HPV Aşısı Ve Otoimmün Bozukluklar: Bir Bağlantı Var mı?
Papilloma virüsü (HPV), genellikle cinsel temas yoluyla bulaşan bir virüs grubudur. Bu virüsün en az 100 türü vardır ve bunların 14’ü rahim ağzı kanseriyle bağlantılı yüksek riskli türlerdir. HPV ayrıca vulva ve vajina, anüs, penis ve hatta orofarenks kanserine neden olur.
Haber Merkezi / En yüksek riskli suşlar, yüzde 70 rahim ağzı kanseri vakasını oluşturan HPV 16 ve 18’dir. Bu şuşlar, ayrıca kanser öncesi servikal lezyonların oluşumunda da rol oynarlar. HPV tip 6 ve 11, genital siğillerin yaygın nedenidir.
HPV aşısı
HPV aşısı, DSÖ gibi sağlık kurumlarının başlıca tavsiyelerinden biridir ve yaklaşık 65 ülkede rutin bağışıklama programlarının bir parçası olarak mevcuttur. Aşı, HPV enfeksiyonunu önler, ancak tedavi edemez.
Şu anda üç tip HPV aşısı mevcuttur:
- Bivalan aşı; HPV tip 6 ve 11’e karşı koruma sağlar
- Dörtlü aşı; HPV tip 16 ve 18’e karşı koruma sağlar
- Eşdeğerli olmayan aşı; HPV tiplerine karşı koruma sağlar 6/11/16/18/31/33/45/52/58
Aşı reddi
Bilimsel veriler aşının etkinliğini desteklese de, aşı güvenliğine ilişkin endişeler “aşı tereddütü” olarak adlandırılan olguya yol açmıştır. Aşı tereddütü, etkili aşılama ile kolaylıkla önlenebilecek çeşitli hastalıkların yayılmasına yol açmıştır.
HPV aşısının zayıf kullanım oranı, aşağıdakiler gibi çok sayıda faktöre bağlanabilir:
- Ebeveyn tereddüt
- Bilimsel verilere ilişkin güvensizlik ve belirsizlik, aşıyla ilgili bilgilerin güvenilmez ve taraflı olduğu iddiaları
- Aşının potansiyel uzun vadeli yan etkilerinden korkma
- Maliyet etkinliği ile ilgili sorunlar
- Sahte bilgilere daha fazla maruz kalma
HPV aşısı ile ilgili güvenlik endişeleri
HPV aşısını takiben otoimmün bozuklukların riskini değerlendirmek için çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Dörtlü papilloma virüsü (HPV4) aşısı alan kadınlarda otoimmün hastalık riskinde artış olmadığını bulunmuştur.
Rahim ağzı kanseri dünya çapında sayısız ölümden sorumludur ve bu nedenler HPV aşısının faydası çok büyüktür. Aşılama, önemli sağlık faydaları sağlayabilir.
Aşıya güveni yeniden inşa etmek sağlık uzmanlarına bağlıdır. Aşı tereddütünün bireysel nedenlerini değerlendirmek önemlidir. Bu, verilen endişeleri ele almaya daha uygun stratejilerin tasarlanmasına yardımcı olabilir.