmayla sona eren savaşta, SOHR verilerine göre, Suriye ordusu ve müttefikleri 1104, TSK destekli ‘Suriye Milli Ordusu’ ve diğer cihatçı gruplar 1138, TSK ise 73 kayıp verdi. İdlib ve çevresindeki kara-hava bombardımanları sonucu ise 342 sivil hayatını kaybetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında Moskova’da varılan İdlib mutabakatında, sahada Suriye ordusu lehine oluşan şartlar korunmuş, HTŞ ve Türkistan İslam Partisi gibi cihatçı örgütlerin geriletilmesi hedefi konulmuştu.
13 Mart 2020’de ise iki ülkenin askeri yetkilileri M4 otoyolunun kuzeyinde ve güneyinde 6’şar kilometre derinliğinde bir ‘güvenli koridor’ tesis edilmesinde anlaşmış, TSK ve Rusya ordusu bu otoyol üzerinde ortak devriyelere başlamıştı.
(Kaynak: Bianet / Vecih Cuzdan)