İhsan Tevfik Kimdir? Hayatı, Eserleri
6 Aralık 1967 yılında Sivas’ın Suşehri İlçesinde dünyaya gelen İhsan Tevfik, ilkokulu, ortaokulu ve liseyi memleketinde tamamladı. Büyüklerinin Rumeli kökenli oluşunun yanında, çok farklı bir coğrafyada doğup büyümesi farklı kültürlerden beslenmesini sağladı. Ailede şair Cemal Kırca’dan sonra yazma eylemine devam eden İhsan Tevfik oldu.
Haber Merkezi / 1988’de Erzurum Atatürk Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi. 1989’da öğretmenliğe başladı. İstanbul liselerinde mesleğini sürdürdü. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde Yeni Türk Edebiyatı alanında yüksek lisans eğitimini tamamladı (1996-99). Tanzimat döneminin gazetelerinden Tarîk (1884-1899) üzerine tez hazırladı.
1985’ten başlayarak şiirle uğraşmasına karşın, 1995’ten sonra şiir ve yazılarını Türk Edebiyatı, Dize, Pencere, Ayışığı, Öteki-siz, Le Poéte Travaille, Akatalpa, Kavram Karmaşa, S’imge, Ağır Ol Bay Düzyazı, Hayvan, Yom Sanat, Ünlem ve Bireylikler dergilerinde yayımladı. 2000 yılı Mart ayında Çıkın adlı edebiyat seçkisini çıkardı. Seçkiyi, 13. sayısında şiir seçkisine çevirerek Şiirli Çıkın adıyla 30. sayıya kadar sürdürdü.
Eserleri;
Şiir; Dipsuları (2005)
İnceleme / Derleme; Geçit / Cemal Kırca Kitabı (2004)
“Bir gülüşün ormanı”
içinin zehrini alır
gülümse
inan ve yürü
bir başka zamana gider bu yol
dudaklarında müjdeci kuşlar
çıkıverirsin bir masalın içinden
an ve kâ
güzelim kuşum
gülümse hadi
muştular sun öpücükler
değiştir onar beni
gülümse ve bir yol söyle
ki anlatıversin gizini
ormanın
bir başına da ağaç olabilmeyi
gülümseyelim hadi
en güzel ağlamak
en güzel susmak
bir gülüşün ormanı
döktüm zehrimi
an ve ka(l)
zümrüdüm, cankuşum
“Günbahçe”
hadi şimdi bir de bunu dene
ilkyaz sevinciyle gelmeyi
bırak dağılıversin yılgın çiçekler
şimdi bir de bunu dene
dalın en sayrı yerinden
çıkıvermeyi
suyun beline dolanmış ağaç
yürüyor damarlarda özsu
bir gümbürtü ana arterlerde
gidiyor mu yüreğin kalıyor mu
hep sancıyan bir şey yaşamda
umutla umutsuzluk körebe
ama yine de akıyor su
gün yine eskisi gibi bahçede
“Yazgı”
yazgıdır bu
kendi elimizle kararttığımız
ya da ağarttığımız
bir değirmen dönedursun
yalnızlığın sarkacında
sudur, çağlar içre
kendimize baktığımız
mevsimler neyi söylüyor
ne koyabildik üst üste
hangi hiçtir
habire çoğalttığımız?