Reuters: 14 Mayıs’tan Sonra Ekonomi Ve Piyasalarda İstikrarsızlık Yaşanabilir
İngiltere’nin Reuters haber ajansından Orhan Coşkun,, muhalefetin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geleneksel olmaktan uzak ekonomi politikalarını ‘alaşağı etme vaadinde bulunduğunu’ hatırlatarak, “Bazı anketleri önde götüren ana muhalefet ittifakı, ekonomi ve finans piyasalarını devlet kontrolünden kurtarma ve Merkez Bankası’na bağımsızlığını geri kazandırma sözü veriyor; böylelikle enflasyonun ateşini düşürmek için atılgan bir şekilde faizler yükseltilecektir” dedi.
AK Parti’nin yüzde 44 seviyesindeki resmi enflasyon rakamlarına rağmen düşük faiz ve yüksek büyüme programını sürdüreceğini söylediğini ve yetkililerin yıllarca Türk Lirası’na istikrar kazandırdıktan sonra ülkedeki döviz rezervlerini tükettiğini kaydeden Orhan Coşkun, “Analistler, muhalefetin kuracağı bir hükümetin, aşırı değerlenmiş liranın zayıflaması ve parasal teşvikin ortadan kaldırılmasıyla ekonomi ve piyasalarda istikrarsızlık ile karşı karşıya kalabileceğini söylüyor” ifadelerini kullandı.
14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine günler kala, uluslararası basın da, seçimlere ve olası sonuçlarına ilişkin değerlendirmelere yer vermeye devam ediyor.
Son olarak İngiltere’nin Reuters haber ajansından Orhan Coşkun, siyasi partilerin ‘içinden’ isimlere dayandırdığı haberinde, “Seçimi kim kazanırsa kazansın, Türkiye ekonomisi ‘kayıp yıl’ ile karşı karşıya kalacak” değerlendirmesini yaptı.
Muhalefetin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geleneksel olmaktan uzak ekonomi politikalarını ‘alaşağı etme vaadinde bulunduğunu’ hatırlatan Coşkun, “Bazı anketleri önde götüren ana muhalefet ittifakı, ekonomi ve finans piyasalarını devlet kontrolünden kurtarma ve Merkez Bankası’na bağımsızlığını geri kazandırma sözü veriyor; böylelikle enflasyonun ateşini düşürmek için atılgan bir şekilde faizler yükseltilecektir” dedi.
AK Parti’nin yüzde 44 seviyesindeki resmi enflasyon rakamlarına rağmen düşük faiz ve yüksek büyüme programını sürdüreceğini söylediğini ve yetkililerin yıllarca Türk Lirası’na istikrar kazandırdıktan sonra ülkedeki döviz rezervlerini tükettiğini kaydeden Orhan Coşkun, “Analistler, muhalefetin kuracağı bir hükümetin, aşırı değerlenmiş liranın zayıflaması ve parasal teşvikin ortadan kaldırılmasıyla ekonomi ve piyasalarda istikrarsızlık ile karşı karşıya kalabileceğini söylüyor” ifadelerini kullandı.
Analistlerin ‘politika programlarının sıfırı tüketmesi ve yenilenmeye ihtiyaç duyması ile mevcut hükümetin kendi yarattığı dalgalanma ile de karşı karşıya kalabileceğini söylediğini’ aktaran Orhan Coşkun, ismini vermediği AK Partili bir yetkilinin sözlerine yer verdiği haberinde, AK Partili yetkilinin ‘ekonominin, özellikle de hayat pahalılığı krizinin seçim kampanyası için zorluklar yarattığını söylediği’ bilgisini paylaştı.
AK Partili yetkili, “Kabul ediyorum; bütçenin durumu çok iyi değil. Seçim yılları zordur. Bu, kayıp bir yıl gibi olacak” diyerek ‘2024’te daha güçlü bir ekonomik büyüme beklenebileceğini’ söyledi. Reuters’a konuşan yetkili ayrıca AK Parti’nin seçimi kazanması durumunda ‘daha dengeli bir programa yönelebileceği’ yorumunda da bulundu.
Eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e de atıfta bulunan AK Partili yetkili, “Şimşek’in gelip destek olacağına ve eğer gelirse ciddi bir döviz akışı olacağına inanıyorum” dedi.
Öte yandan, üst düzey bir muhalefet yetkilisi de Erdoğan’ın ekonomisinin ‘enkazını’ devralacaklarını söyleyerek, ellerinde ‘sihirli bir değnek olmadığını’ ve bu sebeple ekonomiyi düzeltmenin zaman alacağını söyledi. Bir diğer muhalefet yetkilisi ise yeni hükümetin ekonomik sorunları anlamaya çalışırken bürokraside reform yapacağını aktardı.
“2024 kaybedebileceğimiz bir yıl değil”
Reuters’a konuşan ikinci muhalefet yetkilisi, “2023’ün kayıp yıl olacağı açık ama 2024 kaybedebileceğimiz bir yıl değil” ifadelerini kullandı. Yetkili, ülke ekonomisinin önümüzdeki iki yılda yüzde 5 büyümesinin beklendiğini de sözlerine ekledi.
Capital Economics’ten kıdemli ekonomist Liam Peach ise seçimlerin ‘Türkiye’deki makroekonomik istikrarı sağlayacağı ya da bozacağı’ yorumunu yaptı. Buna göre, Erdoğan’ın seçimi kazanması ‘eş zamanlı para birimi, bankacılık ve bağımsız borç krizleri’ riskini artırırken, Kılıçdaroğlu’nun kazanması ‘gelecekte enflasyonu sürdürülebilir bir biçimde düşürme yolunda zorlu bir güzergah’ anlamına gelebilir.
(Kaynak: Gazete Duvar)