Kılıçdaroğlu’ndan ‘Beşli Çete’ Açıklaması: Burunlarından Fitil Fitil Getireceğim
‘Önce Türkiye Buluşması’nda konuşan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Bu devleti soyan Beşli Çetelerin tamamının burnundan fitil fitil getireceğim. Öyle araya adamlar koyuyorlar, şunu koyuyorlar. Yok kardeşim. Bu ülkede sen tüyü bitmemiş yetimin hakkını yediysen birisinin onun hesabını sorması lazım. Kardeşim yeter artık ya. Bu milletin iliklerine kadar soydunuz siz. Hala soymaya devam ediyorlar” dedi.
Haber Merkezi / Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında, “O nedenle her birinizin bu alanda duyarlı olması lazım. Diyeceksiniz ki ‘Benden ne istiyor?’ Sizden istediğim şu, beraber mücadeleyi yapmak zorundayız. Bu bir kişinin yapacağı mücadele değil. Bu bir kitlenin yapacağı mücadele olacak. Bu ülkenin geçleri 21’inci yüzyılda dünya siyaset tarihine çok güzel bir miras bırakacaklar…” ifadelerini kullandı.
Türk Lirası’ndaki değer kaybına da değinen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Para bir ülkenin namusudur. Bir yere gittiği zaman Osmanlı önce kaymesini basardı, ‘Bu topraklar artık benim toprağım’ derdi. Parayı basmak artık burada hükümdarlık bana aittir demektir. Şimdi paramız pula dönüştü” dedi ve ekledi:
“Bakın şu anda Merkez Bankası’nın kasasında bir cent kendisine ait yok. Bir Euro, bir dolar parası yok. Var olan para 52 milyar 300 milyon dolar. Başkalarından borç almış, kasaya koymuşuz. Para bize ait değil. İsteseler öğleden sonra vermek zorundasınız. Ülke bu hale nasıl geldi. Bankalardaki mevduat hesaplarının yüzde 58,5’i dolar. Yabancı para. Kimse Türk lirasına itibar etmiyor. ”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’da ANFA Genel Müdürlüğü’nde düzenlenen ‘Önce Türkiye Buluşması’na katıldı.
Burada yaptığı konuşmasında ülkücü kökenlilerin ağırlıkta olduğu kalabalığa seslenen Kılıçdaroğlu “Türkiye’nin bir beka sorunu var ama bunu çözecek olan biziz” dedi. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
“Hepimizin kaygısı aynı. İsim de güzel seçilmiş, Önce Türkiye. Bu memlekette yaşıyoruz. Dünyanın en güzel ülkesinde yaşıyoruz. Bu ülkeden hepimiz huzur içinde, beraber, kavgasız yaşamak istiyoruz. Ülkemizi büyütmek istiyoruz. Saygın bir ülke haline getirmek istiyoruz. Devlet yapımızı güçlendirmek istiyoruz. Ama bugün geldiğimiz nokta beni kaygılandırıyor.
Değerli ülkücü kardeşlerim, Türkiye sevdalısı olan kardeşlerim o zaman hep beraber olmak zorundayız ve birlikte olmak zorundayız. Görüş farklılıklarımız olabilir ama eğer Türkiye bizim ortak paydamızsa, bayrak bizim ortak paydamızsa ki CHP için rahatlıkla şunu söyleyebilirim, bizim iki kırmızı çizgimiz var. Bayrağımız ve vatanımız. Her türlü eleştiri olabilir, beğenmeyebilirler, başımın üstüne ama bayrak ve vatan bizim kırmızı çizgimizdir. Bayrağımızı ve vatanımızı korumak zorundayız. Bayrağımızın altında özgürce yaşamak zorundayız. Bu olmadığı taktirde birilerine yem olursunuz.
Milliyetçilikten söz ediyoruz. Milliyetçilik vatanseverliktir. Eğer sen tek kurşun atmadan, kendi toprağındaki bayrağı indirir, Süleyman Şah Türbesi’ni kaçırırsan kimse kusura bakmasın sen milliyetçi filan değilsin.
Bir şey daha var. Egemen gücün karşısında eğilmeyeceksiniz ama dış politikada laf ederken boğazınızda dokuz boğum olduğunu da unutmayacaksınız. Büyük laflar etmeyeceksiniz, siz yutarsanız o zaman sizin artık dünyada saygınlığımız kalmaz. ‘Bu can, bu bedende kaldığı sürece papazı benden alamazsın’. Ne yaptı? Aldı. Beden de orada can da orada. Nasıl verdin sen bu papazı? Hangi gerekçe ile verdin? Sen bu milletin tarihini bilmiyor musun kardeşim? Bu milletin onurunu bilmiyor musun? Sen bu devleti yönetmiyor musun? Nasıl böyle bir karar alır, nasıl böyle bir lafı söylersin ve nasıl yollarsın?
Sakarya’da tank- palet fabrikası var. Değerinin 20 milyar dolar olduğu söyleniyor. Bir sabah kalktık, tank-paleti bir kararname ile Katar ordusuna vermişler. Katar ordusuna verirken ihale yaptın mı? Ethem Sancak’a da vermişler. Neye göre verdin sen? Ordunun tank- palet fabrikasını sen niye veriyorsun? Hadi Katar tank yapıyor desek, ya teknoloji var, oradan faydalanacağız. Yok öyle bir şey. Benim bu millete sözüm var, ilk bir hafta içinde o tank- palet fabrikasını tekrar alıp, şanlı ordumuza teslim edeceğim. Hiç endişeniz olmasın, bir hafta içinde.
Şu anda dünyada askeri hastanesi olmayan tek ordu Türk Silahlı Kuvvetleri. Ne için, hangi gerekçe ile yok? Defalarca söyledik, ordunun ihtiyacı var kardeşim. Askeri doktora ihtiyacı var. Sivil doktor ile askeri doktor farklıdır, eğitimleri de farklıdır. Vermediler, vermiyorlar. Ordu istediği halde vermiyorlar. Bu millete sözüm var. İlk bir hafta içinde GATA dahil bütün askeri hastaneleri eskiden olduğu gibi ordumuza teslim edeceğim.
“Kimse Türk lirasına itibar etmiyor”
Para bir ülkenin namusudur. Bir yere gittiği zaman Osmanlı önce kaymesini basardı, ‘Bu topraklar artık benim toprağım’ derdi. Parayı basmak artık burada hükümdarlık bana aittir demektir. Şimdi paramız pula dönüştü. Bakın şu anda Merkez Bankası’nın kasasında bir cent kendisine ait yok. Bir Euro, bir dolar parası yok. Var olan para 52 milyar 300 milyon dolar. Başkalarından borç almış, kasaya koymuşuz. Para bize ait değil. İsteseler öğleden sonra vermek zorundasınız. Ülke bu hale nasıl geldi. Bankalardaki mevduat hesaplarının yüzde 58,5’i dolar. Yabancı para. Kimse Türk lirasına itibar etmiyor.
Benim yine bir sözüm var, değerli ülkücü kardeşlerim. Bu devleti soyan Beşli Çetelerin tamamının burnundan fitil fitil getireceğim. Öyle araya adamlar koyuyorlar, şunu koyuyorlar. Yok kardeşim. Bu ülkede sen tüyü bitmemiş yetimin hakkını yediysen birisinin onun hesabını sorması lazım. Kardeşim yeter artık ya. Bu milletin iliklerine kadar soydunuz siz. Hala soymaya devam ediyorlar. O nedenle her birinizin bu alanda duyarlı olması lazım. Diyeceksiniz ki ‘Benden ne istiyor?’ Sizden istediğim şu, beraber mücadeleyi yapmak zorundayız. Bu bir kişinin yapacağı mücadele değil. Bu bir kitlenin yapacağı mücadele olacak. Bu ülkenin geçleri 21’inci yüzyılda dünya siyaset tarihine çok güzel bir miras bırakacaklar…
Şöyle bir algı da yaratmaya çalışıyorlar; ‘efendim, bunlar asla gitmez’. Gider efendim. Ben Türkiye’nin insanlarının ferasetine, bilgisine, birikimine, inancına güveniyorum. İnşallah hep beraber bu ülkeye demokrasiyi getireceğiz ve huzur içinde yaşayacağız.”