Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na: Alevilik Diye Bir Dinimiz Yok
Kılıçdaroğlu’nu sosyal medya hesabında yayınladığı ‘Alevi’ başlıklı videosu üzerinden hedef alan Erdoğan, “Bizim Sünnilik, Alevilik, Şiilik diye bir dinimiz yok, bizim dinimizin tek adı var, o da İslam’dır, dini kimliğimizin tek bir adı var o da Müslümanlıktır” dedi ve ekledi:
“Bu zata kimse inancını, mezhebini, meşrebini sormadı. Bu zatı kimse bu kimlikleri üzerinden herhangi bir ithama da maruz bırakmadı. Niçin yaşın 74’e geldikten sonra, birden bire mezhebi kimliğinle kamuoyunun huzuruna çıkma ihtiyacı duydun?”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya’da Akyazı Recep Tayyip Erdoğan Spor Kompleksi Açılış Töreni’nde konuştu.
6 Şubat Maraş merkezli depremler üzerinden muhalefete yüklenen Erdoğan, “Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızı asla yalnız bırakmadık. Dün de oradaydık. Birileri turist olarak gidiyor ama biz iş yapmaya gidiyoruz” dedi.
Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu’nu da sosyal medya hesabında yayınladığı ‘Alevi’ başlıklı videosu üzerinden hedef aldı.
Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na yönelik şunları söyledi: “Bay Bay Kemal, bu milletin mayası sağlam ve 14 Mayıs’ta da sana gereken dersi, Allah’ın izniyle verecek. Bizim Sünnilik, Alevilik, Şiilik diye bir dinimiz yok, bizim dinimizin tek adı var, o da İslam’dır, dini kimliğimizin tek bir adı var o da Müslümanlıktır.
Bu zata kimse inancını, mezhebini, meşrebini sormadı. Bu zatı kimse bu kimlikleri üzerinden herhangi bir ithama da maruz bırakmadı. Niçin yaşın 74’e geldikten sonra, birden bire mezhebi kimliğinle kamuoyunun huzuruna çıkma ihtiyacı duydun?”
Erdoğan, konuşmasında özetle şunları söyledi:
“Milletimizin Ulusal Egemenlik ve çocuk bayramını kutluyorum. Sakarya’nın insanı Sait Faik, ‘Bir insanı sevmekle başlar her şey’ diyor. Biz bu millete efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. Bu yıl Ramazan ayını ve bayramı 6 Şubat’taki depremler nedeniyle buruk karşıladık. Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızı asla yalnız bırakmadık. Dün de oradaydık.
Birileri turist olarak gidiyor ama biz iş yapmaya gidiyoruz. 1999 yılındaki depremin acı hatıraları da yüreklerimizde hâlâ tazedir. Türkiye bugün 1999’a göre her bakımdan fersah fersah ileride bir ülke olarak 6 Şubat depremlerinin yaralarını daha hızlı sarıyor. İnşallah her yıl 300 bin konutu dönüştürerek 5 yıl içinde İstanbul’daki riskli yapıların tümünü yenilemeyi düşünüyoruz.
Bay bay Kemal’in bu tür vaatleri var mı? Londra’daki tefecilerden 300 milyar dolar getirecekmiş. Esrar kaçaklarının paralarını buraya getirecekmiş. Kandil’deki teröristlerle, teröristlerin parlamentodaki uzantılarıyla, bu adamın parlamento odasında niçin görüşüyor. Kapalı kapılar arkasında ne görüştü, ne yaptı açıklayamaz. Diyarbakır’da 51 vatandaşımızın ölümüne neden olan Selo’yu çıkaracakmış, teröristbaşı Öcalan’ı çıkaracakmış. Bu ülke terör devleti değildir.”