Hatimoğulları: Öcalan’ın Örgütüyle İletişim Kanalları Açılmalı

AK Parti ziyareti sonrası açıklama yapan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Sayın Öcalan’ın kongrede üstleneceği rol ile ilgili hem kendi örgütünün hem de kendisinin yaptığı açıklamalar çok paralel. Kendisi 27 Şubat’taki açıklamada çok açık ifade etti” dedi ve ekledi:
Haber Merkezi / “Kongreyi toplayabilecek ve bu kararı aldırabilecek güce sahip olan benim, demişti bize. Bunun için de kendi örgütüyle iletişim kanallarının açılması, kendi örgütüne kongreyi toplayabileceği bir zeminin oluşması bakımından koşullarının bu anlamıyla oluşturulması ve önünün açılması gerekiyor. Henüz bu konuda bizim bilgimiz dahilinde atılmış somut bir adım yok.”
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) heyeti AK Parti’yi ziyaret etti. Ziyarette DEM Parti heyetinde Eş Genel Başkanlar Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder ile Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit yer aldı.
AK Parti heyetinde TBMM AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin ve AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala yer aldı.
Abdullah Güler toplantının ardından gazetecilere, görüşmeye dair detaylı değerlendirmenin daha sonra yapılacağını söyledi. Güler, DEM Parti heyetiyle “çok samimi ve dostane bir sohbet ettiklerini” belirtti.
“Saldırılar sürece zarar veriyor”
DEM Parti Eş Genel Başkanları Bakırhan ve Hatimoğulları basın toplantısı düzenledi. Görüşmelere dair bilgi veren Bakırhan, “her iki partiyle de barışın hukukunu konuştuklarını” söyledi. Bakırhan, Öcalan’ın koşullarının düzeltilmesiyle ilgili de bilgi paylaştıklarını ifade etti ve Kobani’ye düzenlenen saldırıya değindi.
Saldırının süreci sabote etmeye yönelik olduğunu belirten Bakırhan, şöyle konuştu: “Biz barış umudunu büyütmek için bu turları yaparken, sabah çok üzücü haberlerle uyandık. Yedisi çocuk 9 kişinin yaşamını yitirdiği Kobanî’deki saldırıyı hep birlikte izledik. Bu saldırıyı kınıyoruz. Bu ve benzeri saldırıların hem Suriye’de hem de burada yürüyen süreçlere çok büyük zarar verebileceğini belirtmek istiyoruz.
Bu sabotajlar kim tarafından yapılmışsa açığa çıkarılması gerekiyor. Bu, öyle sıradan bir saldırı değil. Roboskî’deki provokasyon ve katliam neyse, bir süreç yürürken Paris katliamı neyse, bu da aynı derecede bir katliamdır. Bunlar, süreci provoke eden yaklaşımlardır ve bundan vazgeçilmesi gerekir.”
Hatimoğulları ise, Öcalan ile bir daha ne zaman görüşüleceği sorusuna “İmralı’ya gidişle ilgili birkaç gün içinde bir program netleşecek. Şu an için bir başvurumuz yok. Birkaç gün içerisinde bu planlama sizlere de duyurulur zaten” yanıtını verdi.
Tülay Hatimoğulları, PKK’nin silah bırakma durumuna ilişkin ise şunları söyledi: “Sayın Öcalan’ın kongrede üstleneceği rol ile ilgili hem kendi örgütünün hem de kendisinin yaptığı açıklamalar çok paralel. Kendisi 27 Şubat’taki açıklamada çok açık ifade etti. Kongreyi toplayabilecek ve bu kararı aldırabilecek güce sahip olan benim, demişti bize.
Bunun için de kendi örgütüyle iletişim kanallarının açılması, kendi örgütüne kongreyi toplayabileceği bir zeminin oluşması bakımından koşullarının bu anlamıyla oluşturulması ve önünün açılması gerekiyor. Henüz bu konuda bizim bilgimiz dahilinde atılmış somut bir adım yok.
PKK’nin, silahların biran önce susması güvenliğin tesis edilmesiyle ilgili verdikleri genel bir mesaj oldu. Bu anlamıyla net bir takvim açıklama ya da net bir planlama zaten bizlerin yapacağı bir şey değil. Esas, sorumluluk yürütmenindir.
Sayın Cumhurbaşkanının yürütmenin başı olarak söyleyecekleri çok önemlidir. Elbette devlete çok önemli görevler düşmektedir. Bu konuda devletten ve yürütmenin başı olan Sayın Cumhurbaşkanı ve yürütmenin bu konuda pozitif adım atılmasını beklemekteyiz.”
‘Yeni süreç’ hangi aşamada?
Türkiye’deki yeni süreç tartışmaları, Ekim 2024’te Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Öcalan’ın Meclis’e gelerek DEM Parti Meclis Grubu’nda PKK’nın lağvedildiğini açıklamasını önermesiyle ortaya çıktı.
Bu kapsamda DEM Parti heyetleri, İmralı ile yeniden görüşmelere başladı; üçüncü ve son görüşme 27 Şubat’ta yapıldı. Bu görüşmenin ardından heyet, İstanbul’da aynı gün yaptığı açıklamayla Öcalan’ın kritik çağrısını kamuoyuyla paylaştı.
Ahmet Türk ve Pervin Buldan tarafından Kürtçe ve Türkçe kamuoyuna aktarılan metinde, PKK’ya silah bırakma ve kendisini feshetme çağrısı yaptı. Erdoğan ise çağrıdan bir gün sonra yaptığı açıklamada, “Terörsüz Türkiye çabalarında dün itibarıyla artık yeni bir safhaya geçilmiştir” diye konuştu.
PKK da 1 Mart’tan itibaren geçerli olacak şekilde ateşkes ilan ettiğini duyurdu.
PKK açıklamasında Öcalan’ın kongre toplama çağrısıyla ilgili olarak da, “kongre toplamak için hazır olduğunu ancak bunun gerçekleşebilmesi için uygun güvenlikli ortamın oluşması ve kongrenin başarısı için de Öcalan’ın bizzat yönlendirmesi ve yürütmesinin gerektiğini” belirtti.
Örgüt, “çağrının başarıyla hayata geçmesi için Öcalan’ın fiziki özgür yaşar ve çalışır koşullara kavuşması, arkadaşları dahil istediği herkesle engelsiz ilişki kurabilmesi gerektiğini” kaydetti. KCK Eş Başkanı Cemil Bayık, 13 Mart’ta yaptığı açıklamada Öcalan’ın çağrısını sahiplendi ve bu çerçevede “bir değişim ve dönüşüm yaşadıklarını” belirtti.
Bayık, PKK’nın Öcalan’ın kongre toplama çağrısını kabul ettiğini ancak Türkiye’nin operasyonlarının sürmesi nedeniyle bunun mümkün olmadığını söyledi. “Herkes de biliyor ki, bu koşullarda kongrenin toplanması mümkün değil ve tehlikelidir” diyen Bayık, “Koşullar sağlanırsa, kongre toplanır ve o kararları alır” diye konuştu.