Erdoğan’dan ‘Siyasette Normalleşme’ Açıklaması: Taviz Verecek Değiliz
AK Parti’nin Kızılcahamam Kampı toplantısında konuşan Erdoğan, “Biz kutuplaşmadan yana olmadık. Burada muhalefet kendisini samimi özeleştiriye tabii tutmalıdır. Bizim ittifak ortağımız olan MHP’nin de kırmızı çizgileri vardır. Aynı şekilde CHP’nin de kırmızı çizgileri olduğunu biliyoruz” dedi ve ekledi:
“Biz yumuşama adına duruşumuzdan, hassasiyetlerimizden taviz verecek değiliz. Muhalefetten de taviz vermesini beklemiyoruz. Ancak yıkıcı, gerilimci siyaset Türkiye’ye geçmişte acılar yaşattı. Bizim siyasette referansımız hukuktur. Hukuk içinde olduğu sürece her türlü eyleme, eleştiriye saygımız sonsuzdur.”
Erdoğan, konuşmasının devamında, “Ancak hukuk dışına çıkanlarla ilgili hakimler ve savcılar gerekeni yapacaktır. Terör hukuk dışıdır. Darbe, sokak eylemleri, iftira hukuk dışıdır. Bizim hukuk karşısında boynumuz kıldan incedir, şeriatın kestiği parmak acımaz. Aynı tutumu muhalefetten de bekleriz. Bizden hukuksuzluk karşısında kimse yumuşak bir tavır beklemesin. Demokrasiyi ortadan kaldırmaya, özgürlük adı altında başkalarının özgürlüklerini daraltmaya yönelenler bizden yumuşak tavır beklemesin” ifadelerini kullandı.
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kızılcahamam Kampı toplantısında konuştu. Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
“AK Parti değerlendirme ve istişare toplantımızın 31.’sinde sizlerle olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Bugün ve yarın belirlenen konu başlıklarında genel başkan yardımcılarımız sunuşlarını yapacaklar. 2 gün boyunca gündemi, kapsamlı biçimde değerlendireceğiz. Sizlerin kıymetli fikirlerini alacağız.
Seçimlerin hemen ardından depremin ardından sorunları ele aldık, değerlendirdik. İstişare toplantılarımızı devam ettireceğiz. Temmuzun 1 ve 2’sinde belediye başkanlarıyla bir araya geleceğiz ve yaşadığımız seçimlerin istişaresini yapacağız. Siyasi hayatımızın her aşamasında olduğu gibi partimizin kuruluşundan bu yana kararlarımızı istişareyle almaya önem verdik.
Siyaseti, milletimizle istişare yaparak yaptık. Bilim adamlarımızla, gençlerimizle, hanım kardeşlerimizle istişare yaptık. Emekçilerimizle istişare yaptık. Türkiye’nin selameti için söyleyecek sözü olan herkesle istişare yaptık.
Demokrasimizin serpilmesi, gelişmesi adına söyleyecek sözü olan herkese kapımızı açtık. Türk siyasi hayatında istişare kültürü bizimle anlam kazandı ve ete kemiğe büründü.
Birkaç ay sonra 23. kuruluş yıldönümümüzü kutlayacağız. En önemli vasfımız ise ortak akılla hareket etmemiz ve kuruluşumuzdan bu yana ortak akılda buluşmamızdır. Partimiz bünyesindeki demokratik mekanizmaları en iyi biçimde işlettik. Bugün ve yarın hiçbir komplekse kapılmadan 14 Mayıs ile 31 Mart seçim sonuçlarını masaya yatıracağız.
İl başkanlarımızla bir araya gelip onların fikirlerini dinledik. İl ve ilçe bazında değerlendirmemizi yapıyoruz. Fotoğrafı netleştiriyoruz. Seçmenden geçer not alamayan bizim takdirimize mazhar olamaz. Seçmenin mesajlarının tamamının farkındayız. İnce eleyip sık dokuyor gerçekten çok dikkatli davranıyoruz.
AK Parti ve Cumhur ittifakının surlarında gedik açmaya çalışanlara fırsat vermeyeceğiz. Bundan sonra da değişim irademizi güçlü tutacağız. Sizlerden ne kadar keskin olursa olsun eleştirilerinizi, tespitlerinizi paylaşmanızı istiyorum. Burada yanlışlarımızı düzeltmek üzere bir aradayız. Kendimize ve partimize ayna tutmak için buradayız.
Yola daha güçlü koyulabilmek ve sorunların tespitiyle, sorunların çözümüne ortak akılla çözüm üreteceğimizi düşünüyorum. Şimdiden katılımcı arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. 31. İstişare ve Değerlendirme Toplantımızın tekrar hayırlı olmasını diliyorum.
Siyaset ülke için verilen çetin mücadelenin adıdır. Amacımız için ülkemiz için hizmet vermektir. AK Parti olarak 23 yıldır milletimizin huzurundayız. Siyasetimizi gerilim, kutuplaşma ve kamplaşma üzerine inşa etmedik. Gerektiğinde 15 Temmuz’da olduğu gibi herkesten önce öne biz atıldık. Siyasetimizi Türkiye’yi bir bütün olarak kucaklayarak yaptık.
Dil, din, ırk, mezhep, meşrep ayrımı yapmadık. Kimseyi kılık kıyafetine göre ayırmadık. Bu ülkede Kürtler bir dönem uygulanan yanlış politikalar nedeniyle ötekileştirilmişti, biz kucaklaştık. Aleviler, ötekileştirilmişti. Samimi şekilde gayret gösterdik. Vatan hepimizindir, Devlet hepimizindir. Her insana eşit mesafede durduk. 85 milyon ferdimizin hepsini kardeş gördüğümüz için milletimizin teveccühüne mazhar olduk.
Oy almadıklarımızın tercihlerine saygı gösterdik. Bu dün böyleydi, bugün de aynıdır. Türkiye’de siyasetin dünyanın diğer ülkelerine göre daha rekabetçi yapıldığını biliyoruz. Son seçimlerde de rekabet seviyesi yüksekti. 10 aylık sürede 3 seçim sürecini Türkiye birlikte yaşadı. Bilhassa 14-28 Mayıs seçimleri öncesi yapılanları kimse unutamaz.
FETÖ’nün servis yaptığı videoları, bölücü terör örgütü elebaşlarının rakibimiz için oy istemesine maruz kaldık. Seçim gecesi de ‘Kazanıyoruz’ senaryosunu izledik. Tarih ve mahşeri vicdan bunların ne yaptığını en iyi şekilde ortaya koyacaktır. Tüm tuşlara basmalarına rağmen bekledikleri sonuçları alamayanlar siyaseti yüksek gerilime mahkum ettiler. Milletin iradesine kara çalmayı sürdürdüler.
Biz basiretle hareket ettik. Kışkırtmalara rağmen soğukkanlı tavrımızı koruduk. Deprem bölgesinin yeniden ihyası ve ekonomik sıkıntılar başta olmak üzere Türkiye’nin sorunlarını çözmeye odaklandık. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak, milli iradeyi küçümseme yoluna tevessül etmedik. Önümüzdeki 4 yıllık seçimsiz dönemi ülkemiz için en değerli biçimde kullanmaya baktık. Türkiye seçim atmosferinden çıkmış asıl gündemine yoğunlaşma fırsatı bulmuştur.
“Taviz verecek değiliz”
31 Mart sonra CHP Genel Başkanı Özgür Özel, AK Parti’de bizi ziyaret etti. Ben de arayı uzatmadan Kurban Bayramı öncesi ziyarette bulunacağım. Kendisine siyasette yumuşamayı ifade ettim. Bunun bir tarafı iktidar ise muhalefettir. Biz kutuplaşmadan yana olmadık. Burada muhalefet kendisini samimi özeleştiriye tabii tutmalıdır. Bizim ittifak ortağımız olan MHP’nin de kırmızı çizgileri vardır. Aynı şekilde CHP’nin de kırmızı çizgileri olduğunu biliyoruz.
Biz yumuşama adına duruşumuzdan, hassasiyetlerimizden taviz verecek değiliz. Muhalefetten de taviz vermesini beklemiyoruz. Ancak yıkıcı, gerilimci siyaset Türkiye’ye geçmişte acılar yaşattı. Bizim siyasette referansımız hukuktur. Hukuk içinde olduğu sürece her türlü eyleme, eleştiriye saygımız sonsuzdur.
Ancak hukuk dışına çıkanlarla ilgili hakimler ve savcılar gerekeni yapacaktır. Terör hukuk dışıdır. Darbe, sokak eylemleri, iftira hukuk dışıdır. Bizim hukuk karşısında boynumuz kıldan incedir, şeriatın kestiği parmak acımaz. Aynı tutumu muhalefetten de bekleriz. Bizden hukuksuzluk karşısında kimse yumuşak bir tavır beklemesin. Demokrasiyi ortadan kaldırmaya, özgürlük adı altında başkalarının özgürlüklerini daraltmaya yönelenler bizden yumuşak tavır beklemesin.
İnsan canına kastedenler, FETÖ’cüler karşısında kimse bizden yumuşak tavır beklemesin. Biz ana muhalefetten de muhalefetten de bunu bekliyoruz. Dar alanda siyaset yapılmaz. Yenikapı ruhu birilerinin ihtiraslarına kurban edilmişti.
Milletimizin umutlarını artıran siyasette yumuşamanın bu sefer kelebek ömürlü olmamasını umut ediyoruz. Her konuda aynı şeyi düşünüp, aynı cümleleri kurmaz zorunda değiliz. Yöntemlerimiz farklı olabilir, yaşam biçimimiz, siyasetteki doğrularımız farklı olabilir ama hepimiz ülkemizin kalkınmasını istiyor. Evlatlarımızın daha güçlü bir Türkiye’de yaşamasını arzu ediyor. Bunun için ortak tavır göstermemiz gerekiyor.
Türkiye’nin onlarca yıldır ayağına pranga olan konu terördür. AK Parti ve Cumhur ittifakı olarak Türkiye yüzyılına katkıda bulunacak herkesle bir araya gelmeye hazırız. Partilerle gerçekleştirdiğimiz temaslara biz bu açıdan bakıyoruz.
Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 5.7 büyüdü. Böylelikle 15’inci kez ekonomimizde büyüme yaşandı. Enflasyon inşallah yılın ikinci yarısından itibaren iniş trendine girecek. Hayat pahalılığını körükleyen yeni düzenlemeyle elimiz daha da güçlenecek. Seçkinlerin, tuzu kurların değil, milletin birikmiş sorunlarının çözüm adresi olmaya devam edeceğiz.
7 Ekim’den beri Gazze’de yaşanan katliama en güçle tepkiyi gösterip İsrail’e karşı somut önlemleri alan tek ülkeyiz. Bütün kalemlerde İsrail’le ticari ilişkileri durdurduk. Gazze’ye gönderdiğimiz yardımlar 55 bin tonu aştı. Tek başımıza kalsak da bu onurlu cesur duruşumuzdan vazgeçmeyeceğiz. MHP başta olmak üzere Meclis’teki diğer siyasi partilere de teşekkür ediyorum. Meclis’te İsrail’in yaptığı katliamlara karşı alınan ortak tavrı çok değerli buluyorum.
Yarın 3 ilçe ve 4 beldede vatandaşlarımız mahalli yönetim için sandık başına gidecek. Bu seçimlerin hayırlara vesile olmasını diliyorum.”