Erzurum Olayları: İmamoğlu’ndan Dört Soru
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Erzurum’da taşlı saldırıya uğradığı için mitingi yarıda keserek İstanbul’a döndü.
Haber Merkezi / Havalimanına indiğinde eşi Dilek İmamoğlu ile birlikte CHP Meclis Grup Başkan Vekili Engin Altay, CHP İstanbul milletvekilleri Zeynel Emre ve Yunus Emre’nin de olduğu partililer tarafından karşılanan İmamoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun çağrısı üzerine Sabiha Gökçen Havalimanı’nın önüne gelenlere seçim otobüsünden hitap etti.
İmamoğlu’nun açıklamalarından satır başları öyle:
Öncelikle Erzurum’da o güzel meydanda toplanarak bizimle duygularımızı paylaşmak için oraya gelen. Kızlarımızdan oğullarımızdan annelerden teyzelerden amcalardan kardeşlerimden helallik istiyorum onlar teşekkür ediyorum. Onlar oraya geldiler onlar Erzurumlu hemşerilerimin bir temsilciydi. Ama ne yazık ki o koca taşların yaraladığı o insanlara Allah şifa versin üzüntümüz ben o çocukların hanımefendilerin gençlerin her birisinin sağlığıyla anbean ilgileneceğim en kısa zamanda da bir araya gelip kucaklaşacağım.
Tarihi bir sürecin içindeyiz. Ne yazık ki ülkemizi bu duruma getiren bir avuç insanın hiçbir zaman bu kötü uygulamalarının kötü dillerinin kötü davranışlarının onlardan kurtulana kadar sonu gelmeyecek bunu bilelim. Tedbirli olalım. Tedbirin birkaç yolu var. Tedbirin birinci dili sevgidir. İkinci dili uzlaşmadır. Üçüncü dili hiçbir vatandaşımıza kırıcı davranmamaktır. Vatandaşlarımızı kucaklamaktır.
“Ahlakını yitirmiş bir adam”
O meydanda kim oldu belli olmayan o 100 200 kişi asla masum değil. Şimdi İçişleri Bakanı bir televizyon kanalında çıkarak Erzurumlulara provokatör dediğimi anlatacakmış. Utanmaz adam, iftiracı, yalancı. Ve bu adam gözü dönmüş bir şekilde, gözü fır fır dönerek konuşuyor. Ahlakını yitirmiş bir adam.
Erzurumlu boşuna dadaş adını almamıştır Erzurumlu merttir Erzurumlu Nene Hatun’un torunudur. Erzurumlu onlara cevabını verecek hiç kuşkum yok.
Biz bugün Çorum’a gittik Sivas’a gittik ardından Erzurum’a gideceğiz bir haber geldi. Halk buluşması yapacağımız yere otobüsler çekiliyor. Neymiş Büyükşehir Belediyesi orada otobüs tanıtımı yapacakmış. Bakın o an itibari ile arkadaşlarım diyalog kurmaya başladı. Bize söylenen şu ‘bu yanlıştır doğru değildir.’ Ardından valinin danışmanıma verdiği cevap ‘Merak etmeyin gerekli tedbirleri aldık 5 bin polisimiz bu konuda en yüksek tedbirle hiçbir problem çıkarmayacak dedikodulara kulak asmayın.’ Sonra otobüsler sahadan çekildi. Çekildikten sonra vali tekrar hem danışman arkadaşlarıma bir sorun yok, olmayacak dendi.
Sivas’tan Erzurum’a indik bir grubun toplandığını öğrendik. Biz oraya gittik. Milletvekili adaylarımızla konuştuk bu konu hafta içi konuşuluyor ve burada miting alanı tartışılıyor miting alanında sorun çıkarıyorlar. Burası ile ilgili sorun olmaz Ekrem bey gelir selamlama yapar sonra isterse esnafla selamlaşarak Erzurum gezisine devam eder. Vali ile uzlaşılıyor İl Emniyet Müdür Yardımcısı Umut Bey ile uzlaşılıyor ve buranın ilanı il tarafından ilan ediliyor. Biz bu kararla oraya gittik.
“Polisi uyarmama rağmen hareket edilmedi”
Oraya vardığımızda aynen böyle bir ortam vatandaşlara sesleniyoruz. Arkamızda 1,5 metrede bir polislerin yüzüne doğru baktığı 150-200 kişi… Seslenişe başladım. 5. dakikada taşlar yağmaya başladı ve tek bir müdahale yapılmadan izlendi. Bunlar azmettirilmiş insanlardır. Bunlar taşları attıkça gözümün önünde çocuğun başı kanamaya başladı teyzenin gözü kanamaya başladı. Bir amca yere yığıldı. Aşağıda konuşmaya devam ettim geri çekilin dedim. Allah var insanlarımızın bir tanesi bile oraya taş atmadı. O insanlar çaresizce bekledi.
Bunları izledik daha sonra polisi uyarmama rağmen hareket edilmedi. Ben dedim vatandaşlarım ben sizsin aranızdan benden dolayı siz taşa maruz kalıyorsunuz ben mecburen buradan ayrılıyorum. Sizin emniyetiniz için ayrıldım. Havalimanına giderken bize bir trafik polisi eşlik etti. Bu polis meselesi değil polisimiz bizim kardeşlerimiz.
Birincisi belediye başkanı zavallı bir hamle yaparak tarihe kara leke almış bir yerel yönetici olarak geçmiştir. Ne yazık ki vatandaşımızı koruması gereken emniyet güçleri orada ne yazık ki taş atanları koruma altına alarak onların taş atmasını izledi.
Soru bir, Emniyet müdürü kimdir? Emniyet müdürü polise nasıl bir talimat verdi ki polis yerinden kıpırdayamadı?
İki, elinde Türk Bayraklarıyla buraya gelmiş binlerce insan taş yağıyor dememe rağmen nasıl bir talimat aldınız da kılını kıpırdatmadın emniyet müdürü sana soruyorum.
Üç, emniyet müdürü validen bile talimat almayacaksın görevini yapacaksın diye bir talimat almış mıdır? Hesabını verecek.
Dört, onlarca insan; ben iki buçuk saat havalimanında bekledim 12-13 tane ulaşabildim yaralılar görüntülü konuştum. Vali bilgi vermek için aradı 7 kişi dedi ben 12 kişiyle konuştum. Yandaki Telekom binasında kamerayla çekim yapan polisler de var. Bu saldırıyı yapan 200-300 kişiden kaçı gözaltına alındı bana bilgi gelmedi haber ve cevap bekliyoruz.
Belediye başkanı halkı insanları provoke eden bir dil ve anlayışla oraya o otobüsleri koyarken, niçin seyirci kalındı. Vali bey 5 bin polisle tedbir alındığını söylemesine rağmen niçin sahada o sayıyı göremezken havalimanına giderken niçin yanımızda tek bir polis bulunmadı.
Millet İttifakı’nın önemli bir insanı olarak İstanbul’un seçilmiş bir belediye başkanı bu olayları yaşamış, iki buçuk saat havalimanına beklememe rağmen tek bir yetkili, ‘kardeşim ne oldu geçmiş olsun’ niçin diyemedi. Şimdi bu soruların cevabını bu dönemin ve sürecin içindeki bir avuç insandan asla beklemiyorum. Bu soruların cevabını bir hafta sonra tek tek alacağız tek tek.
Bu taşlar Ekrem İmamoğlu’na atılmadı. Bu taşlar kardeşliğimize atılmıştır. Bu taşlar memleketin inancına değerlerine atılmıştır. Milletin birlik ve beraberliğine atılmıştır. Bu azmettirici zihniyeti de biliyoruz. Biz bir avuç insanın siyasi stratejisine içinde bulunan bir takım örgütlü yapıları açıklarken biricikleri rahatsız mı oldu. Bu devleti bir parti devleti bir şahsın devleti yapmalarına asla müsaade etmeyeceğiz. O bir avuç insanın çocukları bile onların evladı olmaktan utanıyor.
2019’da bana sevgi pıtırcığı dediler. Evet öyleyim. Sizin gibi avuç insan gibi suratı asık, bizde mendebur suratlı derler, öyle olacağıma evet ben sevgi pıtırcığıyım. Her biriniz bulunduğunuz yeri sevgiye boğacaksınız… 2019’da yaşadıklarımızı hatırlıyorsunuz seçimi elimizden almaya kalktılar. Bize oy vermeyenler bile ne dedi biliyor musunuz? İyi ki bu adam kazandı dedi. Kötülüğe son vereceğiz iyilik kazanacak. Hazır mıyız?