İmamoğlu’ndan “Kayyım” Açıklaması: Partimizin Dengesini Bozmak İstiyorlar

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in görevden alınıp yerine kayyım atanmasına ilişkin konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Bu siyasi kumpasın çok sebebi var ama en temel hedefi partimizin dengesini bozmak olduğunu unutmayın” dedi ve ekledi:

“Bizi kudretsiz göstermek, iç çekişmelerimizin büyümesini sağlamak olduğunu unutmayın” diye devam eden İmamoğlu “Bizi bölerek, parçalayarak, korkutarak, savurarak, savrulmamızı sağlama çabasıyla yolumuzdan etmeye çalıştıklarını unutmayın. Odağımızı şaşırmamızı, iktidar hedefimizden vazgeçmemizi, müzmin bir muhalefet partisi olmamızı, kendi rejimlerini ve sistemlerini bu ülkeye yerleştirerek neredeyse daimi bir iktidar kurma çabası içinde olduklarını unutmayın.”

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “TBMM Grubu Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı”nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, konuşmasına şu sözlere başladı:

“Nereye gitsem ekonomiden sağlığa, adaletten eğitime her alanda bir çöküş tablosuyla karşı karşıyayız. Herkes sorunlarını ifade ederken, sorunlarının sebebini de çok iyi biliyor. Kimin, hangi uygulamaların ülkemizi böylesi bir sürece taşıdığını çok net ifade ediyorlar. CHP’liler olarak bize sorumluluğumuzu hatırlatıyorlar.

Halkımız bir kez daha topluma ilham olan, kurucu irade gibi bir irade göstermemizi, tekrar ayağa kalkarak itibarlı bir devlet, her bireyini eşit bir birey olarak seven, kucaklayan, kucaklanan bir ortamın varlığını, sürecin hayata geçirilmesini bekliyorlar. Nereye gitsem, avaz avaz millet bizi çağırıyor ve bizden bu söylediğim sorumluluğumuzu taşımamızı bekliyor. Adaletsizliklerle kuşatılsa da yerel seçimde bu iktidara karşı durma bilincini gösteren, bizi birinci parti yapan milletimizin bizi çağırdığını hissetmenizi istiyorum. Bu kahredici tabloyu değiştirebilecek tek güç olarak CHP’yi görüyorlar.”

Erdoğan’ın, kendisine ve Özgür Özel’e Esenyurt’ta yaptıkları konuşma nedeniyle açtığı 1 milyon TL’lik tazminat davasına ilişkin de konuşan İmamoğlu, şu tepkiyi gösterdi: “Yeni bir yargı tacizini de taze taze bize yaşattılar. Esenyurt Meydanı’ndaki haklı sözlerimiz, ifadelerimiz ve hatırlatmalarımıza sayın Cumhurbaşkanı kızmış. Hemen avukatına talimat vermiş bana ve Sayın Genel Başkanımıza 1’er milyon liralık tazminat davası açmış. 65 yaşına gelmiş, 40 yılını yaklaşık Türkiye’nin bilim dünyasına ayırmış, Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer’in kişilik haklarını ayaklar altına alırlarken, bizim onlara sorduğumuz gerçek ve kanıtlı sorularımızı kişilik haklarını saldırı olarak görmüşler.

Neymiş kamuoyu önünde küçük düşmüş. Bizim ne kişilerle ne de kişilikleriyle meselemiz olmaz. Ta ki kişilikleri memlekete zarar verir hale gelene kadar. Bizi, cumhuriyetin var oluş sebeplerini yerle bir ederek, milletimizi ülkemizi devletimizi dünyaya sefil ve rezil ederlerken, bunları yaptıkları an tam da bu noktada gereken sözü söylemeyi, gereken soruyu sormayı asla geride bırakmayız. Açıkçası benim konuşmam tam da bu eksendeydi.”

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın, 2 gün önce tutuklanan ve yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’i kastederek kullandığı “Şehrin emini terör yandaşı olamaz” ifadelerine de yanıt veren İmamoğlu, şöyle konuştu:

“Ne kadar uydurma safsata bir kısım cümleleri içerin iddianameyi okuduğumda ben o iddianameyi yere fırlattım. Utanç duydum. 10 yıl önceki telefon görüşmesiyle birini terörist ilan eden anlayış, o itham açıkçası dün o sözü söyleyen İçişleri Bakanına döner bumerang gibi vurur. Şimdi buradan hatırlatma yapmak isterim. 10 yıl önce Fethullah Gülen’e nasıl övgüler düzdüğünü hatırlatayım. 10 yıl önce Türkiye’de ‘Türkçe Olimpiyatları geldiği aşamayla maşallahı hak ediyor’ diyen sensin. Organizasyonu düzenleyen sensin, İçişleri Bakanı olan zat sensin. Sponsor katkısı sağlayan da sensin. 10 yıl önce terör örgütüyle kol kola olan sensin.

Ne diyelim şimdi? Dönüp senin söylediğin sözleri sana mı ifade edelim? Tam olarak senin cümlelerini de o döneme dair seçersen şöyle mi diyelim? “Sureti aktan görünüp, diğer taraftan fikriyle zikriyle terör örgütüyle bir olunmaz” deyip sana mı hatırlatalım. İçişleri Bakanı terör yandaşı olamaz mı diyelim? Nasıl, hoşunuza gitti mi sayın İçişleri Bakanı? Siz önce bakanlığınızı kim yönetiyor ona bakın. Ben İçişleri Bakanı’na seslenmek istiyorum. Sana bile haksızlık yapılsa, ona bile karşı duracak insanlar var bu salonda.”

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir