Mehmet Öztek Kimdir? Hayatı, Eserleri
1 Eylül 1977 yılında Şanlıurfa’da dünyaya gelen Mehmet Öztek, ilkokula başladığı yıl, ailesiyle birlikte tarım işçiliği yapmak üzere Tarsus’un bir köyüne taşındı. Deliminnet Köyü İlkokulu (1988), Gazi Lisesi (1995) ve son olarak 1999 yılında Çukurova Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünden mezun oldu.
Haber Merkezi / 2003’te arkadaşlarıyla birlikte Heves Şiir-Eleştiri dergisini kurdu. Sentetik Rüyalar adlı dosyasıyla 2004 Yaşar Nabi Şiir Ödülü’nü aldı. Varlık Yayınları tarafından kitaplaştırılan Sentetik Rüyalar, yayımlanmış kitap dalında 2004 Orhon Murat Arıburnu Ödülüne değer bulundu. Varlık, Ücra, Yom Sanat ve Mahfil gibi dergilerde şiir, eleştiri ve söyleşileri yayımlanan Mehmet Öztek, yayın hayatını Heves Şiir-Eleştiri dergisindeki çalışmalarıyla sürdürüyor.
İlk şiiri “Metal”, Aykırı Sanat dergisinde (Mayıs- Haziran 2002) yayımlanan Mehmet Öztek, şu ana kadar üç şiir kitabı yayımlamıştır. Heves dergisinde onun ikinci şiir kitabı Ben Google Değilim için şu değerlendirmeler yer alır : “İlk kitabında ipuçlarını verdiği arayışını Ben Google Değilim’de iyice pekiştiriyor. Konuşkan bir şiir Öztek’inki. Söyleyiş, eda, jest üçgenine dikkat kesilen bir şiir. Bir şeyi söylerkenki haklılığımızı, söyleyiş biçimimizle test ettiğimizi ima ediyor.
Öztek şiirlerindeki özne, henüz beyanını tamamlamadan, kendini kendi sesini dinlerken yakalayan, buna rağmen konuşmanın imkânlarını arayan bir özne. Söylem bombardımanının altında, insana, sesine sızanlardan şüpheye düşmekten vazgeçmemesini, bu açmazı üstlenmesi gerektiğini hatırlatıyor adeta. Öztek, şiirlerinde gündelik konuşma dili içinden geçtiği gibi, bir futbol spikerinin maç anlatımındaki temposundan mesleki bir teklif mektubundaki yeknesaklığa, çocuk dilinin çok anlamlı çukurlarına kadar, dilin evrildiği birçok alana, kendi sesini sınayarak, ama dayatmayarak yaklaşıyor.
“Ağ’a mektup”
Ağ aç tık
Yetti
Ormanın göVdeye ziyaretleri
Kazamızı örüyorduk dip dibe
Çünkü biz, arızalarımızdan geç cik birbirimize
İs ten geliyorduk, bulama maya
Biri bulsa ağ almıyorduk
Bi çanta görsek her hal intihar
Bilemiyorduk çünkü çünkü çakıydı çağ
Açağalardan çakar kamburluğumuz..
Biliyorduk demirleri duvarlardaki
Kavlimize közden güzler edindik
Neydi o dışarının bi şeysi:
Ağ alıp ağarmasak da
Bük öz bizim közümüzdür.
“Boşa mektup”
Çok uçlar, derzleri güç
Dolmuş, değilse iç
Olmayanlar boşluğu
Gitmişler yaşın alıp bir yer hiç
Birileri, vah birileri
Sahih sınır, foto kopye mi
Gittiydiler, budurluğuna çamların
Ben on çin erken
Er yiyen mum
Dediydiler yarılalım aslından
Bunu ancak ana gramla anlat bilirler
Habire yapraklandılar
Kaçarken ağaç olmaktan
Yoksa siz de mi
Giderdiniz, kendi in iz den
Siz hiç, kendinizden boş aldınız nu