Gülseli İnal Kimdir? Hayatı, Eserleri
1947 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Gülseli İnal, babası Asım Zihnioğlu’nun işi nedeniyle sekiz yaşına kadar Rize’de yaşamış, ilkokula Rize İlkokulu’nda başlamıştır. İki yıl sonra ailesiyle birlikte İstanbul’a taşınıp Cihangir semtine yerleşmişlerdir.
Haber Merkezi / İstanbul Namık Kemal İlkokulu’ndan 1958’de mezun olduktan sonra orta ve lise eğitimine Atatürk Kız Lisesi’nde devam etmiştir. 1965’te Atatürk Kız Lisesi’nden mezun olmuş, 1966’dan 1968’e kadar İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünde okumuştur. 1969’da İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nü kazanmış, 1974’te üniversitenin Felsefe Bölümü’nden mezun olmuştur.
İnal, 1977’de Aydınlık gazetesinin sanat sayfasında çalışmaya başlamıştır. Gazeteci kimliği şiirlerine toplumsal olaylara karşı duyarlı bir aydın kimliği olarak girecektir. 1981’den 1986’ya kadar Yazko Edebiyat’ ta hemen her sayı bir şiiri yayınlanmıştır.
1981’de Yazko Edebiyat yazarlar kurulu Yazko Kadın isimli kadın dergisini yönetmek için Gülseli İnal’ı davet etmiştir. Derginin yöneticileriyle birlikte kitaplar çevirmiş, toplantılar yapmış, sempozyumlar düzenlemiştir. Mor Çatı kadın sığınma evinin kurucuları arasında yer almıştır. Feminist tavrını günlük hayatın yanında edebi eserlerinde de sürdüren İnal, Türk siyasi ve edebi hayatında feminizmin yerleşmesinde rol oynamıştır.
1996’da şair Tarık Günersel’le Şiir Uzayı Labaratuvarı’nı kurmuş ve 21 Nisan’ı “Dünya Şiir Günü” ilan edip kutlamaları başlatmıştır. Kutlamalara dünyadan ve Türkiye’den pek çok şair katılmıştır. İnal ve Günersel’in teklifi Türkiye PEN Yazarlar BBirliği tarafından kabul edilmiş; ancak tarihi 21 Mart olarak değiştirilmiştir (1998). Unesco da bu tarihi ‘’Dünya Şiir Günü” olarak kabul etmiş ve tüm dünyaya duyurmuştur (1999).
İlk şiir kitabı Sulara Gömülü Çağrı 1985’te ressam Burhan Uygur’un kitap için özel olarak çizdiği desen ve resimlerle yayımlanmıştır. 1988’de yayımlanan Dolunay adlı lirik eseri Şahin Kaygun tarafından filme alınarak yurt dışında film festivallerinde gösterilmiş ve Cannes, Moskova ve Toronto Film Festivallerinde özel ödüller kazanmıştır.
Sanatçının ‘’Yapayalnızsınızdır’’ adlı şiiri 2003 yılında Selman Ada tarafından bestelenmiş ve eserin 2005’te İstanbul Senfoni Orkestrasınca Türkiye prömiyeri yapılmıştır. Aynı yıl Tel Aviv Senfoni Orkestrası tarafından üç dinin kardeşliği adına dünya prömiyeri yapılmıştır.
Resimle ilgili makale, inceleme ve monografiler yazan sanatçının, Artist dergisinde (1998-2004) aylık resim eleştirileri, Yeni Yüzyıl gazetesinde haftalık yazıları yayımlanmıştır (1996-1999).
1992’den itibaren Türkiye dışında birçok şiir toplantısına katılmıştır. İnal 2015’ten bu yana ArkeoPera Yayınları’nda şiir dizisi editörlüğü yapmaktadır.
Annesinin edebiyata çok düşkün olduğunu ve okuduğu ilk kitapların annesinin kitaplığındaki edebiyat eserleri olduğunu ifade eden Gülseli İnal, on yaşında okuduğu ilk eserin Piere Louis’in Afrodid’idi olduğunu söyler. On iki yaşında anneler gününde annesine yazdığı ‘’Beyaz Melek’’ isimli şiir, sanatçının ilk eseridir. Aynı yıl kısa hikâyeler de yazmaya başlamıştır.
Şiirlerini toplumsal ve bireysel şiddete karşı bir tavır olarak gören İnal, aşırı gerçeklik ve aşırı fantezinin şiirinin temel kaynakları olduğunu ifade eder. Geniş bir tema yelpazesine sahiptir. Bunlar içinde efsanelerin, dünyada eşitsizliği gördüğü için adaletin ayrı bir yeri vardır.
İmgelerinde zıtlıkların belirgin bir işlevi olduğu görülen sanatçı öznel bir dili tercih eder. Kelimeler açısından belli kurallara bağlı kalmayan sanatçı vezne ve kafiyeye göre şiir yazmaz. Şiirlerinde yer yer kırık mısralar görülür.
Gülseli İnal’ın şiirleri Fransızca, İngilizce, Almanca, Hollandaca, İtalyanca, Malayca, Farsça, Bulgarca, Arapça, Romenceye çevrilmiş ve başta Amerika olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde şiir antolojilerinde yer almıştır.
İnal, Dolunay (1988) ve Lady Lazarus (2014) başlıklı iki lirik anlatı kaleme almıştır. Lady Lazarus’ta toplumun erkeklerin dünyası olduğunu ve onların hiç kimseye söz hakkı tanımadıklarını ortaya koymaya çalışmıştır. Eser, erkek egemen bir toplumun içinde bunalan ve kaçış yolları arayan Abigal’in hikâyesidir.
Çevirileri de olan İnal Julıet Mitchell’den Kadınlık Durumu adlı kitabı çevirenler arasında yer almıştır. Nilgün Marmara’nın şiir kitabı Kırmızı Kahverengi Defter’i ise yayına hazırlamıştır (1993). (Kaynak: teis.yesevi.edu.tr)