Erhan Tığlı Kimdir? Hayatı, Eserleri
14 Mart 1941 yılında Aydın’ın Nazilli İlçesinde dünyaya gelen Erhan Tığlı, 1948 yılında Atça İlköğretim okulunu bitirdi. 1954’te Nazilli Lisesinden ve 1966’da İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldu.
Haber Merkezi / 1967 yılından sonra Nazilli, Eskişehir ve İstanbul gibi birçok ilde Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği yaptı. 1993’te emekliye ayrıldı.
1957 yılında Nasrettin Hoca dergisinde Beyaz Odam adlı ilk şiiri yayımlandı. 1960 yılından sonra şiir, hikaye ve mizah yazıları; Papağan, Yaba, Söylem gibi çeşitli kültür-edebiyat-kültür dergisinde; Cumhuriyet, Hürriyet gibi gazetelerde yer aldı.
1996’da Damar dergisi tarafından çocuk öyküsü; TYH Hikaye Yarışmasında ikincilik; Etos Sanatevi Şiir Yarışmasında birincilik ödülüne layık görüldü. Türkiye Yazarlar Sendikası’na (TYS) üyedir.
Eserleri;
Varim
Sonsuz Olmaktır Sevmek
Bir Numarali Adam
Türküleşsin Dünya
“Güllü güzele çağrı”
Gül kokuyor nefesin
gül dokuyor gözlerin
aşk okuyor gül açtıran sesin.
Söyle güllü gülüşüne
dindirsin gönlümdeki fırtınayı
bahar yelleri estirsin.
Dağıtsın hüzün bulutlarını
gül dağıtan yüzün
Bahçesi özlem olsun
gülümüzün.
“SenSiz”
Annesi babası gezmeye gitmiş
Gece evde tek başına kalmış
Bir çocuğum sensiz…
Şimşekler çakıyor benliğimde
Yıldırım düşüyor yaşama sevincime
Göz açtırmıyor yağmur
Gönlüm çamura bulanıyor
Umutlarımı tozduman eden
Fırtına, kar hiç dinmiyor
Geçit vermiyor mutluluğa
Mahkeme duvarı yalnızlıklar…
Çoluk çocuğu terk edip gitmiş
Eşi dostu hiç arayıp sormayan
Bir yaşlı gibiyim sensiz
“Uyumak-Uyanmak”
Önce ilgisi uyur adam sendecinin
sonra bilinci
önce sevgisi uyur tatlısu aydınının
sonra bilgisi
önce kulağı uyur vurdum duymazın
sonra dudağı.
Önce eli uyanır işçinin
sonra emeği
önce gözü uyanır gencin
sonra gönlü
önce midesi uyanır yoksulun
sonra beyni
önce kuşkusu uyanır tadirginin
sonra uykusu.
“Yalnızlık çok soğuk”
Ayrılığın gavur dağlarındayım
yalnızlık çok soğuk
iliklerime dek işliyor ayaz
üşüyorummm!
Gözlerinin çiçekli bahçelerinden
kurak çorak topraklara
düş üyorum düşü yo ruumm!
Hüzün eşkiyalari kesiyor
umuda giden yolumu
korku yo ruumm!
Gel ışıt beni aşkınla
ışıt canavar karanlıklarımı
dağılın de bulutlarıma
yediveren gülümü açtır valığınla
Mutluluk evrenimde
pusula oluyorsun bana
seni düşünmenin gücüyle
çile çöllerini kolayca aşıyorum.