Fenerbahçe 112. Kuruluş Yıldönümünü Kutladı
Fenerbahçe, kuruluşunun 112. ve Atatürk’ün Kulübü ziyaret edişinin 101. yıl dönümünü Dereağzı Lefter Küküçandonyadis Tesisleri’nde düzenlenen bir törenle kutlandı.
Törene Yüksek Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük, Başkan Ali Koç, yönetim kurulu ve kongre üyeleri, eski sporcular, kulüp çalışanları, Fenerbahçe Koleji öğretmen, öğrencileri, altyapı sporcuları ve aileleri katıldı.
Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları, şehitler ve ebediyete intikal eden üyeler için yapılan saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende Fenerbahçe Başkanı Ali Koç bir konuşma yaptı.
Gurur duydum
Katılımcılara teşekkür eden Koç, Atatürk’ün Fenerbahçe tarihindeki önemiyle ilgili yaptığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Vefa Küçük, Yüksek Divan Kurulu Başkanımız, bizim Cumhurbaşkanımız. Hep size danışıyoruz. Her ortamda yanımızdasınız. Sağ olun, var olun. Burada bugün Fenerbahçe Spor Kulübünü temsil eden her kesimden insan var. En özelleri de çocuklarımız. Altyapıdan sporcularımız. En yaşlı kongre üyelerimize kadar herkes burada. Fenerbahçe’yi Fenerbahçe yapanlardan güzel bir potpori var. Her sene burada kutlamamızı yapıyoruz. Geçen sene çok özeldi. Anıtkabir ziyaretimiz oldu, başkanımız Aziz Yıldırım’ın liderliğinde.
Ve daha nice 3 Mayıslar diliyorum. Güzel bir tören oldu. Yönetim Kurulu Üyesi iken bu törene katılmıştım ama uzun zamandır katılamamıştım. Bugün katılmaktan bir kez daha iftihar ettim. Gurur duydum.
Törenimize katılan herkese teşekkür ediyorum. Törenimizi renklendiren Vefa beyin konuşması ile başlayan çocuklarımızın marşları şiirleri, şarkıları; Paşalı Birol’a kadar herkese özellikle teşekkür etmek istiyorum. Vefa Bey neler yaşandığını çok güzel anlattı. Kendisi anlatırken gözlerimde canlandırılmış gibi hissettim. Hele o filakanın buradan ayrılışını. Turhan bey daha detaylı bir şekilde altını doldurdu. 3 ayrı şekilde anlattı. Daha önce dinlemiştim ama yine gurur duydum, iftihar ettim.
Söz konusu vatansa Fenerbahçe Spor Kulübü’nün tarihi büyük fedakarlıklar, bağlılıklar ve bunun örnekleri ile dolu. Bunu kimse tartışamaz. Aslında bugün burada bir kez daha gördüm ki, Fenerbahçe Spor Kulübü bir kulüpten çok daha ötesi, bir spor kulübünden çok daha fazlası. Bu vatan için spor faaliyetleri yürüten bir kulübünden çok daha fazlasını yaptığını da demin de anlatıldığı gibi çok daha fazlasıyla tarihin altın sayfalarına yazılı, kazılı durumda. Bugün şunu düşündüm. Rahmetli dedem Vehbi Koç şöyle derdi; “Allah bize dünyanın en güzel ülkesini vermiş. Kıymetini bilelim” Ona katılıyorum ama bizlerde şanslıyız ki Türkiye’nin en özel en güzel kulübünün fertleriyiz, mensuplarıyız, temsilcileriyiz. Ne kadar gurur duysak azdır.
Hakikaten Fenerbahçe Spor Kulübü çok farklı bir kulüp. Kültürüyle, değerleriyle, ilkeleriyle, temsil ettikleriyle, duruşuyla. Bunun da tarihin altın sayfalarında olması da çok önemli. Bu sadece biz burada dostlar alışverişte görülsünü anlatmıyoruz. Bunların hepsi kayıtlı.
Şimdi Atatürk, Atamız, Ulu Önderimiz, hangi takımı tutar? Vefa Bey ifade etti. Atamızın Fenerbahçe Spor Kulübü’ne olan ilgisi pek çok anılarla hikayelerle, olaylarla ifade edebiliriz. Hatta kanıtlayabiliriz.
Vefa bey bazılarını anlattı, daha çokları da var. Ancak benim özellikle üstünde durduğum ve hep ifade ettiğim başka bir yaklaşım var bu konuya ve bunun yayıldığını görmek beni mutlu ediyor. Atatürk’ün aslında hangi takımı tuttuğu önemli değil, hangi takımın Atamızın yolunda yürüdüğünün önemli olduğunu düşünüyorum. Burada da Fenerbahçe’yi ayırt etmek mümkün çünkü o dönemlerde Atamızın hangi takımı tuttuğu, ilgi duyduğu hiç önemli değildi. Atamız ve arkadaşları vatanı kurtarmakla meşguldü. Ama Fenerbahçe’nin de bu vatan için neler yaptığını o da saygıyla karşılamıştı ki bu ziyaret gerçekleşti. Aslında Mustafa Kemal Atatürk’ün nasıl bir lider olduğu, neler ifade ettiği sadece ülkemizde değil, bütün dünya tarafından kabul edilmiş bir unsurdur, bir ideolojidir, bir liderlik örneğidir. Ancak ülke olarak enteresan bir dönemden geçiyoruz. Atamızın değerinin zayıflatılmaya çalışıldığı, iftiralara uğradığı, kıymetinin yeterince bilinmediği hatta dil uzatıldığı bir dönemden geçiyoruz. Üzücü. İnşallah bugünler sona erer.
Fenerbahçe Spor Kulübü ve Atamız söz konusuysa bizim duruşumuz, anlayışımız, hareket biçimimiz, ilkelerimiz ve değer her zaman ortadadır. Bu sadece tenhada değil kalabalıkta da böyledir. O yüzden bunu ifade etme ihtiyacı duydum. Öncelikle koroyu yöneten hocamız Burcu Selçuk hanımefendiye teşekkür ediyorum. Sayın Önder Gider’i de müzik bölümü başkanı olarak tebrik etmeliyiz. Hepimiz pek çok çocuk korosu dinlemişizdir, benim de iki tane küçük çocuğum var. Ama bu kadar senkronize, koordineli, içten, gönülden, kalpten bir koroyu ilk defa görüyorum. Sizle gurur duydum, iftihar ettim. Bu da Fenerbahçe’nin bir spor kulübünden çok daha fazlası olduğunu ifade ediyor. Hepinize çok teşekkür ediyorum.”
Kulübümüzün tarihinde çok önemli bir yere sahip olan 3 Mayıs günü kutlaması; koronun, İzmir Marşını katılımcılarla birlikte seslendirmesiyle sona erdi.