Oktay Rifat Horozcu Kimdir? Hayatı, Eserleri
10 Haziran 1914 yılında Trabzon’da dünyaya gelen Oktay Rifat Horozcu, Ankara Erkek Lisesi’ni ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Devlet sınavını kazanarak Maliye Bakanlığı hesabına Paris’e gönderildi. II. Dünya Savaşı nedeniyle, orada yaptığı doktora çalışmasını tamamlayamadan Türkiye’ye döndü.
Haber Merkezi / Bir süre Maliye Bakanlığı’nda, daha sonra Basın Yayın Genel Müdürlüğü’nde çalıştı. Serbest avukatlık yaptı. İstanbul’a yerleşerek avukatlığını orada sürdürdü. Devllet Demir Yolları’na girdi ve emekli olana dek bu kurumda çalıştı. 18 Nisan 1988’de İstanbul’da öldü.
Cumhuriyet dönemi şiirimizin köşe taşlarındandır. Ankara Erkek Lisesi’ndeki öğrencilik yıllarında şiir yazmaya başladı. İlk şiiri 1936’da Varlık dergisinde yayınlandı. Bu dönem şiirlerinde hece veznini kullandı, daha sonra serbest vezne geçti. Orhan Veli ve Melih Cevdet Anday ile birlikte Türk şiirine damgası vuran Garip akımının öncülerindendir. Garip dönemi şiirlerinde kentte yaşayan sıradan insanların günlük yaşamlarına lirik ögeyi devre dışı bırakacak bir biçimde yaklaştı, gücünü şaşırtıcı buluşlardan, alay ve yergiden alan, yalın bir dille kısa şiirler yazdı. Aile, Yaprak, Yeditepe, Yeni Dergi gibi dergilerde yayınlanan şiirleriyle etkili oldu.
Sonraları bir yandan Garip çizgisini sürdürürken bir yandan geleneksel biçimleri denedi. Yarım ve tam uyaklar kullandığı bu dönem şiirlerinde halk şiirinin söyleyiş özelliklerine uzanan, klasik beğeniyle dengelenmiş, lirik, ve toplumsal temaları işleyen, halk deyişlerinden yararlanarak alaya, yergiye dayalı şiirler yazdı. Perçemli Sokak adlı kitabıyla “İkinci Yeni” anlayışına, anlamla anlamsız arasında gel-gitlerin anlamsıza yakınlaştığı imgeci bir şiire yöneldi. Türkçe’nin ses zenginliğini, geniş bir sözcük dağarcığıyla ustalıkla kullanan, insan-doğa-söylen ekseninde yer yer gerçeküstücü görüntüleri de katıştırarak unutulmaz şiirler yazdı.
Eserleri;
Garip (Orhan Veli ve Melih Cevdet ile, 1941)
Yaşayıp Ölmek Aşk ve Avarelik Üstüne Şiirler (1945)
Güzelleme (1945)
Aşağı Yukarı (1952)
Karga ile Tilki (1954)
Perçemli Sokak (1956)
Âşık Merdiveni (1958)
İkilik (Aşağı Yukarı ve Karga ile Tilki’nin ikinci baskısı,1963)
Elleri Var Özgürlüğün (1966)
Şiirler (1969)
Yeni Şiirler (1973)
Çobanıl Şiirler (1976)
Bir Cıgara İçimi (1979)
Elifli (1980)
Denize Doğru Konuşma (1982)
Dilsiz ve Çıplak (1984)
Koca Bir Yaz (1987)
Bütün Şiirleri (1991)
Ödülleri;
1954 Yeditepe Şiir Armağanı / Karga ile Tilki ile
1970 Türk Dil Kurumu Şiir Armağanı – Şiirler ile
1970 Ankara Sanatseverler Derneği Yılın Oyunu Ödülü / Yağmur Sıkıntısı ile
1970 TRT Sanat Ödülleri Yarışması Başarı Ödülü / Yağmur Sıkıntısı ile
1980 Sedat Simavi Vakfı Ödülü – Bir Cigara İçimi ile
1984 Necatigil Şiir Ödülü- Dilsiz ve Çıplak ile
1980 Madaralı Roman Ödülü – Danaburnu ile
“Ağzımın tadı”
Ağzımın tadı yoksa, hasta gibiysem,
Boğazımda düğümleniyorsa lokma,
Buluttan nem kapıyorsam, vara yoğa
Alınıyorsam, geçimsiz ve işkilli,
Yüzüm öfkeden karaya çalıyorsa,
Denize bile iştahsız bakıyorsam,
Hep bu boyu devrilesi bozuk düzen,
Bu darağacı suratlı toplum!
“Suda güneş”
Suda güneş ışımaya başladı mı,
Suyun yüreği çarpmaya başladı mı,
Bir aşk mektubu gibi gelir, kırlangıç,
Uzaktaki sevgiliden,
Bir elinde çiçeklenmiş badem dalı,
Bir elinde çayır çimen.
“Eski zaman”
Eski zamanda
Büyükler henüz küçük
Ölüler ölmemişti daha
Altmış para şekerin okkası
Portakalın sandığı bir mecidiye
Meyva sebil
Kiler dolu
Hamam ustası Nazife
Yüzüne bakılır taze
Kâğıtçı Ali Efendi burma bıyıklı
O vakit de sevişmek vardı
Ağaca çıksak
Yerde kalmazdı papucumuz
Hey gidi günler
“Aşık merdiveni”
Dişli rüzgârlara karşı büyüttüm
Düşman gecenin içinde seni
Bir damlacık aydınlığım
Kalemime kâğıdıma şavkı vuran
Avucumda koruduğum bugüne