Nigar Okyay Kimdir? Hayatı, Eserleri

Ocak 1975 yılında Muğla’nın Milas İlçesi’nde dünyaya gelen Nigar Okyay, Dokuz Eylül Üniversitesi’nde Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri bölümünü bitirdikten sonra hukuk eğitimini tamamladı.

Haber Merkezi / Nigar Okyay’ın ilk şiiri 2001 yılında Wesvese dergisinde yayımlandı. Arkadaş Z. Özger Şiir Ödülü 2005 “Jüri Özel Ödülü”ne değer görülen şiirlerin yer aldığı “Sus Dağı” isimli ilk şiir kitabı 2006 yılında Mayıs Yayınevi tarafından yayınlandı.

Eserleri;

Şiir;

Sus Dağı

Ödülleri;

2005 Arkadaş Z. Özger Şiir Ödülü / Jüri Özel Ödülü

“Her şey birbirinin içinden geçiyor”

akşam olmuş
taşların renginden belli
suyun esnemesinden
çocukların geri çekilmesinden

göğe kuşlar üşüşüyor
bazı kuşlar
bazı ağaçları göğe ekiyor
akşam kanatlı tohumluk
gece kuşların gür ormanı

batarken sökülen
ağzını dikiyor
güneş

açlarını sürüklüyor peşinde
pazar yeri

bir taş fener yanıp sönüyor
sokağa
kulaksız

kül yerleri ağrıyor
yangının

karışıyor kadınların
çorapları ve aşkları

her şey birbirinin içinden geçiyor…

“Sümbül faslı”

sesini biriktiriyor kemanın
dut ağacına asılmış
yorgun klarnet
diğeri geceden kalma
dudakları morarmış
sümbülü dinliyor hâlâ
testi arıyor öteki
annesinin mezarı için
koridorları çın çın
eski hastanenin

dipdiri bir kayayı
getirip koyuyorlar avluya
daha dünkü çocuk
olacakmış bize musalla

söz yüzüğünü saklıyor genç kız
bez ayakkabısına

kalenin güvercinlerini kokluyor
toy rüzgâr
çanları çalıp kaçmak istiyorum
çatılar beni saklar

kulak verip sümbüle
yokluyor hatırayı yaşlı kadın
deliniyor dudağı perdelerin

bir çatı boşalıyor aşağılara
ellerime yazılanı unutuyorum
unutuyorum ekmeği ve kanı
göğün kıymığı batıyor dilime
bulutları sayıklıyorum

tulumbaya koşuyor yerli kadınlar
merak onların telaşlı akşamı ya
topallayarak düşüyorum telaşlarına

içlikleri görünüyor bademlerin
gün sıçrayarak giriyor
gecenin kampına
yokbenimhiçbeyazım.

“Cumartesi”

günün kapıları kırık
dalgalar birikiyor kalbimin ortası birden karadeniz
kimbilir siz neredesiniz bu gün hangi cumartesi
biraz kalabalıksınız sanki biraz kapalı çarşı
ellerim boş yağmurun içinden geçiriyorum susmaları

kendime huy mu edindim nedir
yalnızken suya kapatıyorum sesimi
gözlerimi kırpıştırıyorum
gökyüzü bakır rengi

anne ezberim bu benim
dölün uykulu hali

daha dündü oysa
sevecen kediler gibi
kokumu kitaplara yaslamıştım

üşümüş yaz dolsun diye odalara
şamdanları kuşlara bıraktım

eski bir acıdan olmasa gerek

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir