Dilek İmamoğlu: Adaletin Olmadığı Yerde Kimse Güvende Değil

Dilek İmamoğlu, eşi Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına ilişkin yaptığı açıklamada, adaletin çökertilmesinin herkesin özgürlüğüne ve güvenliğine zarar vereceğini ifade ederek, “adaletin olmadığı yerde hiç kimse güvende değildir” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından, eşi Dilek İmamoğlu sosyal medya hesabından bir açıklama yaparak yaşananlara sert tepki gösterdi.
Karar’ın aktardığına göre; Bu sürecin, iktidarın seçimle kaybedemediği rakiplerini hukuk yoluyla saf dışı bırakma girişimi olduğunu belirten Dilek İmamoğlu, demokrasinin ayaklar altına alındığını ve adaletin ağır bir saldırı altında olduğunu vurguladı.
Dilek İmamoğlu, iktidarın ekonomik kriz nedeniyle Türkiye’yi yıkıma sürüklediğini, ancak bu yıkımı hukuk ve adalet alanında da gerçekleştirmekten çekinmediğini ifade etti.
“Ne yazık ki ülkemiz ve demokrasimiz açısından çok can yakıcı günler yaşıyoruz. Ülkemizi ekonomik anlamda yıkıma sürükleyenler, iktidarlarını korumak adına aynı yıkımı hukuk ve adalet alanında da gerçekleştirmekten hiç çekinmiyorlar. Sandıkta kaybedeceklerini bildikleri rakiplerini hukuk eliyle saf dışı bırakmaya çalışıyorlar.”
Dilek İmamoğlu, Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasının usulsüz bir şekilde iptal edilmesinin ardından, sahurdan hemen sonra evlerine polis baskını yapıldığını belirterek, bu sürecin açık bir sindirme politikası olduğunu söyledi.
İmamoğlu’nun hukuki gerekçelerle değil, siyaseten hedef alındığını belirten Dilek İmamoğlu, seçimle alt edilemeyen bir rakibin hukuk eliyle saf dışı bırakılmak istendiğini vurguladı.
“Ekrem İmamoğlu hakkındaki soruşturmaların gerçek nedenini herkes biliyor. Gerçek nedeni, Ekrem İmamoğlu’nun milletin sevgisini kazanması olduğunun sadece Türkiye değil, tüm dünya farkında. Bugün Ekrem İmamoğlu gözaltına alınmıştır. Çünkü rakiplerini sandıkta tam dört kere alt etmiştir. Bir sonraki sandıkta kaybetmek istemeyenler, demokrasiyi ayaklar altına alarak uzun zamandır planladıkları bu hamleyi yapmışlardır.”
“Adaletin olmadığı yerde hiç kimse güvende değildir”
Dilek İmamoğlu, bu yaşananların sadece Ekrem İmamoğlu’na değil, tüm topluma yönelik bir saldırı olduğunu belirterek, adaletin çökertilmesinin herkesin özgürlüğüne ve güvenliğine zarar vereceğini ifade etti.
“Bu yapılanlar kreşte okuyan çocuklarımıza, kent lokantasında karnını doyuran emekçilere, kent ormanlarında yürüyüş yapan insanlara, yurtlarda kalan öğrencilere, toplumun tamamına yapılan bir haksızlıktır. Çünkü adaletin olmadığı yerde hiç kimse güvende değildir.”
Dilek İmamoğlu, milletin bu müdahalelerin aslında kendi iradesine yönelik olduğunu gördüğünü vurgulayarak, halkın en iyi cevabı vereceğine inandığını söyledi.
“Endişeniz olmasın, müsterih olun. Millet, bu müdahalelerin aslında kendi iradesine yönelik olduğunu çok iyi görüyor. Bu kadar büyük haksızlık, hukuksuzluk karşısında hiç kimse susmaz, susmamalı. Milletin kendi iradesine yönelik bu hamlelere en iyi cevabı vereceğinden hiç şüphem yok. Bu milletin ferasetine güveniyor, adaletin tecelli edeceğine tüm kalbimle inanıyorum. Ekrem İmamoğlu millete emanettir.”
Soruşturmalar hakkında neler biliniyor?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında olduğu 100’den fazla kişi gözaltına alındı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan ilk açıklamada İmamoğlu ile birlikte 100 şüpheli hakkında “suç örgütü liderliği’ suçlamasında bulunulurken, “suç örgütü irtikap, rüşvet, dolandırıcılık, ihaleye fesat karıştırma” gibi suçlardan gözaltı kararı verildiği kaydedildi.
Soruşturmalardan ilki “belediye iştiraklerinde usulsüz ihaleler, ihaleye fesat karıştırma, nitelikli dolandırıcılık, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme, rüşvet eylemlerini örgütlü bir şekilde işleme” gibi iddialarla ilgili. Bu soruşturma kapsamında İmamoğlu dahil 100 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.
Başsavcılıktan yapılan açıklamada soruşturmanın kamuoyunda “CHP’de para sayma görüntüleri” olarak bilinen olayın ardından başlatıldığı vurgulandı. İmamoğlu hakkında “çıkar amaçlı suç örgütü lideri” ifadesi kullanılan açıklamada iddiaların Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemine dayandığı kaydedildi.
Başsavcılık, büyükşehir belediyesinin iştirakleri olan MEDYA A.Ş, KÜLTÜR AŞ., KİPTAŞ ve İSFALT firmalarının da bu eylemlerde kullanıldığını iddia etti.
İkinci soruşturma 31 Mart yerel seçimlerinde hayata geçirilen “kent uzlaşısı” kapsamında terör soruşturması. Bu soruşturma kapsamında İmamoğlu dahil yedi kişi hakkında gözaltı kararı verildi. İkisinin ismi açıklanmadı.
DEM Parti’nin 31 Mart 2024 seçimlerinde gündeme getirdiği bir yerel seçim stratejisi olan kent uzlaşısı, “kentin tüm dinamiklerinin üzerinde uzlaştığı adaylarla seçimlere katılmayı” ifade ediyor.
Bu strateji çerçevesinde DEM Parti, Batı’daki bazı seçim noktalarında aday çıkarmayarak işbirliği temelinde CHP adaylarını destekledi. Başsavcılık bu faaliyetlerin PKK’nın metropollerdeki etkinliğini artırma amacı taşıdığını iddia etti.
Savcılık, CHP kontenjanından seçilen bazı belediye meclis üyeleri ile atanan belediye başkan yardımcılarının terörle bağlantılı olduğunu ve İBB iştiraki olan İPA ve BİMTAŞ bünyesinde de terör örgütü mensupları ve sempatizanlarının işe alındığını iddia etti.
Açıklamada İmamoğlu’nun diğer şüphelilerle birlikte yerel seçimlerde belediye meclis üyesi listelerini şahsen onayladığı vurgulandı, bu nedenle PKK/KCK terör örgütüne yardım etme suçunu işledikleri iddia edildi.
Üçüncü soruşturma 2013 yılında düzenlenen Gezi Parkı protestoları ile ilgili. Gazeteci İsmail Saymaz bu soruşturma kapsamında sabah saatlerinde gözaltına alındı. Saymaz, Taksim Dayanışması içinde görev almak ve eylemlerin derinleştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla faaliyette bulunmakla suçlandı.
Başsavcılığın açıklamasında ayrıca Osman Kavala’nın internet sitesinin hazırlanmasında rol aldığı, Gezi davasında tutuklu diğer kişilerle yoğun irtibatı olduğu, sosyal medya hesaplarında Gezi Parkı olayları ile ilgili çok sayıda paylaşımda bulunduğu suçlamaları yer aldı.