İran’da Protesto Eylemlerine Katılanlar İdamla Yargılanacak
İran’da başörtüsünü kurallara uygun şekilde takmadığı gerekçesiyle gözaltına alınan ve kısa süre sonra da yaşamını yitiren 22 yaşındaki Jina Mahsa Amini ile ilgili ülke çapında yoğun kitlesel eylemler devam ediyor.
Protesto eylemlerinde, çoğunluğu göstericiler olmak üzere, aralarında güvenlik gücü mensuplarının da bulunduğu onlarca kişi yaşamını yitirdi. Eylemlere katılan yüzlerce kişi tutuklanırken İran makamları bugüne dek gözaltı ve tutuklamalar ile ilgili net bir rakam vermemişti.
İran’da rejim karşıtı kitlesel protesto eylemlerine katılan 300’den fazla kişi hakkında dava açıldığı bildirildi.
Tahran Savcısı Ali Salihi’nin açıklamalarına göre, haklarında dava açılanların bir kısmı idam cezası ile yargılanacak. Buna göre, “Allaha karşı savaşmakla” suçlanan “dört isyancı” hakkında ölüm cezası talep edilebilecek.
DW Türkçe’de yer alan habere göre, Salihi bu sanıkların, “Toplumu ve halkı terörize etmek için silah kullanmak ve İran İslam Cumhuriyeti’nin kurtsal sistemine saldırı amacıyla güvenlik görevlilerini yaralamak, kamu mülkünü ateşe vermek ve tahrip etmek” suçlarından yargılanacağını dile getirdi.
İran’da kadınlara nasıl muamele yapılıyor?
İran, Afganistan’daki Taliban rejimi dışında kamusal alanda başörtüsü takmayı zorlayan tek ülke.
İranlı kadınların eğitime tam erişimi var, ev dışında çalışıyor ve kamu görevlerinde bulunuyorlar. Ancak, başörtüsü takmanın yanı sıra uzun, bol elbiseler de dahil olmak üzere halka açık yerlerde “mütevazı” giyinmeleri gerekiyor. Evli olmayan erkek ve kadınların birbirine yakın durması ve teması yasak.
1979 İslam Devrimi’nden sonraki günlere dayanan kurallar, “devletin her kademesinde yolsuzluk ve rüşvet gibi durumların aleniyet kazandığı ülkede” ahlak polisi tarafından uygulanıyor.
Resmi olarak Rehberlik Devriyesi olarak bilinen bu birimler, halka açık alanlarda geziyor ve hem erkeklerden hem de kadınlardan oluşuyor.
Uygulama, bir noktada ahlak polisini aşırı saldırgan olmakla suçlayan ve nispeten ılımlı olan eski Cumhurbaşkanı Hassan Ruhani döneminde yumuşatıldı. 2017 yılında kadınların kıyafet kurallarını ihlal ettikleri için tutuklanmayacağı sadece uyarılacağı açıklandı.
Ancak geçen yıl seçilen sert görüşlü Reisi yönetiminde, ahlak polisinin ajanları farklı bir uygulamaya geçti.
BM insan hakları ofisi, son aylarda genç kadınların yüzlerine tokat atıldığını, coplarla dövüldüklerini ve polis araçlarına alındıklarını söylüyor.
İran’ın Sakız kentinden başkent Tahran’a akrabalarını ziyarete gelen Mahsa Amini erkek kardeşinin kullandığı aracı durduran ahlak polisince gözaltına alınmıştı. Kardeşine, nasihat edilip serbest bırakılacağı söylenerek götürülen genç kadının, gözaltına alındıktan iki saat sonra komaya girdiği ve kaldırıldığı hastanede öldüğü ortaya çıktı.
Devlet televizyonu Amini’nin dövüldüğü iddialarını yalanlayarak, polisin genç kadını “nasihat etmek ve eğitmek” üzere karakola götürdüğünü ve orada kalp krizi geçirdiğini söyledi. Akrabaları, kadının herhangi bir kalp rahatsızlığı olduğunu yalanladı.
Devlet televizyonu bir polis karakolunda Amini olduğu söylenen bir kadının oturduğu koltuktan bir yetkiliyle konuşmak üzere kalktıktan sonra yere düştüğünü gösteren güvenlik kamerası kayıtları yayınladı. Ancak görüntülerden kadının Amini olduğu doğrulanamadı.
Amini’nin dövülerek öldürüldüğü yolunda sosyal medyada yayılan iddialarını reddeden Tahran emniyeti açıklamasında, “Ayrıntılı araştırmalara göre, Amini’nin araca alınması sonrasında ve tutulduğu karakolda fiziksel bir temas olduğunu” reddetti.
Ancak, İran’ın yarı resmi Fars haber ajansı, Mahsa Amini’nin ahlak polisince dövülmesi nedeniyle komaya girdiğini duyurdu.
Şu ana kadar Tahran, Senendec, Kerec, Tebriz, Meşhed, Kiş, Kirman, Yezd, Reşt, Bender Abbas, Abadan, Kirmanşah, Erdebil, İsfahan, Urumiye, Kazvin, Zencan, İlam, Mazenderan, Hemedan başta olmak üzere birçok şehirde gösteriler düzenlendi. Birçok noktada eylemciler ile güvenlik güçleri arasında şiddetli arbede yaşandı.