Erdoğan: Yönümüzü Kendi Köklerimize Döndük
Ankara’da katıldığı bir etkinlikte konuşan Erdoğan, “Türkiye uzunca süre aydın despotizmi altında kalmıştır. Milletin kutsalına düşmanlığı, aydınlık kılıfı altında topluma dayatanların borusu eskisi kadar rahat ötmüyor” dedi ve ekledi:
“Artık hiç kimse bu ülkede karanlığı aydınlık diye pazarlayamayacak, cehaleti erdem diye kazandıramayacak. Yönümüzü kendi köklerimize döndük.”
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sebilürreşad Kültür ve Sanat Merkezi Açılış Programı’nda konuştu. Erdoğan’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
“İstiklal Marşımızın dünyada başka bir örneği yoktur. Güçlü bir özgürlük iradesinin yazıya dökülmüş hali olan İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u şükranla yad ediyoruz.
Ulus’taki bu tarihi bina Sebilürreşad Kültür ve Sanat Merkezi’ne dönüştürülerek ülkemize kazandırılmıştır. Yeniden kültür sanat hayatımıza kazandıran Sebilürreşad ekibine teşekkür ediyorum.
Ruhunu kaybetmiş bir milletin cesetten ibaret kalacağı anlayışıyla medeniyetimizin köklerine inmeye çalışan her gayeye destek vermek boynumuzun borcudur. Hiçbir aksiyona girmeden, yapılanları eleştirerek tarihe mal olmuş kimse göremezsiniz.
Sebilürreşad Kültür ve Sanat Merkezi’ni maziden atiye köprü kuran önemli bir adım olarak görüyorum. Kendilerini yetiştirecek evlatlarımızın her biri geleceğin Mehmet Akif adayları olacaktır.
İlk sayısı Temmuz 1908’de çıkan Sıratımüstakim Mehmet Akif’in başyazarlığında seçkin bir platforma dönüştü. Derginin adı Sebilürreşad olarak değiştirildi. Dergi etkin bir rol oynadı. Derginin misyonunu milletin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini korumak olarak belirlediğini görüyoruz.
Sebilürreşad sadece İstanbul’un değil, Ankara’nın da dergisidir. Sevr Anlaşması imzalandığında Akif’in Kastamonu’da yaptığı bir konuşma büyük ses getirir. Aradan geçen 1 asrı süreye rağmen, Akif’in tarifleri geçerliliğini korumaktadır.
Gazi Mustafa Kemal ‘Manevi cephemizin kuvvetlenmesinde Sebilürreşad’ın büyük etkisi vardır’ diyerek teşekkür ediyor. 1966 yılına kadar gelen Sebilürreşad’ın 2016’da yeniden yayın hayatına girmesini takdire şayan olarak nitelendiriyorum.
“Boşa çıkaracağız”
Ülkemizin dört bir yanında gençlerimiz tarafından yürütülen kültür-sanat çalışmalarını gördükçe geleceğimize olan güvenim artıyor. Asım’ın neslini yaşatmak için hep birlikte daha çok çalışmalıyız.
Gençlerimizi internetteki bir takım platformların sanal dünyalarına hapsederek, büyük medeniyet birikiminden mahrum bırakmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Çocuklarımızı inancından, kültüründen, ailesinden, cinsiyetinden kopartarak sapkın akımların esiri yapma girişimlerini boşa çıkaracağız.
Kaybettiğimiz anahtarı son iki asırdır aydınlanma sandığımız yerde arıyoruz. Halbuki kaybettiğimizi sandığımız anahtar yerli yerinde duruyor. Emperyalistlerin ezdikleri sandıkları paspasın altındaki anahtarı alıp kapıyı açmak bize kalmıştır.
Sebilürreşad’ın yapmaya çalıştığı şey yüce kitabımızın içini doldurmaktır. Bize düşen kendi medeniyetimizin peşinden gitmek, kendi kavramlarını inşa etmektir.
Türkiye uzunca süre aydın despotizmi altında kalmıştır. Milletin kutsalına düşmanlığı, aydınlık kılıfı altında topluma dayatanların borusu eskisi kadar rahat ötmüyor.
Artık hiç kimse bu ülkede karanlığı aydınlık diye pazarlayamayacak, cehaleti erdem diye kazandıramayacak. Yönümüzü kendi köklerimize döndük.”