Hüseyin Atabaş Kimdir? Hayatı, Eserleri
10 Temmuz 1942 yılında Trabzon’un Vakfıkebir İlçesinde dünyaya gelen Hüseyin Atabaş, 27 Şubat 2019 yılında Ankara’da yaşamını yitirmiştir. Yalıköy İlkokulu’nda eğitimine başlamıştır. Erzurum’da Ilıca İlköğretmen Okulu parasız yatılı sınavını kazanmış fakat devam etmemiştir. Elazığ’a oradan Kütahya’ya giden şair, Kütahya Lisesi’ne başlamışsa da lise eğitimine Trabzon Lisesi’nde devam etmiş ve Ankara’da tamamlamıştır.
Haber Merkezi / Lise eğitiminden sonra çalışma hayatına atılan Atabaş, Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nden mezun olmuştur. Ordu Pazarları Başkanlığı, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde çalışarak emekli olmuştur. Emekli olduktan sonra ise Ankara Üniversitesi TÖMER’de çalışmıştır. TRT İnt Televizyonu, TRT Ankara Radyosu ile özel radyolarda edebiyat ve kitap tanıtım programları hazırlayıp sunmuştur.
1961 yılında ilk şiirine bir okul dergisinde mürekkep kokusu bulaştığını söyleyen şairin “Kardeşçe” adlı ilk şiiri Kütahya Gazetesi’nde yayımlanmıştır. Kimi şiirleri Almanca, Arapça, Fransızca, İngilizce ve İtalyanca’ya çevrilmiştir. Edebiyatçılar Derneği kurucularından olan Hüseyin Atabaş, Türkiye Yazarlar Sendikası ve Dil Derneği gibi kültür-sanat kuruluşlarında da görev almıştır.
Eserlerinin yayımlandığı dergi ve gazeteler şunlardır: Ankara Kültür ve Sanat Rehberi, Aydınlık, Bahçe, Barış, Biçem, Bir Yeni Biçem, Broy, Cumhuriyet, Cumhuriyet Dergi, Cumhuriyet Kitap, Çağdaş Türk Dili, Çağrı, Çete, Damar, Deliler Teknesi, Dize, Dönemeç, 4 Mevsim, Düşlem, Edebiyat ve Eleştiri, Haber Türk Ankara, Halkoyu, Hürriyet Gösteri, Günlük Haber, Kıyı, Kum, Lacivert, Mor Taka, Oluşum, Özgür Edebiyat, Özün, Patika, Pencere, Saçak, Sanat Dünyası, Sincan İstasyonu, Siyah Beyaz, Şiir Odası, Şiir Ülkesi, Türk Dili, Türkçe Yazıları, Ünlem, Varlık, Yazın, Yelken, Yeni Biçem, Yeni Ortam, Yeni Politika.
1974 Demokratik Sol Dergisi Şiir Ödülü’ne, 1994 Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü’ne, 2005 Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü’ne, 2009 Yunus Nadi Şiir Ödülü’ne, 2014 Enver Gökçe Şiir Ödülü’ne, 2017 Sunullah Arısoy Şiir Ödülü’ne ve 2017 Kıyı Dergisi Emek Ödülü’ne layık görülmüştür.
Toplumcu gerçekçi şiir anlayışını benimseyen şair, şiir sanatına olduğu kadar toplum sorunlarına da duyarlı olmaya çalışmıştır. Onun şiiri topluma sanatlı bir üslupla imgeler yoluyla ulaşmaya çalışır. Cemal Süreya, Hüseyin Atabaş için, “güzel şiir söylüyor. Türkçeyi güzel kullanıyor. Toplum sorunlarını işlediği öyle yerler var ki, ilerisi için umut uyandırıyor.” der. Şiirinin kökleri bir yandan halk kültürüne bağlanmaya çalışırken bir yandan da sanat inceliğini ve imge zenginliğini bir cazibe unsuru olarak kullanır.
Şükrü Erbaş, “Atabaş’ın şiiri tematik olarak bir eşik şiiridir.” der. Bu durum şairin iç dünyası ile hayat gerçekliği arasında yaşadığı bir takım karşıtlıkların ürünüdür. Atabaş’ın aşk, hayat ve bu bağlamdaki incelikler üzerine dilkkatleri, şiirlerinin ana izleğini oluşturmaktadır. Bununla birlikte “eşik”te duran şair, şiirini hayattan soyutlamamaya da özen göstermiştir:
“Kabarmış toprağı / toprağın üzerindeki dumanı, / dilim dilim bir açlığı yazdım; / insanı bilen toprağı dağa taşa/ en acısı / toprağı bilmeyen insanları yazmak zorundaydım.”
Bu noktada şairin, sanatı politikayla ilişkilendiren tutumundan da söz etmek gerekir. Atabaş, şairin politik ve poetik birikimi olması gerektiğini vurgulamakta, şiirin sürekli yenilenen ve gelişen, yeni durumlara ayak uyduran “sözün simyası” olduğunun unutulmaması gerektiğini söylemektedir. Atabaş, toplumcu bir yaklaşımla şiirlerini kaleme almış, eleştirel tutumunu her zaman ön planda tutumuştur. Türk şiirinin 70’lerden başlayarak 2000’lere ulaşan kuşaklarının bir parçası olarak önemli eserler vermiştir. (Kaynak: teis.yesevi.edu.tr)