Kavala: Mantık Dışı Kurgu İnandırıcı Olsun Diye Hapiste Tutuluyorum

Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan ve 1800 günden uzun süredir hapiste olan Osman Kavala, “Mantık dışı kurguya inandırıcılık kazandırmak için benim cezaevinden çıkmamam gerekli görülüyor” dedi ve ekledi:

“Gezi davası Gülenci emniyet ve yargı mensuplarınca hazırlanmış olan darbe girişiminden sonra da iktidar çevrelerince benimsenen, protestoların dış güçlerce organize edilmiş bir kalkışma olduğu kurgusu ekseninde hazırlandı, bu anlatıya hukuki destek sağlamak için sahneye kondu”

Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı ve iş insanı Osman Kavala, Halk TV Program Koordinatörü İpek Özbey, halktv.com.tr yazarı Fikret Bila ve gazeteci Barış Pehlivan’ın sorularını yanıtladı.

Kavala’nın sorulara verdiği yanıtta tutuklanma sürecine dair şunları söyledi: ”Gezi davası Gülenci emniyet ve yargı mensuplarınca hazırlanmış olan darbe girişiminden sonra da iktidar çevrelerince benimsenen, protestoların dış güçlerce organize edilmiş bir kalkışma olduğu kurgusu ekseninde hazırlandı, bu anlatıya hukuki destek sağlamak için sahneye kondu. Bu mantık dışı iddiaya dayanak olabilecek hiçbir delil, somut bilgi olmadığından Soros’un ismi kullanılarak bir kurgu oluşturuldu.

İsmi kullanılarak diyorum, zira yargı sürecinin hiçbir aşamasında Soros şüpheliler listesine eklenmedi, tanık olarak dahi ifade vermesi talep edilmedi. Açık Toplum Vakfı ile ilişkili olduğum, protestolarla katıldığım, AVM projesine açıkça karşı çıktığım için, muhtemelen iktidarı rahatsız eden başka faaliyetlerimin de göz önüne alınması sonucu, Soros’la protestocular arasındaki ilişki benim üzerimden kuruldu. Gezi parkına giderken yanımda poğaça götürmüş olmam, protestolara maddi kaynak sağlamış olduğumun somut delili olarak iddianamede yer aldı. Sanırım bu mantık dışı kurguya inandırıcılık kazandırmak için benim cezaevinden çıkmamam gerekli görülüyor.

‘Bunlar planlı yapılan hukuku dolanma eylemleri’

Cumhurbaşkanı birkaç defa cezaevinde olmamı suçluluğumun kanıtı olarak ifade etti. Malum, dış güçlerin hükümete karşı faaliyetler sürdürdüğüne dair siyasi propaganda sadece Gezi’yi itibarsızlaştırmak için değil, ekonomide kötüleşmeyi açıklamak, muhalefeti yerli ve milli olamamakla suçlamak için de kullanılıyor. Sanırım aynı zamanda ‘Biz faaliyetlerini sakıncalı bulduğumuz kişileri cezaevinde tutarız, AİHM kararları ve dışarıdan müdahaleler bunu engelleyemez‘ şeklinde bir mesaj da veriliyor.

Şunu hatırlatayım: AİHM’in 18’inci maddenin ihlal edildiğini içeren 2019 yılındaki kararından ve ilk Gezi duruşmasından beraat ettikten sonra yaşananlar, AİHM’in herhangi bir suça işaret etmediğini tespit ettiği sözde deliller kullanılarak önce casusluktan tutuklanmam, sonra da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi, 18’inci maddenin ihlali olarak değerlendirilmiş olan ilk tutuklanmamdan daha vahim hukuksuzluklar. Bunlar planlı yapılan hukuku dolanma eylemleri.”

‘İlk yapacağım annemi görmek olacak, sonra da Gezi Parkı’nda ağaçları seyrederim’

Kavala, cezaevinden çıktığında ‘ilk ne yapacağı’ sorusunaysa şu yanıtı verdi: ”Cezaevinde uzun süre kalınca kapalı bir yerde yaşamaya alışıyorsun. Çıktıktan sonra evimde, eşimle, dışarı çıkmadan birkaç yıl yaşayabilirim gibi hissediyorum! Ama, tabii, dostlarımı, çalışma arkadaşlarımı da çok özledim. İlk yapacağım, o zaman hala hayatta olacağını ümit ediyorum, annemi görmek olacak. Gezi Parkı onun evine çok yakın. Sonra oraya gidip ağaçları seyrederim herhalde.”

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir