İzmir: Notion Antik Kenti

Kültür, turizm, sanat ve ticaret merkezlerinden biri olan İzmir, gezilecek yerleri ve tarihi yapılarıyla dikkat çekiyor. Notion Antik Kenti; İzmir’in Menderes İlçesi, Ahmetbeyli Köyü’nün sınırları içindedir. İzmir’e 50 Kilometre mesafededir.

“Kale” olarak adlandırılan Akropol, iki tepe üzerine oturuyor ve kentin baş tanrıçası Athena Polias’a adanmış olan tapınak, Akropol’ün batı tepesi üzerinde denize tümüyle hakim bir konumda bulunuyor. Herodotos’a göre Notion bir Aiol kentiydi ve Aioller bereketli toprağa sahip, ancak havası İonların ki kadar güzel olmayan ülkede yaşıyorlardı.Notion da Kolophon gibi, Attika-Delos deniz birliğinin bir üyesiydi.

MÖ IV yy’ın üçüncü çeyreği içinde Anadolu’ya Büyük İskender ile gelen özgürlük ve barış dönemi, MÖ 323 yılında, onun ölümü ile son bulur. Bu tarihten itibaren Anadolu’daki Helen kentleri için çok karmaşık ve kanlı bir süreç başlar. MÖ III. yüzyılda Kolophon ile Notion, bir ortak vatandaşlık anlaşması yaparak politik bir birlik oluşturdular. Bu döneme tarihlenen yazıtlarda sıklıkla Notion’da yaşayan Kolophonlu bireylerin adları geçmektedir.

Notion MÖ 218 yılında Pergamon kralı Attalos I‘e bağlanır. MÖ 196 yılında Suriye kralı Antiochos III’ün yönetimine girerse de MÖ 191 yıllarında tekrar Pergamon kralı Eumenes II’nin eline geçer. Apemeia barışı ( MÖ 188 ) ile de Magnesia savaşında Roma ve müttefiklerinin yanında yer aldığı için Notion’a özerk statü verilir.

MÖ 133 yılında başlayan ayaklanma sırasında Aristonikos donanması ile Notion’a gelir, Akropolü ele geçirir ve kenti Romalıların Asya Eyaleti’ne dahil eder.

Tarihi boyunca Notion bağımsız bir kent olduğu halde Kolophon’un bir parçası gibi görünmüştür. Örneğin Notion’a “ Deniz üzerindeki Kolophon “ ; “ Yeni Kolophon “ ya da “ Güneydeki Kolophon “ gibi adlar verilirken Kolophon kentinin adını ise eski ya da Kuzeydeki sözcükleri eklenerek iki kentin birbiriyle karıştırılması önlenmek istenmiştir.

Kolophon’un tahribinden sonra sosyo-ekonomik yönden giderek çok güçlü bir konuma gelmesine karşın, Notion hiçbir zaman sikke basmamıştır. Kentin, Attika – Delos Birliğine ödediği verginin azlığına ve sikke basmamış olmasına bakıldığında, Notion’un, en azından Lysimakhos dönemine değin, Kolophon’a kıyasla sosyo-ekonomik açıdan daha güçsüz bir konumda olduğu görülür. Kentin akropolünü çevreleyen 4 km uzunluğundaki kale kulelerle desteklenen sur Hellenistik dönemde inşa edilmiş, Roma döneminde de onarılmıştır. Kentin bugün için saptanmış olan ve ikisi de antik limana açılan kapılarından biri kuzeyde, diğeri ise batıda yer almakta, ayrıca surun güneydoğu köşesinde bir de merdivenli giriş bulunmaktadır.

Roma döneminde kentin, akropolün kuzeyinde yer alan tepenin eteklerine doğru yayıldığı anlaşılmaktadır. Kentin Hadrianus döneminde büyük imar çalışmaları içinde olduğu ve Athena Pollias tapınağının bu dönemde inşa edildiği bilinmektedir. Hellenistik tiyatronun da, yine bu dönemde Roma tiyatrosuna dönüştürüldüğü sanılmaktadır. Notion Bizans döneminde bir piskoposluk merkezi olmuş ve bu konumunu uzun süre korumuştur.

İzmir

Türkiye’nin üçüncü büyük kenti olan İzmir; çağdaş ve gelişmiş bir kent olmasının yanı sıra önemli bir kültür, sanat, turizm ve ticaret merkezidir. Ege Denizi, lacivertten turkuaza mavinin tüm renklerine hakim koyları ve plajlarıyla bir dantel zarafetinde ilin batı kıyısı boyunca uzanır.

“Güzel İzmir” olarak da adlandırılan İzmir; 8500 yıllık tarihi ile Anadolu yarımadasının batısında uzun ve dar bir körfezin başlangıcında yer alır. Antik Dönem’in ünlü tarihçisi Herodot, tipik Akdeniz ikliminin yaşandığı kenti binlerce yıl öncesinde; “Onlar kentlerini bizim yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzü ve en güzel iklimlerinde kurdular…” ifadesiyle tanımlamıştır.

Şehrin güneyinde yer alan Efes ve kuzeyinde yer alan Bergama, Antik Çağ’ın en büyük ve en ünlü kentleri arasında yer almaktaydı. Tüm İyon kültürünün zenginliklerini bünyesinde barındıran bu kentler yoğun sanatsal, kültürel, ticari ve dini etkinliklerle de adını duyuruyordu. Günümüzde de dünyaca bilinen Efes ve Bergama Antik Kentleri tarih meraklıları için büyüleyici birer çekim merkezidir. Şairlerin ustası Homeros’un doğduğu yer olan İzmir, Anadolu’nun hızla değişen tarihi ile Ege’nin renkli tarihinin bir harmanıdır. Kent, modern Türkiye’nin batıya açılan çağdaş yüzü olarak kültür, sanat, turizm, ticaret ve sanayi alanlarındaki gelişimini hızla sürdürmektedir.

İzmir; Tepekule(Bayraklı), Symrna, Efes, Pergamon(Bergama), Teos (Sığacık), Lebedos (Ürkmez), Kyme (Aliağa), Allianoi (Yortanlı), Thyrea (Tire), Phokaia (Foça), Kolophon (Değirmendere), Erythrai (Çeşme), Klazomenai (Urla), Metropolis (Torbalı), Claros (Ahmetbeyli) ve Myrina (Aliağa) gibi tarihte hüküm sürmüş olan uygarlıkların yaşadığı topraklara ve hâlâ gün yüzüne çıkmamış pek çok uygarlık merkezinin miraslarına sahip binlerce yıllık yerleşim yeridir.

İzmir tarihin her döneminde insan sağlığına hizmet etmiş dünyaca bilinen Agamemnon, Asklepion, Allianoi, Karakoç ve Çeşme-Şifne, Ilıca vb. şifa merkezleri ile günümüzde de özellikle İskandinav ülkelerinden ve dünyanın her yerinden gelen ziyaretçilerine sağlıklı yaşam alternatiflerini sunan ve potansiyeli çok yüksek olan sağlık ve termal turizm merkezidir.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir