Karamollaoğlu’ndan Seçim Yorumu: Başarılı Hırsız

Partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplatışındaki seçim sonuçlarını ve son gelişmeleri değerlendiren SP Lideri Karamollaoğlu, “Başarı elde etmek önemlidir fakat bu başarıyı elde ederken hangi saiklerle hareket ettiğiniz, hangi değerleri referans aldığınız da en az başarının kendisi kadar kıymetli ve önemlidir. Bazen yalancının mumu yatsıda sönmez, bazen günlerce yanmaya devam eder. Ancak bu, yalancının başarılı olduğuna işaret etmez” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Bazen hırsızlık yapan birisi ömrünün sonuna kadar yakalanmayabilir. Yine bu durum, o hırsızın başarılı bir insan olduğuna değil olsa olsa “başarılı bir hırsız” olduğuna işaret eder. O nedenle bizler, ahlaki ve manevi değerlerimizi hiçe sayarak elde edilen hiçbir başarıya talip olmadık, bundan sonra da olmayacağız. Bizim inancımızda ve siyaset anlayışımızda ne olursa olsun, ne yapıp edip biz kazanalım mantığına yer yoktur, asla da olamaz.”

Karamollaoğlu, açıklamasının devamında, “Yalan söyleyerek, iftira atarak, algı ve manipülasyona başvurarak seçim kazanmayı da, devletin tüm imkanlarını kendi çıkarlarımız doğrultusunda kullanarak iktidarda kalmayı da bizler kendimize yakıştıramayız; bu yanlışlara düşmemek için de her daim Cenâb-ı Hakk’a sığınırız” ifadelerini kullandı.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplatışındaki seçim sonuçlarını ve son gelişmeleri değerlendirdi. Karamollaoğlu, açıklamasında özetle şu ifadeleri kullandı:

“Bizler de teşkilatımızla, kadrolarımızla bu sorular üzerine ayrıntılı ve titiz bir şekilde eğiliyoruz. Ancak belki de son 40-50 senenin ‘en anormal’ propaganda sürecini yaşadığımız gerçeğini ıskalamamak gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Haklı eleştirilerin başımızın üzerinde yeri vardır ve bunlardan istifade de ediyoruz.

Ayrıca insanımızın değişim beklentisinin gerçekleşmemesinin üzerine yaşadığı kırgınlıkları, kızgınlıkları ve küskünlükleri de anlayışla karşılıyoruz. Ancak her zaman olduğu gibi, yine iktidarın kulaklarına fısıldadıklarını tekrarlayanlara ve trollerin piyasaya sürdüğü cümleleri dile getirenlere de takılıp kalmıyoruz.

21 yıllık bir iktidara, medya gücüne, algı ve manipülasyon rüzgarlarına karşı kürek çekmek kolay değil. Tüm zorluklara rağmen, hem Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Kılıçdaroğlu, hem Millet İttifakının liderleri ve teşkilatları samimiyetle ve gayretle çalışmışlardır. Elbette eksikliklerimiz vardır, hatalarımız da olmuştur; bunlar da ayrıca gözden geçirilir ve geçiriliyor. Ancak tüm bu süreci ‘seçimi kazanan haklıdır’ anlayışına indirgemek büyük bir haksızlık olur.

Başarı elde etmek önemlidir fakat bu başarıyı elde ederken hangi saiklerle hareket ettiğiniz, hangi değerleri referans aldığınız da en az başarının kendisi kadar kıymetli ve önemlidir. Bazen yalancının mumu yatsıda sönmez, bazen günlerce yanmaya devam eder. Ancak bu, yalancının başarılı olduğuna işaret etmez.

Bazen hırsızlık yapan birisi ömrünün sonuna kadar yakalanmayabilir. Yine bu durum, o hırsızın başarılı bir insan olduğuna değil olsa olsa “başarılı bir hırsız” olduğuna işaret eder. O nedenle bizler, ahlaki ve manevi değerlerimizi hiçe sayarak elde edilen hiçbir başarıya talip olmadık, bundan sonra da olmayacağız. Bizim inancımızda ve siyaset anlayışımızda ne olursa olsun, ne yapıp edip biz kazanalım mantığına yer yoktur, asla da olamaz.

Yalan söyleyerek, iftira atarak, algı ve manipülasyona başvurarak seçim kazanmayı da, devletin tüm imkanlarını kendi çıkarlarımız doğrultusunda kullanarak iktidarda kalmayı da bizler kendimize yakıştıramayız; bu yanlışlara düşmemek için de her daim Cenâb-ı Hakk’a sığınırız.

Bunları mazeret üretmek için asla söylemiyorum” diyen Karamollaoğlu, “Tüm bunları yaşadığımız süreçte neler yaşandı unutulmasın diye not düşmek adına söylüyorum. Esas kaybedenler kimlerdir biliyor musunuz? Ahlaki değerlerini ve morallerini kaybedenlerdir.

Evet, seçim bitti; ancak Sayın Erdoğan’a oy veren yüz binlerce emekli de Sayın Kılıçdaroğlu’na oy veren asgari ücretli yüz binlerce ailemiz de bugün hâlâ açlık sınırının altında bir ücretle geçinmeye çalışıyor. O halde kazanan kim, kaybedenler kimler?

TÜİK’in müthiş bir matematik formülüyle %0.04 olarak açıkladığı enflasyon rakamları, sadece bize oy veren vatandaşlarımızın değil, iktidar blokuna ve Sayın Erdoğan’a oy veren vatandaşlarımızın da alın terinin gasp edilmesine vesile edilecek. Öyleyse, ‘kazananı olmayan’ bu kısır döngüden, ‘kaybedeni 85 milyon olan’ bu yersiz tartışmalardan bir an evvel çıkmamız, kurtulmamız gerekiyor.

Hiç kimsenin 9 ay sonra yapılacak olan Yerel Seçimlere odaklanarak, bugünü ıskalama lüksü yoktur. Saadet Partisi olarak bizler, bugüne kadar olduğu gibi, bugünden sonra da bu hatırlatmaları, uyarıları yapmaya devam edeceğiz. Biz doğru muhalefet yapmanın gereğini harfiyen yerine getirecek ve iktidarı doğru işler yapması adına ikaz etmeye devam edeceğiz.

Ülke olarak tarihi bir dönemeçteyiz. Böylesi kritik bir dönemde Türkiye’nin ‘kozmetik tedbirlere’ değil köklü değişikliklere ihtiyacı vardır. Aksi takdirde; ‘Ahmet gitmiş, Mehmet gelmiş’ hiçbir kıymeti yoktur. Gerçek manada bir vizyon ve üslup değişikliği olmadığı sürece; isim değişiklikleriyle, sadece ‘Ali’nin külahını Veli’ye giydirmekle’ gidişat maalesef değişmeyecek, belki de ‘kötüden betere’ olacaktır” diye konuştu.”

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir