Pervin Buldan: Türkiye, AKP Ve MHP’den Daha Büyüktür
Partisinin Kocaeli’nde düzenlediği mitingde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Buldan , “Bu ülke AKP ve MHP’den daha büyüktür. Sizler bu ülkenin yurttaşları, kadınları, gençleri AKP ve MHP’den daha büyüksünüz. AKP ve MHP’ye mecbur değilsiniz, mahkum değilsiniz.” dedi.
Haber Merkezi / Buldan, konuşmasında, “Sandıklarımıza sahip çıkacağız. Şimdiden bunun çalışmasını yapıyoruz, tek bir oyumuzu bile size kaptırmayacağız, bunun için şimdiden buna yönelik hazırlıklarımız devam ediyor” ifadelerini kullandı.
HDP Eş Genel Başkanı Buldan, ““Diliyorum ki bir an önce seçim olur bir baskın seçimle artık AKP ve MHP’nin olmadığı demokratik bir Türkiye, demokratik bir Cumhuriyet ve Türkiye halklarının barış içerisinde ortak bir yaşamda buluşmasının kısa bir zamanda gerçekleşmesini temenni ediyorum.” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Kocaeli’nde düzenledikleri “Derhal İstifa, Biz Değiştireceğiz” mitingindeki konuşmasında, iktidarın ekonomi politikaları nedeniyle yaşanan sorunlara dikkat çekti. Hükümeti istifaya çağıran Buldan, şunları söyledi:
“Merheba hevalên hêja, dayikên birûmet ciwanên hêja hûn bi xêr hatine. Merhaba sevgili Kocaeli halkı, burada yaşayan Türk, Kürt, Alevi, Roman kardeşlerim, hepiniz hoş geldiniz. Kocaeli’nin cesur kadınlarını ve gençlerini özellikle selamlamak istiyorum. Burada hemen yanı başımızda Kandıra Cezaevi’nde tutulan Figen Yüksekdağ’ı, Gültan Kışanak’ı, Gülser Yıldırım’ı, Aysel Tuğluk’u ve Edirne’de tutulan Selahattin Demirtaş’ı, Sincan’da tutulan İdris Baluken’i ve rehin tutulan bütün arkadaşları selamlıyorum, onlara sevgilerimi gönderiyorum.
Bugün “Derhal İstifa Biz Değiştierceğiz” mitinglerimizin bir tanesini daha burada Kocaeli’nde yapıyoruz. Bu yaz boyunca ülkenin her tarafını dolaştık gezdik. Yüzlerce, binlerce buluşma gerçekleştirdik. HDP’ye oy verenler de oy vermeyenler de HDP’nin yanında olanlar da olmayanlar da HDP’ye selam verenler de vermeyenler de bu buluşmalarımızdan büyük güç aldılar, bizleri bağırlarına bastılar. Kadınlarla, gençlerle buluştuk, Alevilerle, işçilerle, esnafla buluştuk. Herkesin söylediği tek bir şey var; bu ülkeyi değiştirecek olan HDP’dir, sizlersiniz. Değiştirmek için bugün alanlardayız, çünkü üreten biziz, ürettiğimiz için de yok sayılan, emeği çalınan biziz.
Bugün Kocaeli başta olmak üzere Türkiye’nin her tarafında üreticiye, çiftçiye esnafa ve bu ülkenin bütün kesimlerine yönelik bir haksızlık ve hukuksuzluk olduğunu biliyoruz. Bunun baş müsebbibinin de AKP-MHP koalisyonu olduğunu çok iyi biliyoruz. İşte bunun için değiştirmek zorundayız, onları göndermek zorundayız. Onların bizi yok saymalarına, tüketmelerine tahammülümüz yok. Bu ülkede üreten kesimiz, ama iktidar bu ülkenin kaynaklarını hoyratça tüketiyor.
“2001’den daha derin bir kriz var”
İktidara geldikleri zaman bu topluma yeni vaatler sunmuşlardı. Kürt sorununu, Alevi sorununu, ekonomi sorununu çözeceğiz demişlerdi. İktidara geldiklerinde yani 2001 yılında da bu ülkede ekonomik kriz vardı. Bir çok kesim ekonomik krizi çözmesi için oy vermişlerdi ama bugün ülkeyi getirdikleri nokta 2001’in de ötesinde ve daha derin bir kriz. Bu ülke krizlerin ve darbelerin ülkesidir. Krizler ve darbeler bu ülkede hiçbir zaman bitmiyor. Biz darbelere, krizlere, yok saymalara karşıyız. Biz artık bizi yok saymanıza ve görmemenize karşıyız.
Bu ülkenin sorunlarını çözecek olan tek bir parti var o da HDP, yani bizleriz. Evet bu ekonomik krizin ve yaşatılan bütün krizlerin siyasal ve sosyal krizlerin başlıca nedenleri var. Yoksulluk, yolsuzluk, talan ve hırsızlık bir sebeptir. Bütün bunların sebebi ekonomik kriz olarak karşımıza çıkıyor. Eğer bir yerde hırsızlık varsa o ülke yoksullaşıyor. Demek ki bu ülkenin yoksullaşmasının tek sebebi hırsızlıktır, talandır, AKP hükümetinin anlayışıdır.
Bu ülkeyi yönetenlerin halkın cebinden, sofrasından çaldıklarını biliyoruz. Bu ülkeyi yönetenler gençlere, kadınlara bir gelecek vaat etmiyor. İnsanlar açlıktan, sefaletten inim inim inlerken onlar saray pencerelerinden dışarı bakıp ülkeyi toz pembe görebilirler. Onlar bu ülkede iki Türkiye yarattılar. Bir tarafta haksız kazançla şatafat sağlayan, zenginlik yaratan bir ülke yaratılırken, bu ülkenin başka bir tarafında kadınlar, işçiler, esnaf çalışanlar herkes perişan haldeler.
“Türkiye AKP ve MHP’den daha büyüktür, onlara mahkum değilsiniz”
Ama bu ülke AKP ve MHP’den daha büyüktür. Sizler bu ülkenin yurttaşları, kadınları, gençleri AKP ve MHP’den daha büyüksünüz. AKP ve MHP’ye mecbur değilsiniz, mahkum değilsiniz. Sevgili Kocaeli halkı Türkiye halkları çözüm istiyor, bunu hepimiz biliyoruz. Ama onlar çözüm isteyenlerle mücadele ediyorlar. Bu ülkede kriz var krizle mücadele edilmiyor, yoksullukla mücadele edilmiyor, hırsızlık var. Çeteler var sokaklarda, bu ülkede katliamlar yapılıyor, cinayetler işleniyor bunlarla mücadele edilmiyor. Mücadele ettikleri tek şey hak isteyenler, hakkını arayanlar, kadınların eşitlik talebi. Mücadele ettikleri kesimler itiraz edenler, bu ülkede kim itiraz ediyorsa, adalet istiyorsa, hukuk istiyorsa onlarla mücadele ediliyor. Ama onlar istedikleri kadar hakkımızda fezleke çıkarsınlar, soruşturma başlatsınlar, biz haktan, hakikatten yana asla taviz vermeyeceğiz, asla diz çökmeyeceğiz, asla boyun eğmeyeceğiz ve biat etmeyeceğiz.
Kocaeli en fazla vergi ödeyen kentlerden biridir. Vergilerinizi ödüyorsunuz ama o vergiler bu kente geri dönmüyor, Saray’da bloke ediliyor. Çünkü bu halkın vergileriyle kendilerine rant kapıları sağlıyorlar. 3’lü 5’li maaşlar alan bürokratlar yaratıyorlar. Burada üreticiye, çiftçiye hiçbir yatırım yapılmazken, yandaşlarını ve akrabalarını kamuya dolduruyorlar. Gençler üniversiteler okuyor ama iş bulamıyor çünkü AKP kendi yandaşlarını sınavlara sokmadan kamuya dolduruyor. Bu haksızlığı, kadınlara ve gençlere, işçilere, esnafa yapılan haksızlığı elbetteki hem hukuk önünde hem de seçimlerde, sandık başında sormazsak namerdiz, namerdiz, namerdiz arkadaşlar.
“Kapatma davasının savunmasını meydanlarda yapacağız”
Bu ülkede ekonomi, yoksulluk konuşulmasın istiyorlar. Bir haksızlık varsa asla konuşulmasın istiyorlar. İşte bu yüzden partimiz hakkında kumpas davaları başlattılar. Kobanî Kumpas Davası ve kapatma davası. Bugün iki kumpas davası ile Türkiye karşı karşıyadır. Bu iki kumpas davası boştur, içinde hiçbir gerçek belge yoktur. Hem Kobanî Kumpas Davasında hem de kapatma davasında özellikle milletvekillerimizin yaptıkları konuşmalar, katıldıkları etkinlikler, barış ve demokrasi istemek, hak ve hukuk talep etmek dışında bir şey yok. Hiç kimse eline silah almamış, hiç kimse bir başkasını öldürmemiş, hiç kimse bıçak çekmemiş. Hiç kimseye hakaret bile etmemiş. Bizim suçumuz mazlumun yanında haksızlığın karşısında olmaktır. Ama şunu ifade etmek isterim ki kapatma davasının savunmasını onlara değil sizlere vereceğiz, alanlarda meydanlarda vereceğiz, sizlerle birlikte yazacağız. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. HDP kolay yutulacak bir lokma değildir, kolay kapatılacak bir parti değildir. Türkiye’nin 6 milyondan fazla insanı bir partiye oy veriyorsa o partiyi kapatmaya hiç kimsenin gücü de yetmez, hakkı da yoktur, haddi de değildir.
Konuşacak bir şey bulamadıkları için varsa yoksa HDP. Yatıyorlar kalkıyorlar, HDP’den başak söyleyecek söz bulamıyorlar. Sadece AKP değil onun küçük ortağı var ya küçük ortağı bütün grup toplantılarında HDP dışında konuşacak bir söz bulamıyor. Halk açlıktan mı perişan olmuş, halk kriz mi yaşıyor bunların umurunda değil. Varsa yoksa HDP. HDP kadar başınıza taş düşsün. HDP bu ülkenin yüz akıdır. Bu ülkede adaleti, barışı, demokrasiyi, hakkı savunan yegane partidir. Bunun için diyoruz ki, sizin gücünüz HDP’yi kapatmaya yetmeyecektir.
Öyle bir ülke yarattınız ki insanlar birbirlerine nefretle bakıyor. Öyle bir ülke yarattınız ki halkı kutuplaştırdınız, öyle bir ülke yarattınız ki bu ülke tecritle yönetiliyor. Sadece İmralı’da değil ülkenin her tarafında tecrit var. Kendi yasalarını bile uygulamayan bir sistem işliyor. Bu kabul edilebilir değil. Bu ülkenin vatandaşları sizin bu hukuksuzluklarınıza, adaletsizliğinize ve yüzsüzlüğünüze karşı bir günü bekliyor. O gün sandıkların kurulacağı, seçimlerin yapılacağı gündür. Size güle güle diyeceğimiz bay bay yapacağımız bir gündür.
“Bu ülkede istenilen tek bir şey var adalet, adalet, adalet ama A’sını bile bırakmadılar”
Yeni bir yaşamı ortak bir geleceği mutlaka Türkiye haklarıyla birlikte kuracağız. Kutuplaşmayı ve ayrımcılığı, hukuksuzluğu ortadan kaldıracak olan şey ortak bir yaşamı, ortak bir geleceği birlikte örmektir. Biliyoruz ki bu ülkede herkesin; Türk’ü de Kürd’ü de Alevi’si de Ermeni’si de Süryani’si de hangi ırktan, mezhepten ve inançtan olursa olsun istediği tek bir şey var; adalet, adalet, adalet. Ama adaletin A’sını bile bırakmadılar, demokrasinin kırıntılarını bile bırakmadılar. Çünkü herşeyi kendi iktidarlarına bağladılar. Şimdi de iktidarı bırakmamak için her türlü oyunu oynuyorlar.
Bir Maliye Bakanı çıkmış insanlara diyor ki benim gözlerime bakın ekonominin nasıl olduğunu anlarsınız. Benim gözlerim parlıyor diyor. Ona sesleniyoruz, gelin Kocaeli halkının gözlerinin içine bakın. Kocaeli halkının yaşadıklarını siz Saray pencerelerinden göremezsiniz, bilemezsiniz. Ama biz biliyoruz, Kocaeli halkı da değişimden yanadır, değişim yaratılması için mücadele veriyor. Kendi vekillerinin, Ömer Faruk Fergerlioğlu’nun yaşadıklarını Kocaeli halkı çok iyi biliyor. Sadece ona değil bütün HDP milletvekillerine aynı şey reva görülüyor. Hukuksuz ve haksız bir şekilde yüzlerce, binlerce siyasetçimiz cezaevinde. Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile birlikte diğer arkadaşlarımızın 5 yıldır cezaevlerinde olduklarını biliyoruz.
“Sandıklara sahip çıkacağız, şimdiden çalışmasını yapıyoruz”
Korkuları var, HDP’li siyasetçilerden korkuyorlar. Onun için HDP’siz bir siyaset ve Türkiye yaratma peşindeler ama korkularınız kabusunuz olacak, HDP gümbür gümbür geliyor. HDP bu seçimde iktidara, yönetime aday bir partidir. Bu ülkeyi yönetmeye aday bir partidir. Ne yaparsanız yapın ne edersiniz edin biz sandıklarımıza sahip çıkacağız. Şimdiden bunun çalışmasını yapıyoruz, tek bir oyumuzu bile size kaptırmayacağız, bunun için şimdiden buna yönelik hazırlıklarımız devam ediyor. Sevgili halklarımıza inanıyor ve güveniyorum, bütün bu zulümler, zalimlikler, faşizm yönetimi karşısında bütün bu adaletsizlikler karşısında êdî bes e demek için sandıklarda herkes rengini belli edecek, size güveniyoruz, size inanıyoruz.
Bir çağrı da şimdiye kadar AKP’ye oy veren seçmenlere yapmak istiyorum. Şimdiye kadar AKP’yi iktidarda tuttunuz, AKP’nin bütün zulümlerine sizler de tanık oldunuz. AKP’ye oy veren vicdanlı seçmenlere sesleniyoruz. Elinizi tamamiyle yüreğinizin üzerine koyma zamanı gelmiştir. Artık AKP’ye tek bir oy vermemeniz gerekiyor çünkü ülkeyi soyup soğana çevirdiler. Ülkenin bütün kaynaklarını kendileri için kullandılar. AKP’li seçmen de görüyor, hatta AKP içinde vicdanlı milletvekilleri olduğunu biliyoruz. Biz erken seçim çağrımızı yaparken TBMM’ye ortak bir önerge ile gitmeyi düşünüyoruz. Bu önerge bütün muhalefetin ortak önergesi olacak. Biliyor ve inanıyoruz ki AKP içinde vicdanlı milletvekilleri var onlar da bizim önergemize evet oyu verecekler ve erken seçim kararını güçlü bir şekilde Meclis’ten çıkaracağız. Buna inanıyoruz.
“HDP bu ülke için büyük bir şanstır ve ilk seçimde büyük bir değişim yaratacaktır”
Şimdi değişim zamanı şimdi HDP zamanı. Ben bir kez daha HDP’nin bu ülkede büyük bir şans olduğunu fırsat olduğunu bu şansın ve fırsatın bir dahaki seçimde önemli bir değişim ve dönüşüme vesile olacağına yürekten inanıyorum. Diliyorum ki bir an önce seçim olur bir baskın seçimle artık AKP ve MHP’nin olmadığı demokratik bir Türkiye, demokratik bir Cumhuriyet ve Türkiye halklarının barış içerisinde ortak bir yaşamda buluşmasının kısa bir zamanda gerçekleşmesini temenni ediyorum. Geldiğiniz için katıldığınız hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Sizlerin yüreğinde büyük bir umut var gözlerinizde büyük bir cesaret var. bu umut ve cesaretin önümüzdeki günlerde büyük barışlara vesile olmasını temenni ediyorum hepinize sevgilerimi saygılarımı sunuyorum. Serkeftin hevalino.”