NASA Evrende ‘Tuhaf Bir Şeyler Yaşandığını’ Gözlemledi

Amerikan Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), Hubble Uzay Teleskobu’ndan elde edilen verilerle evrenin ne kadar hızlı genişlediğini tespit etmeye çalışırken “tuhaf bir şeyler yaşandığını” gözlemledi.

Keşif, araştırmacıların evrenin genişleme hızını ölçmesine yardımcı olması için teleskobun kilometre işaretlerini ayarladığı yaklaşık 30 yıllık maratonun tamamlanmasıyla ilişkili.

Veriler daha kesin hale geldikçe bilim insanları Büyük Patlama’dan hemen sonraki gözlemlerle karşılaştırıldığında, galaksileri ve galaksi kümelerini içeren evrenin bize yakın kısmında meydana gelen genişleme hızında bir “tutarsızlık” keşfetti.

NASA, farkın “başka bir genişleme değeri” öngördüğünü açıkladı. Teleskoptan gelen veriler yepyeni bir fizik anlayışını beraberinde getiren “tuhaf şeyler yaşandığı fikrini” destekliyor. Ancak aradaki farkın kesin nedeni henüz belirlenemedi.

Söz konusu tuhaf durum Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü ve Johns Hopkins Üniversitesi’nden Nobel Ödüllü Adam Riess liderliğindeki bir ekibin kaleme aldığı yeni bir makalede detaylandırıldı.

Teleskoptan alınan veriler hakkında yorum yapan Riess şunları söyledi:

Kusursuz teleskoplardan ve kozmik kilometre işaretlerinden evrenin genişleme hızına dair en kesin ölçüyü alıyorsunuz. Hubble Uzay Teleskobu, bildiğimiz en iyi teknikleri kullanarak bunu yapmak için inşa edildi. Bu muhtemelen Hubble’ın başyapıtı çünkü bu örneklem büyüklüğünü ikiye katlamak Hubble’ın ömrünün 30 yılını daha alacak.

Gökbilimciler şu anda “tuhaf” keşif için bir açıklama sunamasalar da, NASA, bu tür cevaplanmamış soruların, Riess gibi kozmologlar için çalışmayı daha ilgi çekici hale getirdiğini söyledi. Riess ise şu yorumu yaptı:

Aslında, genişleme değerinin özel olarak ne olduğu umurumda değil ama bunu evren hakkında bilgi edinmek için kullanmayı seviyorum.

Bilim insanları evrenin genişleme hızını ölçme girişimlerine Amerikalı astronom Edwin Hubble’ın ölçümleriyle 1920’lerde başladı.

Gökbilimcinin adını taşıyan Hubble Uzay Teleskobu, 1990’dan bu yana kullanılıyor ve bilim insanlarının şimdiye kadarki en uzak yıldız ve galaksilerden bazılarını gözlemlemesine olanak tanıdı.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir