Özel, Seçimler Sonrasını İşaret Etti: Acı Reçete Geliyor
Antalya’da partisinin aday tanıtım toplantısında konuşan CHP Lideri Özgür Özel, “Seçimlere gidiyoruz. İki tane ittifak yarışıyor. 30 parti var ama 2 ittifak yarışıyor” dedi ve ekledi:
“Biri Cumhur İttifakı, eski bir ittifak. Renkleri koyu gri ve memleketin üstüne kara bulut gibi çökmüşler. Bu bir korku ittifakı. Diğer tarafta çok sayıda parti var ama Cumhur İttifakı’nın bu tehdit dili karşısında tek bir parti yok. Adı Millet İttifakı değil, o seçimlerde kaldı. Cumhur İttifakı’nı yenmek için kimseyi dışlamayan bir ittifaka ihtiyaç var. Bunu başaracak olan bizim ittifakımızdır, adı Türkiye ittifakıdır.”
Seçimlerin ardından ekonomide ‘acı reçete’ uygulamasının başlayacağını dile getiren Özel, “1 Nisan’dan sonra hepinizi çok büyük bir tehlike bekliyor. Sıkı maliye politikası, yani acı reçete bekleniyor. Kime? KKM’den zengin olanlara, gökdelen sahiplerine değil. Emekliye, Ayşe teyzeye. Zamlarla, enflasyonla, vatandaşın gelirine yapılması gereken zamlardan kısacak bir acı reçete geliyor. 1 Nisan’da yine vatandaşın sırtına binmeyi planlıyorlar. Bundan 31 Mart’ta kurtulabilirsin.” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Antalya’da partisinin aday tanıtım toplantısında konuştu. CHP Lideri Özel, konuşmasında özetle şunları söyledi:
“Aday belirleme süreçleri her zaman süreçler. Kırgını mutsuzu olmadan tamamlanması mümkün olmayan süreçler. Belediye başkanlarımıza 3 ayda bir halkın memnuniyet anketlerinin tek bir merkezden ortak sorularla yapıldığı doğru örneklem ve yöntem konusunda herkesin mutabık olduğu ölçme değerlendirme sistemiyle milletimizin görevlendirdiği belediye başkanlarına karne vereceğiz.
Gelecek 5 yılın sonuna gelindiğinde önlerine konulan anketler bir sürpriz değil 5 yıllık bir trendin bildikleri yönettikleri kötüye giden bir şey varsa tedbir aldıkları güçlü yönlerini kuvvetlendirdikleri belgeler olacak. Antalya’da göreve devam ettiğimiz belediye başkanlarımız var gelecekte partiye katkılarını ümit ettiğimiz arkadaşlarımız var.
Bunların her birisinin kendilerine ait ayrı hikayeleri var. Ben özellikle bugüne kadar partimize hizmet etmiş 1 nisandan sonra partimize kentimize farklı alanlarda katkı sağlayacak, göreve devam etmeyecek arkadaşlarımıza yürekli arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.
Ne Antalya’da ne de Türkiye’nin başka yerinde adaylaştırmadığımız arkadaşlarımız birilerinin adaylaştırmadıkları gibi “metal yorgunluğu var”, “FETÖ’cülükle suçlanan” kişiler gibi değiller. Bizim göreve devam edenlerin de etmeyenlerin de vatan severliğinden dürüst yönetici olduklarından, çalışkanlıklarından ve partililiklerinden şüphemiz yoktur.
Sayın başkan bana partinin yetkili organlarına teşekkür etti. Ancak sayın başkanı adaylaştıran ne Özgür Özel’dir ne MYK’dır. Muhittin Böceği adaylaştıran yaptığı hizmetlerin Antalya halkından gördüğü teveccühtür.
Yola devam ettiğimiz arkadaşlarımız yapılan memnuniyet anketlerinde seçildiği günden ilerde partinin oyundan ilerde olan arkadaşlarımızdır. Göreve devam edemediklerimiz seçimi kaybedecekleri için değil yapılan anketlerde ilçede beldede talebin değişim yönünde bir frekans alınan halkın değişim istediği ve bu nedenle de yapılan profil anketlerine göre aday çalışmalarının yapıldığı yerlerdir.
Göreve devam etmediğimiz arkadaşlarımız var ama bir arkadaşımız göreve kendisi bizim onun memnuniyet anketini ifade etmemizi istedi. Sevgili Şükrü Sözen görevi bırakıyor ama biz onu bırakmıyoruz.
Beka sorunu var diyorlar. Beka sorunu nedir? Dış güçler gelecekler, bayrağı indirecekler, vatanı böldürecekler. O beka sorunlarını bu memleket çok gördü. Beka sorunu olduğunda kimin ne olduğunu da gördü. Bu ülke işgal altındayken ‘Geldikleri gibi giderler de’ diyenleri de gördü. İşgal orduların gemilerinin altına halı serenleri de gördü.
O yüzden beka sorunu olur da bu ülke yine dış güçler olursa herkes emin olsun. Recep Tayyip Erdoğan geliyor diye il başkanlığından görevlendirilen altı tane gencin kot üstüne perdelik kumaştan kefen giyip beklemesiyle olmaz. Öyle olursa Çanakkale’de kefensiz yatanlar var burada.
Bu memlekete biz sahip çıkarız. Öyle Afrin operasyonundan sonra kamuflaj bir yanına Cumhurbaşkanlığı forsu, gidip orda fotoğraf çektiriyor. 8 gazetede manşet. ‘Erdoğan’a kamuflaj ne de yakışmış.’ Bir kamuflaj yakışacaktıysa niye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakışıyor? Bilal Erdoğan’, Burak Erdoğan’a yakışaydı da göreydik.
“1 Nisan’da yine vatandaşın sırtına binmeyi planlıyorlar”
Bir kişiye bir borcumuz var. Biz CHP olarak mevcut belediyelerin olduğu yerlerde memnuniyet anketleriyle ilerliyoruz. Antalya’da hem de memnuniyet anketi de iyi olmasına rağmen bizim ilçemizin kültüründe ön seçim var önseçimle geldim göreve devam etmek için de sandıktan çıkmayı yeğlerim diyen Gazipaşa Belediye Başkan’ımıza Mehmet Ali Yılmaz’a teşekkür ediyorum.
1 Nisan’dan sonra hepinizi çok büyük bir tehlike bekliyor. Sıkı maliye politikası, yani acı reçete bekleniyor. Kime? KKM’den zengin olanlara gökdelen sahiplerine değil. Emekliye, Ayşe teyzeye. Zamlarla, enflasyonla, vatandaşın gelirine yapılması gereken zamlardan kısacak bir acı reçete geliyor. 1 Nisan’da yine vatandaşın sırtına binmeyi planlıyorlar. Bundan 31 Mart’ta kurtulabilirsin.
10 kişiden 8’nin memleketin adaletine güvenmediği bir yerde Erdoğan ‘Adalet yoksa refah yok’ diyor. Bu ülkede vergide, toplumsal yaşamda, inançlarda, mezheplerde ve bunlara devletin verdiği hizmetlerde, yargıda adalete ihtiyaç var
Milli takım gol atınca ayağa kalkıp sevinen herkesin oyuna talibiz. Bu ittifakın adı Türkiye İttifakı. Türkiye İttifakı’nın renkleri, Cumhuriyet Halk Partisi’yle aynı. Kırmızı beyaz. Bizim logomuz da öyle ama rengini partimizden almadı. Al bayraktan aldı.”