Erdoğan: İsrail, Filistin’in Varlığını Kabul Etmeli
Dubai’de düzenlenen “Dünya Hükûmetler Zirvesi”nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail, bölgede kalıcı barış istiyorsa yayılmacı hayaller peşinde koşmayı bırakmalı, 1967 sınırları temelinde bağımsız bir Filistin devletinin varlığını kabul etmelidir” dedi ve ekledi:
“Gazze’deki insani trajedinin de giderek bölgeye yayılma riski taşıyan çatışmaların da sona erdirilmesi her şeyden önce İsrail’in, Filistin halkının en temel haklarını tanımasına bağlıdır. 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe sahip bir Filistin devleti vücut bulmadan atılan her adım yarım kalacak, sorun çözüme kavuşturulmuş olmayacaktır. Dolayısıyla bölgemizde barış, huzur ve ekonomik kalkınmaya giden yol, Filistin devletinin kuruluşundan geçiyor.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Dubai şehrinde düzenlenen “Dünya Hükûmetler Zirvesi”ne katılarak bir konuşma yaptı. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“Çevremizde devam eden çatışmalara, göç baskısına, terör eylemlerine rağmen yolumuzdan sapmadan bugünlere geldik. Geçtiğimiz yıldaki depremlerde 53 binden fazla canımızı toprağa verdik. 31 binden fazla konutu depremzedelere teslim ettik. Her ay 12-20 bin konut teslim ederek yılsonuna kadar 200 bin konutun teslimatını yapmayı hedefliyoruz. Yardımını esirgemeyen tüm dostlarımıza teşekkür ediyorum.
Önümüzdeki engeller ne kadar büyük olursa olsun hedeflerle ulaşmanın azmini sürdürdük. Okuduğumuz bir şiir nedeniyle hapse atılmamız sonucu siyasi hayatımız bir süre kesintiye uğradı ama İstanbul’daki başarılarımız yeni kapıların açılmasına vesile oldu. 2001 senesinde AK Partimizi kurduk. Sadece 15 ay sonra açık ara birinci çıkarak Türkiye’yi yönetme sorumluluğunu aldık. 21 yıldır milletimize hizmetkarlık yapıyoruz. 17 seçim zaferini sığdırdık. 31 Mart’ta 18. zaferimizi elde edeceğiz. Çalışmalarımızı çok yoğun sürdürüyoruz.
Nasıl dünya beşten büyükse daha adil bir dünya mümkündür. Buna tüm insanların ihtiyacı var. Adil ve kalıcı barışı sağlamak amaçlarımızdandır. Dünyamız krizler ve çatışmaların alaca karanlık kuşağından geçiyor. Rusya-Ukrayna savaşı ekonomiyi girdaba sürükledi. Hep barıştan yana olduk. Barış çabalarımız yoğunlaşacak.
“İsrail, bağımsız Filistin devletinin varlığını kabul etmeli”
Bugünkü krizin kaynağı Filistin topraklarındaki işgalin artarak devam etmesidir. İsrail katliam politikalarında vazgeçmemiştir. Sorunun kaynağını doğru tespit etmezsek çözüm bulamayız. İsrail, bağımsız Filistin devletinin varlığını kabul etmelidir. Garantörlük dahil sorumluluk üstlenmeyi kabul ettiğimizi söyledik. Şimdiye kadar 34 bin tonluk insani yardım malzemesini Gazze’ye ulaştırılmak üzere bölgeye gönderdik. İnisiyatif alan tüm ülkelere teşekkür ediyorum. BM’de kabul eden ülkelere şükranlarımı sunuyorum.
İsrail kalıcı barış istiyorsa yayılmacı hayaller peşinde koşmayı bırakmalı, 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin varlığını kabul etmelidir. 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe sahip bir Filistin devleti vücut bulmadan atılan her adım yarım kalacak. Filistinli kardeşlerimizi asla sahipsiz, çaresiz ve yalnız bırakmayacağız.
Son dönemde Birleşmiş Milletler Filistinli Mülteciler Ajansına yönelik dozu artan itibar suikastlerini esefle karşıladığımızı belirtmek isterim. Vicdan sahibi ülkeleri Ürdün, Suriye, Lübnan ve Filistin topraklarındaki 6 milyon mülteci için can damarı olan ajansa (UNRWA) sahip çıkmaya davet ediyorum.”