Filistin – İsrail Savaşında Beşinci Gün: Can Kaybı 2 Bin 100’ü Aştı

Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın gerçekleştirdiği “Aksa Tufanı” operasyonu sonrası başlayan İsrail – Filistin çatışmalarında beşinci güne girilirken, İsrail’de en az bin 200 kişi, Gazze’de ise en az 900 kişi yaşamını yitirdi.

Haber Merkezi / Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları öncülüğündeki Filistinli direniş grupları cumartesi günü Gazze Şeridi’nden İsrail’e karşı ‘Aksa Tufanı’ operasyonunu başlatmıştı. İsrail’de buna karşılık “Demir Kılıçlar” operasyonunu başlatmıştı.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü Jonathan Conricus, Hamas’ın düzenlediği saldırılarda ölen İsraillilerin sayısının 1200’e yükseldiğini açıkladı. Sayıları “sarsıcı” ve “akıl almaz” olarak niteleyen Conricus ölenlerin büyük çoğunluğunun siviller olduğunu belirtti. 2 bin 700’den fazla insanın da yaralandığını ifade eden Conricus bu sayıların nihai olmadığını, ölü sayısının daha da artabileceğini kaydetti.

Gazze’deki Sağlık Bakanlığı da Salı gecesi itibarı ile İsrail’in hava saldırılarında ölenlerin sayısının 900’ü geçtiğini duyurdu. İsrail’in hava operasyonlarında 4 bin 600 kişi de yaralandı.

Çatışmalar beşinci gününe girerken son gelişmeler şöyle:

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, abluka altındaki Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Gallant, Hamas’ın “pişman olacağını” ve Gazze’nin “asla eskisi gibi olmayacağını” söyledi.

İsrail Savunma Bakanı Gallant, “Tüm kısıtlamaları kaldırdım. Bölgeyi (Gazze Şeridi sınırını) kontrol altına aldık şimdi tam taarruza geçiyoruz” ifadesini kullandı.

İsrail Ordu Sözcülüğü, İsrail basınında çıkan ve sosyal medyada yayılan “Hamaslıların bebeklerin başlarını kestiği” yönündeki iddiaları için, ellerinde bunu teyit edecek bir bilgi bulunmadığını bildirdi.

Hamas’ın rehin aldığı İsraillilerin aileleri 4 gün sonra görüşebildikleri Cumhurbaşkanı Isaac Herzog‘a, yakınlarının kurtarılması için “Gerekirse ülkeyi sarsacağız” diyerek tepki gösterdi. Yedioth Ahronoth’un haberine göre; toplantıya, kaçırılan ve kaybolan kişiler dosyasından sorumlu emekli asker Gal Hirsch de katıldı.

Birleşmiş Miletler (BM), İsrail ordusunun Gazze’yi bombalamaya devam etmesi nedeniyle 260.000’den fazla insanın evlerini terk etmek zorunda kaldıklarını açıkladı.

Salı gecesi yapılan bir güncellemede bunun, “Çatışmaların şiddetlendiği ve 50 gün boyunca devam ettiği 2014 yılından bu yana yerinden edilen en yüksek insan sayısını” temsil ettiği belirtildi. Sayının daha da artması bekleniyor.

İsrail ordusu, abluka altındaki Gazze Şeridi’ni çevreleyen yerleşimlerde İsrail güçleriyle şiddetli çatışmaların ardından şu ana kadar en az 1500 Filistinli silahlı unsurun cesedini bulduklarını açıkladı.

İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN’ın haberinde, İsrail hükümetinin, 360 bin yedek askerin seferberliğe katılmasını onayladığı belirtildi. Haberde, bu adımın “uzun bir askeri harekat gerçekleştirileceğini” gösterdiği kaydedildi. İsrail ordusu ayrıca yurt dışından yüzlerce yedek askerin de seferberliğe katıldığını açıkladı.

Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te durum

Batı Şeria ve Doğu Kudüs de şiddet olaylarına sahne oluyor. İsrail polisi, Doğu Kudüs’te Salı gecesi güvenlik güçlerine havai fişek fırlatan iki Filistinli’nin öldürüldüğünü açıkladı. Filistin Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre Batı Şeria’da Cumartesi gününden bu yana öldürülen Filistinlilerin sayısı 21’e yükseldi, İsrail polisiyle çatışmalarda 130 kişi de yaralandı.

Biden: ABD, İsrail’in arkasındadır

Hamas’ın  saldırılarında 1000’den fazla kişinin “katledildiğini” söyleyen ABD Başkanı Joe Biden, ölenler arasında en az 14 ABD vatandaşının olduğunu bildirdi.

Biden, Hamas’ı “varoluş amacı Yahudileri öldürmek olan terör örgütü” şeklinde tanımladı. ABD Başkanı, “bebeklerin ve barışı kutlamak için müzik festivaline katılan gençlerin öldürüldüğü, kadınların da tecavüze ve saldırıya uğrayıp ganimet olarak sergilendiği” yönünde haberler olduğunu iddia etti.

“Hamas’ın vahşeti, kana susamışlığı DEAŞ’ın en büyük saldırılarını akla getiriyor” diyen Biden, İsrail’in yanında olduklarını ve bu kapsamda destek vereceklerini bir kez daha vurguladı.

Biden, “Hamas’ın Filistinlilerin itibarı ve kendi kaderini tayin hakkını savunmadığını” ileri sürerek, Hamas’ın Filistinli sivilleri canlı kalkan olarak kullandığını söyledi. “Teröristlerin” bilerek sivilleri hedef aldığını kaydeden Biden, “Biz savaş hukukunu savunuyoruz. Bu önemli. Arada fark var.” dedi.

Biden, ekibinin İsrail’in yanı sıra dünya genelindeki müttefikleriyle temas halinde olduğunu belirterek, Demir Kubbe’nin ikmali için ek mühimmat ve ekipman dahil askeri yardıma hız verdiklerini kaydetti. Biden, Hamas’ın rehin aldığı kişiler arasında Amerikan vatandaşlarının da olduğunu belirterek, istihbarat paylaşımı için ekibini İsraillilerle ortak çalışmaları üzerine yönlendirdiğini bildirdi.

ABD’nin caydırıcılığını artırmak için bölgedeki askeri pozisyonunu güçlendirdiğini söyleyen Biden, USS Gerald R. Ford uçak gemisi ile ona eşlik edecek kruvazör ve saldırı gemilerini Doğu Akdeniz’e yönlendirdiklerini hatırlattı. Biden, bu kapsamda gerektiğinde ilave askeri destek sunmaya hazır oldukları mesajını verdi.

ABD Başkanı, “Tekrar söyleyeyim, bu durumdan istifade etmeye çalışan herhangi bir ülke, herhangi bir örgüt, herhangi bir kimseye tek bir sözüm var: Yapmayın.” şeklinde konuştu. Diğer yandan ülkesinde nefrete yer olmadığını savunan Biden, ABD’de ne Yahudilere ne de Müslümanlara karşı nefrete yer olmadığını söyledi.

Biden, sözlerini, “Hiç şüpheniz olmasın. ABD, İsrail’in arkasındadır. Geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da Yahudi ve demokratik İsrail devletinin kendisini savunabilmesini sağlayacağız. Bu kadar basit.” diyerek tamamladı.

AB: İsrail uluslararası hukuka uymak zorunda

Avrupa Birliği dış politika şefi Josep Borrell, salı günü gazetecilere yaptığı açıklamada, İsrail’in kendini savunma hakkı olduğunu ancak son günlerde aldığı bazı kararların uluslararası hukuka aykırı olduğunu söyledi.

Umman’ın başkenti Maskat’ta düzenlenen AB Dışişleri Bakanları toplantısının ardından konuşan Borrell, “İsrail’in (kendini) savunma hakkı vardır ancak bunun uluslararası hukuka, insani hukuka uygun olarak yapılması gerekir. Bazı kararları uluslararası hukuka aykırı” dedi.

Josep Borrell, Avrupa Birliği’nin Gazze’nin tamamen abluka altına alınmasına karşı olduğunu ve Filistin yönetimine yardımın devam etmesini büyük çoğunlukla desteklediğini söyledi.

AB üyesi 27 ülkenin dışişleri bakanlarının olağanüstü toplantısının sonunda Maskat’ta basına konuşan Borrell, uluslararası hukuka saygının “su, gıda ya da elektrik” tedarikinin durmasına yol açacak “ablukaya hayır” anlamına geldiğini söyledi.

Borrell Avrupalıların Filistin Yönetimine yapılan yardımların askıya alınmasına da “ezici bir çoğunlukla” karşı olduklarını sözlerine ekledi. Borrell, bombardımanlardan kaçan sivillerin Mısır’a tahliye edilmesini sağlayacak bir insani koridor açılmasından yana olduklarını da belirtti.

İslam İşbirliği Teşkilatı

Suudi Arabistan, İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi’nde yaşanan son gelişmeleri görüşmek üzere İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarının acilen toplanması çağrısında bulundu.

Suudi Arabistan’ın resmi televizyonu El-İhbariyye kanalının haberinde Suud yönetiminin çağrısına yer verildi. Haberde, Gazze’deki Filistin-İsrail çatışması kaynaklı gerilimi görüşmek için İİT’ye “dışişleri bakanları düzeyinde olağanüstü toplantı” çağrısı yapıldığı belirtildi.

İran da ayrı bir girişimle, Gazze’deki durumla ilgili gelişmeleri görüşmek üzere İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi ülkelere dışişleri bakanları düzeyinde olağanüstü toplantı çağrısında bulundu.

İran Dışişleri Bakanlığının yazılı açıklamasına göre Dışişleri Bakanı Abdullahiyan ile İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha, Filistin’deki durum hakkında telefonda görüştü.

İİT’ye, Filistin halkına yardım için dışişleri bakanları düzeyinde olağanüstü toplanması için çağrıda bulunan Abdullahiyan, ülkesinin toplantıya ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu belirtti.

İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha da İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırılarını kınarken, konuyla ilgili İslam ülkeleri arasında işbirliği ve koordinasyonun gerekliliğini vurguladı. Olağanüstü toplanma teklifini de olumlu karşılayan Taha, konuyu üye ülkelere bildireceğini aktardı.

Hamas ve İsrail arasındaki çatışmaların yakın tarihçesi

İsrail’in 2005 yılında 2,3 milyon insana ev sahipliği yapan Gazze Şeridi’nden çekilmesinden bu yana bölgeyi kontrol eden Hamas ve İsrail arasında çok sayıda çatışma yaşandı. İşte bu çatışmaların öne çıkanlarının kronolojisi:

Ağustos 2005 İsrail güçleri, 1967’deki Orta Doğu savaşında kıyı şeridini Mısır’dan ele geçirdikten 38 yıl sonra tek taraflı olarak Gazze’den çekildi, yerleşim yerlerini terk etti ve bölgeyi Filistin Yönetimi’nin kontrolüne bıraktı.

25 Ocak 2006: Hamas, Filistin parlamento seçimlerinde sandalyelerin çoğunluğunu kazandı. İsrail ve ABD, Hamas’ın şiddetten vazgeçmeyi ve İsrail’i tanımayı reddetmesi nedeniyle Filistinlilere yardımı kesti.

25 Haziran 2006: Hamas militanları, sınır ötesi bir baskında İsrail askeri Gilad Şalit’i esir aldı. Bu da İsrail’in hava saldırılarına yol açtı. Şalit, beş yıldan uzun bir süre sonra bir mahkum değişimiyle serbest bırakıldı.

14 Haziran 2007: Hamas, kısa bir iç savaşla Gazze’yi ele geçirdi ve Batı Şeria’da bulunan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’a sadık El Fetih güçlerini devirdi.

27 Aralık 2008: İsrail, Filistinlilerin İsrail’in güneyindeki Sderot kasabasına roket atmasının ardından Gazze’ye 22 günlük bir askeri saldırı başlattı. Ateşkes sağlanmadan önce yaklaşık bin 400 Filistinli ve 13 İsraillinin öldürüldüğü bildirildi.

14 Kasım 2012: İsrail, Hamas’ın Genelkurmay Başkanı Ahmed Cebari’yi öldürdü. Hemen ardından sekiz gün boyunca Filistinli militanlar roket fırlatırken, İsrail de hava saldırılarını sürdürdü.
Temmuz-Ağustos 2014 – Üç İsrailli gencin Hamas tarafından kaçırılması ve öldürülmesi, Gazze’de 2 bin 100’den fazla Filistinli’nin ve 67’si askeri olmak üzere 73 İsraillinin öldüğü bildirilen yedi haftalık bir savaşa yol açtı.

Mart 2018: Gazze’nin İsrail ile çitlerle çevrili sınırında Filistinli protestolar başladı. İsrail askerleri protestocuları uzaklaştırmak için ateş açtı. Birkaç ay devam eden protestolarda 170’den fazla Filistinlinin öldürüldüğü bildirildi. Protestolar ve İsrailli askerlerin müdahalesi aynı zamanda Hamas ile İsrail güçleri arasında çatışmalara yol açtı.

Mayıs 2021: Ramazan ayında haftalarca süren gerilimin ardından, Kudüs’teki El Aksa yerleşkesinde İsrail güvenlik güçleriyle çıkan çatışmalarda yüzlerce Filistinli yaralandı. İsrail’in güvenlik güçlerini yerleşkeden çekmesini talep ettikten sonra Hamas, Gazze’den İsrail’e bir roket yağmuru başlattı. İsrail de Gazze’ye hava saldırılarıyla karşılık verdi. 11 gün süren çatışmalarda Gazze’de en az 250, İsrail’de ise 13 kişi hayatını kaybetti.

Ağustos 2022: İsrail’in hava saldırısıyla üst düzey bir İslami Cihad komutanını vurmasıyla başlayan ve üç gün süren şiddet olaylarında 15’i çocuk en az 44 kişi öldürüldü. İsrail, hava saldırılarının İran destekli militan hareketin İsrailli komutanları ve silah depolarını hedef alacak bir saldırı planına karşı önleyici bir operasyon olduğunu söyledi. Buna karşılık İslami Cihad, İsrail’e binden fazla roket fırlattı. İsrail’in Demir Kubbe hava savunma sistemi, herhangi bir ciddi hasar veya can kaybının önüne geçti.

Ocak 2023: Gazze’deki İslami Cihad, İsrail birliklerinin bir mülteci kampına baskın yapıp yedi Filistinli silahlı militanı ve iki sivili öldürmesinin ardından İsrail’e iki roket fırlattı. Roketler sınıra yakın yerleşim yerlerinde alarmların çalmasına neden oldu ancak herhangi bir can kaybına yol açmadı. İsrail Gazze’ye hava saldırılarıyla karşılık verdi.

Mayıs 2023: İsrail’in Filistin İslami Cihad örgütünün üç üyesini hedef alarak öldürmesiyle başladı. İki taraf arasında beş gün süren çatışmalarda Filistinli siviller de hayatını kaybetti. Daha sonra iki taraf arasında ateş anlaşması yapıldı.

Ekim 2023: Hamas, roket yağmurunun yanı sıra sınırı geçen silahlı kişilerle sürpriz bir saldırı düzenleyerek Gazze Şeridi’nden İsrail’e son yılların en büyük saldırısını başlattı. İslami Cihad, savaşçılarının saldırıya katıldığını duyurdu. İsrail ordusu, savaş durumunda olduğunu belirterek, Gazze’de Hamas’ı hedef alan saldırılar düzenlediğini ve yedek birlikleri göreve çağırdığını açıkladı.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir