Oya Uysal Kimdir? Hayatı, Eserleri

24 Mayıs 1952 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Oya Uysal, 1971’de İstanbul Mecidiyeköy Lisesi’nden mezun oldu. 1972-1992 yılları arasında Yapı Kredi Bankası’nın Şişli Şubesi’nde kambiyo şefi olarak çalıştı, ardından emekli oldu. BİLSAK’ın kurucu üyesi olan Oya Uysal, Türkiye Yazarlar Sendikası, Edebiyatçılar Derneği, Dil Derneği, Uğur Mumcu Vakfı üyesidir.

Haber Merkezi / Oya Uysal; 1972 Çağdaş Genç Şairler ve Şiirleri Antolojisi Yarışması’nda ikinciliğe, 1973’te Sesimiz dergisi şiir yarışması ile 1974 İstanbul Radyosu Moral Reklam Organizasyon 50. Yıl Şiir Yarışması’nda birinciliğe layık görüldü. Ayrıca 1997’de Uçuruma Düşen Nedir adlı kitabı ile Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü’nü, 1999’da Mevsimini Kaybetmiş Rüzgâr adlı şiir kitabı ile Cemal Süreya Şiir Ödülü’nü, 2013’te Uzak Olan Sendin adlı kitabı ile Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazandı.

Henüz on altı yaşındayken, ilk şiiri Genç İstidatlar dergisinde yayımlanan Uysal’ın şiirleri; Varlık, Yazko, Edebiyat, Gösteri, Yeni Biçem, Düşler, Türk Dili, Adam Sanat, Yaşam İçin Şiir, Ankara Sanat, Hisar gibi dergilerde yayımlanmıştır. Aloğlu, Oya Uysal ile ilgili şunları dile getirir: ”Biraz ilkel bir yaklaşım; ama söylemeden edemeyeceğim, kitaplarının adları güzelleştikçe içindeki şiirleri de güzelleşiyor Oya Uysal Hanım’ın. Diyorum ki ben, gelecek kuşaklar Oya Hanım’dan ‘Geç İkinci Yeni şairi’ diye söz edecekler. Belki de 21. yüzyıla özgü hüznün şairi diyecekler. Ne diyeceklerini şimdiden bilemem; ama mutlaka ondan söz edecekler.”

Ufacık ise Uysal’ın Yürüdüm Yanında Yağmurun adlı şiir kitabıyla ilgili değerlendirmeler yapmıştır: ”Oya Uysal’ın dili sizi hayatın bir köşesinden alıp kendinizi olduğunuz gibi kabul etmeyi, bu hayatı iyisi ve kötüsüyle sevilmesi gerektiğini sadece kendi isteğiyle yaşanması gerektiğini savunur (…) Şiirlerinde aşkı çağırıyor. Bunu sonbahar, yağmur, yalnızlık imgeleri ile okuyucuya aktarıyor. Bu imgeleri hayat ile bütünleştiriyor. Şiirlerinin dili anlaşılır. Bu yüzden okurken zorlanacağınızı düşünmüyorum. Şiirler serbest şekilde yazılmış ve başlangıç sonu aynı cümlelerden oluşuyor. Nakarat etkisini okuyucuya sunarak onları şiirleri ile bütünleştiriyor.”

Eserleri;

İkili Düşünceler (1972)
Büyük Düşlerin Türküsü (1974)
Savaş Çocukları (1976)
Elim Sende Ayışığı (1994)
Yıldız Kokuyordu Gökyüzü (1994)
Uçuruma Düşen Nehir (1997)

Ödülleri;

Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü (1977)

“Uçuruma düşen nehir”

Sende bu yükseklik korkusu,
boşluğunun kıyısından geçmişe baktığın gün mü başladı
oturduğun yerden seyrettiğin kuşlar bile ürpertiyor içini.
İçin ki uğultulu bir orman. Ruhunu çizen, kanatan dallar ve rüzgar…
– Ah! kalbin sürgün günlerinden kalma hüzün
diyorsun
yüzünde güzden gölgelerle karşılarken akşamı
kucağında yalnızlığına sürtünen kedin.
Tanımlamak gerekirse bir imgeyle seni
uçuruma düşen nehir… Oysa şehir
aşağıdan seni çağırıyor

“Yıldız kokuyordu gökyüzü”

Bir aşklık yer aradık güvertede iliştik
ayışığına tuttuk yüzümüzü.

Uçuştu
saçlarımıza serpiştirilmiş tek tük ağarmış tel
açık kalmış göğün penceresinden.
Yıldız kokuyordu gökyüzü.

Işıklarını sarkıtmış suya
kımıldıyor şehir
seçilmiş düşler tutturulmuş yakaya
el tersiyle itilmiş sığıntı dün.

İskelede
dantelli bluzumun fırfırıyla oynaşırken rüzgar
çekip gitti ‘kalın sağlıcakla’sız vapurumuz
usuldan içime dönmüştüm bile
çoktan çimdiklenmişti hüzün.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir