James Webb Uzay Teleskobu Cehennem Gibi Bir Gezegen Keşfetti
Şimdiye kadar uzaya gönderilmiş en güçlü teleskop olan ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA’nın James Webb Uzay Teleskobu (JWST), ilk kez Güneş Sistemi’nin dışında bir toz fırtınası gözlemledi.
İlk olarak 2015’te Şili’deki Vista teleskobu tarafından tespit edilen VHS 1256 b adlı gezegendeki sıcaklık 815 derece ve atmosfer sıcak kum bulutlarından oluşuyor.
Fırtınanın Dünya’dan yaklaşık 40 ışıkyılı uzaklıktaki bir ötegezegende gözlemlendiği ifade edildi. Gezegenin kütlesi Güneş Sistemi’nin gaz devi olan Jüpiter’in 12 ila 18 katı. VHS 1256 b, bu yüzden “süper Jüpiter” diye adlandırılıyor.
Bu arada James Webb Teleskobu, gezegen atmosferinin silikat parçalarından oluştuğunu da belirledi. Silikat, insanların genellikle yapı bileşenleri olarak kullandığı, cam, çimento, tuğla gibi maddelerde yer alan bir çeşit tuz.
VHS 1256 b’nin atmosferindeki silikat parçacıklarının küçük tanecikler veya ince beneklerden oluştuğu bildirildi.
Araştırmacılar, bulutların içinde dönüş halinde olan silikat parçacıklarının belirli zamanlarda çok ağırlaştığını ve yağmur yağdırdığını tahmin ediyor.
Teleskobun gözlemleri ayrıca su, metan ve karbon monoksitin izlerini de ortaya çıkardı. Araştırmacılara göre bu, gezegende karbondioksit olduğuna dair kanıt niteliğinde.
Bulguları özetleyen bir makale, kısa süre içinde hakemli bilimsel dergi The Astrophysical Journal Letters’da yayımlanacak.
Makalenin yazarlarından, Kaliforniya Santa Cruz Üniversitesi’nden Andrew Skemer, James Webb Teleskobu’nun büyük bir başarıya imza attığını söylüyor:
Başka hiçbir teleskop, tek bir hedefte aynı anda bu kadar çok özelliği belirleyemedi.
Teleskobun kızılötesi gözleri evrenin derinliklerine bakıyor
25 Aralık 2021’de ESA’nın Ariane 5 adlı kargo roketiyle fırlatılan teleskobun kaydettiği görüntüler, yıldızların ve galaksilerin evriminin daha iyi anlaşılmasını sağlayacak.
Gözlem aracının MIRI ve diğer kızılötesi kameraları, bir zaman makinesi görevi görüyor.
Güçlü teleskopları kullanarak çok uzaktaki gök cisimlerini inceleyen bilim insanları, ilgili gök cisminden gelen ışığın Dünya’ya ulaşma süresi uzadığı için “zamanda geriye bakma” imkanı yakalıyor.
James Webb Uzay Teleskobu ise 13,5 milyar yıl öncesini, yani evrenin yeni oluştuğu zamanı gözlemleyebilecek kadar güçlü bir cihaz.
Evrendeki en eski galaksiler, Büyük Patlama’ya o kadar yakın bir dönemde oluştu ki bunların ışığı Dünya yörüngesine ulaştığında son derece soluk oluyor.
Bu ışık evrende ilerlerken genişleyip dağılarak spektrumun kızılötesi ucuna doğru kayıyor. Gözlemlenebilmesi içinse son derece güçlü bir teleskop gerekiyor.
Hubble şimdiye dek geçmişe dair birçok gizemi aydınlatmayı başardı. Ancak gücü bu türden gözlemlere yetmiyordu. Ayrıca Hubble çoğunlukla ultraviyole ve görünür ışıkta gözlem yapmıştı.
Öte yandan James Webb Uzay Teleskobu, kızılötesinde rahatça gözlem yapabilmek için gereken tüm kriterleri karşılıyor.