HDP Eş Genel Başkanı Buldan: Kürdü İnkar Eden Gidecek
Partisinin Batman’daki halk buluşmasında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Buldan, Kürtlere yapılan zulmü ve inkarı görmeyenlerin, Kürt sorununu çözmeden bu ülkede iktidar olma şansına sahip olamayacağını söyledi ve “Kürtleri inkar eden gidecek, Kürtleri inkar eden çözülecek. Başka yolu yok” ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi / Pervin Buldan, “Kürt meselesi, kabinede iki Kürt bakanın olmasıyla çözülseydi şimdiye kadar çoktan çözülürdü. Siz Kürtü inkar edensiniz. Siz Kürte demokratik siyaseti yaptırmayansınız. Çünkü siz Kürt düşmanısınız. Siz kadın düşmanısınız. Siz barış düşmanısınız. Siz demokrasi düşmanısınız.” dedi ve ekledi:
“Kürt meselesi, Kürtü her gün cezaevine atmakla yaşanan sorundur. Kürt meselesi, seçilen belediye başkanlarının yerine atadığınız kayyumlardır. Kürt meselesi, demokratik siyasette Kürtleri engellemek için yaptığınız uğraşlardır. Her gün fezlekelerle TBMM’ye HDP’li vekillerin dokunulmazlığının kaldırılması için getirdiğiniz dosyalardır.”
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Batman’da partisinin halk buluşmasında konuştu. Buldan, şunları söyledi:
“Sevgili halkımız, hepinizi sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum. Ben bugün buraya bir esnaf ziyareti yapmak üzere geldim. Bu ziyareti gerçekleştirmeden de önce partimizin önünde, burada bir araya gelen halkımıza selam vermek üzere sizlerleyim. Batman’da olmaktan, sizlerle bir arada olmaktan büyük bir onur ve gurur duyuyorum. İyi ki varsınız, iyi ki buradasınız. On gün içerisinde Batman’a ikinci gelişim. On gün önce burada bir kadın konferansı yaptık. Çok görkemli, çok coşkulu kadınların bir araya geldiği güzel bir konferans gerçekleştirdiğimiz Batman’da, kadınların mesajı bütün dünyaya ulaştı.
Nerede bir hukuksuzluk varsa HDP oradadır
Gittiğimiz her yerde, buluşmalar gerçekleştirdiğimiz her kentte, ilçede, mahallede, sokakta, tarlada, fabrikada hangi kesimden, inançtan, mezhepten kişilerle buluşursak buluşalım bir araya gelişlerimiz büyük bir coşkudur, bir kararlılıktır, bir iradedir. HDP’nin umududur ve HDP’nin Türkiye halklarına verdiği umuttur. Gittiğimiz her yerde büyük bir ilgi ve teveccühle karşılanıyoruz. Bu ilgi elbette HDP’nin siyasetinin, mücadelesinin ve direnişinin bir sonucudur. Bugün Türkiye’de nerede bir ezilen varsa, bir inkar edilen varsa, nerede bir haksızlık varsa, nerede bir hukuksuzluk varsa HDP oradadır, HDP onların yanındadır. Orada olmaya, onların yanında olmaya da devam edecektir. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
HDP bu gidişata son verecek, bu iktidar gidecek
Ülkeyi yönetemediklerini biliyoruz. Ülkede krizin olduğunu biliyoruz. Ülkede açlığın, sefaletin, yoksulluğun, hukuksuzluğun, adaletsizliğin olduğunu biliyoruz. Buna her gün tanıklık ediyoruz. Artık bu iktidar bu ülkeyi yönetemiyor. Batman halkı, Batman esnafı, Batmanlı kadınlar iyi bilir. Batmanlı işçiler, üreticiler iyi bilir. Bu ülkeyi yönetenlerin sadece ve sadece kendi koltukları için, kendi geleceği için sadece kendilerini düşünen bir siyaset izlediğini hepimiz biliyoruz. Onlar 5’li çeteleriyle, mafyasıyla, 90’lardaki anlayışlarla bu ülkeyi yönetmeye çalışıyorlar ama HDP Türkiye halklarıyla birlikte, başta Kürtler olmak üzere Türkiye’de inkar edilen ve ezilen her kesimle birlikte bu gidişata artık son vereceğini her yerde söyledi. Bugün bir kez daha burada ifade ediyorum: Bu iktidar gidecek, başka yolu yok. Başka alternatifimiz elbette var.
