Ekrem İmamoğlu: Milletin İradesi Her Türlü Zorbalığın Üstündedir

Ekrem İmamoğlu, CHP Olağanüstü Kurultayı nedeniyle delegelere gönderdiği mektupta, “Hiçbir baskıcı sistem, millete rağmen ayakta kalamaz. Milletin haysiyeti, kendi iradesine ve geleceğine sahip çıkma kararlılığı her türlü zorbalığın üstündedir” ifadelerine yer verdi.
Haber Merkezi / 23 Mart’tan bu yana Silivri’de yer alan Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu, partisinin kurultay delegelerine mektup gönderdi. İmamoğlu, mektupta şu ifadelere yer verdi:
“Partimizin 21. Olağanüstü Kurultayı her açıdan olağanüstü bir dönemde toplanıyor. Milletimiz bugün ağır bir kuşatma altındadır. Bu kuşatma hukuk ve demokrasiye bağlı olmadığını açıkça ilan eden, kendisini devletin sahibi gören baskıcı bir iktidarın kuşatmasıdır. Bu iktidar, karşısında rakip aday istemiyor, rakip parti istemiyor, serbest ve adil seçimler yapılsın istemiyor.
Tek dertleri var; ekonomiden sağlığa, eğitimden adalete kadar her alanda ülkeyi felakete sürükleyen tek adam sistemini ayakta tutabilmek. Fakat hiçbir baskıcı sistem, millete rağmen ayakta kalamaz. Milletin haysiyeti, kendi iradesine ve geleceğine sahip çıkma kararlılığı her türlü zorbalığın üstündedir.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurultayları ilk günden beri bu haysiyetin, bu kararlılığın simgeleştiği, bu mücadelenin şekillendiği yerler olmuştur. Kurucumuz, Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu gerçeği şöyle anlatır:
‘Birinci Genel Kongremiz, Sivas’ta, bir mektep dershanesinde yapılmıştı. Oraya gelen delegeler her türlü takipler altında, birçok güçlüklerle karşılaşmışlardı. Fakat, Türk milletinin hakiki his ve emellerini temsil ettiğine inanan Kongre Heyeti, milli görevini tamamlama gereğini, her görüşün üstünde tuttu. İzlemekte olduğumuz ilkelerin ilk esaslarını tespit etti; ondan sonra da özveri ve kararlılıkla o esaslar üzerinde yürüdü, başarılı oldu.’
Bu başarılı geçmişe, 23 Mart’ta bir demokrasi devrimini ekleyerek ön seçim ile Cumhurbaşkanı adayı tercihini yaptınız. Yetinmediniz, halkın oylarını dâhil ederek 15,5 milyon insanın oy kullanması ile beni onurlandırdınız ve gururlandırdınız. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’e, milyonlarca üyemize ve vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Her biriniz tarihe geçtiniz. İlkelerimiz ışığında yolumuza devam edeceğiz.
Hiç kuşkum yok, kurultayımız bugün de aynı yolu izleyecektir. Partimiz, milli görevini tamamlama gereğini her görüşün üstünde tutacak, Cumhuriyetimizin temel ilkeleri doğrultusunda özveriyle, kararlılıkla yürüyecek ve muhakkak başaracaktır.
Sonuna kadar birlikte yürüyeceğimiz bu onurlu yolda karşımıza çıkaracakları zorluklar, yaşatacakları eziyetler birer teferruattan ibarettir. Ne yaparlarsa yapsınlar, başaracağız!
Haksızlığı, zorbalığı yeneceğiz. Özgürlüğün, eşitliğin, kardeşliğin iktidarını hep birlikte inşa edeceğiz. Kararlı tavrınız, mücadeleniz için size teşekkür ediyor, milletimize umut ve cesaret vereceğine inandığım kurultayımızın hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.”
“Herkes için, her zaman adalet”
Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabından ise AK Parti ve MHP’ye oy veren vatandaşlara seslendi. Hukuksuzluğa karşı birlikte mücadele edilmesi gerektiğini vurgulaya İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“AK Parti ve MHP’ye oy veren vicdanlı kardeşlerime sesleniyorum. Her fırsatta dinden ve vicdandan bahsedenler, mübarek Ramazan’ın bir İftar vaktinde 31 yıllık diplomamı iptal edip, aynı günün gecesinde bir sahur vaktinde gözaltına aldılar.
Göreve geldikten sonra İBB’ye 1200 müfettiş geldi, her işlemimiz didik didik edildi. Attığımız her adım, aldığımız her nefes yakından takip edildi. Yıllardır gelmeyen bütün müfettişler İBB’de kamp kurdu, İBB Meclisi bizi devamlı denetledi, bir grup medya her gün açık aradı. İhaleler dahil bütün iş ve işlemler anında basına yansıtıldı ve tüm detaylarıyla paylaşıldı.
Allah’a hamd olsun ki hepsinden tertemiz çıktık, hiçbir usulsüzlük bulunmadı. Millet her şeyi gördü, bildi ve 3. kez 1 milyon oy farkıyla bizi seçti. Her şey ondan sonra başladı.
Belediyeden iş alamamış bir grup ve onlarca suç kaydı olan bazı insanların şikayeti ile harekete geçildi. Bunlara gizli tanık iftiraları eklendi ve buradan aklın almayacağı bir suçlama oluşturuldu. Bir torba uydurdular içine akıllarına gelen her şeyi attılar.
Şimdi ‘yavuz hırsız ev sahibini bastırır’ misali hakkımızda yalan haber bombardımanıyla üste çıkmaya çalışıyorlar. Ciddi herhangi bir suç bulunamayınca insanları arayarak ‘gizli tanık’, ‘yalancı şahit’ olmaya zorluyorlar. Yazık çok yazık.
Bizim Allah’a şükür veremeyeceğimiz bir hesabımız yok. Kumpas aklıyla hareket edenler eninde sonunda kaybeder ama bu arada olan güzel ülkemize oluyor. Diplomam bir günde iptal ediliyor, kaç kuşaktır alın teriyle emekle biriktirdiğimiz tüm mal varlığımıza apar topar el konuluyor, haysiyet çiğneniyor.
Bir gün herkesin kapısını çalabilecek bu hukuksuzluğa evlatlarımız ve geleceğimiz için dur demeliyiz. Kendine ait olmayan koltuğu korumak adına her yolu mübah gören anlayışa dur demeliyiz. Ahlakı, hak ve hukuku korumanın partisi olmaz.
Ben bu ülkenin her görüşten insanının sağduyusuna güveniyorum. Herkesin milli iradeden yana olduğuna hiç şüphem yok. Haktan ve hukuktan nasibini almamış bir avuç insanın bu ülkeye yaşattığı zulmü artık durdurmamız gerekiyor. Seçimler gelir geçer, o parti gelir, bu parti gider ama kalıcı olan hakka ve hukuka olan güvenimizdir. Herkes için, her zaman adalet.”