Erken doğum nedir? Nedenleri, Belirtileri

20. gebelik haftasından sonra doğumun ister ağrıların başlaması veya suyun gelmesi isterse de başka bir nedenle 37. gebelik haftasından önce gerçekleşmesi erken doğum olarak adlandırılır. Sağlıklı bir gebelik 40 – 42 hafta sürer.

Her bebeğin 9 ay 10 günü anne rahminde geçirmesi en ideal durumken, her şeye rağmen erken doğumlar olmaktadır. Tıpta ve son yıllarda ülkemizde yaşanan gelişmelere bağlı olarak artık daha fazla prematüre bebek hayatta kalabiliyor. Bir kaç yıl öncesine kadar prematüre bebekler için yaşam sınırı 27 haftayken, günümüzde bu sınır 24 haftaya kadar inmiştir.

Ancak, erken doğan bebeklerin önemli bir kısmı tam hazır olmadan dünyaya gelmelerinin olumsuz sonuçlarını yaşıyorlar. Bu nedenle doğum uzmanları dünyanın her yerinde erken doğum riski taşıyan bebeklerin bir kaç hafta, hatta bir kaç gün daha geç doğmalarını sağlamak için, ellerinden geleni yapıyorlar. Yapılan çalışmalar geciktirilen her gün için bebeklerin yaşama şanslarının arttığını gösteriyor. Ancak her şeye karşın erken doğumu yaşayan birçok kadın var.

Nedenleri;

Normal bir gebelik yaklaşık 40. hafta sürer. Doğum hamileliğin 37. haftasından önce gerçekleştiğinde erken doğum olarak adlandırılır. Rahimdeki bu son haftalar, sağlıklı kilo alımı ve beyin ve akciğerler de dahil olmak üzere çeşitli hayati organların tam gelişimi için çok önemlidir. Bu nedenle erken doğan (prematüre) bebeklerin daha fazla tıbbi problemleri olabilir ve hastanede daha uzun süre kalmaları gerekebilir. Ayrıca öğrenme güçlüğü veya fiziksel güçlük gibi uzun vadeli sağlık sorunları olabilir.

Erken doğum hakkında öğrenecek çok şeyimiz var, bu yüzden nedenlerini ve neden olduğunu açıklamak her zaman mümkün değildir. Enfeksiyon , plasenta problemleri veya genetik problemler gibi erken doğum için anne ve bebek risk faktörleri vardır, ancak çoğu durumda nedeni bilinmemektedir. Ancak, aşağıdaki durumlardan herhangi birine sahip hamile bir kadının erken doğum yapması daha olasıdır:

  • Şeker hastalığı
  • Kalp hastalığı
  • Böbrek hastalığı
  • Yüksek tansiyon

Belirtileri;

  • Kasık kemiğinin üstünde menstrüel benzeri kramplar
  • Leğen kemiği, uyluk veya kasıklarda basınç ya da ağrı hissi
  • Bel veya sırtta belirsiz ağrı veya basınç
  • Bağırsak krampı veya ishal
  • Soğuk algınlığı benzeri belirtiler
  • Vajinal akıntıda artış, renk ya da yoğunlukta değişiklik, kan

Bu belirtilerden birini veya bir saat içinde dörtten fazla kasılma yaşarsanız, derhal doktorunuzu arayın.

Kimler risk altında?

Erken doğum konusunda bilinmeyen birçok etken olduğu için bütün anne adaylar bu risk açısından değerlendirilmelidirler. Ancak bazı hamilelerin bu durumla karşılaşma riski çok daha yüksek. Risk altındaki anne adayları şu şekilde gruplanıyor:

  • Yaşı 17´in altında, 35´in üzerindekiler
  • Birden fazla bebek bekleyenler
  • Daha önce düşük, ya da erken doğum yaşayanlar
  • Bazı sistemik ve enfeksiyon hastalığı olan gebeler
  • Düşük kilolu anne adayları
  • Sigara kullananlar
  • Hamileliğinde vajinal kanama sorunu olanlar
  • Stres altında ve yoğun çalışma şartları altında yaşayanlar
  • Düşük sosyoekonomik durumda olan hastalar

Bu risk faktörlerini önceden tespit etmek ve gerekli önlemleri almak çok zor değil. Anne kilosunun ve yaşının ideal aralıkta tutulması, çalışma şartlarının uygun olması, iki gebelik arası geçen sürenin 1 yıl üzerinde olması, sigara ve diğer kötü alışkanlıklardan uzaklaşılması ve olası erken doğum eyleminin; bel-kasık ağrısı, vajinal akıntı miktarında artış, su gelmesi, vajinal kanama gibi öncü belirtilerinin hasta tarafından erken fark edilmesi ve doktora başvurulması erken doğumu engellemede önemli ölçüde rol oynar.

Erken doğum riski azaltılabilir mi?

Sağlıklı devam eden gebeliğin, erken doğumla sonuçlanıp sonuçlanamayacağının önceden belirlenmesi mümkün değildir. Ancak bazı etkenler erken doğum riskini arttırabilir. Bu etkenlerden uzak durmak, gebeliğin olağan seyrinde devam etmesine yardımcıdır. Gebelik süresince hekimin belirlediği aralıklarda kontrole gitmek ve gerekli testleri yaptırmak, olası erken doğum riskinin kontrol altına alınmasında oldukça etkilidir. Özellikle idrar yolu enfeksiyonu ve vajinal enfeksiyonlar, erken doğuma yol açabilir. Bu yüzden enfeksiyonların erken teşhis edilip, tedavi edilmesi önemlidir. Erken doğum riskini azaltmak için şu önlemler alınabilir:

  • Düzenli olarak doktor kontrolüne gitmek
  • Sigara ve alkol tüketimini tamamen bırakmak
  • Yoğun fiziksel güç isteyen ağır işlerde çalışmamak
  • Kimyasal maddelerden sakınmak
  • Sağlıklı, düzenli ve yeterli beslenmek
  • Düzenli su tüketimi
  • Ateşli hastalıklara karşı kendini korumak
  • İki gebelik arasındaki sürenin altı aydan kısa olmaması
  • Üremeye yardımcı tüp bebek yöntemiyle planlanan gebeliklerde çoklu embriyo implantasyonundan kaçınmak

Ne zaman hastaneye gidilmeli?

Pek çok anne adayı yalancı kasılmalar hissetse de bazı kasılmalar gerçektir ve doğum ile sonuçlanır. Bu yüzden anne adayının yalancı kasılmalarla, gerçek kasılmaları ayırt etmesi son derece önemlidir. Pozisyonun değiştirilmesiyle azalmayan sancılar, kısa aralıklarla ve artan şiddette olmayan kasılmalar, çoğunlukla Braxton Hicks olarak tanımlanan yalancı kasılmalardır. Ancak hissedilen kasılmaların gerçek kasılma olması durumunda anne adayı, düzenli, giderek sıklaşan, yoğun ve uzun süren kasılmalar hisseder.

Bu kasılmaların varlığında konuşmak güçleşir. Öne doğru eğilmek zorlaşır ve anne adayı kendisini sıcak ve endişeli hisseder. İştah kaybının da gözlendiği bu durumda anne adayı, temkini elden bırakarak ne yaptığını önemsemez hâle gelebilir. Kasılmaların sıklığı ve şiddetinin son derece önemli olduğu doğum sürecinde bu gibi belirtilerin varlığında kişi, hekime haber vererek hastaneye gitmelidir. Eğer vajinadan su gelmesi gibi doğumun başladığını işaret eden belirtiler varlığında kişi en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir