Hatimoğulları’ndan Erdoğan’a ‘Son Seçimim’ Yanıtı: Duygu Sömürüsü
Mardin Midyat’ta halka seslenen DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Çeyrek asırdır bu ülkeye çöreklenen AKP iktidarı ve ortakları şimdi sahalara çıkıp demokrasi dersi veriyor” dedi ve ekledi:
Haber Merkezi / “Dün Erdoğan, ‘Ben siyaseti bırakacağım, sizden son bir kez oy istiyorum’ demiş. Erdoğan 2009’dan beri “Ben siyaseti, görevimi tamamladım” diyor ama 4 kez daha seçimlere girdi. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. AKP’nin ampulü zaten patlamak üzere ve onu da biz hep beraber patlatacağız. Zaten Erdoğan Anayasa’ya aykırı bir şekilde aday oldu. Tartışmalı bir adaylıkla şu an cumhurbaşkanlığını yürüten bu zat, ‘Son kez sizden oy istiyorum’ diyerek duygu sömürüsü yapıyor.”
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Mardin’in Midyat ilçesinde düzenlenen halk buluşmasına katıldı. Halk buluşmasında konuşan Hatimoğulları, şunları söyledi:
“Merhaba hevalino hûn bixêr hatin li ser seran li ser çavan hatin. Ehlen ve sehlen. Değerli Midyat halkı, hepinizi sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum. Kadim bir şehir olan, tarihi milattan önce yirmi birinci yüzyıla giden, farklılıklarıyla medeniyetlere beşiklik eden Mardin’deyiz, Midyat’tayız.
Buradan selam olsun mücadelemizde bedel ödeyenlere, selam olsun bu onurlu mücadeleyi bugüne taşıyanlara, selam olsun JİTEM ittifakı tarafından katledilen Apê Musa’ya! Mardin demek halkların kardeşliği demektir. Mardin; Türk’ün, Kürt’ün, Arap’ın, Süryani’nin, Ezidi’nin, birçok halkın ve dinin, imanın bir arada barış ve kardeşlik içinde yaşamayı başarabildiği Türkiye’nin nadide illerinden birisidir. Ben de Antakyalıyım. Antakya dokusu ile Mardin dokusu birbirine çok benzer. Biz her yerde konuşurken deriz ki keşke Türkiye’nin her yeri Mardin gibi kardeşlik yeri olabilse.
Keşke Türkiye’de her yerde halklar buradaki gibi barış ve kardeşlik içinde yaşayabilse. Ama ne yazık ki mevcut devlet anlayışı ve şimdiki iktidar buna müsaade etmiyor. AKP iktidarı, küçük ortağıyla beraber her an ve her yerde ırkçılığı, toplumsal kutuplaşmayı ve ayrışmayı geliştiriyor. Halkların birbiriyle sorunu yoktur. Kürt’ün Türk ile, Türk’ün Kürt ile Süryani’nin Arap ile hiçbir sorunu yoktur. Ama onlar halkları birbirine kırdıran, ırkçı, ayrımcı bir politika izliyorlar. Buradan, Mardin’den, kardeşlik kentinden bütün Türkiye’ye sesleniyoruz: Halklar kardeştir, kardeş olmaya devam edecektir.
“Erdoğan duygu sömürüsü yapıyor”
Çeyrek asırdır bu ülkeye çöreklenen AKP iktidarı ve ortakları şimdi sahalara çıkıp demokrasi dersi veriyor. Dün Erdoğan, “Ben siyaseti bırakacağım, sizden son bir kez oy istiyorum” demiş. Erdoğan 2009’dan beri “Ben siyaseti, görevimi tamamladım” diyor ama 4 kez daha seçimlere girdi. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. AKP’nin ampulü zaten patlamak üzere ve onu da biz hep beraber patlatacağız. Zaten Erdoğan Anayasa’ya aykırı bir şekilde aday oldu. Tartışmalı bir adaylıkla şu an cumhurbaşkanlığını yürüten bu zat, “Son kez sizden oy istiyorum” diyerek duygu sömürüsü yapıyor.
Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan ile birlikte Türkiye’nin, Kürdistan’ın dört bir yanını adım adım dolaşıyoruz. Halkta ağır yoksulluk, geçinememe ve aş bulamama hali o kadar derinleşmiş ki adeta bir dokunuyoruz, bin ah işitiyoruz. İnsanlar açlıkla ve yoksullukla imtihan ediliyor bu iktidar tarafından. 50 milyona yakın bir nüfus bu ülkede açlık ve yoksulluk sınırında yaşıyor.
Bakın İşsizlik Fonu diye bir şey var. Bu fon ne için olur? İşsiz kalan insanlara geçinebilecekleri asgari bir ücreti vermek için. Ama bunlar İşsizlik Fonunu bile yandaşlarına yedirdiler. Derler ya ak akçe kara gün içindir. Ne yazık ki bizim kara gün için ayrılan akçemize AKP kondu. Hakkımızı helal etmiyoruz. Toplum bu kadar ağır yoksullukla ve işsizlikle karşı karşıya iken, insanlar bir kilo eti evine götüremezken, bu iktidar İHA ve SİHA’lara para yatırıyor. Niçin bu paraları yatırıyor? Rojava’daki kardeşlerimizi katletmek için, Türkiye’deki halklara zulmetmek için.
Biz bir kez daha diyoruz ki silaha, mermiye, İHA ve SİHA’ya değil halka ve yoksula bütçe! Ant olsun ki yerel yönetimler başta olmak üzere merkezi yönetimde de hak yerini bulana dek, bir tek aç bu ülkede kalmayana dek mücadelemize sizlerle birlikte devam edeceğiz. Bizlere, açlara ve yoksullara sabır telaki edenlere de şunu söylüyoruz: Bize ya sabır ya savaş dayatmasında bulunamazsınız. Biz savaşa hayır, barış hemen şimdi diyoruz.
Seçimlere artık sayılı günler kaldı. Eş Başkan Adaylarımız Sevgili Hüda Erdem Aslan, Hikmet Duman. Midyat onlara teslim. Onlar 31 Mart seçimlerinde Midyat’ın Eş Başkanları olarak Midyat’a en güzel hizmetleri getirecekler. Mardin Büyükşehir Belediyesi biliyorsunuz bizdeydi ve kayyım atandı. Eş Başkan Adaylarımız Sevgili Devrim Demir ile Ahmet Türk abimiz çok kıymetli iki isim. Projelerimizi bu dönem tek tek hayata geçireceğiz. Kayyım geldikten sonra kapatılan çok sayıda kadın kurumu var.
Eş başkanlık sistemi bizim için çok önemli ve bedeli ne olursa olsun asla vazgeçmeyeceğimiz çizgimizdir. Biz kadınlar, eş başkanlarımızla beraber belediyelerimizde ilk iş olarak kadın daire başkanlıklarımızı kuracağız. Aynı zamanda kadın danışma merkezleri, kadınlara meslek edindirme kursları, kadınların ürettiklerini satabilecekleri pazarları yaratmak dün olduğu gibi bugün de ilk işimiz olacak. Çünkü bizim için en önemli çalışma alanlarından birisi budur. Ve burada biz kadınlara çok büyük görevler düşüyor, “Jin, Jiyan, Azadî” sloganını yükseltme görevi düşüyor.
“Oy kaydırma oyunlarını boşa düşüreceğiz”
Şimdi bahsedeceğim konu çok önemli ve bunu bütün Türkiye kamuoyu duysun istiyoruz. Mardin’in taşınmazlarını devretmişler. Bu bilgilere yeni yeni sahip oluyoruz. Malmet Kadın Merkezi’ni, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na devretmişler. Sanat Akademisi’ni, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devretmişler. Gençlik Merkezi’ni Gençlik ve Spor Bakanlığı’na devretmişler. Kamor Tesislerindeki düğün salonunu, tiyatro sinema salonunu ve park ve dinlenme alanlarını Milli Emlak’a devretmişler.
Bunların hırsızlıkları bitmiyor, müflis tüccar gibi adeta taşınmazları devretmişler. Müflis tüccar gibiler. Bir daha iktidara gelemeyeceklerini biliyorlar ya, kayyım atayamayacaklarını biliyorlar ya, şimdi ne çalarsak ne devredersek kardır diyorlar. Bu hırsızları 31 Mart seçimlerinde gönderecek miyiz? Kayyımcı anlayış sadece bahsini ettiğimiz hırsızlıkları yapmıyor. Bakın önümüzdeki seçimleri çalmaya çalışacaklar. Bunun için çalışma yürüttüklerini çok iyi biliyoruz. Nedir yürüttükleri çalışma? Başka yerlerden oy kaydırıyorlar buralara. Örneğin Savur’a ciddi bir oy kaydırmışlar.
Ama biz örgütlü bir halkız ve onların bu oyunlarına asla baş eğmeyiz. Ve onların bu oyunlarını tek tek boşa düşüreceğiz. Bunun için sizden istirhamımız hep beraber bunun çalışmasını yürütmek. Sizden ricamız hangi kentte olursa olsunlar eş dost akrabalarınızı aramanız ve oy kullanmalarını sağlamanız. Türkiye’nin hangi kentinde olursa olsunlar, en yakın DEM Parti ilçe binasına gidip isimlerini yazdırsınlar. Biz onların buraya gelip oy kullanmalarını sağlayacağız.
Değerli arkadaşlar; AKP’ye verilen her oyda aynı zamanda MHP çıkmaktadır, ırkçılık ve milliyetçilik çıkmaktadır. Buna halklar bahçesi olan Mardin asla izin vermeyecektir, yürekten inanıyoruz. Kürtleri düşman olarak görenlere; halkları, dilleri ve kültürleri düşman olarak görenlere verecek tek bir oyumuz yok. Sözlerimi tamamlarken cezaevinde bulunan arkadaşlarımızın selamlarını getirdim size.
Amed’in gururu Sevgili Gültan Kışanak şimdi Ankara Büyükşehir Belediye Eş Başkan Adayımız. Onun selam ve sevgilerini getirdim size. Figen Yüksekdağ’ın, Sebahat Tuncel’in, Leyla Güven’in, Selahattin Demirtaş’ın selam ve sevgilerini getirdim size. Adalet nöbeti tutan beyaz tülbentli onurlu analarımızın selamını getirdim sizlere. 31 Mart akşamı DEM Parti’nin Mardin’de büyük zaferini kutlamak üzere yolumuz açık olsun. Serkeftin.”