Mikulicz Sendromu Nedir? Belirtileri, Nedenleri, Teşhisi, Tedavisi
Mikulicz sendromu, kulak yakınındakiler (parotidler), göz çevresindekiler (lakrimal) ve ağız (tükürük) dahil olmak üzere baş ve boyundaki bezlerin anormal genişlemesi ile karakterize edilen kronik bir durumdur.
Haber Merkezi / Yüz ve boyundaki yumuşak dokudaki bademcikler ve diğer bezler de etkilenebilir. Bu bozukluk neredeyse her zaman iyi huylu olarak tanımlansa da her zaman tüberküloz, lösemi, frengi, Hodgkin hastalığı, lenfosarkom, Sjögren sendromu veya lupus (SLE) gibi altta yatan başka bir hastalıkla birlikte ortaya çıkar. Mikulicz sendromu olan kişilerde lenfoma gelişme riski yüksektir.
Mikulicz sendromlu bazı kişilerde tekrarlayan ateşler görülebilir. Ateşe göz kuruluğu, gözyaşı üretiminde azalma (lakrimasyon) ve gözün çeşitli kısımlarında iltihaplanma (üveit) eşlik edebilir. Gözyaşı bezi büyümesi, parotis bezi büyümesi, ağız kuruluğu ve göz kuruluğu klasik belirtilerdir.
Mikulicz sendromunun kesin nedeni bilinmemektedir. Bazı bilim adamları Mikulicz sendromunun Sjögren sendromunun bir türü olarak görülmesi gerektiğine inanıyor.
Mikulicz sendromu, ağızda ani başlayan aşırı kuruluk (kserostomi) ile karakterize olup, yutma güçlüğüne ve diş çürümesine neden olabilir. Diğer semptomlar arasında gözyaşlarının olmamasına veya azalmasına yol açan genişlemiş gözyaşı bezleri (lakrimal bezler) yer alır; boyundaki genişlemiş bezler (parotis bezleri); Ağızdaki tükürük bezlerinde (tükürük bezleri) ve kulaklara yakın olanlarda (parotis) sert, ağrısız şişlikler (tümefajlar).
Çene yakınındaki bezler (submaksiller) de şişebilir. Semptomlar uzun süre devam edebilir veya sık tekrarlamalarla gelip gidebilir. Mikulicz sendromunun belirtileri Sjögren sendromunun belirtilerine çok benzemektedir ve bazı araştırmacılar bunların aynı hastalık olabileceğinden şüphelenmektedir.
Mikulicz sendromunun kesin nedeni bilinmemekle birlikte otoimmün bir bozukluk olduğundan şüphelenilmektedir. Otoimmün bozukluklar, vücudun “yabancı” veya istilacı organizmalara (örneğin antikorlar) karşı doğal savunmasının, bilinmeyen nedenlerle sağlıklı dokuya saldırmaya başlamasıyla ortaya çıkar.
Mikulicz sendromunun semptomları, belirli beyaz kan hücrelerinin (lenfositler) yüz, ağız ve/veya boyundaki birçok bezde aşırı birikmesi nedeniyle ortaya çıkabilir.
Şişmiş bezlerden birinin biyopsisi Mikulicz sendromunun tanısının anahtarıdır. Bölgenin ultrason muayenesi, bez şişmesinin diğer nedenlerini dışlamaya yardımcı olabilir. Bu bozukluğun tedavisi semptomatiktir. Tıbbi tedaviler, altta yatan herhangi bir hastalığın tedavisine yönelik daha verimli bir şekilde yönlendirilir. Gözlerdeki nemi korumak için yapay gözyaşı kullanılabilir ve ağızdaki semptomları tedavi etmek için yapay tükürük kullanılabilir.
Mikulicz sendromlu bazı bireylere yumuşak, nemli bir diyet izlemeleri talimatı verilebilir. Bu, çiğneme ve yutmanın neden olduğu ağrının azaltılmasına yardımcı olabilir. Diğer tedaviler semptomatik ve destekleyicidir.