Kürdü inkar eden gidecek, Kürdü inkar eden çözülecek başka yolu yok
Bu iktidarı göndermek bizim boynumuzun borcu. AKP-MHP iktidarını seçimlerde iktidardan indirmek ve seçim sandıklarında yenmek bizim en birinci görevimizdir. Çünkü Türkiye halkları bunu hak etmiyor. Türkiye halkları bu kadar zulmü ve zoru hak etmiyor. Türkiye halkları iki blok arasında asla bir tercih yapmak zorunda kalmamalıdır. Bugün iki ayrı blok var; bir Cumhur İttifakı bir de Millet İttifakı. Her iki kesim de Kürtlerin inkarı üzerine, Kürtlerin dilini yasaklamak üzerinedir. Kürtlere yapılan zulmü ve inkarı görmeden, Kürt sorununu çözmeden bu ülkede iktidar olma şansına bundan sonra sahip olamayacaklardır. Kürdü inkar eden gidecek, Kürdü inkar eden çözülecek. Başka yolu yok.
Siz Kürde demokratik siyaseti yaptırmayansınız, çünkü siz Kürt düşmanısınız
Cumhurbaşkanı partisinin grup toplantısında Kürt sorununun olmadığını iddia etti. “Bu ülkede artık Kürt sorunu yoktur, biz bunu bitirdik ve bu mesele çözülmüştür” dedi. Bunu da sadece kendi kabinesinde iki Kürt bakan olduğunu söyledi; utanmadan, sıkılmadan, yüzü kızarmadan söyledi. Kürt meselesi, kabinede iki Kürt bakanın olmasıyla çözülseydi şimdiye kadar çoktan çözülürdü. Siz Kürdü inkar edensiniz. Siz Kürde demokratik siyaseti yaptırmayansınız. Çünkü siz Kürt düşmanısınız. Siz kadın düşmanısınız. Siz barış düşmanısınız. Siz demokrasi düşmanısınız. Kürt meselesi, Kürdü her gün cezaevine atmakla yaşanan sorundur. Kürt meselesi, seçilen belediye başkanlarının yerine atadığınız kayyumlardır. Kürt meselesi, demokratik siyasette Kürtleri engellemek için yaptığınız uğraşlardır. Her gün fezlekelerle TBMM’ye HDP’li vekillerin dokunulmazlığının kaldırılması için getirdiğiniz dosyalardır.
Jina’nın ve Nagihan’ın katledilmesi, Kürt kadınlara yaşam hakkı tanımıyoruz mesajıdır
Kürt meselesi, anadilinde eğitim hakkı istiyorum diyen insanlara asimilasyonu dayatmaktır. Kürt meselesi, dünyanın her yerinde, Kürtlerin yaşadığı her coğrafyada Kürt kadınlarını katletmektir. İşte İran’da Jina Amini’nin saçının bir telinden korkan zihniyet Jina Amini’yi katletti. Bu en büyük Kürt düşmanlığıdır. Süleymaniye’de Nagihan Akarsel uğramış olduğu bir suikast sonucu yaşamını yitirdi. Bir kadın, bir gazeteci Kürt düşmanlığı yüzünden, kadın düşmanlığı yüzünden kurşunların hedefi oldu. Bu insanın hayalleri yıkıldı. Bu insanın yoldaşlarına, kadın arkadaşlarına ve onunla birlikte mücadele eden biz Kürt kadınlara yaşam hakkı tanımıyoruz mesajı verildi. Ama ne yaparsanız yapın asla başaramayacaksınız. Asla bizi direnişimizden ve mücadelemizden alıkoymayacaksınız. Kürtler, Kürt kadınlar dünyanın her yerinde Jin Jîyan Azadî sloganını söylemeye devam edecek. Ama kadınları katleden katiller şunu bilsin ki, Nagihan Akarsel’in katilleri şunu bilsin ki, Jina Amini’nin katilleri şunu bilsin ki, Deniz Poyraz’ın katilleri şunu bilsin ki, Jin Jîyan Azadî sloganı sizin sonunuz olacak, sonunuz olacak, sonunuz olacak!
Kürtler direnmeye devam edecek
Bu ülkeyi yönetenler, Kürdün iradesini de Kürdün mücadelesini de Kürdün direnişini de iyi bilir. Batman’da faili meçhuller dönemini Mehmet Sincar’la başlattılar. Peki başarabildiler mi? Hayır, başaramadılar. Çünkü Mehmet Sincarlar milyonlar oldu ve bu mücadeleye devam etti. Ama onlar faili meçhullerine devam ettiler. Belki aynı yöntem değil ama zihniyet aynı, anlayış aynı. Bir dönem sokak ortasında Kürtleri katledenler şimdi Kürtlerin kemiklerini bir torbaya koyup babasına gönderenlerdir. Kürtlerin kemiklerini bir torbaya koyup annesine kargoyla gönderenlerdir. Biz bu anlayışı iyi biliriz. Biz Kürde yaklaşımı iyi biliriz. Ama onlar da şunu bilsinler ki Kürtler mücadele etmeye de direnmeye de kazanmaya da başarmaya da devam edecek. İşte bundan korksunlar.
Yaşamın her yerinde tecrit var
Şimdi bu ülkede bir tecrit var. Bu ülkedeki tecrit Türkiye’nin her yerine yayılmış durumda. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit başta olmak üzere Türkiye’deki bütün cezaevlerinde ve Türkiye’deki yaşamın her yerinde tecrit var. Cezaevlerinde insanlık dışı uygulamalar var. Cezaevlerinde hasta tutuklular başta olmak üzere infazı bitip de salıverilmeyen, infazı bittiği halde cezaları devam ettirilen, infazları yakılan ve bununla birlikte özgürlüğüne kavuşamayan binlerce insan var. Onlardan sadece bir tanesi Aysel Tuğluk, hasta olmasına rağmen tutuklu ve tahliye edilmiyor. Bütün bunlara rağmen cezaevinde kalmaya devam ediyor. Biz bu ülkede hasta tutuklulara yaklaşımı da tecridi de savaş politikalarını da Kürde yaklaşımı da asla kabul etmiyoruz, kabul etmeyeceğiz. Bu iktidar şunu bilmeli ki, siz kaybettiniz ve kaybetmeye de devam edeceksiniz. Sizin Kürde yaklaşımınız, kadınlara yaklaşımınız size kaybettiriyor. Cezaevlerindeki yaklaşımlarınız size kaybettiriyor.
Hiç kimsenin ezilmesine, zulüm görmesine izin vermeyeceğiz
Emek ve Özgürlük İttifakıyla ve daha geniş kesimlerle seçimler başta olmak üzere mücadelede de direnişte de oluşturacağımız ittifaklarla biz bu ülkeye adaleti, barışı, demokrasiyi, insan haklarını mutlaka getireceğiz. Kürtleri göreceksiniz ve tanıyacaksınız. Alevileri göreceksiniz ve tanıyacaksınız. Ermeni ve Süryanileri, bu ülkedeki farklı inançları ve mezhepleri göreceksiniz ve tanıyacaksınız. Hiçbirine zulüm yapılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Sizin bu yaklaşımınızı mutlaka ama mutlaka seçimlerde bitireceğiz. Buna buradan Batman halkı önünde bir kez daha söz veriyorum. Bu ülke halkları bu iki blok arasında bir tercih yapmak zorunda değildir.
Bizim Üçüncü Yolumuz vardır. Bu yol demokrasi yoludur, bu yol Türkiye halklarının yoludur, adaletin, barışın, demokrasinin yoludur. Yapılacak olan seçimlerde tercih mutlaka ama mutlaka aydınlıktan yana olmalıdır. Bu karanlık döneme son vermenin zamanı vermiştir. Kendi çıkarları için ülkeyi bu hale getirenlere ders vermenin zamanı gelmiştir. Batman seçimlerde de üzerine düşen sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirecektir. Bundan hiçbir şüphemiz ve kuşkumuz yoktur. Şimdiden herkese başarılar diliyorum. Yolumuz açık olsun, hepinize geldiğiniz için teşekkür ediyorum. Önünüzde saygıyla ve sevgiyle eğiliyorum.”