Nuri Demirci Kimdir? Hayatı, Eserleri

17 Ağustos 1950 yılında Kars’ın Sarıkamış İlçesi’nde dünyaya gelen Nuri Demirci, Ayşegül İzmirli adını kullanarak şiirler ve düşünce yazıları kaleme aldı. İlk ve orta öğrenimini Pendik’te tamamladı. 1967’de Pendik Lisesini bitirdi. 1973’te İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği bölümünden mezun oldu ve 1973’te Ardahan, Giresun gibi şehirlerde yaptığı diş hekimliği görevini, 1977’den itibaren Bursa sürdürdü.

Haber Merkezi / Şiirle uğraşmadan önce resim ve Türk Sanat Müziği ile uğraşmıştır. Türk Sanat Müziği ile ilgili çalışmalarda yer almaya devam etmektedir. Bursa’da yayımlanan Biçem dergisinin kurucusu olarak 1997-1999 arasında çalışmıştır (Ay, 2005: 331). Biçem ve onun devamı olan Bir Yeni Biçem dergilerinde 41. sayıya kadar editörlük görevini sürdüren yazar, Akatalpa dergisinde Ramis Dara ile birlikte kurucu heyette yer almıştır. Dergide Ayşegül İzmirli ve Nuri Demirci imzalarıyla şiirler, Türk şiiri üzerine değerlendirmelerini yayımlamıştır. 2001’de Dr. Z. adlı öyküsü filme çekilmiştir.

“Bursa Taşı” adlı şiiriyle 2002 Ahmet Hamdi Tanpınar Şiir Ödülü’nü kazanan sanatçı, Eliz Edebiyat ve Akatalpa dergilerinde çalışmalarını yayımlamaya devam etmektedir. Bursa’da yaşamını sürdüren Demirci; edebiyat, kültür ve sanat ile ilgili etkinliklerde yer almaktadır. Edebiyatçılar Derneği üyesi olan şair, evli ve iki çocuk babasıdır.

1967’de ilk şiiri Genç Şairler Antolojisi’nde yayımlanır. Şiirlerini ve diğer yazılarını Biçem, Bir Yeni Biçem, Düşlem, Bahçe, Dize, Akatalpa, Kitap-lık gibi dergilerde yayımlanmıştır. Biçem, Yeni Biçem, Düşlem, Akatalpa dergilerinin sanat anlayışı çizgisinde şiirlerini ortaya koydu.İmgesel ve çok anlamlı bir üslup kullanan şair, şiirlerinde ironi ve hüzüne sıkça başvurur. “İlk başlarda Attilâ İlhan’ın şiirinden kurtulabilmek için çok çaba harcadığını” belirterek kendi çizgisini bulmaya çalışır.

Nuri Demirci yalnız şiir alanında değil, düzyazı, eleştiri ve inceleme yazılarında da varlık gösterir. Aksay, “Şiirine bakımı iyi yapan bir dişhekimi” olarak gördüğü Nuri Demirci’nin “her şiir kitabından kendine özgü bir koku yayıldığını belirtir. İkinci yeni çizgisinde sanatını icra eden Demirci’nin şiirleri, yaşamdan kopuk olmayan ancak kolay anlaşılmayan bir gizem ile örülüdür. Bazı şiirlerinde alışılagelmiş betimlemelerden çok uzak sözcüklerle tasvir yeteneğini konuşturur, bazılarında ise günlük konuşma dilinin yalınlığıyla duygularını yansıtır. “Maviyağlıboyatüpü” adlı şiirinde kullandığı ölüminyum, dudağımda üstübeç beyazı, moscow night saçaklar” şeklindeki kullanımlar Nuri Demirci şiirinde sıradışı imge kullanımına örnektir. Şiirlerinde büyük şehirlerin insan hayatına etkilerini, çarpık ilişkilerin ortaya çıkardığı huzursuzluğu işler.

Sadekar adlı eserinde nehir şiir tekniğiyle Bursa’nın güzelliklerini dile getirir. “Şehrengiz”in, şehirleri, şehre gelenleri anlatan bir tür olduğunu belirten Demirci, Sadekar adlı şiir kitabını bir şehrengiz olarak niteler. Demirci, genellikle 17. yüzyılda yazılan şehrengiz türünde bir eseri 21. yüzyılda yazma nedenini Bursa’yla ilgili hiçbir şiir yazmadığını fark etmesine bağlar. Şair, “bir köylü ve bir prensesin karşılaşmasından çoğalan hayal ürünü bir eser olan Sadekâr’ın Bursa’nın eski zamanlarını anlattığına” değinir. Bursa’yı dişi bir şehir, köylü ve prensesin kızları olarak kurgulayan Demirci bu eserini on yılda tamamlayarak Bursa için ilk defa bir şiir kitabı yazıldığını ifade eder.

Eserleri;

Hüznün Yarıçapı, Ankara: Promete Yayınları, 1994;
İçerden Kilitli Odalar, Bursa: Uludağ Üniversitesi Yayınları, 1996
Fiske Seansları, Bursa: Düşlem Yayınları, 1998.
Soldan Dördüncü Aralık, YKY (2003)
Kör Hattat, Kül Sanat Yayınları (2005)

Ödülleri; Ahmet Hamdi Tanpınar Şiir Ödülü (2002)

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir