Otonomik Yetmezlik Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Teşhisi, Tedavisi
Otonom sinir sistemi, kan damarlarımızın genişlemesi veya daralması gibi istemsiz eylemleri kontrol eder. Bu sistemdeki başarısızlık ortostatik hipotansiyona yol açabilir, bu da özellikle yatarken veya otururken kan basıncında ani ve ciddi bir düşüş anlamına gelir.
Haber Merkezi / Otonomik yetmezliğin (PAF) kesin nedeni bilinmemektedir, ancak merkezi sinir sistemi (beyin veya omurilik) tutulumu olmaksızın otonomik yetmezlik olarak tanımlanmaktadır. PAF’ın ana semptomu ortostatik hipotansiyondur. Kan basıncının düşmesi nedeniyle kişilerde ciddi vakalarda baş dönmesi veya senkop (bilinç kaybı) dahil bayılma görülebilir.
İlgili diğer semptomlar arasında görme bozuklukları, boyun ağrısı, nefes almada zorluk ve ısı intoleransına yol açabilecek terlemede azalma yer alır. Yorgunluğun yanı sıra kabızlık ve sık idrara çıkma, sık idrar yolu enfeksiyonu gibi idrar sorunları da ortaya çıkabilir. Erkeklerde ilk işaret iktidarsızlık olabilir.
Ortostatik hipotansiyon belirtileri sabahları, yemekten sonra, egzersiz sonrasında, sıcak havalarda ve yüksek rakımlarda daha sık görülür. Semptomlar yürürken, ayakta dururken veya yemek yedikten sonra kötüleşir. Yatarak belirtiler hafifletilmelidir. PAF belirtileri arasında en az 1 dakika ayakta durmanın ardından kan basıncında sistolik 20 mm veya diyastolik 10 mm’den fazla düşüş yer alır.
PAF, otonom sinirlerde alfa-sinüklein adı verilen bir proteinin anormal birikmesinden kaynaklanır. Bu protein sinir hücrelerinin iletişim kurmasına yardımcı olur ancak işlevi tam olarak anlaşılamamıştır. PAF hastalarında omuriliğin intermediolateral kolonunda sinir hücreleri (nöronlar) kaybı vardır.
PAF tanısı diğer bozuklukların dışlanmasıyla konulur. En az 1 dakika ayakta durmanın ardından kan basıncında sistolik 20 mm veya diyastolik 10 mm’den fazla düşüş gösteren çoklu kan basıncı ölçümleri tipiktir.
Kandaki ve idrardaki norepinefrin seviyeleri genellikle büyük ölçüde azalır ve dik pozisyonda artmaz. PAF’lı bir hastanın nörolojik muayenesinde herhangi bir hareket bozukluğu belirtisi görülmeyecektir.
Şu anda PAF’ın spesifik bir tedavisi yoktur ve tedavi semptomların etkilerini azaltmaya yöneliktir. Kan basıncındaki ani değişikliklere yönelik tıbbi olmayan önlemler arasında sıkı kompresyon çorapları, yavaş ayağa kalkma, tuz ve su alımının arttırılması ve karın bağlayıcılar yer alır. Bu önlemler kan basıncındaki ani değişiklikleri dengelemek için alınır. Daha fazla tuz ve su tüketmek kan hacmini artırarak kan basıncının artmasına yardımcı olabilir.
Yavaş ayağa kalkmak kan basıncının çok fazla ya da çok hızlı düşmesini engelleyebilir. Kompresyon çorapları veya karın bandajları giymek, bacaklardan kalbe kan akışını hızlandırarak kan basıncının korunmasına yardımcı olur ve vücudun alt kısımlarında çok fazla kan kalmasını önler. Yatağın baş kısmını yaklaşık 4 inç kadar yükseltmek, yatarken kan basıncının çok fazla artmasını önlemeye yardımcı olabilir.
Kabızlık belirtileri yüksek lifli diyet ve dışkı yumuşatıcılarla yönetilebilir. İdrar yapma sorunları mesaneye ince bir lastik tüp (kateter) yerleştirilerek çözülebilir. Semptomatik rahatlamaya yönelik ilaç tedavileri arasında fludrokortizon, midodrin, droksidopa (Northera) ve vücudun su ve kan basıncı dengesini yönetmek için diğer vazopresörler bulunur.