HDP’li Mithat Sancar: Çanlar İktidar İçin Çalıyor
Diyarbakır’da gerçekleştirilen Newroz kutlamalarında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sancar, “Demokratik cumhuriyeti birlikte inşa edeceğiz. O zamanlar yakındır. Ve çanlar bu iktidar için çalıyor. Evet halaylar, zılgıtlar, şarkılar ve ağıtlarla da olsa yeni yaşamı müjdeliyor” dedi ve ekledi:
Haber Merkezi / “Acımız büyük ama umudumuz da çok büyük. Ama kararlılığımız da çok yüksek. O nedenle tekrar tekrar söylüyoruz. Mutlaka başaracağız. Eşit, özgür, barış içinde bir yaşamı mutlaka kuracağız.”
Sancar, konuşmasının devamında, “Yaşamı yeniden inşa edeceğiz. bu toprakların bütün dillerinin ortaklığıyla yeni bir dil kuruyoruz. Yeni bir ruh yaratıyoruz. Bu yeni dil ve bu yeni ruh mücadelemizin kaynağıdır. Newroz ateşi gibi yüreğimizi ve yolumuzu aydınlatıyor.
Biliyoruz ki, yeni bir dil olmadan, yeni bir dünya ve yeni bir yaşam kurulamaz. O nedenle, yeni dili de yeni yaşamı da kuracağız. Büyük barışı da bu ülkeye mutlaka ama mutlaka getireceğiz.” ifadelerini kullandı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybedenlere adanan 2023 Newroz’unun final kutlamaları Diyarbakır’da gerçekleştirildi.
Diyarbakır’daki kutlamaya HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, DBP Eş Genel Başkanı Salihe Aydeniz, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, TUAD-FED Eşbaşkanı Safiye Akdağ, Ahmet Türk, Gülistan Sönük, PİA Genel Başkanı Mehmet Kamaç, çok sayıda yabancı konuk ve STK temsilcisi katıldı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, kutlamada bir konuşma yaptı. Sancar’ın konuşması şöyle:
“Sevgili Amed halkı, onurlu, direngen halkımız, hepinizi yürekten selamlıyorum. Newroz’umuz kutlu olsun. Bu Newroz’u büyük depremin yarattığı felaketin gölgesinde karşılıyoruz. Acımız büyük, yasımız var ama öfkemiz de var. Biz bu öfkeyi mücadeleye, mücadeleyi de yeni yaşamı inşa etme iradesine çevireceğiz.
Bu büyük depremin büyük felakete dönüşmesinin sorumlusu AKP-MHP iktidarıdır. Bu iktidar talan politikalarıyla, rant ekonomisi ile, yandaşlara peşkeş çektiği kaynaklarla ülkeyi yıkıma sürüklemiştir. Depremi de felakete dönüştüren budur. Bu iktidar bir felaket iktidarıdır. Bu iktidarın adını açık koyalım. Yıkım, kan, talan ve felaket iktidarıdır. Şimdi bu iktidardan kurtulma zamanıdır.
Bu Newroz meydanlarda bu sesi ve iradeyi en güçlü şekilde yansıtıyor. Evet, bu felaket iktidarını mutlaka göndereceğiz. Bu iktidar ülkenin kaynaklarının sömürüye, ranta, yandaşa ve savaşa aktarıyor. Yıkımlar ve felaketler işte bu zihniyetin ürünüdür. Bizler savaşa karşı barışı, ölüme karşı yaşamı savunuyoruz. 2013 yılında bu meydanlarda barışın ve demokratik çözümün güçlü mesajını milyonlarca insan duydu.
İşte o mesaj, bizim Newroz ateşiyle büyük barışa yürüyüşümüzü de ifade ediyordu. Evet, Newroz yeni yaşamdır, yaşamın yeniden uyanışıdır. Newroz direniştir, diriliştir, barıştır. İşte bizler bunun sözünü veriyoruz. Yeni yaşamı kuracağız, büyük barışı inşa edeceğiz.
“Demokratik çözüm ve barış için tecrit kalkmalıdır”
Savaş politikaları, aynı zamanda bir başka uygulamayı da beraberinde getiriyor. Savaş politikaları tecritle iç içe yürüyor. 2015’te çözüm süreci bittiğinde savaşı en ağır şekilde bu ülkenin merkezine yerleştiren iktidar, aynı zamanda İmralı’da da tecridi başlattı. Bunu iyi görelim.
Savaş politikalarıyla tecrit iç içedir. Savaş politikalarıyla tecrit aynı anlama geliyor. Tecrit savaş politikalarının derinleştirilmesinin sembolüdür. O nedenle diyoruz demokratik çözüm ve barış için tecrit kalkmalıdır. İmralı’daki tecrit mutlaka kalkmalıdır. Barış ve demokratik çözüm için hepimiz bu iradeyi ortaya koyuyoruz.
Bizler Newroz’a merhaba derken, savaş politikalarına da hayır diyoruz. Sömürüye, talana yalana hayır diyoruz. Yeni bir ülke yeni bir yaşam kurmayı savunuyoruz. O nedenle Newroz’a merhaba, AKP-MHP iktidarına da elveda. Hep birlikte göndereceğiz onları.
Bu meydanlardaki halkın güçlü direnişi ve duruşuyla, kararlı yürüyüşüyle kurduğumuz ittifaklarla yeni yaşamı mutlaka inşa edeceğiz. Emek ve Özgürlük İttifakı, Kurdî İtitfaklar, Kurdi partilerle yaptığımız ittifaklar, bütün ülkenin ezilenleri, sömürülenleriyle kurduğumuz ittifaklar, kadınların ve gençlerin öncülüğünde yürüttüğümüz mücadele mutlaka başarıya ulaşacaktır. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Bu iktidarı göndereceğiz, bu düzeni mutlaka değiştireceğiz.
“Bu ülkede büyük barışın güvencesi bizleriz”
Evet çok kalmadı. 14 Mayıs’ta sandıklarda, bu güçlü ittifaklarla yeni bir başlangıcın güçlü sonuçlarını çıkaracağız. Bu sandıklara savaş iktidarını sömürü ve talan iktidarını gömeceğiz. buradan değişimin, dönüşümün, barışın ve özgürlüğün gücünü ve güvencesini çıkaracağız. Bu ülkede demokratik dönüşümün de büyük barışın da güvencesi bizleriz, sizlersiniz. Sizlerin kararlı duruşu ve yürüyüşüdür. Başaracağız, mutlaka başaracağız.
Yürüdüğümüz yol üçüncü yoldur. Yeni yaşamın yolu üçüncü yoldur. Bu yol demokratik cumhuriyete çıkıyor. Demokratik cumhuriyeti birlikte inşa edeceğiz. O zamanlar yakındır. Ve çanlar bu iktidar için çalıyor. Evet halaylar, zılgıtlar, şarkılar ve ağıtlarla da olsa yeni yaşamı müjdeliyor. Acımız büyük ama umudumuz da çok büyük. Ama kararlılığımız da çok yüksek. O nedenle tekrar tekrar söylüyoruz. Mutlaka başaracağız. Eşit, özgür, barış içinde bir yaşamı mutlaka kuracağız.
Yaşamı yeniden inşa edeceğiz. bu toprakların bütün dillerinin ortaklığıyla yeni bir dil kuruyoruz. Yeni bir ruh yaratıyoruz. Bu yeni dil ve bu yeni ruh mücadelemizin kaynağıdır. Newroz ateşi gibi yüreğimizi ve yolumuzu aydınlatıyor. Biliyoruz ki, yeni bir dil olmadan, yeni bir dünya ve yeni bir yaşam kurulamaz. O nedenle, yeni dili de yeni yaşamı da kuracağız. Büyük barışı da bu ülkeye mutlaka ama mutlaka getireceğiz.”